Türkiye’yi zor bir yıl bekliyor

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
Kuzey Irak’a ilişkin gelişmeler önümüzdeki dönemde uluslararası alanda önümüze önemli engeller çıkarabilir 2009 ikinci yarısında finansal piyasalar, krediler ve genel ekonomi yönetimi önemli bir testten geçecek. Bu alanda pembe gözlükleri bırakmak gerekiyor

Ayın sonunda yatırımlarla ilgiliyiz
OCAK: 20 Ocak’a kadar dış politikada, diplomaside, anlaşmalarda aktif davranmamızı gerektiren bir dönemdeyiz. Aralık sonunda başlayan bu koşullar bazı düşmanlıkların, terörün ve iç güvenliği ilgilendiren olayların da dikkat çekeceğini göstermekte. Ayrıca bu dönemde, 5 Ocak’tan itibaren ekonomiyi canlandırabilecek trendler gündeme gelebilir. Yatırımlar alanına giren Jüpiter bu alanda daha umutlu olabileceğimizi gösteriyor.
20 Ocak’tan itibaren ekonomiden gelen işaretlere dikkat etmeye başlamalıyız. 18 Şubat’a kadar sürecek bu dönemde kritik koşullar ortaya çıkarken, borçların neden olduğu konular, finans piyasalarını, banka ve büyük şirketleri çok daha fazla ilgilendirmekte.
29 Ocak sonrası ve şubat ayında, spekülatif konular, ekonomide daha fazla risk ve cesaret getiren konular, yatırımlar ve yatırımların piyasa değerini ilgilendiren durumlarla çok daha fazla ilgiliyiz.


ABD?ile yaşanan Irak diyalogları şaşırtabilir
ŞUBAT: 3-4 Şubat civarında ortaya çıkabilecek konular, belki de askeri konular, elde olmayan nedenler yüzünden ekonomi cephesinde huzursuzluklara yol açabilir. 9 Şubat civarında ekonomide uyanık olmak ve sadece beklentilere dayalı hareket etmemek gereği söz konusu.
18 Şubat sonrasında uluslararası konulara, ABD ile Irak konusundaki diyalogların şaşırtıcı olabileceği bir döneme girmekteyiz.

29 Mart’tan itibaren askeri konulara dikkat
MART: Ülkede çok fazla şey tartışılıyor. İletişim, kanalları, medya, basına ait konular, üniversiteler ve entelektüel kesimi içine alan konularda yoğunluk bir hareketlilik yaşanıyor. 15 Mart’tan itibaren uluslararası konularda çok daha girişken ve mücadeleci olacağımız bir döneme gireceğiz. Bu dönemde ABD ile ilişkilerin oldukça hassaslaşabileceği anlaşılmakta. Özellikle yerel seçimler öncesinde, Güneydoğu Anadolu bölgesinde Kuzey Irak’a komşu olduğumuz alanlardaki konuları, huzursuzluk ve dengesizlikleri öne almalıyız. Zira 29 Mart’tan itibaren bu alanda askeri koşullar sertleşebilir.
26 Mart’ta Koç burcunda gerçekleşen yeniay ülkemizin askeri konularda dünya platformunda çok daha etkin biçimde öne çıkabileceğini gösteriyor. Bu dönemde savunma konusunda çok daha önlemci durumdayız.

AB ile ilişkiler daha fazla önem kazanıyor
NİSAN: 5 Nisan’dan itibaren Türkiye’nin gerek askeri konularda, gerekse uluslararası platformda güçlü biçimde kendini ortaya koyduğu mücadeleler söz konusu.
12 Nisan sonrasında ekonomik istikrarı yeniden önemsemek ve parasal konularda yine duyarlı olmamızı gerektiren konular başlıyor.
20 Nisan sonrasında borsadaki çıkışları iyi değerlendirmek ve yükselen beklentileri kullanmak gerekebilir. 22 Nisan ve özellikle 25 Nisan sonrasında yine ülkemizi askeri konularda, genel olarak dünyada daha güçlü ve cesur biçimde ortaya koyabilecek koşullara işaret etmekte.
Yine bu dönemde AB ile ilişkilerin daha fazla masaya yatırabileceğini görebiliriz.

Borsa ve ekonomide dalgalanmalar
MAYIS: 21 Mayıs’a kadar ekonomik dengelerin önemli olduğu bir dönemde olacağız. 5 Mayıs civarındaki gelişmelere ekonomik kararlara, piyasalara yeni bir ivme kazandırabilir. Ancak yan yana gelen Jüpiter-Neptün çoğunlukla yalancı bir bahar yaratabileceği için, bu kazanımların ay sonundan önce değerlendirilmesi gerekebilir.
21 Mayıs’tan sonra ekonomi alanındaki görünüm, ya da borsanın performansında dalgalanmalar daha fazla riskli ve dengesiz bir atmosfer yaratıyor olabilir. 24 Mayıs’tan sonra elde olmayan nedenler, gizli örgütler ve terör yaratabilecek unsurların etkinliği artmakta.

ABD?ile diyalogda kararlı olmak gerek
HAZİRAN: 21 Haziran’a kadar olan dönemde, yönetime ait konularda belirsizlikler, çekişmeler, tartışmalar devam etmekte. 21 Haziran sonrasında AB ve ABD ile olan diyalogda genel olarak daha kararlı olmayı gerektiren koşullar içindeyiz. Nitekim bu yeni gelişen koşullar içinde, 29 Haziran sonrasında ve Temmuz ayında, ülkemiz gerek yönetsel alanda, gerekse diplomasi alanında çok daha hızlı sonuçlar almak durumunda.

Cumhurbaşkanı’nı ilgilendiren riskler
TEMMUZ: 12 Temmuz’da İkizler burcuna ilerleyen Mars, yönetimi ve halkın huzurunu rahatsız edebilecek düşmanlıkların yaşanabileceğini gösteriyor. Ayın ilk günlerinde ve özellikle 7-11 Temmuz’da, ekonomi yönetiminde daha önce ortaya konmuş politikaların yeniden gözden geçirilmesi gereği var. 22 Temmuz’da Yengeç burcunun son derecesinde gerçekleşecek tam güneş tutulması, hem halkı ilgilendiren konularda, hem de Cumhurbaşkanı’nı ilgilendiren konularda bazı risklere işaret ediyor.

Gizli düşmanlıklar ve terör uyarısı
AĞUSTOS: Temmuz sonunda, Ağustos başında yaşanan olayların önümüzdeki ayların trendlerini belirleyebileceği, koşulların değişeceği bir dönemden geçmekteyiz. Özellikle 7-9 Ağustos günlerinde askeri konular, içine orduyu alan durumlar çok daha sık gündeme gelmeye başlayabilir.
25 Ağustos sonrasında Mars’ın ülkemizin yükselen burcuna gelmesi ve 7-16 Eylül arasında kurduğu açılar, ülke gündeminin halkı ilgilendiren, güvenliği ve huzuru etkileyen askeri konulara odaklanabileceğini göstermekte.
Özellikle 29 Ağustos sonrasında kontrol dışı faktörler, gizli düşmanlık ve terör yaratabilecek durumların askeri konuları tetikleyebileceği görülmekte.

Ülke açısından eğitim ön plana çıkıyor
EYLÜL: Yakın komşular, medyayı ilgilendiren konular, eğitim öne çıkarken, bu dönemde hukuki alanda kafa karıştıcı durumlar da dikkat çekiyor. Eylülden başlayarak, Aralık sonuna kadar sürecek dönemde, Neptün ülkemizin haritasındaki Jüpiter’e sert bir açı içinde olacak, bir yandan da Merkür ve Satürn’le olumlu bir açı oluşturacaktır. Neptün’ün Jüpiter’e olan karesi finans, borsa ve ekonomik faaliyetler açısından aldatıcı ve karışık koşulların doğabileceğini gösteriyor.

Gelirleri artırma çabaları olacak
EKİM: 23 Eylül’den itibaren başlayan konular, 23 Ekim’e kadar devam edecek. Bu dönemde ekonomiyi, kaynakları daha fazla canlandırma ve gelirleri artırma yönünde çabaların öne çıkabileceğini görmekteyiz. Ancak ana konu yurtiçine ait durumlar, yurtta güvenlik, huzur ve denge arayışı şeklinde olacaktır. 8-10 Ekim günleri civarı özellikle pek çok alanda daha başarılı ve pozitif koşullar getirmekte.
23 Ekim’-den sonra, gençlerden, çocuklardan kaynaklanan konularla ilgili durumların yanında, yatırımları, spekülatif konuları, borsayı ve ekonomideki fiyat dengesini ilgilendiren tüm konularda bir ölçüde kritik bir dönemde olacağız.
29 Ekim’de, Satürn’ün de Terazi burcuna, 4. Eve ilerlemesi, zaten en önemli konuların iç politika, vatanda bütünlük, denge ve huzur olduğunu gösteriyor.

Yasal durumlara odaklanabiliriz
KASIM: Bu ay 23 Ekim’den bu yana gündeme giren konuların özellikle 22 Kasım’a kadar etkisini göstereceği anlaşılmakta. Kasım ayının ilk günlerinde kare açı yapan Satürn ve Pluton hem yurtiçindeki huzuru, vatana ait konuları, hem de dış politikayı ilgilendiren konuların çok önemli gündem maddeleri oluşturacağını göstermekte.
7-11 Kasım günlerinde yönetsel durumlar, hukuki ya da yasal konularda daha fazla girişimin olabileceği görülmekte. 22 Kasım sonrasında ilgimizin büyük bölümünü uluslararası konulara, yabancıları içine alan durumlara, hem bir yandan toprak ve vatana ait konulara hem de hukuki, yasal durumlara odaklayabiliriz.

Toplumsal huzursuzluk baskı ortamı yaratabilir
ARALIK: 8-9 Aralık günlerinde, sosyal konular, uluslararası konular içinde daha olumlu adımlar, daha fazla uyum ve yasaları ilgilendiren, daha fazla reform getiren, pozitif bir bakış açısını yansıtan konularla karşılaşabiliriz. Ancak 15 Aralık civarında, bazı kontrol dışı konular ya da toplumsal açıdan belirsizlik yaratabilecek durumlar söz konusu olabilir.
Ayrıca bu dönemde, 20’sinden sonra geriye gidecek olan Mars, 20-21 günlerinde yine iç işlerini ilgilendirebilecek, toplumun huzuruyla alakalı konuların, ekonomik konularda önemli baskılar yaratabileceğini söyleyebiliriz.
21 Aralık sonrasında, ülke yönetimini ilgilendiren konularda oldukça ciddi bakış açılarının olduğunu, gerek ekonomi yönetiminin gerekse siyasi konuların kritik kararlar getireceği anlaşılıyor.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst