Siradanligin Yukselisi....

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.403
Puan
113
Paul Johnson
smilev.gif
‘Yaratıcılar’ (NTV Yayınları) başlıklı kitabının önsözünde şöyle diyor: “Her ne kadar herkes potansiyel olarak ya da fiilen yaratıcı olsa da
smilev.gif
yaratıcılıkta da seviyeler vardır. Bu
smilev.gif
çalı çırpıyı kuş yuvasına dönüştürme içgüdüsünden başlayıp
smilev.gif
insanların daha karmaşık ancak bir o kadar da mütevazı yapılarından
smilev.gif
sanatçıları daha önce akla hayale gelmeyen büyük ve muhteşem eserler vermeye iten eşsiz şaheserlere uzanır.”
Elbette kimse sıfırdan yaratmıyor: “Tüm yaratıcı bireyler eserlerini atalarının bıraktıkları eserler üzerine inşa eder.”
Peki bu durumda bırakın ‘atalarının bıraktıkları eserlerin üzerine’ koymayı
smilev.gif
çağdaşlarının yaptığını birebir tekrar edenlere yaratıcı veya sanatçı denebilir mi? Tabii ki hayır!
Bazen bizim pop starların verdiği pozlara bakıp “Bunlar hiç mi utanmıyor?” diye düşünüyorum. Türkiye’nin en popüler şarkıcıları
smilev.gif
dünya starlarını birebir taklit etmekten utanmıyor. Kendinden yeni bir şey katma zahmetine hiç girmiyorlar. Hani
smilev.gif
nerede yaratıcılık?
Bir de utanmadan kendinden ‘sanatçı’ diye bahsediyor bu zümre. Sanatçı kadar başına taş yağsın diyesim geliyor. Şarkıcı bile değilsin. İkinci sınıf bir popçusun!

fft16_mf610665.Jpeg


Hayranları salak yerine koyuyorlar
Hayır
smilev.gif
kendi hayran kitlelerini nasıl salak yerine koyabildiklerine şaşıyorum. Neticede Hande Yener’i takip eden
smilev.gif
bir şekilde Lady GaGa’dan haberdar. Demet Akalın’ın pasta yerken verdiği pozlarını gören
smilev.gif
orijinal pozun sahibinin aslında Kylie Minogue olduğunu biliyor. Peki ısrarla taklit etme huyundan vazgeçmemelerinin ardında ne yatıyor?
İşte popçularda hastalık şeklinde cereyan eden
smilev.gif
Türk toplumunda farklı tezahürleri bulunan yaratıcılıktan uzak
smilev.gif
‘çakma ruh halleri’nin deşifresi:

BİR ATA SPORU OLARAK ÇAKMACILIK: Türkler
smilev.gif
her şeyin taklidini
smilev.gif
moda deyimiyle çakmasını üretmekle ünlü. Modern tüketim tarihimiz
smilev.gif
buzkalıbından jeton dökmekten tutun
smilev.gif
ünlü markaların kopyasını üretme hikayeleriyle dolu. Yaratıcılık
smilev.gif
Türkiye’de pek de matah bir şey değil. Hem
smilev.gif
hazırı varken neden yeni bir şey yaratmanın zahmetine girelim
smilev.gif
değil mi?

TÜRKİYE’DE ÜNLÜ OLMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ: Biraz erotizm ve sansasyon
smilev.gif
üç-beş ünlü adam (tercihen futbolcu
smilev.gif
işadamı veya rantiye) ile kısa süreli ilişkiler ve mikrofon tutabilme yeteneği... İşte Türkiye’de ‘ünlü bir şarkıcı’
smilev.gif
pardon
smilev.gif
sanatçı olmak için gerekli olan nitelikler bunlar.

YANLIŞ ŞAKŞAKÇILAR TAKIMI: Bir şarkıyla üzerine bir frikikle ünlenen şarkıcıların ‘beyin takımı’na bakın: Menajeri
smilev.gif
fotoğrafçısı
smilev.gif
imaj danışmanı
smilev.gif
tonmeister’ı
smilev.gif
berberi
smilev.gif
makyözü hep aynı isimler. Bu arkadaşlar da “Türkiye’de ne yapsan gider” mantalitesine inandığı için popçuları buna göre yönlendiriyor. Lady GaGa saçını mı değiştirmiş
smilev.gif
hop aynısını uygula. Madonna bir dergiye acayip bir poz mu vermiş
smilev.gif
hop aynısını kopyala.
 
OP
Ş

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.403
Puan
113
YARATICI ZEKA EKSİKLİĞİ: Üstad Johnson tamamen özgün bir eser yaratabilmenin cesaret gerektirdiğini söylüyor. Bizde ise ‘cesaret’in karşılığı daha ziyade ‘cüretkar’ olmak yani soyunmak veya açık seçik şarkı sözleriyle eşdeğer algılanıyor. Oysa burada bahsedilen toplumu alışılmışın dışında bir eserle tanıştırma cesareti. Sınıfta parmak kaldırmaya korkarak yetiştiğimiz için böylesine bir cesareti geliştirmek de zor tabii. Kaldı ki toplumsal baskı da var: Yaratıcı olanlar çoğunlukla ‘marjinal’ diye etiketlendiriliyor. Türkçesi; delidir ne yapsa yeridir.

TABANA BAK POPÇUYU AL: Hayranları alınmasın ama siz de müstahaksınız. Orijinal bir eser vermediği değişik bir sahne şovu yapmadığı şarkı bestelemediği halde onları yücelttiğiniz için... Kolaya kaçanı taklitçiliği sıradanlığı alkışladığınız için... Hak ettiğiniz budur.

SIRADANLIĞIN YÜKSELİŞİ
* Bir zamanlar popçular sadece ‘eğlendirmek’le yükümlüydü. Söz yazarlığı ise ayrı bir profesyonellik isterdi. 2000’li yıllarda ise şarkıcılar besteciliğe de soyundu.
* ’Ünlülerin dedikodu endüstrisi’ dünyanın her yerinde yükselişe geçti. Magazin medyasına ‘yarattıkları son eser’le ilgili bir hikaye anlatma ihtiyacı pazarlamanın vazgeçilmez bir parçası oldu.
* Başkalarının yazdığı sözleri okumak yerine ‘kendi ruhunu yansıtan’ şarkılar söylemek yani Sezen Aksu gibi olabilmek pek çok pop yıldızı için çıkış yolu oldu.
* 90’ların ve 2000’lerin başında ‘kendi sözlerini yazan şarkıcı’larda patlama yaşandı: Serdar Ortaç’tan Demet Akalın’a uzanan popçuların yükselişi de böyle başladı.
* Yalnızca Türkiye’de değil dünyada da trend böyle: Müzik şirketleri şarkıcı-söz yazarı olanlardan daha çok para kazandı. Örnek: Britney Spears!
* Bu yolla popçular da bestecilere verilen parayı kendi cebine atma imkanı buldu. Elvis Presley sadece şarkıyı söyler sahnede şovunu yapardı. Şimdi herkes her şeyi yapmaya muktedir.
* Türk popçular kendi muhteşem şarkılarına söz yazarken elbette hep yabancı meslektaşlarından feyz aldı. Hatta utanmadan şarkının altyapısını çalıp üzerine berbat lirikleri eklediler. Bir kısmı deşifre oldu fakat bu popçuların ününü lekelemedi.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst