Her yıl dünyada 8 milyon kadın kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle yaşamını yitiriyor. Kalp krizi yaşı giderek düşerken, kadınlar da erkekler kadar kalp hastalıklarının pençesine düşmüş durumda. Türkiye de özellikle eğitimli kadınlarda son yıllarda sigara içme alışkanlığının artmasıyla birlikte kalp damar hastalıklarının çok genç yaşta görülmeye başlandığı kaydedildi.
Kalp ve Damar Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İsmet Dindar, Türk kadının Avrupalı hem cinslerine göre daha fazla risk altında olduğunun altını çizdi. Prof. Dindar, Türkiyede kadınlarda obezite daha fazla. metobolik sendromda kan yağları yüksekliği, hipertansiyon, bel çevresi fazlalığı Türk kadınlarında yüzde 50 lere varan oranlarda görülüyor. Bu nedenle Avrupalı hemcinslerine göre artmış bir risk ile karşı karşıyalar diye konuştu. Prof.Dr. İsmet Dindar, Yoğun iş temposu, stres, depresyon, anksiyete dörtlüsü, koroner arter hastalığının öngörücüsü olabiliyor. Hatta kalp krizlerini tetikleyebiliyor diye konuştu. Gerek evde gerekse dışarıda sosyal hayatın içinde daha sıklıkla yer alan kadınların dahi bu risklere maruz kaldığını aktaran Prof. Dindar, genetik anlamda kadın ve erkek arasında risk olarak fark bulunmadığının altını çizdi. Menopoz kadın için milat Dr. İsmet Dindar, Genetik alt yapı birçok hastalıkta olduğu gibi kalp hastalıklarının görülmesinde de etkili. Değiştirilemeyen bir risk faktörü olan aile öyküsü kesinlikle göz ardı edilmemeli ifadesini kullandı. Dindar, menopoz öncesi kadınlarda erkeklere göre riskin belirgin olarak daha az olduğunu söyledi. Bunda kadın hormonu olarak ös****** hormonunun faydalı etkileri olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Dindar, Yaş bir risk faktörüdür. Kadınlar için menopoz bir milat kabul edilmeli, menopoz sonrası düzenli muayeneler önerilmeli. Düzenli fizik aktivite, kilo verilmesi, sigaranın bırakılması, varsa hipertansiyon, diabet, hiperlipidemi gibi hastalıkların tedavisi riskin azaltılması açısından önemli dedi. STRESTEN UZAK DURUN Prof. Dindar şu önerilerde bulundu.Stresten uzak bir yaşam, sebze ve meyve ağırlıklı beslenme, sigara içilmemesi ve düzenli fiziki aktivite kalp hastalıkları açısından koruyucu. Fast-food tarzı beslenmeden uzak durmak gerekir. Az miktarda sık öğünlerle yapılan beslenme katı ve donmuş yağlardan fakir olmalı, bol lif içermeli. Bu hem kilo alınmasını hemde çabuk acıkmayı azaltır.
Kalp ve Damar Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İsmet Dindar, Türk kadının Avrupalı hem cinslerine göre daha fazla risk altında olduğunun altını çizdi. Prof. Dindar, Türkiyede kadınlarda obezite daha fazla. metobolik sendromda kan yağları yüksekliği, hipertansiyon, bel çevresi fazlalığı Türk kadınlarında yüzde 50 lere varan oranlarda görülüyor. Bu nedenle Avrupalı hemcinslerine göre artmış bir risk ile karşı karşıyalar diye konuştu. Prof.Dr. İsmet Dindar, Yoğun iş temposu, stres, depresyon, anksiyete dörtlüsü, koroner arter hastalığının öngörücüsü olabiliyor. Hatta kalp krizlerini tetikleyebiliyor diye konuştu. Gerek evde gerekse dışarıda sosyal hayatın içinde daha sıklıkla yer alan kadınların dahi bu risklere maruz kaldığını aktaran Prof. Dindar, genetik anlamda kadın ve erkek arasında risk olarak fark bulunmadığının altını çizdi. Menopoz kadın için milat Dr. İsmet Dindar, Genetik alt yapı birçok hastalıkta olduğu gibi kalp hastalıklarının görülmesinde de etkili. Değiştirilemeyen bir risk faktörü olan aile öyküsü kesinlikle göz ardı edilmemeli ifadesini kullandı. Dindar, menopoz öncesi kadınlarda erkeklere göre riskin belirgin olarak daha az olduğunu söyledi. Bunda kadın hormonu olarak ös****** hormonunun faydalı etkileri olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Dindar, Yaş bir risk faktörüdür. Kadınlar için menopoz bir milat kabul edilmeli, menopoz sonrası düzenli muayeneler önerilmeli. Düzenli fizik aktivite, kilo verilmesi, sigaranın bırakılması, varsa hipertansiyon, diabet, hiperlipidemi gibi hastalıkların tedavisi riskin azaltılması açısından önemli dedi. STRESTEN UZAK DURUN Prof. Dindar şu önerilerde bulundu.Stresten uzak bir yaşam, sebze ve meyve ağırlıklı beslenme, sigara içilmemesi ve düzenli fiziki aktivite kalp hastalıkları açısından koruyucu. Fast-food tarzı beslenmeden uzak durmak gerekir. Az miktarda sık öğünlerle yapılan beslenme katı ve donmuş yağlardan fakir olmalı, bol lif içermeli. Bu hem kilo alınmasını hemde çabuk acıkmayı azaltır.