Sevgili İle Aynı Eve Taşınmak Doğru Mu?

Katılım
11 Temmuz 2008
Mesajlar
8.210
Tepki
8.216
Puan
113
Konum
istanbul
Günümüzde çiftlerin bir çoğu, resmi olarak evlenmek yerine birlikte aynı evde yaşamayı tercih ediyorlar. Bu, özellikle gelişmiş toplumlardaki ilişkilerde sıklıkla görülen bir durum olmakla beraber, Türkiye’de de boşanma oranın artması ile birlikte daha çok birlikte yaşama fikri tercih edilmektedir. Çiftlerin evlilikten korkması, boşanmış ailelerin çocukları olma gibi durumlar resmi nikah fikrinin tercih edilmemesine neden oluyor. […]

Devami...
 

*Hülya*

Daimi Üye
Katılım
19 Kasım 2008
Mesajlar
4.965
Tepki
6.519
Puan
113
Konum
Oradan
doğru olmadığı aşikar bir durumdur
eğer toplumlar gerçekten gelişiyor olsaydı evlilik gibi insanlar için çok önemli olan bu olayı böyle yıpratıp yoketmemiş olurlardı:tıktık
 

flamingo

Daimi Üye
Katılım
25 Şubat 2009
Mesajlar
7.861
Tepki
6.627
Puan
113
Konum
-
aynı evi paylaşıyor olanların mantığı,'evlilik aşkı öldürüyor'
doğru bi düşüncemi tabiki HAYIR !
 

kedijik

Daimi Üye
Katılım
9 Aralık 2009
Mesajlar
9.606
Tepki
11.923
Puan
113
Konum
Konya
Kuralı bozulmamasi gereken kurumlardan birisi çiftlerin birlikte yasaması.
Bu da ancak evlilik kurumudur bana göre ve asla kuralı gereği dısına çıkılmamalı.
 
Katılım
14 Ağustos 2013
Mesajlar
60
Tepki
51
Puan
18
Yaş
33
Konum
trabzon
dinen ve toplumsal olarak doğru olmadığı ortada, ama şahsi görüşlere saygı duyarım...
 

Aslı Oktay

Daimi Üye
Katılım
30 Haziran 2011
Mesajlar
12.828
Tepki
19.322
Puan
113
Yaş
35
Konum
İstanbul
sevgılı ıle aynı eve evlılık cuzdanını aldıktan sonra tasınabılır herkes :D
dınen dogrusu bu bende dının ızın vermedıgı bır seyı tasvıp etmıyorum
 

nly

Üye
Katılım
6 Ağustos 2013
Mesajlar
93
Tepki
49
Puan
18
Konum
İstanbul
ben acıkcası dinen bir yorumda bulunmuyorum cunku kişinin dini kendine özgüdür derim. ama şahsen ben evlenmeden evli gibi yaşamayı pek doğru bulmuyorum şu açıdan, evlenmeden evli hayatı yaşamak niye?
 

sadiye

Admin
Admin
Katılım
4 Mayıs 2010
Mesajlar
60.967
Tepki
56.318
Puan
113
Yaş
43
Konum
Almanya
Aslinda düsününce ciftlerin evliligi denemesi gibi birsey oluyor.
Yani evliyken anlasamayinca bosaniyorsan ama böyle olmadi deyip sadece ayriliyorsun.
Kimine mantikli gelebilir ama bana yetisme tarzimdan dolayi ve dinim acisindan yanlis geliyor.
Herkes istedigini istedigi gibi yasamakta özgür tabii.
 

Çilekli Sakız

Moderatör
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
1 Şubat 2009
Mesajlar
4.184
Tepki
5.840
Puan
113
Yaş
33
Konum
İzmir/ Tokat
Ben nişanlımla birlikte kaldım uzun süre hatta arada bir yine kalıyoruz..Fakat söylenenlere kısmen katılıyorum ama şuda var ki bir insanı en iyi tanımak için o insanla aynı evin çatısı altında olmalısınız..Ama bizim toplumumuzun aklına ilk gelen şey ateş ile barut yan yana olmaz olduğu için gayet iyi anlıyorum..
Ben kaç yıldır nişanlımlayım en ufak sıkıntımız olmadı..
Bilinsin ki şu da barizdir ben yıllar sonra bir arada kalmaya karar verdim onu tanıyarak..Kalkıp 3 , 5 ay çıkıp aynı eve geçenlere karşıyım.Doğru bulmuyorum.


 

Teyzos

Sitenin Hikaye Yazarı
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
30 Mayıs 2013
Mesajlar
3.235
Tepki
5.791
Puan
113
Konum
Netcen ziyarete mi gelcen :)
Kadın-erkek arasındaki duygusal ilişki. Flört etmek, kadın ve erkeğin duygusal ilişki kurması. Batı toplumlarında flört, gençlerin duygusal açıdan olgunlaşmalarını, çeşitli komplekslerinden kurtulmalarını, cinsellik konusunda bilgilenmelerini, eşlerin evlilik öncesinde birbirlerini tanıyarak bilinçli bir beraberlik oluşturmalarını sağlayacak bir tecrübe ve eğitim biçimi olarak kabul edilmiş ve hoş görülmüştü. Fakat duygusal ilişkiler, kendisine ilişkin bütün düşünce ve varsayımların iflasını ilan edercesine büyük bir hızla fiziksel ilişkiye dönüşerek gündemden düştü. Batılı toplumlar günümüzde bir yandan bir süre önce son derece masumane ilişkiler olarak baktığı flört olayının önüne yığdığı toplumsal sorunlarla boğuşurken, bir yandan da artık duygusal ilişkinin yerini alan cinsel özgürlük gibi kavram ve olguları tartışmaya başladı.

Kadın-erkek arasında serbestçe kurulan ilişkilerin farklı bir sonuca varması mümkün değildir. Çağımızın önde gelen ruhbilimcilerinden Erich Fromm izlenerek söylenirse, karşıt cinsler arasındaki duvarın yıkılması durumunda duygusal ilişkilerin karşı konulmaz bir cinsel isteğe dönüşmesi kaçınılmazdır. Bu cinsel isteğin tek amacı da birleşmektir. Bu nedenle bu tür ilişkiler düşünüldüğünün tersine sürekli değildir ve utanç, umut kırıklığı, nefret ve düşmanlıkla noktalanır. Böylesine olumsuz bir biçimde sonuçlanan ilişkiler doğal olarak birçok bireysel ve toplumsal soruna neden olur. Ruhsal bunalımlar, aileden kopmalar, kötü yollara düşmeler, çocuk denilecek yaşta ortaya çıkan gebelikler, terkedilmiş gayr-i meşrû çocuklar, intiharlar bu tür ilişkilerin Batı toplumlarının önüne yığdığı sayısız sorundan yalnızca birkaçıdır.

Islam Açısından Flört

Islâm, yalnızca ortaya çıkan sorunlara çözümler getiren bir inanç ve hukuk sistemi değil, aksine, getirdiği kurallarla öncelikle sorunların ortaya çıkmasını önleyen bir dindir. İslam'ın bu özelliği kadın-erkek ilişkileri alanında da kendini göstermekte, Islâm toplumlarında, Batı örneği câhili toplumların karşı karşıya geldiği sorunların ortaya çıkmasına imkan tanımamaktadır.

Islâm, toplumun çürümesine neden olan başlıca amillerden birisi kadın-erkek arasındaki gayr-i meşrû cinsel ilişkiyi (zina, fuhuş) yasaklamış, caydırıcı bir etken olarak cezaî müeyyideler getirmiştir. Fakat asıl önemlisi bireyleri bu tür fiillere götürecek bütün yolları kapatması, oluşmasını önleyici tedbirler almasıdır. Bu tedbirlerin başında karşıt cinsteki yabancı kişilerin yalnız başlarına bir arada bulunmaması kuralı gelir. Hz. Peygamber, böyle bir durumun doğuracağı tehlikeli sonuçlara dikkat çekmek üzere, "Çünkü -bu takdirde- üçüncüleri şeytandır" (Ibn Hanbel, Müsned, I, 227, III, 339) buyurur. Diğer bir önleyici kural da tesettür ve sürekli bakış gibi uyarıcı davranışlardan kaçınma (en-Nur, 24/30-31) kuralıdır. Dokunma, el sikisma ve benzeri fiziki temas yasağı da başka bir önlemdir (el-. Mavsılî, el-Ihtiyarî Ta'lili'l-Muhtar, IV, 156). İslam'ın kadın-erkek ilişkileri hakkında getirdiği hüküm ve kurallar açısından bakıldığında flörtün bütünüyle Islâm sınırlan dışında kaldığı görülür: Çünkü, biçimi, şartlan ve sonuçlan bakımından İslam'ın hüküm ve kurallarına ters düşen bir ilişki biçimi olarak ortaya çıkmaktadır.

Islâm insanın cinsel yönünü görmezden gelip bu alandaki ihtiyaçlarını yok saymaz. Tersine, bu yönünün meşrû' ve hem birey, hem de toplum için yararlı olabilecek biçimde tatminini öngörür. Evlilik kurumunun önemli varlık nedenlerinden birisi de insanın cinsel ihtiyaçlarının böyle bir yönde karşılanmasıdır. Bu nedenle Islâm'da evlilik teşvik edilmiş, olabildiğince kolaylaştırılmaya çalışılmıştır.

(Alıntı)
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst