elma şekeri
Daimi Üye
Amsterdam'da iniş sırasında kaza geçiren "Tekirdağ" adlı THY uçağında hayatlarını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
Aslında tüm taşıt araçları arasında oran olarak en az kaza yapanlar uçaklardır. Ancak kaza olduğu zaman can kaybının en fazla bulunduğu araçlar da uçaklardır.
Amsterdam'daki kazada hayatlarını kaybedenlere yüreğimiz yanarken, can kaybının az olması da teselli bulduğumuz bir husus.
Bu arada güvenilirliği dünya ölçütünde kabul edilen THY'nin kazanın sebebi konusunda en kısa zamanda aydınlatıcı bilgiler vermesini beklediğimizi de söylemeliyiz.
Kazadan sağ olarak kurtulanların durumu da, gazetecilik mesleğinin ilgi alanında.
Geçen ay havalandıktan sonra New York'ta Hudson nehrine zorunlu iniş yapan uçaktaki yolcular da, mucize kabilinden hiç kayıp verilmeden kurtulmuşlardı.
Bu yolcularla yapılan röportajları The New York Times gazetesi yayınladı.
Hemen hemen bütün röportajlarda yer alan ortak bazı söylemler dikkati çekiyordu.
Ölümle yüz yüze gelip sağ ve salim olarak kurtulanlar, bundan sonra daha az çalışacaklarını, önemsiz şeylere daha az akıl yoracaklarını ve aileleri ile sevdiklerine daha çok zaman ayıracaklarını söylemekteydiler.
Ölüm ve yaşamak
Bunlar bir anlamda kaçınılmaz ilahi gerçek olan "Ölüm"ün varlığını yaşarken çok yakınlarında görenlerin "Yaşamak" denilen mucizenin değerini anladıklarını da gösteren ifadelerdi.
Bilinen uzayda "Canlılar"ın bulunduğu tek uydu olan dünyada, bu kozmik piyangonun büyük ikramiyesi olan "Yaşamak" genellikle yaşayanlar tarafından tam olarak değerlendirilmez.
Ömürler kavgalarla, kan davaları ile ve sonu belirsiz hırslarla ziyan edilir.
Yaşayanların değerleri ancak ölümlerinden sonra kabul edilir.
New York'taki uçak kazasından sağ olarak kurtulanların verdikleri röportajlarda, bunların hayatın nasıl zor ele geçen bir fırsat olduğunu anladıkları görülmekteydi.
Uçak kazasından kurtulanlar adeta birer filozof olmuşlardı.
Tüm dünya kamuoyu önünde cereyan eden bu tür olaylar, medya aracılığı ile en ince ayrıntılarına kadar irdelenmekte.
Hayatın değeri
Bir başka deyişle, mesela New York'taki uçak kazasından kurtulanların neler söylediklerini ve hayata nasıl baktıklarını öğrendikten sonra, hiç uçak kazası geçirmeyen insanların da bu öğrenilenlerden ders almaları herhalde mümkündür.
Sahip olduğunuz değerlerin, ülkenizin, ailenizin, arkadaşlarınızın, çevrenizin ve doğanın kıymetini bilmek, bunlara özen göstermek, sevgi ve saygıyı eksik etmemek, yaşadığınız sürece bu sonsuz evrene yapacağınız en büyük katkıdır.
Üstelik bu katkıyı ne kadar süre ile yapacağınız da belli değildir.
Bir uçak kazasından sağ olarak kurtulmak ile hayatını yitirmek arasında çok ince bir çizgi vardır mesela...
Mezarlıkların vazgeçilmez insanlarla dolu olduğunu da hatırladığınız zaman, hayata ve çevrenize bakış açınız daha da sağlıklı olur.
THY uçağının yaptığı kazadan sağ olarak kurtulanlara, "Aramıza yeniden hoş geldiniz" diyorum.
Aslında tüm taşıt araçları arasında oran olarak en az kaza yapanlar uçaklardır. Ancak kaza olduğu zaman can kaybının en fazla bulunduğu araçlar da uçaklardır.
Amsterdam'daki kazada hayatlarını kaybedenlere yüreğimiz yanarken, can kaybının az olması da teselli bulduğumuz bir husus.
Bu arada güvenilirliği dünya ölçütünde kabul edilen THY'nin kazanın sebebi konusunda en kısa zamanda aydınlatıcı bilgiler vermesini beklediğimizi de söylemeliyiz.
Kazadan sağ olarak kurtulanların durumu da, gazetecilik mesleğinin ilgi alanında.
Geçen ay havalandıktan sonra New York'ta Hudson nehrine zorunlu iniş yapan uçaktaki yolcular da, mucize kabilinden hiç kayıp verilmeden kurtulmuşlardı.
Bu yolcularla yapılan röportajları The New York Times gazetesi yayınladı.
Hemen hemen bütün röportajlarda yer alan ortak bazı söylemler dikkati çekiyordu.
Ölümle yüz yüze gelip sağ ve salim olarak kurtulanlar, bundan sonra daha az çalışacaklarını, önemsiz şeylere daha az akıl yoracaklarını ve aileleri ile sevdiklerine daha çok zaman ayıracaklarını söylemekteydiler.
Ölüm ve yaşamak
Bunlar bir anlamda kaçınılmaz ilahi gerçek olan "Ölüm"ün varlığını yaşarken çok yakınlarında görenlerin "Yaşamak" denilen mucizenin değerini anladıklarını da gösteren ifadelerdi.
Bilinen uzayda "Canlılar"ın bulunduğu tek uydu olan dünyada, bu kozmik piyangonun büyük ikramiyesi olan "Yaşamak" genellikle yaşayanlar tarafından tam olarak değerlendirilmez.
Ömürler kavgalarla, kan davaları ile ve sonu belirsiz hırslarla ziyan edilir.
Yaşayanların değerleri ancak ölümlerinden sonra kabul edilir.
New York'taki uçak kazasından sağ olarak kurtulanların verdikleri röportajlarda, bunların hayatın nasıl zor ele geçen bir fırsat olduğunu anladıkları görülmekteydi.
Uçak kazasından kurtulanlar adeta birer filozof olmuşlardı.
Tüm dünya kamuoyu önünde cereyan eden bu tür olaylar, medya aracılığı ile en ince ayrıntılarına kadar irdelenmekte.
Hayatın değeri
Bir başka deyişle, mesela New York'taki uçak kazasından kurtulanların neler söylediklerini ve hayata nasıl baktıklarını öğrendikten sonra, hiç uçak kazası geçirmeyen insanların da bu öğrenilenlerden ders almaları herhalde mümkündür.
Sahip olduğunuz değerlerin, ülkenizin, ailenizin, arkadaşlarınızın, çevrenizin ve doğanın kıymetini bilmek, bunlara özen göstermek, sevgi ve saygıyı eksik etmemek, yaşadığınız sürece bu sonsuz evrene yapacağınız en büyük katkıdır.
Üstelik bu katkıyı ne kadar süre ile yapacağınız da belli değildir.
Bir uçak kazasından sağ olarak kurtulmak ile hayatını yitirmek arasında çok ince bir çizgi vardır mesela...
Mezarlıkların vazgeçilmez insanlarla dolu olduğunu da hatırladığınız zaman, hayata ve çevrenize bakış açınız daha da sağlıklı olur.
THY uçağının yaptığı kazadan sağ olarak kurtulanlara, "Aramıza yeniden hoş geldiniz" diyorum.