KİTABIN ADI : Rahatlık Tuzağını Aşmak
KİTABIN YAZARI : Dr. Wındy DRYDEN ve Jack GORDON
BASIM TARİHİ : Şubat 1997
KİTABIN YAYIM MAKSADI
İnsanların rahatlık tuzağına nasıl düştüklerinigöstermek ve bu tuzağa düşmemek için yapılması gerekenleri ortaya koymak.
KİTABIN ÖZETİ
1.NASIL VE NEDEN “RAHATLIK TUZAĞI” NA DÜŞERİZ?
İnsanlar arzuları olan varlıklardır. Arzular yerine gelirse keyif alır rahat ederiz. Arzular yerine gelmezse rahatsız oluruz canımız sıkılır. Her isteğimizin anında olmasını istiyoruz. Ancak bazı şeyleri elde etmek için zaman ve çalışmanın gerekli olduğunun farkında değiliz. Bu çalışmalar ve harcanan zaman küçük veya büyük rahatsızlıklara neden olabilir. Eğer bu rahatsızlıklara katlanmazsak gelecekte elde edeceğimiz uzun süreli rahatlıktan mahrum kalırız. İnsan anında zevkleri yaşamak ister. Örneğin şimdi al sonra öde sloganı bizim bu zayıf yönümüzden dolayı kullanılmaktadır. Fiyatını sonra ödeyeceğimiz için, alması insana çok zor gelmiyor.
Rahat olmak hepimizin tercihi ama her zaman rahat olacağız diye bir şey olamaz Sürekli gelecek için bugünü feda etmek değil önemli olan öncelikleri belirlemektir. Örneğin ince ve sağlıklı bir vücut için sevdiğimiz yiyeceklerden vazgeçmek gerekir. Öncelik sağlıklı ve ince bir vücutsa yemekten vazgeçilmesi normaldir.
Bunalımdayım ,bunalımda olmaya katlanamıyorum bunlar acı veren duygulardır. Fiziksel engel yoksa bu duygularla baş edilebilir. Bunun için duyguları sorgulamak gerekir.
Bir probleme başlamak çözümün yarısıdır. Sabır ve azim ile ve bahaneleri mantık çerçevesinde sorgulayarak çözüme başlanması gerekir.
Problem karşısında düşünceyi harekete geçirmelisiniz. Eğer tekrar düşünürseniz, bir açmaza girip çözüme hiçbir zaman başlayamazsınız.
Telkinleri sorgulamak ve onlara karşı mücadele vermek için şu üç soru sorulabilir :
a. Mantıklı mı ?
b. Gerçekçi mi ?
c. İşe yarar mı ?
Sorunların kaynağını kavramak çözüm için yeterli değildir. Çözüm için en iyisi denemek ve çalışmaktır. Örneğin otomobil kullanmak için motorlu araç kullanma kılavuzunu okumak yetmez.
2. NE İSTİYORSAM, ELDE ETMELİYİM
Her zaman istediğimiz şeyi elde edemeyiz. Yani arzular talebe dönüşmemeli. Arzu edilen şey her zaman elde edilmez. Bu düşünce üç şekilde etki gösterir. Diğer insanlara , yaşama koşullarına ve kendimize zarar verir.
3. BU ŞEKİLDE HİSSETMEYİ KALDIRAMIYORUM
Olaylar karşısında tedirginlik duymak doğaldır ve kaldırılamayacak bir şey değildir. Önemli olan tedirgin olmaktan tedirgin olmamaktır. Örneğin bir partiye giderken acaba o ortama ayak uydurabilecek miyim diye endişe etmek, parti zamanı geldiğinde tedirgin olacağını düşünmek asıl tedirginliktir.
Problemler karşısında öfkelenmemek en güzeli ancak öfkelenmek insan için normal bir davranıştır. Öfkeli olmamalıyım diye kendimizi kısıtlamamalıyız. Kendimiz veya başkalarının zarar görmeyeceği kadar öfkelenebiliriz.
Kötü bir şeyi hissetmek öyle olduğumuz anlamına gelmez mesela bir erkeğe başka erkeklerin çekici gelmesi onun eşcinsel olacağı anlamına gelmez. Erkekleri cazip görse de bağımsız yaşayabilmesi ben eşcinsel miyim sorusunu (Korkusunu) aşmasını sağlar.
4. O İŞİ YARIN YAPARIM
Bugünün işini yarına bırakmayınız bu işleri ağırdan almaktır. Bu konuda kendimizi haklı çıkartmak için bazı nedenler veya gerçekler ileri süreriz bunlardan birkaçı ;
Havamda olayım öyle yapacağım.
Canım şimdi yapmak istemiyor
Yarın yaparım.
Ayrıca kendimize sözde işler çıkarmak suretiyle asıl işi ertelemekle yine işi ağırdan alırız. O anki problem yada işi ertelersek o iş yada problem gözümüzde büyüyecek hem de yeni şeyler eklenecektir. Bu birikim çalışma azmimizi kıracak ve yapılamaz hale gelecektir. Şu şekilde çözüm olabilir ; “İş bölümlere ayrılarak parça, parça halledilebilir.”
Problemle karşılaşıldığında bu çok zor, çözülecek gibi değil gibi yaklaşımlar çözümü imkansız kılar. Bunun yerine zor ama çözülemez değil, yada işin içine girip işin zorluk derecesini ve nasıl çözülebileceğini araştırmak gerekir.
Bazen işin yapılabilmesi için belirlenen bir zaman vardır. Zamanında işin yapılmaması sürenin bitimine doğru daha ağır bir tempo ile çalışmamıza neden olacaktır. Sonuçta çözüm olsa bile bu çözüm sürenin baskısından değil , aslında artık bu işi bitireyim dediğiniz için olur.
Zayıf yanlarınızı tespit edin ve zor durumda kaldığınızda bu zayıf yanlarınızı hatırlayın İşi başkasına yaptırmakta problemden kaçmaktır.
Bir işi yaparken öncelikleri belirleyiniz. Unutulmaması gerekli işler için bir dosya hazırlayın ve sırası geldikçe işleri yapın yaptığınızda kendinize ödül verin, yapmadığınızda işler gözünüzde daha da büyüyerek size ceza olacaktır.
a. Alışkanlıklara saplanıp kalmayın. Bu üç türlü olabilir :
(1) Kariyerinize saplanıp kalmak : İşinizde mutlu değilseniz bir şey üretmiyor ve boşa zaman harcıyorsanız;
(2) Kişiler arası ilişkilere saplanıp kalmak : Eşiniz iş arkadaşınız vs. ile birlikte olmak sizi mutsuz ediyorsa veya onlarla birlikte olmaya tahammül edemiyorsanız;
(3) Etkinliklere saplanıp kalma :Boş zamanlarınızda sürekli aynı şekilde davranıyorsanız örneğin yıllardır aynı klübe gidiyorsanız,sürekli aynı insanlarla görüşüyorsanız ,
Alışkanlıklara saplanmışsınız demektir. Sonsuza dek yerinizde oturup iş yapmayabilirsiniz ancak yaşamak ve isteklerimizi yerine getirmek için sonsuz zamanımız yok.
alıntı