rüzgar gülü
Daimi Üye
Roman açılımıyla Türkiye'deki varlıkları yeniden hatırlanan Roman vatandaşlar, bir hayırseverin desteği ile kutsal toprakları görme imkânına kavuştu.
Bursa Roman Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneği'nin organize ettiği kutsal yolculuğa 50 Roman vatandaşı ile Bursa Müftülüğü'nden görevliler katıldı. Roman grubu ilk ziyaretlerini Medine'de Ravza-i Mutahhara'ya yaptı. Hayatlarında ilk kez Mescid-i Nebi'yi gören Romanlar, gözyaşlarına boğuldu. 6 günlük Medine ziyaretinde Mescid-i Nebi'den hiç çıkmayan Romanlar, hep bir ağızdan kutsal toprakların özlemini çeken arkadaşları için dua etti. Medine'nin ardından Mekke'ye geçen kafile, Kâbe'yi gördüklerinde yine mutluluk gözyaşı döktü.
Dernek Başkanı Efkan Özçimen, bir grup Roman vatandaşı kutsal topraklara götürmek için hayırseverlerin kapısını çaldı. İsminin açıklanmasını istemeyen işadamlarından söz alan Özçimen, şehrin çeşitli semtlerinde yaşayan 50 kişiden oluşan bir liste hazırladı. Grubun Medine'ye uğurlanma töreni sırasında gözyaşları sel oldu. Her yaştan insanın bulunduğu kafilenin en yaşlısı 76 yaşındaki Safiye İlbek, çocukluğundan beri hasretini çektiği Kâbe'yi görünce gözyaşlarına boğuldu. İlbek, duygularını şöyle ifade ediyor: "Hayatın fani olduğunu koşuşturma içerisinde unutabiliyoruz. Buraları gördükten sonra en büyük pişmanlığım 'neden daha önce buralara gelmemişim?' demek oldu. Keşke daha önce gençliğimde gelebilseydim. Şükürler olsun Rabb'ime. Bu ilerlemiş yaşıma rağmen buraları bana gösterdi."
10 yıldır kutsal toprakları görebilmek için dua ettiğini anlatan Saadet Bıçakçı, bundan sonra eşiyle beraber hacca gitmek istediğini dile getiriyor. 70 yaşındaki Feridun Güler de hayatının en önemli, en anlamlı günlerini kutsal topraklarda geçirdiğini söylüyor. Güler, "İnşallah buranın ağırlığını sosyal hayatımızda da sürdüreceğiz." diye konuşuyor. 3 yıl önce kasap olarak hacca gidecekken havaalanından dönen 55 yaşındaki Rahim Zolun ise şunları anlatıyor: "O zaman çok istemiştim, pasaportu falan her şeyi hazırladık, götürecek şirket havaalanında bize 'gidemiyorsunuz' demişti. Çok üzülmüştüm. Demek ki nasip bugünlereymiş."
'VEDA HUTBESİ'Nİ YERİNDE YAŞADIK'
Ziyareti değerlendiren Dernek Başkanı Özçimen, Hz. Muhammed'in (sas) 120 bin Müslüman'a hitaben yaptığı Veda Hutbesi'ni yeniden yaşadıklarını belirtiyor. Arafat'ın çok iyi anlaşılması gerektiğini vurgulayan Özçimen, Kainatın Efendisi'nin bin 400 yıl önce Arafat'taki Veda Hutbesi'nde "Ey insanlar!.. Rabbiniz birdir; babanız da birdir. Hepiniz, Âdem'in çocuklarısınız; Adem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Arap'ın Arap olmayana takvadan başka bir üstünlüğü yoktur." diyerek ırkçılığı reddettiğini hatırlatıyor.
Bursa Roman Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneği'nin organize ettiği kutsal yolculuğa 50 Roman vatandaşı ile Bursa Müftülüğü'nden görevliler katıldı. Roman grubu ilk ziyaretlerini Medine'de Ravza-i Mutahhara'ya yaptı. Hayatlarında ilk kez Mescid-i Nebi'yi gören Romanlar, gözyaşlarına boğuldu. 6 günlük Medine ziyaretinde Mescid-i Nebi'den hiç çıkmayan Romanlar, hep bir ağızdan kutsal toprakların özlemini çeken arkadaşları için dua etti. Medine'nin ardından Mekke'ye geçen kafile, Kâbe'yi gördüklerinde yine mutluluk gözyaşı döktü.
Dernek Başkanı Efkan Özçimen, bir grup Roman vatandaşı kutsal topraklara götürmek için hayırseverlerin kapısını çaldı. İsminin açıklanmasını istemeyen işadamlarından söz alan Özçimen, şehrin çeşitli semtlerinde yaşayan 50 kişiden oluşan bir liste hazırladı. Grubun Medine'ye uğurlanma töreni sırasında gözyaşları sel oldu. Her yaştan insanın bulunduğu kafilenin en yaşlısı 76 yaşındaki Safiye İlbek, çocukluğundan beri hasretini çektiği Kâbe'yi görünce gözyaşlarına boğuldu. İlbek, duygularını şöyle ifade ediyor: "Hayatın fani olduğunu koşuşturma içerisinde unutabiliyoruz. Buraları gördükten sonra en büyük pişmanlığım 'neden daha önce buralara gelmemişim?' demek oldu. Keşke daha önce gençliğimde gelebilseydim. Şükürler olsun Rabb'ime. Bu ilerlemiş yaşıma rağmen buraları bana gösterdi."
10 yıldır kutsal toprakları görebilmek için dua ettiğini anlatan Saadet Bıçakçı, bundan sonra eşiyle beraber hacca gitmek istediğini dile getiriyor. 70 yaşındaki Feridun Güler de hayatının en önemli, en anlamlı günlerini kutsal topraklarda geçirdiğini söylüyor. Güler, "İnşallah buranın ağırlığını sosyal hayatımızda da sürdüreceğiz." diye konuşuyor. 3 yıl önce kasap olarak hacca gidecekken havaalanından dönen 55 yaşındaki Rahim Zolun ise şunları anlatıyor: "O zaman çok istemiştim, pasaportu falan her şeyi hazırladık, götürecek şirket havaalanında bize 'gidemiyorsunuz' demişti. Çok üzülmüştüm. Demek ki nasip bugünlereymiş."
'VEDA HUTBESİ'Nİ YERİNDE YAŞADIK'
Ziyareti değerlendiren Dernek Başkanı Özçimen, Hz. Muhammed'in (sas) 120 bin Müslüman'a hitaben yaptığı Veda Hutbesi'ni yeniden yaşadıklarını belirtiyor. Arafat'ın çok iyi anlaşılması gerektiğini vurgulayan Özçimen, Kainatın Efendisi'nin bin 400 yıl önce Arafat'taki Veda Hutbesi'nde "Ey insanlar!.. Rabbiniz birdir; babanız da birdir. Hepiniz, Âdem'in çocuklarısınız; Adem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Arap'ın Arap olmayana takvadan başka bir üstünlüğü yoktur." diyerek ırkçılığı reddettiğini hatırlatıyor.
