“TÜRKÜM” DİYEN HER İNSAN,
OKUMALI VE ÖĞRENMELİ !
Atatürk’ün 1 Kasım 1937 tarihinde, T.B.M.M. de yaptığı hitabeti aşağıda verilmiştir. Bu Hitabet, incelendiğinde Dünya’nın süper gücü olabileceğimiz algılanacaktır. Zira, Atatürk’ün göstermiş olduğu Hedeflere “Milli” bir güçle nasıl varıldığı görülecektir. 1923’ten 1937 yılına kadar geçen 14 yıl zarfında bu kalkınma örneği hiç bir Millete nasip olmamıştır… Ancak Atatürk’ün vefatından sonra, bu Kalkınma Hamlesinin durdurulup da nasıl bir Promosyon Ülkesi haline gelmemizde hiç bir Millete nasip olmamıştır !
“Sayın Arkadaşlar,
Endüstrileşmek en büyük milli davalarımız arasında yer almaktadır. Çalışması ve yaşaması için ekonomik elemanları memleketimizde mevcut olan büyük, küçük her çeşit endüstriyi kuracağız ve işleteceğiz. En başta Vatan savunması olmak üzere ürünlerimizi değerlendirmek ve en kısa yoldan en ileri ve refahlı Türkiye idealine ulaşabilmek için bu bir zorunluluktur.
Bu kanaatle Beş Yıllık Sanayi Planının geri kalan bütün hazırlıkları bitirilmiş olan bir kaç fabrikasını da süratle başarmak ve yeni plan için hazırlanmak gerekir. Endüstrileşme karar ve hareketimize paralel olarak bu günkü kanunlarımızda düşünülecek değiştirmeler ve eklenecek bazı yeni hükümler vardır. Bunların başlıcalarını şöyle özetleyebiliriz : Sermayesinin tamamı veya büyük kısmı Devlete ait ticari-sanayi kurumların mali kontrol şeklini; bu kurumların bünyelerine ve kendilerinden istediğimiz ve isteyeceğimiz ticari usul ve anlayışla çalışma gereklerine göre süratle düzenlemek… Bu gibi kurumların bu günkü usullerle çalışabilmelerine ve gelişmelerine imkan yoktur.
Mevcut gümrük tarifeleri kanununda bu günkü politika ve eğitimimize uygun tedbirleri almak gerekir.
Diğer önemli nokta, daha önce de işaret ettiğim gibi, memlekette bazı bölgelerde göze çarpacak önem kazanmış olan hayat pahalılığı konusuyla uğraşmak… Bunun için, bilimsel bir araştırma yaptırılmalı ve tesbit edilecek sorunlar ile radikal ve planlı şekilde mücadele edilmelidir.
Küçük esnafa ve büyük sanayicilere ihtiyaç duyacakları kredileri, kolay ve ucuzca verecek bir örgüt kurmak ve kredinin normal şartlar altında ucuzlatılmasına çalışmakta çok gerekli işlerdendir.
Türkiye’de devlet madenciliği, milli kalkınma hareketleriyle yakından ilgili önemli konulardan biridir.
Genel endüstrileşme anlayışımızdan başka, maden arama ve işletme işine; herşeyden önce, dış ödeme imkanlarımızı, döviz gelirimizi arttırabilmek için, devam etmek ve özel bir önem vermek zorundayız.
Maden Tetkik ve Araştırma Dairesinin çalışmalarının, büyük ölçüde geliştirilmesini ve bulunacak madenlerin rantabilite hesapları yapıldıktan sonra, planlı bir şekilde hemen işletmeye konulmasını sağlamamız gerekir. Elde bulunan madenlerin en önemlileri için, üç yıllık bir plan yapılmalıdır.
Ereğli şirketini satın aldığımızı ve Ereğli Kömür Havzasında rasyonel bir üretim planının, günün sorunu olduğunu biliyorsunuz. Bunun tamamlanması, çabuklaştırılarak, kömür üretimi kısa bir zamanda en az bir misli arttırılmalıdır.
Diğer yönden Maden Tetkik ve Arama Dairesinin, Divriği sahasında bulduğu ve cevher nispeti itibariyle önemi büyük olan demir madenini süratle işletilmesine geçilme ve Karabük Demir ve Çelik Endüstrimizin ihtiyaç planı dışındaki kısmının, ihracatına başlanılmalıdır.
Liman işlerinde modern ve planlı çalışma ve fiat tarifelerindeki indiriminin uyandırdığı memnuniyetin verimli sonuçları, ticarette dikkati çekmiştir. Bu yolda devam edilmesinde isbet olacaktır. Ekonomik bünyemizdeki gelişme, deniz ulaşım araçları ihtiyaçlarını her gün arttırmaktadır. Yeni sipariş edilen gemilerden bir kısmı önümüzdeki ilkbaharda gelmiş bulunacaktır. Fakat bunlar, bu günden görülmekte olan geniş ihtiyaca cevap verecek sayı ve oranda değildir.
Yeni gemiler inşa ettirmek ve özellikle eski tersaneyi, ticaret filomuz için, hem onarım hem yapı merkezi olarak çalıştıracak çareleri sağlamak gerekir.
Şu günlerde, Yüksek Meclise su ürünleri ve Deniz Bank hakkında bir tasarı gelecektir. Bu konunun, yüksek ilginizi çekeceğinden şüphe etmiyorum.
Arkadaşlar ,
En güzel coğrafi durumda bulunan, üç tarafı denizle çevrili olan Türkiye; endüstrisi, ticareti ve sporu ile en ileri denizci millet yetiştirme yeteneğindedir. Bu yetenekten yararlanmayı bilmeliyiz. Denizciliği, Türk’ün büyük milli ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız. Ekonomik kalkınma; bağımsız ve egemen Türkiye’nin daima daha kuvvetli daima daha refahlı Türkiye idealinin, bel kemiğidir. Türkiye, bu kalkınmada iki büyük kuvvet serisine dayanmaktadır.
Toprağının iklimleri, zenginlikleri ve başlı başına bir servet olan coğrafi durumu; bir de, Türk Milletinin, silah kadar, makinada da tutmaya yaraşan kudretli eli ve milli olduğuna inandığı işlerde ve zamanlarda tarihinin akışını değiştirir bir güçle beliren yüksek sosyal benlik duygusu…
Sayın Milletvekilleri ;
Demiryolları, bir ülkeyi uygarlık ve refah ışıklarıyla aydınlatan kutsal bir meşaledir.
Cumhuriyetin ilk yıllarından beri, dikkatle ısrarla üzerinde durduğumuz demiryolları yapma politikası, amaçlarına ulaşmak için, durmadan başarı ile uygulanmaya devam olunmaktadır.
Doğu ve Güney de, Sivas-Diyarbakır gibi büyük illere varan hatlar, geçen yıl içinde, Sivas-Malatya ara hattı ile birbirine bağlanmıştır. Zonguldak’a varmış bulunan hatta bu zengin kömür havzasını İç Vatana bağlamış bulunuyor.
Sivas’tan sonra, Doğuya doğru uzanıp gitmekte olan hat da, varılacak ilk nokta olan Divriği’ye ulaşmıştır. Bu kol, önümüzdeki yıl Erzincan’a varmış bulunacaktır. Diyarbakır’dan Doğu’ya uzanacak hattın da inşasına başlanmıştır.
Doğu demiryollarının satınalınmış olduğunu bilirsiniz. Güney de Nusaybin’e giden hattan başka, yurtiçinde bütün demiryollarının yönetim ve işletmeleri Cumhuriyet Hükümetlerinin elindedir.
Demiryolları inşaatımızın gelişmesi, İran Transit yolunun ilerlemesi ve motorize edilmesine de yararlı olmuştur. İstanbul’dan itibaren başlayan Avrupa turist yolunun asfalt olarak yapılmasına devam olunmaktadır.
Bu tarz inşaatın, bir plan dahilinde memleketin diğer alanlarına da yayılması beklediğimiz milli başarılardandır. Karayolu ve köprüler inşaatı gelişmektedir. Demiryolları yapımı politikamızı uygulamaya başladığımız yıllar içinde 78 köprü, geçişe açılmış bulunuyor. 23 köprü de inşa halindedir. Bu köprüler, her biri başlı başına birer teknik ve sanat eseri olarak yeni nesillere Cumhuriyetin armağan abideleri olacaktır. Demiryolu hatlarımızı, İç Bölgelere bağlayacak ve bu hatları biran önce, milli ekonomik kalkınmaya büyük hizmetini sağlayacak olan karayolu inşaatının önümüzdeki dönemlerde, yoğunlaştırlarak, bir plan dahilinde genişletilmesi gerekir.
Her Bölgenin ihtiyacına göre, istasyonlarda tamamlayıcı tesisatta yapılmak ve çeşitli malların gerektiği gibi gönderilmesini sağlayacak, teknik şartları olan vagon adedini arttırmak zorunludur. Bunda da büyük yardımlarınızın esirgenmemesini dilerim.
Su ve imar işlerine dikkatle devam edilmektedir.
Posta-Telgraf-Telefon işlerimizde esaslı bir gelişme vardır. Bununla beraber, şehirler arasındaki telofon konuşmalarını biran önce bitirilmesine çalışılmalıdır. Ankara’da yeni bir radyo istasyonunun yapılmasına başlanmış olduğunu memnunlukla belirtmek isterim.
Sivil havayolları İdaresi, devlet kuruluşları arasında, modern bir idare halinde yer almıştır.
Bütün teknik şartlar ve güvenlik gereklerine uygun şekilde çalışmakta olan bu idarenin, büyük şehirlerimizin hepsi arasında en modern ulaşım yolu rolünü biran önce yapmaya başlaması, uluslararası hatlarda da, kendi araçlarıyla ilişki kurma imkanı, az zamanda sağlanmasını beklediğimiz önemli işlerdendir.
Arkadaşlar ,
Bütün devlet kuruluşlarının canlılığı, gürbüzlüğü, işlemesi yönünden, büyük dikkatle üzerinde durulması, gerekli olan mali hayatımız konusuna değinmek istiyorum.
Cumhuriyet bütçelerinin belirli hale gelen ve daima kuvvetlenmesi gereken birleşik özellikleri, yalnız denk oluşları değil, aynı zamanda koruyucu, kurucu ve verimli işlere, her defasında daha fazla pay ayırmakta olmalarıdır.
Bu politikamızın, milli faaliyetler üzerinde derhal yaratmaya başladığı etki iledir ki, bütçe tahmin rakkamlarımız, yalnız gerçekleşmekle kalmamış daima bütçe fazlasıyla kapanmaya başlamıştır.
1936 yılı bütçesi, tahmine ve 1935 yılında gerçekleşmiş gelirlere göre, 22 milyon fazla ile kapanmıştır. 1937 bütçesinin de uygulamada gösterdiği gidiş, aynı ümidi, fazlasıyla verecek durumdadır.
Bu sonuç; memleket ekonomisinin gelişmesini, halk için çalışan bir hükümetin, halkın yararına olarak aldığı tedbirlerdeki isabeti de doğrulamaktadır.
Samimi bir şekilde yapılmış bir bütçe ve gerçek ödeme dengesine dayanan paramızın, yürürlükteki satınalma gücünü kesin şekilde koruyacağız.
Her türlü mali yükümlülüklerimizi, günü gününe yerine getirmekle devletin güvenirliğini ve mali sermaye ve hisse senetlerini koruma ve destekleme konusunda bütün tedbirleri almak ve bu mevzuda dikkatli bulunmak prensibimizdir.
OKUMALI VE ÖĞRENMELİ !
Atatürk’ün 1 Kasım 1937 tarihinde, T.B.M.M. de yaptığı hitabeti aşağıda verilmiştir. Bu Hitabet, incelendiğinde Dünya’nın süper gücü olabileceğimiz algılanacaktır. Zira, Atatürk’ün göstermiş olduğu Hedeflere “Milli” bir güçle nasıl varıldığı görülecektir. 1923’ten 1937 yılına kadar geçen 14 yıl zarfında bu kalkınma örneği hiç bir Millete nasip olmamıştır… Ancak Atatürk’ün vefatından sonra, bu Kalkınma Hamlesinin durdurulup da nasıl bir Promosyon Ülkesi haline gelmemizde hiç bir Millete nasip olmamıştır !
“Sayın Arkadaşlar,
Endüstrileşmek en büyük milli davalarımız arasında yer almaktadır. Çalışması ve yaşaması için ekonomik elemanları memleketimizde mevcut olan büyük, küçük her çeşit endüstriyi kuracağız ve işleteceğiz. En başta Vatan savunması olmak üzere ürünlerimizi değerlendirmek ve en kısa yoldan en ileri ve refahlı Türkiye idealine ulaşabilmek için bu bir zorunluluktur.
Bu kanaatle Beş Yıllık Sanayi Planının geri kalan bütün hazırlıkları bitirilmiş olan bir kaç fabrikasını da süratle başarmak ve yeni plan için hazırlanmak gerekir. Endüstrileşme karar ve hareketimize paralel olarak bu günkü kanunlarımızda düşünülecek değiştirmeler ve eklenecek bazı yeni hükümler vardır. Bunların başlıcalarını şöyle özetleyebiliriz : Sermayesinin tamamı veya büyük kısmı Devlete ait ticari-sanayi kurumların mali kontrol şeklini; bu kurumların bünyelerine ve kendilerinden istediğimiz ve isteyeceğimiz ticari usul ve anlayışla çalışma gereklerine göre süratle düzenlemek… Bu gibi kurumların bu günkü usullerle çalışabilmelerine ve gelişmelerine imkan yoktur.
Mevcut gümrük tarifeleri kanununda bu günkü politika ve eğitimimize uygun tedbirleri almak gerekir.
Diğer önemli nokta, daha önce de işaret ettiğim gibi, memlekette bazı bölgelerde göze çarpacak önem kazanmış olan hayat pahalılığı konusuyla uğraşmak… Bunun için, bilimsel bir araştırma yaptırılmalı ve tesbit edilecek sorunlar ile radikal ve planlı şekilde mücadele edilmelidir.
Küçük esnafa ve büyük sanayicilere ihtiyaç duyacakları kredileri, kolay ve ucuzca verecek bir örgüt kurmak ve kredinin normal şartlar altında ucuzlatılmasına çalışmakta çok gerekli işlerdendir.
Türkiye’de devlet madenciliği, milli kalkınma hareketleriyle yakından ilgili önemli konulardan biridir.
Genel endüstrileşme anlayışımızdan başka, maden arama ve işletme işine; herşeyden önce, dış ödeme imkanlarımızı, döviz gelirimizi arttırabilmek için, devam etmek ve özel bir önem vermek zorundayız.
Maden Tetkik ve Araştırma Dairesinin çalışmalarının, büyük ölçüde geliştirilmesini ve bulunacak madenlerin rantabilite hesapları yapıldıktan sonra, planlı bir şekilde hemen işletmeye konulmasını sağlamamız gerekir. Elde bulunan madenlerin en önemlileri için, üç yıllık bir plan yapılmalıdır.
Ereğli şirketini satın aldığımızı ve Ereğli Kömür Havzasında rasyonel bir üretim planının, günün sorunu olduğunu biliyorsunuz. Bunun tamamlanması, çabuklaştırılarak, kömür üretimi kısa bir zamanda en az bir misli arttırılmalıdır.
Diğer yönden Maden Tetkik ve Arama Dairesinin, Divriği sahasında bulduğu ve cevher nispeti itibariyle önemi büyük olan demir madenini süratle işletilmesine geçilme ve Karabük Demir ve Çelik Endüstrimizin ihtiyaç planı dışındaki kısmının, ihracatına başlanılmalıdır.
Liman işlerinde modern ve planlı çalışma ve fiat tarifelerindeki indiriminin uyandırdığı memnuniyetin verimli sonuçları, ticarette dikkati çekmiştir. Bu yolda devam edilmesinde isbet olacaktır. Ekonomik bünyemizdeki gelişme, deniz ulaşım araçları ihtiyaçlarını her gün arttırmaktadır. Yeni sipariş edilen gemilerden bir kısmı önümüzdeki ilkbaharda gelmiş bulunacaktır. Fakat bunlar, bu günden görülmekte olan geniş ihtiyaca cevap verecek sayı ve oranda değildir.
Yeni gemiler inşa ettirmek ve özellikle eski tersaneyi, ticaret filomuz için, hem onarım hem yapı merkezi olarak çalıştıracak çareleri sağlamak gerekir.
Şu günlerde, Yüksek Meclise su ürünleri ve Deniz Bank hakkında bir tasarı gelecektir. Bu konunun, yüksek ilginizi çekeceğinden şüphe etmiyorum.
Arkadaşlar ,
En güzel coğrafi durumda bulunan, üç tarafı denizle çevrili olan Türkiye; endüstrisi, ticareti ve sporu ile en ileri denizci millet yetiştirme yeteneğindedir. Bu yetenekten yararlanmayı bilmeliyiz. Denizciliği, Türk’ün büyük milli ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız. Ekonomik kalkınma; bağımsız ve egemen Türkiye’nin daima daha kuvvetli daima daha refahlı Türkiye idealinin, bel kemiğidir. Türkiye, bu kalkınmada iki büyük kuvvet serisine dayanmaktadır.
Toprağının iklimleri, zenginlikleri ve başlı başına bir servet olan coğrafi durumu; bir de, Türk Milletinin, silah kadar, makinada da tutmaya yaraşan kudretli eli ve milli olduğuna inandığı işlerde ve zamanlarda tarihinin akışını değiştirir bir güçle beliren yüksek sosyal benlik duygusu…
Sayın Milletvekilleri ;
Demiryolları, bir ülkeyi uygarlık ve refah ışıklarıyla aydınlatan kutsal bir meşaledir.
Cumhuriyetin ilk yıllarından beri, dikkatle ısrarla üzerinde durduğumuz demiryolları yapma politikası, amaçlarına ulaşmak için, durmadan başarı ile uygulanmaya devam olunmaktadır.
Doğu ve Güney de, Sivas-Diyarbakır gibi büyük illere varan hatlar, geçen yıl içinde, Sivas-Malatya ara hattı ile birbirine bağlanmıştır. Zonguldak’a varmış bulunan hatta bu zengin kömür havzasını İç Vatana bağlamış bulunuyor.
Sivas’tan sonra, Doğuya doğru uzanıp gitmekte olan hat da, varılacak ilk nokta olan Divriği’ye ulaşmıştır. Bu kol, önümüzdeki yıl Erzincan’a varmış bulunacaktır. Diyarbakır’dan Doğu’ya uzanacak hattın da inşasına başlanmıştır.
Doğu demiryollarının satınalınmış olduğunu bilirsiniz. Güney de Nusaybin’e giden hattan başka, yurtiçinde bütün demiryollarının yönetim ve işletmeleri Cumhuriyet Hükümetlerinin elindedir.
Demiryolları inşaatımızın gelişmesi, İran Transit yolunun ilerlemesi ve motorize edilmesine de yararlı olmuştur. İstanbul’dan itibaren başlayan Avrupa turist yolunun asfalt olarak yapılmasına devam olunmaktadır.
Bu tarz inşaatın, bir plan dahilinde memleketin diğer alanlarına da yayılması beklediğimiz milli başarılardandır. Karayolu ve köprüler inşaatı gelişmektedir. Demiryolları yapımı politikamızı uygulamaya başladığımız yıllar içinde 78 köprü, geçişe açılmış bulunuyor. 23 köprü de inşa halindedir. Bu köprüler, her biri başlı başına birer teknik ve sanat eseri olarak yeni nesillere Cumhuriyetin armağan abideleri olacaktır. Demiryolu hatlarımızı, İç Bölgelere bağlayacak ve bu hatları biran önce, milli ekonomik kalkınmaya büyük hizmetini sağlayacak olan karayolu inşaatının önümüzdeki dönemlerde, yoğunlaştırlarak, bir plan dahilinde genişletilmesi gerekir.
Her Bölgenin ihtiyacına göre, istasyonlarda tamamlayıcı tesisatta yapılmak ve çeşitli malların gerektiği gibi gönderilmesini sağlayacak, teknik şartları olan vagon adedini arttırmak zorunludur. Bunda da büyük yardımlarınızın esirgenmemesini dilerim.
Su ve imar işlerine dikkatle devam edilmektedir.
Posta-Telgraf-Telefon işlerimizde esaslı bir gelişme vardır. Bununla beraber, şehirler arasındaki telofon konuşmalarını biran önce bitirilmesine çalışılmalıdır. Ankara’da yeni bir radyo istasyonunun yapılmasına başlanmış olduğunu memnunlukla belirtmek isterim.
Sivil havayolları İdaresi, devlet kuruluşları arasında, modern bir idare halinde yer almıştır.
Bütün teknik şartlar ve güvenlik gereklerine uygun şekilde çalışmakta olan bu idarenin, büyük şehirlerimizin hepsi arasında en modern ulaşım yolu rolünü biran önce yapmaya başlaması, uluslararası hatlarda da, kendi araçlarıyla ilişki kurma imkanı, az zamanda sağlanmasını beklediğimiz önemli işlerdendir.
Arkadaşlar ,
Bütün devlet kuruluşlarının canlılığı, gürbüzlüğü, işlemesi yönünden, büyük dikkatle üzerinde durulması, gerekli olan mali hayatımız konusuna değinmek istiyorum.
Cumhuriyet bütçelerinin belirli hale gelen ve daima kuvvetlenmesi gereken birleşik özellikleri, yalnız denk oluşları değil, aynı zamanda koruyucu, kurucu ve verimli işlere, her defasında daha fazla pay ayırmakta olmalarıdır.
Bu politikamızın, milli faaliyetler üzerinde derhal yaratmaya başladığı etki iledir ki, bütçe tahmin rakkamlarımız, yalnız gerçekleşmekle kalmamış daima bütçe fazlasıyla kapanmaya başlamıştır.
1936 yılı bütçesi, tahmine ve 1935 yılında gerçekleşmiş gelirlere göre, 22 milyon fazla ile kapanmıştır. 1937 bütçesinin de uygulamada gösterdiği gidiş, aynı ümidi, fazlasıyla verecek durumdadır.
Bu sonuç; memleket ekonomisinin gelişmesini, halk için çalışan bir hükümetin, halkın yararına olarak aldığı tedbirlerdeki isabeti de doğrulamaktadır.
Samimi bir şekilde yapılmış bir bütçe ve gerçek ödeme dengesine dayanan paramızın, yürürlükteki satınalma gücünü kesin şekilde koruyacağız.
Her türlü mali yükümlülüklerimizi, günü gününe yerine getirmekle devletin güvenirliğini ve mali sermaye ve hisse senetlerini koruma ve destekleme konusunda bütün tedbirleri almak ve bu mevzuda dikkatli bulunmak prensibimizdir.