Tek Başımıza (Star tv)

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.323
Tepki
83.918
Puan
113
Konum
İstanbul
ImageView.ashx


Tek Başımıza Yakında Star'da!
Tek Başımıza hayatları hiç beklemedikleri anda ellerinden alınan ve sıfırdan başlayıp her şeyi yeni baştan kurmaya çabalayan iki kadının öyküsü.

İşini, zenginliğini, evliliğini ve yaşadığı her anı gölgeleyen büyük bir acıyı çocukluğundan beri içinde taşıyan Hande... Ve gözükara, deli gibi aşık bir adamın geçmişten çıkıp gelmesiyle hayatı altüst olan Zehra... Aynı gün içinde ikisi de ölümün eşiğine geliyor ve ikisi de her şeyi geride bırakıp kaçmak zorunda kalıyor.


Sadece acımasız eşlerinden ve onlara hiçbir şans tanımayan ailelerinden değil tüm anılarından kaçmak zorunda kalan bu iki kadın, kendilerini uzun ve zorlu bir yolculuğun içinde buluyorlar.

Bu yolculuk sırasında Türkiye'nin dört bir yanını dolaşıp Doğu'sundan Batı'sına, büyük şehirlerden ücra köylere kadar pek çok durağa uğrarken, aşkları, cesaretleri, güçleri ve doğru bildikleri her şey sınavdan geçecek. Hande ile Zehra bir yandan zor zamanlarda el ele vermenin, sırtını bir dosta yaslamanın değerini anlayacak, bir yandan da tek başlarına ayakta duracak kadar güçlü olmayı öğrenecekler.


Hepsinden önemlisi, görünüşteki tüm ayrımlara rağmen aynı acıları çekip aynı umutları taşıdıklarını görecekler.
Startv


 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.323
Tepki
83.918
Puan
113
Konum
İstanbul
14911068.jpg


Heyecan hiç bitmeyecek

Star TV’nin yeni dizisi “Tek Başımıza”, ekranların iki güzel yüzü Ahu Türkpençe ve Başak Köklükaya’yı bir araya getirdi. İkili, bu dizinin ‘kadına şiddet’ konusunda farkındalık yaratacağı inancında.Ahu Türkpençe: Şiddet kader değil

* “Tek Başımıza” dizisinin kadrosuna nasıl dahil oldunuz?

- Birçok senaryo okudum ama bu projenin senaryosu çok samimiydi. Benim canlandıracağım Zehra karakteri de o kadar gerçekti ki, okurken bile çok heyecanlandım. Yapımcılarımız da reyting için hikâyeyi çekiştirmeyeceklerini söylediler. Bu yüzden içinde bulunmam gerektiğini düşündüm.

* Zehra’yı bu kadar gerçekçi bulmanızın nedeni neydi?

- 13 yaşındaki çocuğa 26 tane yaratığın tecavüz ettiği, yargının da “Ama kızın rızası varmış” diye saçma bir cümle kurarak onlara en hafif cezayı verdiği bir ülkede yaşıyoruz. Zehra, bu vahim durumu örnekleyen başka bir karakter. Evinde şiddet gören bir kadın. Zaten “Kocadır döver” diyen bir ailede yetişmiş. Annesi de babasından hep dayak yemiş, o da bunun kaderi olduğunu düşünüyor. Sonra öyle bir noktaya geliyor ki, “Bu kader değil” diyor, ona kimsenin şiddet uygulamaya hakkı olmadığının farkına varıyor. Bu yüzden çok cesur ve gerçek bir karakter. Şiddet var ama umutsuzluk, elem, keder yok bu dizide.

* Zehra karakteri şiddet konusunda bir farkındalık yaratır mı sizce?

- Ne yazık ki dizilerde karakterlere “Ne giymiş, ne takmış?” diye bakılıyor. Bizim dizide ise bunların yerine duygu devamlılığını merak etmelerini, “Ne hissetti? Tavrı ne oldu?” demelerini çok istiyorum. Kadınlar zaten hak veriyor Zehra gibi şiddet gören kadınlara, ben istiyorum ki bu dizi erkeklerin de bu konudaki farkındalığını yükseltsin. Onlar da kadınların yanında olsun. O erkeklerin de eşleri, sevgilileri, anneleri, kızları var. Onlar da istemezler yarın öbür gün şiddete, tacize uğramalarını...

* Son dönemde yaşanan olaylara bakınca, insan Türkiye’de kadınların hayata 1-0 mağlup başladıklarını düşünüyor. Bu bir kader mi sizce?

- Ne 1-0’ı, kaç sıfır geriden başlıyorsun! Dünya da böyle bu ama Türkiye’de oldukça gerilerde. Bu dünya erkeklerin değil, bu dünyada hep beraber yaşıyoruz. Zaten bu vahşeti yapanlar insan değil. Biz kadınlar ve erkekler olarak hep beraber diğer kümedeyiz ve yolunda gitmeyen işleri düzeltmeliyiz. Kadınlar tek başına savaşmamalı. Bu sadece bizim sorunumuz değil, bu bir insanlık sorunu. Bunu kadınlara ait bir sorun gibi gösteren zihniyet yanlış...

* Yakın çevrenizde şiddet gören birisi oldu mu hiç?

- Yakın çevremde değil ama arada bir karşılaştığım bir arkadaşım sokakta saldırıya uğramıştı. Neyse ki etraftaki duyarlı insanların yardımıyla kurtuldu ama büyük bir travma yaşadı. Tacizin, şiddetin normal bir durum gibi kanıksanıyor olması beni sinirlendiriyor. “Benim başıma gelmedi, o zaman ben kafamı şu tarafa çevireyim” çok yanlış bir tavır. Yarın öbür gün aynı şey sizin ya da yakınlarınızın da başına gelebilir.

* Diziye dönelim, Zehra ve Hande’nin yolları nasıl kesişiyor?

- Zehra, Hande’nin iş yerine çaycılık yapıyor. Bir dönem Hande’nin evine temizliğe de gitmiş, oradan gelen özel bir bağ var aralarında. Çoğu kişi Hande’yi mesafeli buluyor, Zehra ise aksini düşünüyor. Çünkü Hande’nin mesafeli duruşunun nedeni kendi içinde yaşadığı acı durumlar. Her ikisinin de kaçışı denk düşüyor ve bir yolculuğa çıkıyorlar birlikte. O yolculukta birbirlerini değiştireceklerini düşünüyorum.

TOLGA’YLA YİNE FİLM ÇEKECEĞİZ

* “Kaybedenler ******” çok beğenildi. O filmin bu kadar ilgi görmesini bekliyor muydunuz?

- Ben çok şanslıyım, hep severek ve gurur duyduğum işler yaptım. Tolga’yı (Örnek) hep Vahide (Gördüm) Abla’dan duyuyordum ve tanışmayı çok istiyordum. Sonrasında “Kaybedenler ******”nden bahsetti, ben de “severek” dedim. Her sahnesini, her cümlesini ezbere bilen bir ekip olarak filme çok sahip çıktık ve sevdik. Bunda Tolga’nın çok iyi bir yönetmen olmasının da payı var.

* Peki gündeminizde yeni bir film projesi var mı?

- Yine Tolga’yla bir film çekeceğiz. Hikâyesi yine çok güzel. Bir de şubat ayında çekeceğimiz bir film var. Yönetmen Deniz Akçay’ın ilk filmi olacak. O da bir aile hikâyesini anlatıyor.

Başak Köklükaya: Bebeğim kısmetiyle geldi

* Sizin canlandırdığınız Hande karakteri, zengin olduğu için Zehra’dan daha mı iyi durumda?

- Öyle görünüyor. Zehra çok baskı altında, ekonomik özgürlüğünü sağlayamıyor, kocasından şiddet görüyor. Hande de zengin, şirket sahibi, güvendiği bir eşi var. Ancak bir anda hayatı tepetaklak oluyor. Sonradan görüyoruz ki Hande’nin de travmalarla dolu bir geçmişi var. Bu şekilde bakınca aslında Hande’nin daha travmatik ve sancılı bir hayatı olduğunu göreceğiz. Zehra ezilen bir karakter gibi görünüyor ama Hande’nin de ondan aşağı kalır yanı yok. Zaten kadın ne kadar başarılı ve eğitimli olsa da ülkemizde bir şekilde sömürülüyor.

* Kısa süre önce anne oldunuz, çekimler sizi zorlamıyor mu?

- Ben en son pek uzun ömürlü olmayan bir projede yer aldım. Sonra ara vermek istedim, o ara yurtdışına gittim bir süreliğine. Sonra sürpriz bir şekilde bebek beklediğimi öğrendim. “Bebek kısmetiyle gelir” derler ya, proje üstüne proje teklifi gelmeye başladı. Benim gerçekten dizi yapmak gibi bir düşüncem yoktu. Bu yaştan sonra bebeğim oldu, evde onu mutlu, huzurlu büyütürüm derken arka arkaya gelen bu teklifleri değerlendirmek istedim. Kaşındım diyebilirim. “Tek Başımıza” dizisinin bir amaca hizmet etmesi, içinde yer almamın sebebiydi. Kadın dernekleri de bu projenin arkasında. Bunlar beni çok etkiledi. Bebeğim daha çok küçük ama ekip olarak altından kalkabileceğimizi söylediler, ben de ikna oldum. Allah’tan bebeğim de çok rahat büyüyor ama özlüyorum tabii.

* Dizide bir kaçış hikâyesi var, çekimlerde birçok şehri gezeceksiniz, bebekle zor olmayacak mı?

- Onun da hileleri olacak. Çok uzun süre şehir dışında olmayacağız. Bir-iki gün olursa, Ali’nin benimle gelmesine gerek olmayacak ama daha uzun sürerse o da benimle birlikte gezecek. Allahtan çok kalender bir bebek, ayından daha olgun. Ona güvendiğim için dizide oynamayı kabul ettim zaten.

* Bu kaçış hikâyesinde macera ve aksiyon da olacak mı?

- Bu hikâyede hem aşk var, hem polisiye var hem de televizyonda izleyebileceğiniz en iyi aksiyon sahneleri var. Ben daha önce hiç bu kadar iddialı sahneler seyretmedim. Küçük bir kısmını seyrettim, olayları bildiğim halde çok heyecanlandım. Bu dizide heyecan hiç bitmeyecek.

* Anne olmak, sizi nasıl etkiledi?

- Daha fazla duyarlı oldum. Önceden de kötü haberler okuduğumda çok üzülüyordum ama şimdi o acıyı daha derinden hissediyorum. Bir de bebekten sonra daha anlayışlı ve sabırlı oluyorsunuz, çünkü hamilelik süreci ve sonrası çok sancılı. O dönemden sonra hayatın diğer problemleri daha kolay geliyor.

* Bir dönem yurtdışında yaşamanızın nedeni neydi?

- Bir restoran açtık, macera gibi başladı ama iyi gidiyor. Hatta Ali’nin varlığını orada öğrendik.

MESLEĞİMİ BIRAKMAM

* Anne olmak, bir oyuncu için daha mı zor?

- Her meslek için zordur bence. Bu benim tercihim, sonuçta istemesem yapmazdım. Ali de oyuncu ve çalışan bir annesi olduğunu öğrenecek. Mesleği bırakmam söz konusu olamaz. Zaten ara verseydim, Ali büyüdüğünde “Anneciğim teşekkür ederim, benim için bu kadar ara vermişsin” demeyecekti. Yeni bir işe başlamak için hep küçük olacaktı benim gözümde. Çocuğunuz hep çocuk kalır ya...

Hürriyet
 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.323
Tepki
83.918
Puan
113
Konum
İstanbul
spacer.gif

15006864.jpg


Yerli Telma ve Louise

Başrollerini Ahu Türkpençe, Başak Köklükaya, Tardu Flordun, Ragıp Savaş ve Erkan Bektaş’ın paylaştığı “Tek Başımıza”, yarın akşam Star TV’de başlıyor.

spacer.gif

Konusu itibariyle 1991 yapımı “Telma Louise”i anımsatan dizi, aynı gün ikisi de ölümün eşiğine gelen, sonrasında tüm geçmişlerini arkalarında bırakarak kaçmak zorunda kalan Hande ve Zehra’nın heyecanlı hikayesini ekrana taşıyacak. İşte hikayenin kahramanları...

HANDE (Başak Köklükaya): Hayat bir günde değişirse
Hande zengin bir ailenin tek çocuğudur. Evin prensesi olarak büyürken küçük yaşta annesini kaybetmesiyle her şey bir anda değişmiş, babasının gözetiminde geçirdiği yıllar tam bir kabus olmuştur. Fazla arkadaşı olmaması, en çok yalnızken mutlu olması, insanlara olan güvensizliğinden kaynaklanır. ıçindeki kırılgan kız çocuğunu korumak için etrafındakilere karşı kalın bir zırh kuşanmıştır. Hayatı, kocası Tuğrul’un ona sunduğu sevgi sayesinde biraz sakinleşmiş düzene girmiştir. Ta ki, en güvendiği insandan hiç beklemediği bir darbe yediği ve her şeyin darmadağın olduğu o güne dek...

ZEHRA (Ahu Türkpençe): Oğlu için direniyor
Zehra, zorluklar içinde büyümüş olmasına rağmen hayat dolu, canayakın, konuşkan bir kadındır. ınsanlara güvenmesi bazen başına iş açsa da bu huyundan hiç vazgeçmez. 10 yıl kadar önce Sivas’tan İstanbul’a göç eden ailesi, gençliğinin baharındaki Zehra’yı kendisinden yaşça büyük Samet’le evlendirmiştir. Neredeyse her gün horlandığı, aşağılandığı bu eve ve kocaya dayanma nedeni, onun yaşama bağlılığı ve gelecekle ilgili umutları olmuştur. Daha da önemlisi, Mesut... Seçmediği bu hayatın sevdiği, bağrına bastığı tek tarafı, biricik oğludur.

TUĞRUL (Tardu Flordun): Sır dolu geçmiş
Yakışıklı, karizmatik, anlayışlı, becerikli ve nazik... Tüm kadınların bahsettiği ve aradığı o “mükemmel adam”ın tarifidir Tuğrul... Hande’nin kalbini çalmış ve onun güvenini kazanmıştır. Ama bu sadece buzdağının görünen yüzüdür. Tuğrul’un karanlıkta kalan yanında sır dolu bir geçmiş de vardır. Çok derinlere gömülmüş, ölümlerle bezenmiş bir sırdır bu.

UFUK (Ragıp Savaş): Bursa’daki otel sahibi
Ufuk’un en önemli özelliği, dürüst ve güvenilir bir adam olmasıdır. Özü sözü bir, içinden geçeni söyleyen, üstelik bazen karşısındakinin canını yakmak pahasına doğru bildiğinden vazgeçmeyen biridir. Bursa’da kendi halinde küçük bir otel işletirken yolunun Hande’yle kesişmesi, Ufuk’un hayatını bambaşka bir yöne sürükler.

EMRULLAH (Erkan Bektaş): Tutkulu ve inatçı bir adam
Tutku dolu, gözükara ve inatçı bir adamdır. ınandığı değerler ve sevdiği insanlar uğruna yapmayacağı şey yoktur. Geçmişin sisleri arasından çıkıp gelmesi, hiç hesaplamadığı birtakım olayların yaşanmasına, birkaç kişinin birden hayatının değişmesine sebep olacaktır. Ama Emrullah’ın hiçbir şey umurunda değildir. Onun hayatı tek bir kişinin ve kelimenin etrafında döner: Zehra.

Hürriyet
 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.323
Tepki
83.918
Puan
113
Konum
İstanbul
ImageView.ashx


HANDE, KOCASI TUĞRUL İLE HASTANEDE YÜZLEŞİYOR

Farklı nedenlerle kocaları tarafından öldürülmek istene iki kadının yolları canlarını kurtarmaya çalışırken kesişir. Hande ile Zehra kendilerini gecenin bir yarısında İstanbul sokaklarında bulur. Hande yaşadığı şoku üzerinden henüz atamamıştır. Zehra ise yakın arkadaşı Ezgi'ye sığınmayı planlar. Fakat o gece olanlar iki kadını bambaşka bir yola doğru sürükler.
Zehra küçük oğlu Mesut'la birlikte çaresiz bir haldeyken, Hande geçmişinin gizemli yaralarıyla yüzleşir. İki kadının bu durumda birbirlerinden başka dayanacak kimseleri yoktur.
Hande'ye korkunç bir tuzak kuran ancak ava giderken avlanan Tuğrul ise hastanede can çekişmektedir. Hande hem kocasına büyük bir öfke duymakta hem de onun katili olmanın korkusunu yaşamaktadır.
Bütün bu duyguların etkisiyle kendi hayatını da tehlikeye atacak bir karar verir: Hastaneye gizlice girerek kocasının yüzüne bir kez daha bakacaktır. Bu son bakışı olsa bile!


Yayın Günü: 20 Kasım Pazar
Yayın Saati: 20:00- YENİ BÖLÜM

 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.323
Tepki
83.918
Puan
113
Konum
İstanbul
tekbaşımıza154_4618_154.jpg

trans.gif

Tek Başımıza

trans.gif

Türü: Yerli Dizi
Tarih-Saat: 04.12.2011 20:00

trans.gif

Ufuk karakteriyle diziye katılan Polat Bilgin, Hande (Başak Köklükaya) ve Zehra’nın (Ahu Türkpençe) kaçışlarına yardım edecek. Ufuk, Bursa’da kendi halinde küçük bir otel işletirken yolu Hande’yle kesişir ve hayatı bambaşka bir yöne sürüklenir. Hande giderek köşeye sıkışmaktadır. Peşinde olan insanlara şimdi de baş komiser Necati eklenmiştir. Hande, çareyi şirketlerinin eski çalışanı ve annesinin güvendiği isimlerden Tuncay Abi’ye (Atilla Oğuz Tekin) gitmekte bulur. Zehra ise bir an gözünün önünden ayırdığı oğlunun, kocası tarafından alınıp götürülmesiyle yıkılmıştır. Oğlu Mesut’u geri alıp İstanbul’dan gitmek için canını ortaya koyduğu bir plan yapacaktır. Hande, Tuncay’ın evine gittiğinde, genç ve yakışıklı bir otel işletmecisi ve aynı zamanda eski polis olan Ufuk’la tanışır. Ufuk, ilk andan itibaren Hande’yi dinlemeye ve ona yardım etmeye hazır görünürken Hande onun ilgisine karşılık verecek durumda değildir. Bu arada Tuğrul sürpriz bir teklifle Hande’nin karşısına çıkar ve ona “yeni bir hayat” önerir. Hande’nin önünde iki seçenek vardır: Tuğrul’un teklifini kabul etmek veya kendi elleriyle yeni bir hayat kurmak... Hande aklında sorularla Tuğrul’la buluşmak üzere yola çıkar.
 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.323
Tepki
83.918
Puan
113
Konum
İstanbul
ImageView.ashx


Samet, Zehra'nın izini tekrar bulacak mı?

Hande, Zehra gözaltına alındıktan sonra Balıkesir'e gitmekten vazgeçer. Zehra'nın karakolda olduğu her an Hande için büyük bir vicdan azabıdır, çünkü Zehra'nın başına gelenlerin sebebinin kendisi olduğunu düşünmektedir. Bu vicdan azabı öylesine büyür ki Hande sırf Zehra'yı görebilmek için yakalanma pahasına karakola girmeyi bile göze alır.

Tuğrul ise birkaç planı bir arada yürütmektedir. Bir yandan Necati'yi köşeye sıkıştırıp, bir yandan Nazan'a küçük bir oyun oynarken Bursa'ya gelmiş olan Samet'i de Zehra'nın üstüne salmayı başarır.

Hande karakoldan eli boş döndüğünde Zeynep'in yine peşinde olduğunu fark eder. Ama bu kez Ufuk da Hande'nin yanındadır. Ufuk'la Hande artık birbirlerinden hiçbir şey gizleyemeyecekleri bir noktaya gelmişlerdir. O yol ayrımında birbirlerine güvenmeyi, her şeyi açıkça konuşmayı seçerler ve Zehra ile Hande'yi Bursa'daki tüm tuzaklardan kurtaracak bir plan yaparlar.


Yayın Günü: 25 Aralık Pazar
Yayın Saati: 20:00- YENİ BÖLÜM

 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.323
Tepki
83.918
Puan
113
Konum
İstanbul
tekbaşımıza154_4618_154.jpg

trans.gif

Tek Başımıza
trans.gif

Türü: Yerli Dizi
Tarih-Saat: 03.01.2012 22:30

trans.gif

BAŞROLLERİNİ AHU TÜRKPENÇE, BAŞAK KÖKLÜKAYA, TARDU FLORDUN, VE ERKAN BEKTAŞ’IN PAYLAŞTIĞI, MOST PRODUCTION YAPIMCILIĞINDA EKRANA GELEN TEK BAŞIMIZA HAYATLARI HİÇ BEKLEMEDİKLERİ ANDA ELLERİNDEN ALINAN HANDE VE ZEHRA’NIN ÖYKÜSÜNÜ EKRANA GETİRİYOR.

Hande ve Zehra’nın başı büyük beladadır... Hande ile Zehra’nın yeni durakları Ayvalık’tır. Hande, Tuğrul’un çocukluğunu geçirdiği Ayvalık’taki yetimhanede araştırma yapmayı planlarken hamileliğiyle ilgili belirtileri her geçen gün daha çok kendini göstermektedir. Hande ile Zehra Ayvalık’a adım attıkları andan itibaren gizemli bir genç peşlerine takılır. Onlar yetimhaneye girmek üzereyken bu genç harekete geçer ve Hande’nin çantasını çalar. Hande ile Zehra Ayvalık sokaklarında çocuğun peşine takılırlar ama iş işten geçmiştir. Bunun üzerine yetimhaneye girerler. Yetimhanede Hande gizlice arşive girmeyi başarır ve Tuğrul’un çocukluğuyla ilgili bulabildiği bir iki belgenin fotoğrafını çeker. Ancak bu sırada Hande’nin çantasını çalan kişiler çantanın içinde Hande’ye ait bir kart bulurlar. İçlerinden bir tanesi karttaki ismin “başına 1 milyon dolar ödül konan kadın”a ait olduğunu anlar. Hande yetimhanedeyken dışarda onun için bir tuzak hazırlanmaktadır.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst