Üreme Ve Cinsel Sağlık Hakkı

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.396
Puan
113
Kadınların Doğurganlık Hakları




Kadınların özel alanda yaşadıkları insan hakları ihlallerine ve özellikle de kadına karşı şiddete karşı yürütülen mücadelede karşımıza hep ataerkil sistemin kadının cinselliğini kontrol etmeye yönelik mekanizmaları çıkıyor. Kamusal alan da dahil olmak üzere pek çok alanda kadın-erkek eşitsizliğinin ve kadına karşı ayrımcılığın sürdürülmesinde, meşrulaştırılmasında ve yeniden üretilmesinde kadının cinselliğini kontrol etmeye yönelik kollektif mekanizmalar son derece önemli ve belirleyici bir rol oynuyor. Yasalar, gelenekler, töreler, din, toplumsal değer sistemleri, şiddet ve baskı gibi başlıklar altında örnekleyebileceğimiz bu yer yer tartışılmaz tabular kisvesine bürünen kurallarıyla insan hakları ihlallerini meşrulaştırarak, kadının cinselliği üzerinde en güçlü kontrol araçlarından biri oluyor. Kadının cinselliği ve bedeni üzerindeki kontrol, yer yer kesişebilen/örtüşebilen ama kadının insan hakları kapsamında ayrı ve farklı iki kategori olan cinsel haklarımızı ve doğurganlık haklarımızı çiğniyor.


Doğurganlık Haklarımız:

Doğurganlık ve bunun bedenimize etkileri hakkında bilgi sahibi olmak,

Sağlık kurumlarından ve hizmetlerinden faydalanabilmek,

Gebelik boyunca bir sağlık görevlisinin düzenli kontrolü altında olmak; gebelik, doğum ve doğum sonrası hakkında bilgi almak,

Doğumun yeri ve şekli konusunda seçenekleri bilip karar vermek;
temiz bir yerde, bir sağlık görevlisinin yardımıyla doğum yapmak,

Doğum sonrası sağlık kontrollerini düzenli olarak yaptırmak; bebeğimizin beslenmesi ve bakımı ile ilgili destek almak,

Farklı gebelikten korunma yöntemleri hakkında bilgi sahibi olup aralarında seçim yapabilmek,

Doğurganlık konusunda ayrımcılıktan, herhangi bir zorlama ve/veya şiddette maruz kalmadan karar verebilmek,

Çocuk yapmak ya da yapmamak konusunda özgürce karar vermek,

Sağlıklı ve etkili doğum kontrol yöntemlerinden yararlanabilmek,
İstediğimiz sayıda çocuk yapmak; çocuklarımızın doğum aralığını belirlemek,

Gerektiği zaman sağlıklı, temiz koşullarda ve bu konuda eğitilmiş uzmanlar vasıtasıyla kürtaj olmak.

Cinsel ilişki yoluyla bulaşan hastalıklardan korunabilmek,

Kadının doğurganlığını, ya kendi bedeni, ya da ilişkide bulunduğu erkeğin bedeni yoluyla kontrol etmeye hakkı vardır. Aile planlaması için tek seçenek kadının bedeni olmamalıdır; ilişkide olduğu kişinin de aile planlamasına ortak olması gerekir.



Kaynak:kadininsanhaklari


Av.Habibe Yılmaz Kayar
İstanbul Barosu
 
OP
Ş

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.396
Puan
113
Her Yıl Yarım Milyon Kadın Gebelikte Ölüyor

Üreme haklarının ihmali nedeniyle yılda yarım milyonu aşkın kadın gebelik veya doğum sırasında ölüyor. 80 milyon kadın istenmeyen gebelik yaşıyor; 45 milyonu kürtajla sonuçlanıyor. Güvensiz kürtaj nedeniyle 68 bin kadın ölüyor, milyonlarcası sakatlanıyor. ---------------
BİA Haber Merkezi
01/11/2006

BİA (Cenevre) - Dünya Sağlık Örgütü (WHO) cinsel sağlık ve üreme hakkının ihmali nedeniyle, dünyada her yıl yarım milyondan fazla kadının gebelik veya doğum sırasında öldüğünü açıkladı.

Britanya merkezli tıp dergisi The Lancet'in son sayısında üzerine bir değerlendirme yayınlanan ve 59 ülkeyi kapsayan rapor, cinsel sağlık ve üreme sağlığı alanında dünya çapında gerçekleştirilmiş en büyük çalışma olarak görülüyor.

WHO yetkilisi Joy Phumaphi, "İstatistikler insani bir felakete işaret ediyor. İlerleme kaydetmekten çok uzağız. Üreme sağlığı uluslararası gündemden düşüyor, hükümetlerse umursamaz davranıyor" dedi.

WHO, bu sorunun çözülmesi için cinsel sağlık-üreme sağlığı alanıyla yoksulluk, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve olumsuz toplumsal tutumlar arasındaki bağın görülüp, bu alanlarda daha çok çaba gösterilmesini öneriyor.

Raporda yer alan kimi bilgiler şöyle:

* Güvensiz cinsel ilişki gelişmekte olan ülkelerde yaygın hastalık nedenleri arasında ikinci, gelişmiş ülkelerdeyse dokuzuncu sırada.

* Gebelik önleyicilerin kullanımı dünya çapında arttı. Ancak bunlara erişemeyen hâlâ 120 milyon çift var.

* Her yıl 80 milyon kadın istenmeyen gebelik yaşıyor.

* Bunların 45 milyonu kürtajla sonuçlanıyor. Bu kürtajların 19 milyonu güvensiz. Bu nedenle 68 bin kadın ölüyor. Milyonlarcası da kalıcı sakatlıkla veya yaralanmalarla sonuçlanıyor.

* 1995-2003 arasında, aile planlamasıyla ilgili bağışlar 560 milyon dolarda 460 milyon dolara düşmüş durumda. (TK)
 
OP
Ş

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.396
Puan
113
Hâlâ Her Gün Bir Anne Önlenebilir Nedenlerden Ölüyor

Türkiye'de yılda 387 anne, dünyada dakikada bir kadın gebeliğe, doğuma bağlı nedenlerle ölüyor. UNFPA hükümetleri aile planlaması yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırdı.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun (UNFPA) 11 Temmuz Dünya Nüfus Günü için belirlediği tema, "Aile Planlaması Hayat Kurtarır".

Örgütün verilerine göre, dünyada hâlâ dakikada bir kadın gebeliğe, doğuma bağlı nedenlerle ölüyor. Türkiye'deyse yılda 387 kadın aynı nedenlerle ölüyor. Üstelik bu ölümlerin üçte ikisi önlenebilir nedenlerden kaynaklanıyor.

Türkiye'de 2005 tarihli Ulusal Anne Ölümleri Çalışması'na göre gebeliğe bağlı nedenlerden ölen kadınların dörtte üçü, gebeliği önleyici herhangi bir önlem kullanmamıştı. Ölenlerin yarısı gebeliği istememişti. UNFPA, aile planlaması yöntemlerinin kullanılması halinde bu ölümlerin yarısının önlenebileceğini, kadınların aile planlaması hizmetlerine erişiminin artırılması gerektiğini söylüyor.

Hükümetlere çağrı
UNFPA Türkiye temsilcisi Dr. Tunga Tüzer "Sırf bu bulgu kadınların istekleri doğrultusunda gebe kalmaları, gebe kalmak istemedikleri dönemde etkili ve modern aile planlaması yöntemine erişebilmelerinin, anne ölümlerini azaltmada en etkili müdahalelerden biri olacağını kanıtlıyor" diyor.

UNFPA İcra Direktörü Thoraya Ahmed Obaid "Tüm hükümetleri, aile planlaması yükümlülükleri için yeniden harekete geçmeye ve 2015 yılına kadar tüm dünyanın üreme sağlığı olanaklarına kavuşmasını sağlamaya çağırıyoruz" diye konuşuyor.

1968'de, her bir bireyin çocuklarının zamanlamasını ve sayısını özgürce, sorumluluk içinde belirleyebilmesinin temel bir insan hakkı olduğunu ilan etmişlerdi. Ancak bundan 40 yıl sonra yüz milyonlarca kadın, erkek ve genç modern doğum kontrol yöntemlerine erişemiyor.

Kadınların bilinçlendirilmesi en etkili yöntem
UNFPA anne ölümlerini azaltmanın en etkili araçlarından birinin kadınların bilgilendirilerek riskli olarak nitelendirilen gebeliklerinin önlenmesi olduğunu söylüyor.

Anne sağlığı açısından önemli risk faktörleri, 18 yaşının altındaki, 35 yaşının üstündeki gebelikler, Yine iki yıldan kısa aralıklarla gebe kalmak ya da dörtten fazla gebelik.

Türkiye'de en yaygın risk faktörüyse çok genç ve ileri yaşlarda anne olmak.

Anne ölüyorsa, bebek de ölüyor
Riskli gebelikler bebeğin sağlığı için de ciddi bir tehdit.

Türkiye'de bebek ölüm hızı bin canlı doğumda 29. Doğum aralığı iki yıldan az olan gebeliklerde bu hız 2,5 kat, 20 yaş altı gebeliklerde bir kat artıyor.

Doğum aralığı iki yıldan az ve doğum sayısı üçten fazla olan gebeliklerde bebek ölüm hızı 3,5 kat artıyor.

Doğum sırasında ya da sonrasında ölen annelerin canlı doğan bebeklerinin ölme riskiyse sekiz kat artıyor. (TK/EZÖ)BİA Haber Merkezi

10 Temmuz 2008, Perşembe
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst