SAHABE
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Resulü Ekrem Efendimizi (S.A.V) görmüş olan,O’na inanan,az da olsa mübarek sohbetlerine iştirak eden,O’nu dinlemiş ve bu şekilde de vefat etmiş olan müminlere Sahabe yani Ashab denilir yüce dinimizde.
Bir Müslümanın sahabi olabilmesi için Resulullahı (S.A.V) Peygamberlik vazifesini ifa ettiği süre zarfında görmüş olması, efendimizle konuşmuş olması gerekir.
Daha önce inanmayıp sonra Müslüman olan,imana gelenlere Sahabi denilmemektedir.
Ashabımız yani Sahabe, Muhacir ve Ensar olmak üzere ikiye ayrılır.
Muhacir dediğimizde kafirlerin zulmüne uğrayanlar ve bu sebeple Medine’ye göç etmek zorunda kalan Müslümanlar,Ensar denilince de onlara en zor zamanlarında sahip çıkan ve koruyan Medineli Müslümanlar aklımıza gelir.
Üstünlük sırasına göre ayrılırlar.
Efendimizin mübarek kayınpederleri Hz.Ebubekir ve Hz.Ömer,daha sonra Hz.Osman ve Hz.Ali,sonrada Ubeyde,Zübeyir,Talha,Abdurrahman,Said…..
Sahabeliğin en önemli hususiyeti,Yüce dinimiz İslam’a en çetin ve meşakkatli dönemlerde sahip çıkması ve sahiplenmesidir.
Bizim için Peygamberimizi gören,onunla konuşan ve inanan her Müslüman değerlidir.Çünkü,onlar efendimize hizmette ilk yaşayanlar ve bu şerefe nail olanlardır,ne mutlu o altın kadrodan olanlara!
Yüce Allah (C.C) onlara bu nasibi vermiştir.
Bugün bizlerin hayallerine bile ulaşamayacak seviyeye ulaşmışlardır yüce Sahabi ordusu.
Müminlerin en üstünüdür Sahabe.
Cennetle müjdelenmişlerdir.
İslam’da birinci sıradadırlar.
Yüce dinimiz İslam’ı bize ulaştıran kadrodur .
Kitabımız Kuran-ı Kerim’de de övülen Sahabe kadrosu her Müslüman Türk evladı tarafından da sevilir ve sayılır hiç şüphesiz.
“İslâm'ı ilk önce kabul eden muhâcirler ve ensar ile, iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş; onlar da O'ndan razı olmuşlardır. Allah onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır.” [Tevbe Suresi.100.Ayet]
Adları yayılmış,nesilden nesile aktarılmış,yaşatılmış ve Türk Milletinin sahiplendiği bir kemiyet olmuştur.
Türkler İslam’ı kabul ettikten sonra yüce Sahabeye olan sevgi ve saygısı iliklerine kadar işlemiş ,bu sahiplenme ve iman ecdadımızı Nizam-ı Alem yolunda motor gücü olmuştur.
Ecdadımız asla onlara saygısızlık yapmamış,iftira atmamış ve attırmamıştır.
İki cihan güneşinin,”Ashabıma dil uzatmada Allah’tan korkunuz.” emrine uymuştur daima Türk Milleti.
Müslüman Türkler olarak kıstasımız budur.
Müslüman Türk Milleti olarak,onların arasında meydana gelmiş olan bazı olaylar yüzünden asla ve kat’a taraf olamayız ve olmamışızdır da.
Bizler Sahabeden bahsedilince daima Radiyallahu Anhum,yani Allah (C.C) Onlardan Razı Olsun deriz.
O yüce altın kadroyu daima dualarla ve minnetle anarız.
Onlar yolumuzu aydınlatan,ışık saçan mübareklerdir.
Allah (C.C) her Türkün gönlüne sahabe sevgisi ihsan eylesin.
Allah (C.C) Onlardan razı Olsun.
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Resulü Ekrem Efendimizi (S.A.V) görmüş olan,O’na inanan,az da olsa mübarek sohbetlerine iştirak eden,O’nu dinlemiş ve bu şekilde de vefat etmiş olan müminlere Sahabe yani Ashab denilir yüce dinimizde.
Bir Müslümanın sahabi olabilmesi için Resulullahı (S.A.V) Peygamberlik vazifesini ifa ettiği süre zarfında görmüş olması, efendimizle konuşmuş olması gerekir.
Daha önce inanmayıp sonra Müslüman olan,imana gelenlere Sahabi denilmemektedir.
Ashabımız yani Sahabe, Muhacir ve Ensar olmak üzere ikiye ayrılır.
Muhacir dediğimizde kafirlerin zulmüne uğrayanlar ve bu sebeple Medine’ye göç etmek zorunda kalan Müslümanlar,Ensar denilince de onlara en zor zamanlarında sahip çıkan ve koruyan Medineli Müslümanlar aklımıza gelir.
Üstünlük sırasına göre ayrılırlar.
Efendimizin mübarek kayınpederleri Hz.Ebubekir ve Hz.Ömer,daha sonra Hz.Osman ve Hz.Ali,sonrada Ubeyde,Zübeyir,Talha,Abdurrahman,Said…..
Sahabeliğin en önemli hususiyeti,Yüce dinimiz İslam’a en çetin ve meşakkatli dönemlerde sahip çıkması ve sahiplenmesidir.
Bizim için Peygamberimizi gören,onunla konuşan ve inanan her Müslüman değerlidir.Çünkü,onlar efendimize hizmette ilk yaşayanlar ve bu şerefe nail olanlardır,ne mutlu o altın kadrodan olanlara!
Yüce Allah (C.C) onlara bu nasibi vermiştir.
Bugün bizlerin hayallerine bile ulaşamayacak seviyeye ulaşmışlardır yüce Sahabi ordusu.
Müminlerin en üstünüdür Sahabe.
Cennetle müjdelenmişlerdir.
İslam’da birinci sıradadırlar.
Yüce dinimiz İslam’ı bize ulaştıran kadrodur .
Kitabımız Kuran-ı Kerim’de de övülen Sahabe kadrosu her Müslüman Türk evladı tarafından da sevilir ve sayılır hiç şüphesiz.
“İslâm'ı ilk önce kabul eden muhâcirler ve ensar ile, iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş; onlar da O'ndan razı olmuşlardır. Allah onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır.” [Tevbe Suresi.100.Ayet]
Adları yayılmış,nesilden nesile aktarılmış,yaşatılmış ve Türk Milletinin sahiplendiği bir kemiyet olmuştur.
Türkler İslam’ı kabul ettikten sonra yüce Sahabeye olan sevgi ve saygısı iliklerine kadar işlemiş ,bu sahiplenme ve iman ecdadımızı Nizam-ı Alem yolunda motor gücü olmuştur.
Ecdadımız asla onlara saygısızlık yapmamış,iftira atmamış ve attırmamıştır.
İki cihan güneşinin,”Ashabıma dil uzatmada Allah’tan korkunuz.” emrine uymuştur daima Türk Milleti.
Müslüman Türkler olarak kıstasımız budur.
Müslüman Türk Milleti olarak,onların arasında meydana gelmiş olan bazı olaylar yüzünden asla ve kat’a taraf olamayız ve olmamışızdır da.
Bizler Sahabeden bahsedilince daima Radiyallahu Anhum,yani Allah (C.C) Onlardan Razı Olsun deriz.
O yüce altın kadroyu daima dualarla ve minnetle anarız.
Onlar yolumuzu aydınlatan,ışık saçan mübareklerdir.
Allah (C.C) her Türkün gönlüne sahabe sevgisi ihsan eylesin.
Allah (C.C) Onlardan razı Olsun.