Portakal Kültür ve Sanat Evi yöneticisi Raffi Portakal'ın sürpriz daveti, Güler Sabancı, Türkân Şoray, Rakel Dink ve Selim İleri'yi buluşturdu..
Yılbaşı öncesi davetlerinin ardı arkası kesilmiyor. Pi ArtWorks'ün Feraye Lokantası'nda galerinin sanatçılarına verdiği yemekte Çınar Eslek, Yeşim Turanlı ile Selim Sesler ve arkadaşları eşliğinde epeyce göbek attım. Gecenin yıldızı Wall Street Journal'da geçtiğimiz hafta hakkında bir övgü çıkan İrfan Önürmen'di. Gülay Semercioğlu'nun Selim Sesler'den peçeteye yazarak istediği Nikâh Masası adlı parça çalınamadı, çünkü grup bu şarkıyı bilmediğini söyledi. Galerist'in Lush'daki partisi ise kalabalıktı. Sanırım çağdaş sanat sahnesi aktörleri ve aktristleri değil, Hello! dergisi okurları asıl davetlilerdi. Ama yılbaşı öncesi davetlerine asıl damgasını vuran, Raffi Portakal'ınki oldu. Önceki akşam yapılan davetin yıldızı Türkân Şoray ve tabii ki Rakel Dink'ti. Türkân Şoray kaftanvari elbisesi ile gerçekten bir sultanı, Rakel Dink ise duru güzelliği ve herşeye rağmen yüzünden eksik etmediği gülümsemesi ile Mona Lisa'yı andırıyordu. Bir dilim daha su böreği yemek için büyük çekişmeler yaşanırken, Nuran Terzioğlu'nun başlattığı dans hareketine sırayla Stephanie Ross, Ömer Uluç, Metin Kaşo, Sedat Ergin destek vermekte gecikmedi. Gecenin konukları arasında bulunan ve Şile'de yaşayan ressam Mustafa Ata ise son derece sıhhatli görünüyordu. Mehmet Güleryüz, orgazm mütehassısı doktor Arşaluys Kayır, sanat tarihçi Zeynep İnankur, Gül İrepoğlu, yazar Selim İleri, sosyolog Nilüfer Göle, ekonomist Asaf Savaş Akat, Hasan Cemal, Güler Sabancı, Tosun Terzioğlu gecenin konukları arasındaydı. Portakal'ın davet verdiği evinin duvarlarında Bedri Rahmi Eyüboğlu, Komet, Alaaddin Aksoy, Ömer Uluç'un resimleri yer alıyordu. Gecenin ilerleyen saatlerinde ünlü sanat tarihçi Ömer Faruk Şerifoğlu, kadifeler içinde 1930'lardan çıkma baştan aşağı 'vintage' ve duvardaki Eyüboğlu resminin 1985 tarihli olduğunu ısrar eden bir kadına büyük bir üzüntü içinde Eyüboğlu'nun 1975 yılında öldüğünü, bu yüzden bunun imkânsız olduğunu söylüyordu. Ressam Komet ise her yıl iki kere kullandığı kravat takma hakkının sonuncusunu o gece kullanmıştı. Hiç Komet'e benzemiyordu. Adeta Gürkan Coşkun'du!
Yılbaşı öncesi davetlerinin ardı arkası kesilmiyor. Pi ArtWorks'ün Feraye Lokantası'nda galerinin sanatçılarına verdiği yemekte Çınar Eslek, Yeşim Turanlı ile Selim Sesler ve arkadaşları eşliğinde epeyce göbek attım. Gecenin yıldızı Wall Street Journal'da geçtiğimiz hafta hakkında bir övgü çıkan İrfan Önürmen'di. Gülay Semercioğlu'nun Selim Sesler'den peçeteye yazarak istediği Nikâh Masası adlı parça çalınamadı, çünkü grup bu şarkıyı bilmediğini söyledi. Galerist'in Lush'daki partisi ise kalabalıktı. Sanırım çağdaş sanat sahnesi aktörleri ve aktristleri değil, Hello! dergisi okurları asıl davetlilerdi. Ama yılbaşı öncesi davetlerine asıl damgasını vuran, Raffi Portakal'ınki oldu. Önceki akşam yapılan davetin yıldızı Türkân Şoray ve tabii ki Rakel Dink'ti. Türkân Şoray kaftanvari elbisesi ile gerçekten bir sultanı, Rakel Dink ise duru güzelliği ve herşeye rağmen yüzünden eksik etmediği gülümsemesi ile Mona Lisa'yı andırıyordu. Bir dilim daha su böreği yemek için büyük çekişmeler yaşanırken, Nuran Terzioğlu'nun başlattığı dans hareketine sırayla Stephanie Ross, Ömer Uluç, Metin Kaşo, Sedat Ergin destek vermekte gecikmedi. Gecenin konukları arasında bulunan ve Şile'de yaşayan ressam Mustafa Ata ise son derece sıhhatli görünüyordu. Mehmet Güleryüz, orgazm mütehassısı doktor Arşaluys Kayır, sanat tarihçi Zeynep İnankur, Gül İrepoğlu, yazar Selim İleri, sosyolog Nilüfer Göle, ekonomist Asaf Savaş Akat, Hasan Cemal, Güler Sabancı, Tosun Terzioğlu gecenin konukları arasındaydı. Portakal'ın davet verdiği evinin duvarlarında Bedri Rahmi Eyüboğlu, Komet, Alaaddin Aksoy, Ömer Uluç'un resimleri yer alıyordu. Gecenin ilerleyen saatlerinde ünlü sanat tarihçi Ömer Faruk Şerifoğlu, kadifeler içinde 1930'lardan çıkma baştan aşağı 'vintage' ve duvardaki Eyüboğlu resminin 1985 tarihli olduğunu ısrar eden bir kadına büyük bir üzüntü içinde Eyüboğlu'nun 1975 yılında öldüğünü, bu yüzden bunun imkânsız olduğunu söylüyordu. Ressam Komet ise her yıl iki kere kullandığı kravat takma hakkının sonuncusunu o gece kullanmıştı. Hiç Komet'e benzemiyordu. Adeta Gürkan Coşkun'du!