Yağ depolamasını azaltmak için yeşil çay için!
Yeşil çay, hem ödemden kurtulmaya yardımcı olur hem de yağ depolanmasını azaltır. Ancak su içmeyip, sadece yeşil çay içmek de doğru değil. Çünkü yeşil çay, vücut suyunu azaltacağından dolaşım problemleri ortaya çıkabiliyor.
Kafeini abartmayın, su içmeyi unutmayın!
Kafein, uzun yıllar selülitin sorumlusu olarak gösterildi; fakat son yıllarda yapılan çalışmalar bunun aksini söyler nitelikte. Hatta bazı selülit tedavilerinde kafein kullanılıyor. Kahvenin, idrar çıkışını artırma etkisi olduğundan, yeterince su tüketilmiyorsa, dolaşım problemleri kaçınılmaz oluyor. Sağlıklı beslenmede günlük 200 mg. kafein alımı gerekiyor. Bu da ortalama iki fincan kahveye ya da altı bardak siyah çaya denk geliyor.
Yemek saatlerinizi aksatmayın…
Yemeklerinizi her gün aynı saatte yerseniz ve atıştırma zamanlarınızı da gün içinde belirli saatlere bölerseniz, selülit savaşına önde başlarsınız. Uzmanlar, düzenli yemek yiyen kişilerin yemek saatlerinin dışında yemek yemeyi daha az düşündüklerini söylüyor. Böylece bu kişiler yemek saati dışında zararlı yiyeceklerden de uzak duruyor. Düzensiz yemek yediğinizde ise canınız sürekli bir şeyler atıştırmak istiyor ve atıştırmalıklar da çoğunlukla yüksek kalorili yiyecekler oluyor.
Unu bırakın, lifli yiyeceklere yönelin…
Yapılan araştırmalar beyaz unu çok fazla tüketen kişilerin özellikle bel çevrelerinin daha kalın olduğunu ve bu bölgede selülit oluşumuna daha çok rastlandığını ortaya koyuyor. Tam tahıllı yiyeceklerse kilo vermenizi kolaylaştırırken, dolaylı yoldan da olsa selülit oluşumunu engelliyor, özellikle tahıllı ekmekte bulunan yüksek lif oranı uzun süre tok hissetmenize neden oluyor.
Baharat ve aromaları azaltın…
Yemeğinize çok fazla baharat ve aroma eklerseniz açlık hormonlarınızı harekete geçirirsiniz. Böylece de doyduğunuzun farkına varmaz ve yemeye devam edersiniz. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; kırmızı biber, paprika ya da biber gibi acı tatlar daha az yemenize neden oluyor. Yağlarla dost olun..
Sağlıklı yağları kullanın!
Selülite yağların sebep olduğu düşünülse de aslında tüm yağlar zararlı değil, örneğin fındık, avokado ve zeytinyağı hem kilo vermenize yardımcı oluyor hem de selülit oluşmasını engelliyor. Bu yararlı yağlar doygunluk hissi de veriyor. Uzmanlar, bu yağların öğünlerin başlıca temeli olarak değil, sos seklinde kullanılması gerektiğini belirtiyor.
Spor yapmayı ihmal etmeyin…
Fiziksel aktivite, selülitle mücadele için çok önemli, özellikle yürüyüş, koşu, bisiklet gibi egzersizler düzenli olarak yapıldığında hem oluşmuş selülitlerden kurtulmaya yardımcı oluyor hem de yenilerinin oluşumunu engelliyor. Yüzme ile suda yapılan egzersizler, selülite en kısa sürede etki eden ve azaltan egzersizler oluyor. Aslında önemli olan oluşmuş selülitlerden kurtulmakla birlikte yeniden oluşmalarını önlemek.
Yemekten önce meyve ve sebze atıştırabilirsiniz…
Yapılan araştırmalara göre öğlen ve akşam yemeğinden önce aperitif bir şeyler yemek açlığınızı bastırıyor. Aperitif olarak sebze seçebilirsiniz örneğin salatalık ideal bir atıştırmalıktır. Ayrıca sebzeleri atıştırmalık olarak tüketmek midenize ve beyninize doyduğunuz sinyalinin daha çabuk ulaşmasına neden oluyor. Yemekten önce meyve ya da sebze yiyip daha sonra protein ve karbonhidrat tüketirseniz yediğiniz bu küçük atıştırmalıklardan sonra yemeğe aç oturmaz ve böylece yemekte de çok yemezsiniz.
Haftanın bir günü sadece sebze yiyin!
International Journal of Obesity'nin (Uluslararası Obezite dergisi) yaptığı bir araştırmaya göre çok fazla kırmızı et tüketen kişilerin obez olma ihtimali diğerlerine oranla yüzde 27 daha fazla. Ayrıca bu kişilerin bel çevresindeki yağlanmadan kaynaklanan kalp hastalıklarına yakalanma riski de yüzde 33 daha fazla. Bu nedenle haftanın bir gününü kendinize sebze günü ilan edin. Bu gün içinde sebze ve meyveden başka hiçbir şey tüketmeyin.
Alıntıdır!