Bursa'da yatılı olarak eğitim gördüğü yurttaki yemekhane görevlisini kafasına çekiçle vurup boğazını keserek öldürdüğü iddia edilen 18 yaşındaki lise son sınıf öğrencisi sanığın yargılanmasına başlandı.
Soğukkanlı tavırları, insanın kanını donduran savunmasıyla herkesi şoke eden genç sanık, cinayeti kurallara uyulmadığı için işlediğini söyledi. Mahkeme, sanığın akıl sağlığının tespitine karar verdi.
4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "kasten adam öldürmek" suçundan 15 yıla kadar hapsi istenen lise son sınıf öğrencisi M.K., ilk kez hakim karşısına çıktı. 3 ay önce, Cumhuriyet Lisesi'nin yatılı yurdunun yemekhane görevlisi İbrahim Yeğen'i (58) kafasına çekiçle vurduktan sonra boğazını keserek öldürdüğü iddia edilen 18 yaşındaki M.K. duruşmadaki soğukkanlı tavırlarıyla dikkat çekti.
Olaydan sonra Emniyet Müdürlüğüne giderek teslim olan M.K., yurtta zaman zaman kapalı alanlarda sigara içildiğini, yemeklerin dökülüp israf edildiğini ve kurallara uyulmadığını anlattı. Bu durumun canını çok sıktığını söyleyen M.K., "Zaman zaman yurtta sigara içen öğrencilerden ya da yemek dökenlerden birisini öldürme düşüncesi aklıma geliyordu ancak daha sonra bunun yanlış olduğunu düşünerek vazgeçiyordum. Olay günü de önce çarşıya çıkıp iki tane bıçak aldım. Bıçakları yurttaki dolabımda sakladım. Yurtta temizlik işlerini yapan maktul ile karşılaştık. Kendisiyle konuşurken sigara içip içmediğini sordum. O da ara sıra kullandığını söyledi. Bu şekilde bir cevap alınca onu cezalandırmak istedim. Televizyon izlemek için odasının anahtarını aldım. Yanımda taşıdığım bıçakları da odasına sakladım. Bu sırada namaz kılmak için mescide gittim. Namaz kılarken, sigara içtiği için tekrar onu öldürmek aklıma geldi. Daha sonra İbrahim kapıyı açamayınca beni aradı" dedi.
Olay anında odada bulunan çekici alarak maktulün kafasına vurduğunu anlatan M.K. "Maktul, sendeleyip yere düştü. Yerdeyken çekiçle kafasına bir kez daha vurdum. Daha sonra odaya sakladığım bıçakları aldım. Kış olduğu için üzerimde taşıdığım eldivenleri giydim. Daha sonra da İbrahim'in boğazını kestim. Odanın kapısını kilitleyip polise teslim oldum. Yaptıklarımdan çok pişmanım. Bu olaydan sonra tövbe ettim. Verilecek cezaya da razıyım" diye konuştu.
Yurtta kalan diğer öğrencileri de şahit olarak dinleyen mahkeme, sanık M.K.'nın Adli Tıp İhtisas Kurulu'na sevk edilerek akıl hastalığının tespitine karar verdi.
Dava eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
Sanığın avukatı Tuğba Karaca, müvekkilinin psikolojik sorunlarının bulunduğunu ve bu yüzden olayı soğukkanlılıkla anlattığını belirterek, "M.K. henüz bir çocuk. Savcılık aşamasında psikolojik sorunlarının olduğuna dair uzman görüşü var. Ben de bu yüzden müvekkilimin Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesini istedim. Mahkeme de bu talebimizi kabul etti. Olayda herhangi bir taciz durumu söz konusu değildir. Cinayet, tamamen psikolojik sebeplere dolayı yaşanmış bir olay" dedi.
