Dalın en tepesinde tek başına kalmış Trabzon Hurması ,kimsenin görmediği , kimsenin hissetmediği,kimsenin varlığını bilmediği. Olgunlasmadığı sürece lezzet vermediği, ağızlarda acı tadını bıraktığı için kimsenin yüzüne bakmadığı Hurma. Bu yüzden çoğu kişi olgun halini bilip tadına bakmaz bile orada en tepede sallanır durur. Hayatta böyledir işte. Ama ben başka açıdan bakıyorum olaya o hurmanın o lezzete ulaşması için ayaz yemesi gerekiyor, soğuğu hissetmesi gerekiyor. Bende şuan o hurma gibi tepeye çıkıyorum ve ayaz yiyorum, yüzüme vuran soğuğa karşı diğer yanağımı dönüyorum al buradanda vur yüzüme diyorum. Vur ki bu hayat bana artık lezzetini versin . O enfes tadını hissedeyim. Elbet en tepeye çıkacağım çıkarken beni ezen, sırtıma binen ,yük olan ve sırtımda büyüdükçe büyüyen o kamburları atarak çıkacağım. En tepeye çıktığımda bağıracağım evet başardım en tepedeyiimmm. Ama heyecana kapılıp sonsuzmus gibi davranmayacağım .
Tekrar oradan düşebilir olduğumun bilincinde bağırıyor olacağım düşmek sorun değil tekrar çıkarım. Yeterki sağlığım ve umudum olsun...
Tekrar oradan düşebilir olduğumun bilincinde bağırıyor olacağım düşmek sorun değil tekrar çıkarım. Yeterki sağlığım ve umudum olsun...