![d02412af2b6bc277418291a.jpg](/forum/proxy.php?image=http%3A%2F%2Fimg142.imageshack.us%2Fimg142%2F6334%2Fd02412af2b6bc277418291a.jpg&hash=1b2d0ea808b886167477b47ebfb2aae6)
Saçlarımın mı koyuluğu düşmüş,
Gözlerinden bir karanlık sızıyor..
Belli ki başka ıslaklık değmiş,
Dudakların bir bulanık kanıyor..
Yokluğa yavaştan bir yol serip ellerin,
Süzüyor tenini resminden bir gecenin..
Ruhum kuvvetini bu aşk’tan aldıkça ne kadar iffetli gelir ki göze..
Endişen olmasın bıraktıysan bile beni intiharın eşiğine..
Gözlerimde dingin bir akarsu,
Gözlerimde bir sonbahar yorgunluğu,
Eminim ki intihara meyil vermeden,
Ruhumdaki yaralar getirecek sonumu....
Şimdi kan sıçrayan takvimler nasıl güzel bir gün doğursun,
Yokluğunla teni kemiğine yapışmış bir bünye nasıl bir yetimi doyursun...
İhanetinle bilenen bıçak ki boynuma yar’dı;
Şimdi bir vuslata gidiyorum..
O kırık ağıt dudağında pek eğri durdu;
Tükür de at artık istemiyorum..
Ölü düşleri süpürdüğünden beri deri altıma,
Hangi kabuğu kaldırsam adın boşalıyor kanla..
Geç kalışın lüzumsuz..
Sarılmak isterken fark eder mi ki halim ölü yahut diri,
Zira göğsüne salınan saçlara o gece,
Kurban eylemiştin beni...