altincikiz
Yeni Üye
Başbakan Binali Yıldırım, Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumunda Türkiyede ulaşım alanında yaşanan gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu. Karayolunda, havayolunda ve demiryolunda ülkemizin ciddi bir anlamda büyüme kat ettiğini vurgulayan Yıldırım, son 15 yılda trafik kazalarında yaşanan can kayıplarının da %30 azaldığını iddia etti.
TÜİKin, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığından derlediği Yıllara göre kaza, ölü ve yaralı sayısı raporuna göre, 2002 yılında 374.029u maddi hasarlı, 85.748i ölümlü veya yaralanmalı kaza olmak üzere, toplam 439.777 kaza yaşanmış. Rapordaki en güncel yıl olan 2016 senesinde ise bu sayıların referans verilen 2002 yılına göre yükseldiği görülüyor. Geçtiğimiz yıl 997.363ü maddi hasarlı, 185.128i ölümlü veya yaralanmalı olmak üzere, trafikte 1.182.491 kaza gerçekleşmiş.
Burada istatistiğin incelenmesi ve yorumlanması hususunda dikkate alınması gereken önemli bir nokta var. 2015 yılına kadar karayolu trafik kazalarında yaşanan ölüm oranının hesaplanmasında sadece kaza yerinde gerçekleşen ve tespit edilen ölümler kapsama alınıyordu. Özellikle
Peki Ya Toplam Kaza ve Araç Sayısı Ne Durumda?
Ancak, ölüm sayısındaki artış veya azalışın gözlemlenmesi bu iddianın doğruluğunun ölçülebilmesi için tek başına yeterli bir gösterge değil, zira 2002 ila 2016 arasında trafiğe kayıtlı araç ve dolayısıyla yaşanan toplam kaza sayısında göz önünde bulundurulması gereken ciddi bir artış söz konusu. Bu sebeple, ölümlerin yaşanan kazalara oranının da hesaplanması da faydalı olacaktır.
TÜİKin Motorlu Kara Taşıt Sayısı istatistiklerine göre, 2002 yılında 8.655.170 trafiğe kayıtlı araç varken, 2017 eylül itibariyle bu sayı 21.940.757e çıkmış durumda. 2002 yılında yaşanan kazalar içerisinde ölümlü veya yaralanmalı olanlarının oranı %14,9. 2016da ise kazaların %15,6sında yaralanma veya can kaybı meydana gelmiş. 2002 yılındaki toplam kaza sayısı içerisindeki can kaybı oranı yüzlük olarak hesaplandığında ise tüm kazalar içerisindeki ölü sayısı oranında daha büyük bir düşüşün yaşandığını görmek de mümkün. 2002de her 100 kazada yaşanan can kaybı 0,93 oranında iken 2016 senesinde bu oran 0,29a kadar düşmüş.
Tüm bu göstergeler ve 2002 yılında kaza sonrası ölümlerin verilerinin yetersizliği düşünüldüğünde trafikte ölümlerin hem sayı hem de oransal olarak azaldığını görebiliyoruz. Ancak bu azalma oransal olarak Başbakanın demecindeki oran ile örtüşmüyor.
Kaynak: Doğruluk Payı
TÜİKin, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığından derlediği Yıllara göre kaza, ölü ve yaralı sayısı raporuna göre, 2002 yılında 374.029u maddi hasarlı, 85.748i ölümlü veya yaralanmalı kaza olmak üzere, toplam 439.777 kaza yaşanmış. Rapordaki en güncel yıl olan 2016 senesinde ise bu sayıların referans verilen 2002 yılına göre yükseldiği görülüyor. Geçtiğimiz yıl 997.363ü maddi hasarlı, 185.128i ölümlü veya yaralanmalı olmak üzere, trafikte 1.182.491 kaza gerçekleşmiş.
Burada istatistiğin incelenmesi ve yorumlanması hususunda dikkate alınması gereken önemli bir nokta var. 2015 yılına kadar karayolu trafik kazalarında yaşanan ölüm oranının hesaplanmasında sadece kaza yerinde gerçekleşen ve tespit edilen ölümler kapsama alınıyordu. Özellikle
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
bu duruma ne diyor merak ediyoruz. Söz konusu seneden itibaren, ölüm verilerinin uluslararası standartlara ve tanımlara entegre hale gelmesi için trafik kazasında yaralanıp sevk edildiği sağlık kurumunda kazanın sebep ve tesiriyle 30 gün içerisinde ölenler de bu veriler içerisine dahil edilmeye başlandı. Bu sebeple, 2002 yılına ilişkin aslında trafik kazası sırasında yaralanıp daha sonra ölenlerin toplam sayısına ulaşılamıyor. Biz de daha tutarlı bir ölçümün yapılabilmesi için analizimizde sadece kaza yerinde ölenlerin sayısını aldık. Tablodan iddiadaki iki yıl için kaza yerinde ölenlerin oranı incelendiğinde, 2002den bu yana kazada ölenlerin sayısının, başbakanın iddia ettiğinden çok daha az olmakla beraber, söylediği doğrultuda %14,6 azaldığı görülüyor.Peki Ya Toplam Kaza ve Araç Sayısı Ne Durumda?
Ancak, ölüm sayısındaki artış veya azalışın gözlemlenmesi bu iddianın doğruluğunun ölçülebilmesi için tek başına yeterli bir gösterge değil, zira 2002 ila 2016 arasında trafiğe kayıtlı araç ve dolayısıyla yaşanan toplam kaza sayısında göz önünde bulundurulması gereken ciddi bir artış söz konusu. Bu sebeple, ölümlerin yaşanan kazalara oranının da hesaplanması da faydalı olacaktır.
TÜİKin Motorlu Kara Taşıt Sayısı istatistiklerine göre, 2002 yılında 8.655.170 trafiğe kayıtlı araç varken, 2017 eylül itibariyle bu sayı 21.940.757e çıkmış durumda. 2002 yılında yaşanan kazalar içerisinde ölümlü veya yaralanmalı olanlarının oranı %14,9. 2016da ise kazaların %15,6sında yaralanma veya can kaybı meydana gelmiş. 2002 yılındaki toplam kaza sayısı içerisindeki can kaybı oranı yüzlük olarak hesaplandığında ise tüm kazalar içerisindeki ölü sayısı oranında daha büyük bir düşüşün yaşandığını görmek de mümkün. 2002de her 100 kazada yaşanan can kaybı 0,93 oranında iken 2016 senesinde bu oran 0,29a kadar düşmüş.
Tüm bu göstergeler ve 2002 yılında kaza sonrası ölümlerin verilerinin yetersizliği düşünüldüğünde trafikte ölümlerin hem sayı hem de oransal olarak azaldığını görebiliyoruz. Ancak bu azalma oransal olarak Başbakanın demecindeki oran ile örtüşmüyor.
Kaynak: Doğruluk Payı