19 yıl önce sivas'ta 35 kişiyi yakarak öldürenler tinerciler değil,kendilerine dindar diyenlerdi.
Bizi yakıp, duman duman, baktınız
Yetmedi mi, bir de alkış tuttunuz
Sonra birer masum olup çıktınız
Can veririz, can almayız, biz canız . . .
2 Temmuz 1993 tarihinde Sivasta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Emperyalizm destekli ağzı salyalı yobazlarca Madımak Otelinde kalanlara yönelik saldırı esnasında çıkartılan yangın ile 33 yazar, düşünür, ozan ile 2 otel çalışanı vahşice katledildiler
Her ne kadar Sivas katliamı toplumda genel algılanış olarak Alevilere yönelik tarihten gelen kıyımlardan birisi olarak algılansa da Sivas Katliamı gerici Yobaz sürüsünün Kemalist Cumhuriyete Kemalist Rejime karşı ayaklanma girişimi idi
Sivas katliamı Emperyalizmin uzun soluklu Kemalist rejimi tamamen yıkma çalışmasının ürünü idi. 1950lerden bu yana her geçen gün güçlenen ve sistemin çarkların yerleşen emperyalizm işbirlikçilerinin rejime yönelik hamlelerinden birisi idi.
Şeriatçı karanlık güçler, Pir Sultan Abdal Şenliklerinin başlamasından günler öncesinden Sivasta Alevilerin, Atatürkçülerin varlık göstermesini engellemek ve onlara Müslüman mahallesinde salyangoz sattırmamak için hazırlıklara giriştiler.
Gerici yobaz güruh gazete ilanları, bildiriler hazırlayıp dağıtarak yalan dolana dayalı provokasyon ortamı hazırlardılar.
Sözde şenlik için Sivasa gelecek olan Aziz Nesin Müslümanlara hakaret eden kitap yayınlamıştır.
Bu tamamen yalandır, Ama Karanlık güçlerin planı şeriatçı yobaz güruh aracılığıyla işliyordu.
Yalana dayalı tahrik Emperyalizm için yeni bir şey değil, 1978 yılında, yine Sivasta Aleviler camiyi bombaladı yalanını uydurup Türk İslamcılar aracılığıyla halkı birbirine düşürmeye çalışmadılar mı? Bugün Ülkemiz de Suriyede aynı oyunun bir parçasını uşakları aracılığıyla oynamıyorlar mı?
2 Temmuzdan 15 gün önce karanlık ellerce tüm Sivasa dağıtılan Müslüman Kamuoyuna başlıklı ve altında Müslümanlar imzası olan bildiride halk cihada çağrılır:Aziz Nesin köpeği, yanında kendisiyle beraber bir ekiple birlikte, şehrimiz Valisi tarafından davet edilip, şehirde adeta Müslümanlarla alay edercesine gezebilmektedir.
Kâfirler şunu iyi bilmeli ki: İslâmın Peygamberini ve kitabın izzetini korumak için, bu uğurda verilecek canlarımız vardır.
Gün, Müslümanlığımızın gereğini yerine getirme günüdür.
Yobaz sürüsü ilk gün pusuda bekler. Saldırı için hep yaptıkları gibi Cuma gününü ve Cuma namazını beklerler. 2 Temmuz günü Cuma namazından çıkan kalabalıklar içlerine sızmış karanlık güçlerin, Uşakların kışkırtmasıyla harekete geçerler. Önce etkinliklerin yapıldığı Kültür Merkezine saldırırlar.
Arkasından Sivas katliamının yaşanacağı Madımak Oteli kuşatılır.
Tüm dünyanın gözü önünde zamanın hükümetinin seyirci kaldığı katliam yaşanır.
İnsanlar 8 saat Madımak Otelinde kendilerine bir yardım eli uzanmasını beklerler. Cumhurbaşkanı aranır, başbakan aranır, başbakan yardımcısı, bakanlar aranır. Tanıdık bildik etkili yetkili kim varsa bir umut olarak aranır ama güvenlik güçleri de dâhil hiçbir güç gelip de bir avuç salyalı mahlûku dağıtmaz.
Ne acıdır ki;
Sivas Katliamı sadece Alevilere karşı bir hareketmiş gibi algılanır. Sivas katliamı Kemalist rejime yönelik gerici bir ayaklanmadır. Tıpkı Menemen gibi, Tıpkı Şeyh Sait gibi
Sivas katliamı; Eşref Bitlisin Uğur Mumcunun katledilmesi yine bugün Ergenekon ve Balyoz gibi adlar ile vatanseverlere yönelik operasyonların bir parçasıdır
Emperyalizmin tüm hedefi; Kemalizm ve Kemalistlerdir dolayısıyla da Kemalizmin toplumsal dayanaklarıdır
Kemalistler bunun bu şekilde bilincinde olmalıdırlar ve yeniden inşa için dağınık ve örgütsüz olmak yerine örgütlenmeli ve karşı-devrime karşı devrimci cepheyi kurabilmelidirler.
Bizi yakıp, duman duman, baktınız
Yetmedi mi, bir de alkış tuttunuz
Sonra birer masum olup çıktınız
Can veririz, can almayız, biz canız . . .
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
2 Temmuz 1993 tarihinde Sivasta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Emperyalizm destekli ağzı salyalı yobazlarca Madımak Otelinde kalanlara yönelik saldırı esnasında çıkartılan yangın ile 33 yazar, düşünür, ozan ile 2 otel çalışanı vahşice katledildiler
Her ne kadar Sivas katliamı toplumda genel algılanış olarak Alevilere yönelik tarihten gelen kıyımlardan birisi olarak algılansa da Sivas Katliamı gerici Yobaz sürüsünün Kemalist Cumhuriyete Kemalist Rejime karşı ayaklanma girişimi idi
Sivas katliamı Emperyalizmin uzun soluklu Kemalist rejimi tamamen yıkma çalışmasının ürünü idi. 1950lerden bu yana her geçen gün güçlenen ve sistemin çarkların yerleşen emperyalizm işbirlikçilerinin rejime yönelik hamlelerinden birisi idi.
Şeriatçı karanlık güçler, Pir Sultan Abdal Şenliklerinin başlamasından günler öncesinden Sivasta Alevilerin, Atatürkçülerin varlık göstermesini engellemek ve onlara Müslüman mahallesinde salyangoz sattırmamak için hazırlıklara giriştiler.
Gerici yobaz güruh gazete ilanları, bildiriler hazırlayıp dağıtarak yalan dolana dayalı provokasyon ortamı hazırlardılar.
Sözde şenlik için Sivasa gelecek olan Aziz Nesin Müslümanlara hakaret eden kitap yayınlamıştır.
Bu tamamen yalandır, Ama Karanlık güçlerin planı şeriatçı yobaz güruh aracılığıyla işliyordu.
Yalana dayalı tahrik Emperyalizm için yeni bir şey değil, 1978 yılında, yine Sivasta Aleviler camiyi bombaladı yalanını uydurup Türk İslamcılar aracılığıyla halkı birbirine düşürmeye çalışmadılar mı? Bugün Ülkemiz de Suriyede aynı oyunun bir parçasını uşakları aracılığıyla oynamıyorlar mı?
2 Temmuzdan 15 gün önce karanlık ellerce tüm Sivasa dağıtılan Müslüman Kamuoyuna başlıklı ve altında Müslümanlar imzası olan bildiride halk cihada çağrılır:Aziz Nesin köpeği, yanında kendisiyle beraber bir ekiple birlikte, şehrimiz Valisi tarafından davet edilip, şehirde adeta Müslümanlarla alay edercesine gezebilmektedir.
Kâfirler şunu iyi bilmeli ki: İslâmın Peygamberini ve kitabın izzetini korumak için, bu uğurda verilecek canlarımız vardır.
Gün, Müslümanlığımızın gereğini yerine getirme günüdür.
Yobaz sürüsü ilk gün pusuda bekler. Saldırı için hep yaptıkları gibi Cuma gününü ve Cuma namazını beklerler. 2 Temmuz günü Cuma namazından çıkan kalabalıklar içlerine sızmış karanlık güçlerin, Uşakların kışkırtmasıyla harekete geçerler. Önce etkinliklerin yapıldığı Kültür Merkezine saldırırlar.
Arkasından Sivas katliamının yaşanacağı Madımak Oteli kuşatılır.
Tüm dünyanın gözü önünde zamanın hükümetinin seyirci kaldığı katliam yaşanır.
İnsanlar 8 saat Madımak Otelinde kendilerine bir yardım eli uzanmasını beklerler. Cumhurbaşkanı aranır, başbakan aranır, başbakan yardımcısı, bakanlar aranır. Tanıdık bildik etkili yetkili kim varsa bir umut olarak aranır ama güvenlik güçleri de dâhil hiçbir güç gelip de bir avuç salyalı mahlûku dağıtmaz.
Ne acıdır ki;
Sivas Katliamı sadece Alevilere karşı bir hareketmiş gibi algılanır. Sivas katliamı Kemalist rejime yönelik gerici bir ayaklanmadır. Tıpkı Menemen gibi, Tıpkı Şeyh Sait gibi
Sivas katliamı; Eşref Bitlisin Uğur Mumcunun katledilmesi yine bugün Ergenekon ve Balyoz gibi adlar ile vatanseverlere yönelik operasyonların bir parçasıdır
Emperyalizmin tüm hedefi; Kemalizm ve Kemalistlerdir dolayısıyla da Kemalizmin toplumsal dayanaklarıdır
Kemalistler bunun bu şekilde bilincinde olmalıdırlar ve yeniden inşa için dağınık ve örgütsüz olmak yerine örgütlenmeli ve karşı-devrime karşı devrimci cepheyi kurabilmelidirler.