![a2ebb7ecb9012e9a916c95b98ed830ed_1264761178.jpg](/forum/proxy.php?image=http%3A%2F%2Fimg03.blogcu.com%2Fimages%2Fn%2Fe%2Fw%2Fnewbahar%2Fa2ebb7ecb9012e9a916c95b98ed830ed_1264761178.jpg&hash=92c18e25bc5ea0302f1e0158d7273825)
Yüreğimin titrediği günlerdeydi...
Sigarama vururdu her titreme, titrek dumanlar dağılırdı boğuk havaya.
Rüzgarın ayazının tenime değdiği günlerdi.
Sensiz günlerdi, sensiz yolculuklardı yol hikayelerine konuk olduğum.
Zamanın bir nakkaş gibi sevdalara ayrılığı işlediği günlerdi.
Hasretlik biterdi, deremediğimiz güllerin yerine.
Hiç tanımadığım insanlar anlatırdı sevdaya dair, ölümlü hikayeleri.
Ucunda ölüm var ya! aldırmazdım anlatılanlara.
Bana göre sevda ölümsüz olmalıydı, imkansız olmalıydı!!...
Yüreğimin deli vurgununu yediği günlerdi....
Bir yakamoz perisini yanına uçurduğum günlerdi.
Denizaşırı yokluğununun, bende ki aykırı dalgalarınaydı tüm isyanım.
Ne dalgalarda bulduğum...
Ne kıyılarına vurduğum sevdam!...
Yüreğimin aşkın alayına sövdüğü günlerdi...
Yazıyordu kalemim, yazıyordu hakikati
Uçurumun kıyısında ki sevdaları, paramparça yüreklerin kahpe sevdalarını...
Sevdaya dair anlatılmış ne varsa yalanlığnı yazıyordu.
Bir ölümsüzlük, bir imkansızlık türküsü tutturmuşken hayat!...
Ne bir ses, ne bir nefes değiyordu kulaklarıma.
Anlatılanlar Yalan! yalan! diye çığlık çığlığa
Deliriyordum!...
Belkide en akıllısıydım sevda zıpkını yemiş yüreklerin.
Yüreğimin titrediği günlerdi...
Sigarama vururdu her titreme,
Titrek dumanlar dağılırdı, boğuk havaya...
Ölümsüz...
İmkansız...
Sevdasızdı aslında.