Sosyal fobim (sosyal kaygım) var mı?

birsam

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
1.250
Tepki
991
Puan
113
Yaş
44
Konum
istanbul



İki insan düşünelim. İkisi de sosyal ortamlara girmek istemiyor. Çoğu zaman yalnız kalmaktan hoşnut oluyor.
Ama birisi halinden memnun, sosyal ortamlara, arkadaş edinmeye ihtiyaç duymuyor.
Diğeri ise sosyal ortamlara girmek, popüler olmak, arkadaşları ile keyifli zamanlar geçirmek istediği halde bir zorlanma yaşıyor.


Birinci kişinin şizoid bir pozisyonu vardır. Dış dünyaya ilgisini (yatırımını) düşük bir düzeyde tutar. Şizoid insanların kinik filozoflar gibi hareket ettiğini düşünebiliriz.
Anthisthenes mutluluğa ancak erdemle ulaşılacağını, ve bu erdemin de dünyevi hazları (mülkiyet, aile, din v.b. değer ve yargıları redderek) yadsımakla mümkün olabileceğini savunmuştur. Kinizme ün kazandıran, dolayısıyla kinizmin yayılmasını sağlayan Diogenes'tir (Diyojen).(1)


Psikolojik açıdan bakıldığında katı süper-ego (abartılı erdem duygu ve düşüncesi) kişinin dünyaya olan ilgisini çok dar bir sınır içinde tutmasına izin verir. Şizoid kişi yaşamın anlamı sorununu kendi içinde bir ölçüde çözmüştür. Benlik ideali ile dış dünya arasında kurduğu köprü basit ve sağlam ve katı bir köprüdür.

İkinci kişinin sosyal kaygısı (sosyal fobi) vardır.

Sosyal kaygısı olan kişi, toplumsal ortamlarda konuşurken, kendini ifade ederken bir zorluk yaşar. Bir sunum yapmak, sahnede olmak bu kişi için hiç istemediği sıkıntılı tatsız bir olay anlamına gelir. Gözler ona doğru çevrildiğinde kalbi güm güm atmaya başlar. Elleri terler. Tuhaf bir yabancılaşma duygusu yaşayabilir. Vücuduna ateş basar. Hemcinslerinin yanında soyunmaktan çekinebilir. Umumi tuvaletleri kullanmak istemeyebilir. Söz alıp konuşacağı zaman aşırı bir heyecan yaşayabilir. Önemli bir yemekli sosyal faaliyette çatalı tutarken, bardağı tutarken elleri titreyebilir. Konuşma başladığında sesinde bir çatallaşma olabilir.

Sosyal kaygısı olan insanın dış dünyaya yoğun bir ilgisi vardır. Ama sosyal ortamlarda iç çatışmasını istikrarlı bir hale (bir denge konumuna) getirmeyi başaramaz. Sosyal kaygı durumunda şizoid kişilikten farklı olarak dış dünya (toplum) ile doğru düzgün bir köprü kurulamamıştır. Kişi köprü kurmak için pek çok deneme yapar. Kurduğu köprüleri yıkar, yeni köprüler kurmaya çalışır.

Kişi çoğu zaman çatışmalarını dengeleyememiş bir anne ve babaya sahiptir. Sosyal kaygısı olan kişi anne ve babadan devraldığı bu “sorunlu” mirası halletmek, bir sonuca bağlamak zorundadır. Bu sorunlu mirasın problemlerini çözmek on yıllar alabilir.


Dr.Kubilay Boğoçlu
Psikiyatri Uzmanı
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst