Ramazan pidesi lezzetli ama sağlıklı mı?

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak


248_pidee.jpg


Beyaz undan yapılan Ramazan pidesinin pilav gibi iştah açıcı olduğuna işaret eden beslenme ve diyet uzmanları, çabuk acıktırdığı ve tok tutmadığı için diyabet hastalarının pideden uzak durmasını öneriyor.

Ntvmsnbc'nin haberine göre, orucun sağlık verici etkileri olduğunu belirten Memorial Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, pidenin kilo aldırabileceğinin unutulmaması gerektiğini söylüyor. Kilo sorunu olanları, pide konusunda uyaran Selçuk, Ramazan ayını daha zinde geçirebilmek için nelere dikkat edilmesi gerektiği kunusunda şu önerilerde bulunuyor:

SAHURDA TOK TUTAN BESİNLERİ TERCİH EDİN

"Uzun bir açlık sürecinin yaşanacağı ramazan ayında oruç tutanların beslenme düzenlerinde dikkat etmesi gerekir. Sahurda doğru besinleri tercih etmek, gün içinde açlığı önler, uyku isteğini azaltır ve daha dinamik bir gün geçirmede vücuda zindelik sağlar. Sahurda yumurta, peynir, süt, yoğurt, ekmek, yulaf ezmesi, zeytin, ceviz içi, çorba, komposto veya meyve tokluğu sağlanmada tercih edilebilecek besinlerdir. Özellikle protein içeren besinler midede sindirimi yavaşlatacağından ve boşaltımı geciktirir; bu nedenle tokluk süresini uzatmaktadır. Çorba, ayran, süt veya komposto gibi sıvı içeriği yüksek besinler, hacim kaplayarak tok kalmayı sağlar ve sıvı gereksinmesini karşılar.

İFTARDA HURMA TÜKETİN

Zinde kalmak insanın kendini hafif, rahat hissetmesi ve dinç olmasıdır. Ramazan ayında zinde olmak ise, kiloyu arttırmayacak şekilde beslenme düzenini sağlamakla başlar. Doğru besin tercih etmek bir bakıma yeterli miktarda tüketme esasına da dayanır. Kızartmalar, tereyağı ile hazırlanmış ağır tencere yemekleri, hamurla yapılan ağır tatlılar, fazla miktarda tüketilen pilav ve makarna benzeri yemekler ise; vücutta yağlanmayı artırmayı sağlarlar. Yağlanma ve kilo alımı ağırlık hissini artıracağından kişi kendini zinde değil yorgun ve bitkin hisseder. Kronik hastalığı ve özel kısıtlaması olmayan kişiler tabi ki her besini seçebilir; tüketebilir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta tüketilen besinin miktarı ve sıklığıdır.

Örneğin; her akşam yemekte pilav ya da makarna ile tek tip beslenip üstüne tatlı yiyen bir kişi birkaç günün sonunda kendini yorgun ve isteksiz hissetmeye başlayabilir. Çünkü bu tip beslenme, başta sindirim mekanizmasını etkileyerek bağırsak düzenini bozar; şişkinlik ve kabızlık yaratır. Sahur için börek, poğaça, tost, sucuk, salam, ağır gıdalar yerine yumurta, peynir, süt gibi kahvaltılık hafif besinleri tercih etmek zinde kalmayı sağlar. İftarda başlangıç için zeytin, hurma, börek, ceviz içi, kayısı, incir gibi birçok besini bir arada tüketmek yerine tek bir hurma ya da zeytin tercih etmek daha zinde tutar, daha sağlıklıdır. Yemek olarak çorba, ardından etli sebze veya zeytinyağlı sebze yemeği, ızgara etler, yoğurt, ekmek, salata ile birlikte tüketilerek iftar sonlandırılabilir.

SU ŞİŞESİNİ YANINIZDAN AYIRMAYIN

Ağustos sıcaklarıyla birleşen Ramazan günlerinde oruç tutacak kişilerin en çok düşündükleri konulardan biri sıvı ihtiyacının bu süreçte nasıl karşılanacağıdır. Vücudun temel gereksinmelerinden birisi sıvı alımı olduğundan oruç tutan kişilerde günlük sıvı ihtiyacı gün içinde tüketilemediği için karşılanamayacaktır. Normalde kadınların günlük ortalama sıvı ihtiyaçları 2,7 litre erkeklerin ise 3,7 litredir. Bunun 12-14 bardağı sudan geri kalan kısmı ise soda, ayran, çorba, komposto gibi sıvı gıda ve içecekler ile sebze meyveden karşılanmalıdır. Susuz kalan vücut; yorgunluk, kas krampları, deride kuruma, sindirim sisteminde zorluk, sersemlik ve sıcaklık hissine sebep olur. Bunun için muhakkak sahura kalkılınca, iftar sırasında ve sonrasında yatana kadar sıvı tüketimini ihmal etmemek gerekir. Bunu alışkanlık haline getirmenin en geçerli yolu ise; su içebileceğiniz bu saatlerde gözünüzün önünde su şişelerini bulundurmaktır.

TOKLUK HİSSİ İÇİN MEYVE VE KURUYEMİŞ

Ramazan ayında iftardan kalan yemekleri tüketip sonrasında da kahvaltı yapmak Türkiye de birçok ailenin yaptığı bir sahur öğünüdür. Bu şekilde tüm besinleri karıştırarak gece öğünü almak; sindirim sistemini yorarak ramazan ayında sıklıkla karşılaştığımız reflü, gastrit gibi rahatsızlıkların oluşmasını tetikler. Sahurda kahvaltı ederek tek tip beslenmek sağlık açısından doğru bir seçimdir. İftar sofrası gibi sahur sofraları kurmak sağlık açısından sakıncalıdır. Yemek yeme alışkanlığı olanlar için belki tek bir sebze yemeği ile yoğurt ve ekmek tüketilerek gece öğünü yapılabilir. Sahurda yapılacak en sağlıklı ve kaliteli beslenme kahvaltı öğünü ile olur. Süt, yumurta, peynir, tam buğday ekmeği, ceviz içi ve tatlı olarak meyve ya da tahin pekmez alınabilir. Bazen pratik olması adına süt veya yoğurt ile yulaf ezmesi müsli gibi besinlerde tercih edilebilir. Fakat bu besinlerin yanına 1 orta boy armut, elma, şeftali gibi bir meyve ve fındık, badem gibi kuruyemişler de tüketilmelidir. Bu tür gıdaların doygunluk süresini uzatmasında fayda sağlar.
 

Arina

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
49.102
Tepki
50.485
Puan
113
Yaş
41
Konum
..
Ben hiç tüketmiyorum zaten ne ekmek ne pide. Sadece kepek ekmeği veya çavdarlı ekmekler tüketiyorum. O da günde 1 dilim :eek:
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst