Dünyada 200 milyondan fazla diyabet hastası var. Bu hastaların çoğu da yeterli bakımı alamıyor. 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de, diyabet hastalığının erken teşhisi, hastaların eğitimi ve bu hastalıkla yaşamanın öğrenilmesi konusunda bilgilendirme çalışmaları yapılıyor. Acıbadem Sağlık Grubu da, hastaların eğitimine ve doğru tedaviyi almalarına büyük önem veriyor. Diyabet hastalığıyla mücadele edebilmek için eğitim çok önemli. Diyabet (şeker) hastalığı damar kalitesinin bozulmasına yol açıyor. Bu nedenle diyabet hastalarının damarları daha çabuk tıkanıyor, kalp hastalığı bulunma riski de 3-4 kat artıyor. Acıbıdem Soyak Polikliniği’nden Dr. Arzu Yalçın, özellikle de tip 2 diyabetlilerde damarların çabuk tıkandığını belirtiyor.
SİGARA DURUMU DAHA DA KÖTÜLEŞTİRİYOR
Sağlıklı kişilerde tansiyon değerinin 14-8,5 olması istenirken, diyabet hastalarında bu değerin 13-8,5’un altına çekilmesi önem taşıyor. Kötü kolesterol (LDL) değerinin diyabetli olmayanlarda 130’un altında olması önerilirken, diyabet hastalarında 70’in altına indirilmesi hedefleniyor. Eğer diyabet hastasında yüksek tansiyon varsa ve kan yağları yüksekse risk de artıyor. By-pass geçirmiş, anjiyo olmuş, stent yapılmış hastaların birçoğunda diyabet de var. Sigara alışkanlığı olması durumu daha da kötüleştiriyor.
Diyabet (şeker) hastaları teşhis konulduktan sonra, hastalıklarıyla baş başa kalıyor. Hastalık hakkındaki bilgi yetersizliği de, çeşitli endişelere yol açıyor. Diyabet hastalarını bilgilendirmek, eğitmek ve tüm tedavi süreçlerinde yanlarında olmak isteyen Acıbadem Soyak Tıp Merkezi, iç hastalıkları uzmanı, diyabet eğitim hemşiresi ve uzman diyetisyeniyle hastalarına hizmet veriyor. Doktor hastalığı anlatıyor, hemşire eğitim veriyor, diyetisyen zayıflama programını yürütüyor. Her aşamada hastalara moral veriliyor.
DİYABET HASTALARI İLGİYE MUHTAÇ
Acıbadem Soyak Tıp Merkezi’nin hastalara verdiği bu özel hizmetin en önemli özelliklerinden biri, her 3 ayda bir kontrole gelmesi gereken hastalara telefonla randevularının hatırlatılması. Bu durum beslenme ve diyet programlarına devamın sağlanması için de yapılıyor. Hastaların randevularının hatırlatılmasını çok olumlu karşıladıklarını belirten Dr. Arzu Yalçın, “Diyabet hastaları kendileriyle ilgilenilmesine çok önem veriyor. Ancak biraz iyi hissettiklerinde, 3 ayda bir yaptığımız zorunlu kontrollere gelmeyi ihmal ediyorlar. Oysa 3 ayda durumlarında bir değişiklik olmuş mu izlememiz büyük önem taşıyor” dedi. Bu nedenle diyabet eğitim hemşiresi aracılığıyla hastalar kontrollere davet ediliyor ve tedavide zorlandıkları konular sorularak destek veriliyor.
KALP HASTALIĞINA YAKALANMALARI KOLAY
Diyabet hastalığı damar kalitesini bozuyor. Özellikle de tip 2 diyabetlilerde damarlar çabuk tıkanıyor. Normalde tansiyon değerinin 14-8,5 olması istenirken, diyabet hastalarında bu değerin 13-8,5’un altına çekilmesi önem taşıyor. Kötü kolesterol (LDL) değerinin diyabetli olmayanlarda 130’un altında olması önerilirken, diyabet hastalarında 70’in altına indirilmesi hedefleniyor. Eğer diyabet hastasında yüksek tansiyon varsa ve kan yağları yüksekse risk de artıyor. By-pass geçirmiş, anjiyo olmuş, stent yapılmış hastaların birçoğunda diyabet de var. Diyabetlilerde kalp hastalığı daha erken çıkıyor ve kalp hastalığı bulunma riski de 3-4 kat artıyor. Sigara alışkanlığı olması durumu daha da kötüleştiriyor.
HASTAYLA ÖZEL EĞİTİMLİ HEMŞİRE İLGİLENİYOR
Acıbadem Soyak Tıp Merkezi’nde hastaların sağlık konforu, diyabet eğitim hemşiresinin katkısıyla sağlanıyor. Hastalar aldıkları özel diyabet eğitimi sayesinde hastalıklarıyla ilgili bilinçleniyor. Hastayı kendi haline bırakmadıklarını belirten Diyabet Eğitim Hemşiresi Selda Uçar, şunları söylüyor: “Çok titiz hastaların dışındakiler, düzenli kontrollerini ihmal ediyor. Biz gelmeleri için arayıp durumun önemini anlatıyoruz. Çünkü diyabetin tedavisini ömür boyu yapmak gerekiyor. Tedavinin en önemli bölümü düzenli takip. Bu hastalıktan böbrekler, karaciğer, göz etkileniyor. Hastanın evde yapması gereken takipleri yapıp yapmadığını öğrenmeye çalışıyoruz. Takip için verdiğimiz formları doldurarak, faksla, telefonla ya da kendileri gelerek bırakıyorlar. Eğer bir sıkıntı varsa, hekimlerinin çözmesi için yönlendiriyorum.”
DİYABETLİYE ‘ASLA YEMEYİN’ DEMİYORUZ
Hastaların kan şekeri sonuçlarına ve insülin kullanmalarına göre beslenme programı veriliyor. Günde 6 öğün yemeleri isteniyor, 3 ana ve 3 ara öğün. Diyabette hastalara asla yemeyin denilmiyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Semahat Burcu Demir, diyabet hastalarının beslenme formünü şöyle veriyor: “Diyabetliler her şeyden yiyor ama az yiyor.”
- Diyabetliler meyvenin yanında yoğurt, ayran, süt içiyor
- Diyet tatlı tarifleriyle tatlı yemeleri sağlanıyor
- Pirinç pilavı, patates püresi ve bezelye, havuç kısıtlanıyor, ayda bir kez çok az yemelerine izin var
- Hastalar zayıflama programı sırasında yediklerini ve kaçamaklarını yazıyor. Böylece programda zorlandıkları noktalar bulunuyor
- Ayda 2 kilo vermeleri hedefleniyor. Programa rağmen zayıflayamıyorlarsa hekime yönlendiriliyor
- Ara öğünlerde taşıması kolay meyve, süt, ayran ve az yağlı yoğurt veriliyor
- Hasta kilo veremese de, onu üzecek şeyler söylenmiyor. Her zaman moral desteği veriliyor, cesaretlendiriliyor
- Diyet programını aksatanlar telefonla aranıyor, moral verilip devam etmesi sağlanıyor.
alıntıdır
SİGARA DURUMU DAHA DA KÖTÜLEŞTİRİYOR
Sağlıklı kişilerde tansiyon değerinin 14-8,5 olması istenirken, diyabet hastalarında bu değerin 13-8,5’un altına çekilmesi önem taşıyor. Kötü kolesterol (LDL) değerinin diyabetli olmayanlarda 130’un altında olması önerilirken, diyabet hastalarında 70’in altına indirilmesi hedefleniyor. Eğer diyabet hastasında yüksek tansiyon varsa ve kan yağları yüksekse risk de artıyor. By-pass geçirmiş, anjiyo olmuş, stent yapılmış hastaların birçoğunda diyabet de var. Sigara alışkanlığı olması durumu daha da kötüleştiriyor.
Diyabet (şeker) hastaları teşhis konulduktan sonra, hastalıklarıyla baş başa kalıyor. Hastalık hakkındaki bilgi yetersizliği de, çeşitli endişelere yol açıyor. Diyabet hastalarını bilgilendirmek, eğitmek ve tüm tedavi süreçlerinde yanlarında olmak isteyen Acıbadem Soyak Tıp Merkezi, iç hastalıkları uzmanı, diyabet eğitim hemşiresi ve uzman diyetisyeniyle hastalarına hizmet veriyor. Doktor hastalığı anlatıyor, hemşire eğitim veriyor, diyetisyen zayıflama programını yürütüyor. Her aşamada hastalara moral veriliyor.
DİYABET HASTALARI İLGİYE MUHTAÇ
Acıbadem Soyak Tıp Merkezi’nin hastalara verdiği bu özel hizmetin en önemli özelliklerinden biri, her 3 ayda bir kontrole gelmesi gereken hastalara telefonla randevularının hatırlatılması. Bu durum beslenme ve diyet programlarına devamın sağlanması için de yapılıyor. Hastaların randevularının hatırlatılmasını çok olumlu karşıladıklarını belirten Dr. Arzu Yalçın, “Diyabet hastaları kendileriyle ilgilenilmesine çok önem veriyor. Ancak biraz iyi hissettiklerinde, 3 ayda bir yaptığımız zorunlu kontrollere gelmeyi ihmal ediyorlar. Oysa 3 ayda durumlarında bir değişiklik olmuş mu izlememiz büyük önem taşıyor” dedi. Bu nedenle diyabet eğitim hemşiresi aracılığıyla hastalar kontrollere davet ediliyor ve tedavide zorlandıkları konular sorularak destek veriliyor.
KALP HASTALIĞINA YAKALANMALARI KOLAY
Diyabet hastalığı damar kalitesini bozuyor. Özellikle de tip 2 diyabetlilerde damarlar çabuk tıkanıyor. Normalde tansiyon değerinin 14-8,5 olması istenirken, diyabet hastalarında bu değerin 13-8,5’un altına çekilmesi önem taşıyor. Kötü kolesterol (LDL) değerinin diyabetli olmayanlarda 130’un altında olması önerilirken, diyabet hastalarında 70’in altına indirilmesi hedefleniyor. Eğer diyabet hastasında yüksek tansiyon varsa ve kan yağları yüksekse risk de artıyor. By-pass geçirmiş, anjiyo olmuş, stent yapılmış hastaların birçoğunda diyabet de var. Diyabetlilerde kalp hastalığı daha erken çıkıyor ve kalp hastalığı bulunma riski de 3-4 kat artıyor. Sigara alışkanlığı olması durumu daha da kötüleştiriyor.
HASTAYLA ÖZEL EĞİTİMLİ HEMŞİRE İLGİLENİYOR
Acıbadem Soyak Tıp Merkezi’nde hastaların sağlık konforu, diyabet eğitim hemşiresinin katkısıyla sağlanıyor. Hastalar aldıkları özel diyabet eğitimi sayesinde hastalıklarıyla ilgili bilinçleniyor. Hastayı kendi haline bırakmadıklarını belirten Diyabet Eğitim Hemşiresi Selda Uçar, şunları söylüyor: “Çok titiz hastaların dışındakiler, düzenli kontrollerini ihmal ediyor. Biz gelmeleri için arayıp durumun önemini anlatıyoruz. Çünkü diyabetin tedavisini ömür boyu yapmak gerekiyor. Tedavinin en önemli bölümü düzenli takip. Bu hastalıktan böbrekler, karaciğer, göz etkileniyor. Hastanın evde yapması gereken takipleri yapıp yapmadığını öğrenmeye çalışıyoruz. Takip için verdiğimiz formları doldurarak, faksla, telefonla ya da kendileri gelerek bırakıyorlar. Eğer bir sıkıntı varsa, hekimlerinin çözmesi için yönlendiriyorum.”
DİYABETLİYE ‘ASLA YEMEYİN’ DEMİYORUZ
Hastaların kan şekeri sonuçlarına ve insülin kullanmalarına göre beslenme programı veriliyor. Günde 6 öğün yemeleri isteniyor, 3 ana ve 3 ara öğün. Diyabette hastalara asla yemeyin denilmiyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Semahat Burcu Demir, diyabet hastalarının beslenme formünü şöyle veriyor: “Diyabetliler her şeyden yiyor ama az yiyor.”
- Diyabetliler meyvenin yanında yoğurt, ayran, süt içiyor
- Diyet tatlı tarifleriyle tatlı yemeleri sağlanıyor
- Pirinç pilavı, patates püresi ve bezelye, havuç kısıtlanıyor, ayda bir kez çok az yemelerine izin var
- Hastalar zayıflama programı sırasında yediklerini ve kaçamaklarını yazıyor. Böylece programda zorlandıkları noktalar bulunuyor
- Ayda 2 kilo vermeleri hedefleniyor. Programa rağmen zayıflayamıyorlarsa hekime yönlendiriliyor
- Ara öğünlerde taşıması kolay meyve, süt, ayran ve az yağlı yoğurt veriliyor
- Hasta kilo veremese de, onu üzecek şeyler söylenmiyor. Her zaman moral desteği veriliyor, cesaretlendiriliyor
- Diyet programını aksatanlar telefonla aranıyor, moral verilip devam etmesi sağlanıyor.
alıntıdır