rüzgar gülü
Daimi Üye
Türk Dil Kurumu (TDK) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Melek Özyetkin, Türkçe'nin 87 ülkede öğretildiğini söyledi. Bunun yanısıra 46 ülkede özel kurslarla yabancı dil olarak okutulduğunu aktaran Özyetkin, dünya dili olması için çok ciddi çalışmalar yapıldığını söyledi. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ)'nin evsahipliğinde, üç gün sürecek 3. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu'nun açılışında konuşan Prof. Dr. Özyetkin, 2013 yılına kadar yapmayı planladıkları dört proje hakkında bilgi verdi.
Türk dilinin bugün 20'yi aşkın lehçesiyle dünya genelinde 220 milyon kişi tarafından konuşulduğunu belirten TDK Başkan Yardımcısı Özyetkin, Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlayan Anadolu coğrafyasında ve civarında konuşulan Türkiye Türkçesi'nin, aynı zamanda birçok ülkede ikinci veya yabancı dil statüsünde olduğunu vurguladı. Erasmus ve Socrates gibi değişim programlarının yaygınlaşmasıyla Türkçe öğrenme isteğinin de arttığını, buna ilave olarak Türkiye'nin ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda gösterdiği gelişmelerin süreci hızlandırdığını belirten Özyetkin, "Bugün dünyada Türkçe'nin öğretildiği 87 ülke bulunmaktadır. Bazı ülkelerde, ortaöğretim kurumlarında okutulmasının yanısıra özel kurslarda da talebe göre öğretilmektedir. Türkçe kursu bulunan 46 ülke tespit edilmiştir." dedi. Devlet Planlama Teşkilatı'nın desteğiyle "Türkiye Türkçesi'nin Köken Bilgisi", "Konuşamayanlar İçin Türk İşaret Dili Sistemi Oluşturulması","Yabancılara Türk Dili Öğretilmesi" ve "Uzaktan Öğretim Yöntemiyle Yabancılara Türkçe Yazılım Öğretilmesi" adlı dört projeyi 2013 yılına kadar bitirmeyi planladıklarını anlatan Prof. Dr. Ayşe Melek Özyetkin, Türkçe'nin hızla dünya dili olma yolunda ilerdiğini savundu.
Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) Temsilcisi Dr. Mehmet Kahraman ise 25 ülkede koordinasyon ofisleri açarak, 2002 yılında 85 milyon dolar olan kalkınma yardımı miktarının bu yıl itibarıyla 800 milyon doların üzerine çıktığını söyledi.
Sempozyumun açılışında konuşan İzmir Valisi Cahit Kıraç da, "Millî birlik ve beraberliğinmizin temel unsurlarından Türkçe'nin kurallarına uygun kullanılması, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması konusunda bizlere önemli sorumluluklar düşmektedir. Dili doğru ve güzel konuşmak için öncelikle okullarda öğretilmesi gerekmektedir. Yazılı ve görsel medyanın da dilde iyi ve kötü alışkanlıklar oluşturmada önemli rol oynadığını hepimiz biliyoruz. Bu nedenle basınımızın, sorumluluklarının bilinciyle dil kullanımına özen göstermesi, dil yanlışlarından sakınması gerekmektedir. Yanlışların süreklilik kazanması, bireylerin zamanla bunları doğru gibi algılayarak kullanmasına yol açmakta, dilin özüne zarar vermektedir. Türkçe'nin zenginleşmesi, kullanımına gösterilecek özen ve duyarlılıkla sağlanabilir." şeklinde konuştu.
DEÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün ise kullanım açısından dünyadaki beş büyük dilden biri olan Türkçenin, tarih boyunca Bulgarca'dan Çince'ye, Ermenice'den Fince'ye, Yunanca'dan Sırpça'ya, Macarca ve Romence'den Farsça, Arapça, Urduca ve Rusça'ya kadar yayılan geniş bir etki alanı olduğunu söyledi.
Sempozyuma yurtdışından 57 akademisyen, Türkiye'den 183 dilbilimci ve öğretim üyesi olmak üzere toplam 243 eğitimci katıldı. Toplam 38 oturumda, 210 bildiri sunulacağı belirtildi.
Türk dilinin bugün 20'yi aşkın lehçesiyle dünya genelinde 220 milyon kişi tarafından konuşulduğunu belirten TDK Başkan Yardımcısı Özyetkin, Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlayan Anadolu coğrafyasında ve civarında konuşulan Türkiye Türkçesi'nin, aynı zamanda birçok ülkede ikinci veya yabancı dil statüsünde olduğunu vurguladı. Erasmus ve Socrates gibi değişim programlarının yaygınlaşmasıyla Türkçe öğrenme isteğinin de arttığını, buna ilave olarak Türkiye'nin ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda gösterdiği gelişmelerin süreci hızlandırdığını belirten Özyetkin, "Bugün dünyada Türkçe'nin öğretildiği 87 ülke bulunmaktadır. Bazı ülkelerde, ortaöğretim kurumlarında okutulmasının yanısıra özel kurslarda da talebe göre öğretilmektedir. Türkçe kursu bulunan 46 ülke tespit edilmiştir." dedi. Devlet Planlama Teşkilatı'nın desteğiyle "Türkiye Türkçesi'nin Köken Bilgisi", "Konuşamayanlar İçin Türk İşaret Dili Sistemi Oluşturulması","Yabancılara Türk Dili Öğretilmesi" ve "Uzaktan Öğretim Yöntemiyle Yabancılara Türkçe Yazılım Öğretilmesi" adlı dört projeyi 2013 yılına kadar bitirmeyi planladıklarını anlatan Prof. Dr. Ayşe Melek Özyetkin, Türkçe'nin hızla dünya dili olma yolunda ilerdiğini savundu.
Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) Temsilcisi Dr. Mehmet Kahraman ise 25 ülkede koordinasyon ofisleri açarak, 2002 yılında 85 milyon dolar olan kalkınma yardımı miktarının bu yıl itibarıyla 800 milyon doların üzerine çıktığını söyledi.
Sempozyumun açılışında konuşan İzmir Valisi Cahit Kıraç da, "Millî birlik ve beraberliğinmizin temel unsurlarından Türkçe'nin kurallarına uygun kullanılması, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması konusunda bizlere önemli sorumluluklar düşmektedir. Dili doğru ve güzel konuşmak için öncelikle okullarda öğretilmesi gerekmektedir. Yazılı ve görsel medyanın da dilde iyi ve kötü alışkanlıklar oluşturmada önemli rol oynadığını hepimiz biliyoruz. Bu nedenle basınımızın, sorumluluklarının bilinciyle dil kullanımına özen göstermesi, dil yanlışlarından sakınması gerekmektedir. Yanlışların süreklilik kazanması, bireylerin zamanla bunları doğru gibi algılayarak kullanmasına yol açmakta, dilin özüne zarar vermektedir. Türkçe'nin zenginleşmesi, kullanımına gösterilecek özen ve duyarlılıkla sağlanabilir." şeklinde konuştu.
DEÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün ise kullanım açısından dünyadaki beş büyük dilden biri olan Türkçenin, tarih boyunca Bulgarca'dan Çince'ye, Ermenice'den Fince'ye, Yunanca'dan Sırpça'ya, Macarca ve Romence'den Farsça, Arapça, Urduca ve Rusça'ya kadar yayılan geniş bir etki alanı olduğunu söyledi.
Sempozyuma yurtdışından 57 akademisyen, Türkiye'den 183 dilbilimci ve öğretim üyesi olmak üzere toplam 243 eğitimci katıldı. Toplam 38 oturumda, 210 bildiri sunulacağı belirtildi.