Ekonomik sorunlar, eşlerin sosyal kültürel yapı farklılıkları, cinsel sorunlar, iletişim bozukluğu, eşlerden birinin ihaneti, aile içi şiddet gibi nedenlerle, çekirdek aile birliği bozulabilir. Psikolog Şeyda Özdalga: “Boşanmanın gerçekleşmesi, ailenin bölünmesine ya da tamamen dağılmasına yol açan, tüm aile üyelerini, aile büyüklerini ve yakın çevredekileri etkileyen bir durumdur.” diyor.
Evliliğini bitiren yetişkinlerin çoğu, bir ile üç yıl içinde, yeni hayatlarına alışırlar ve duygusal dengelerini düzeltmiş olurlar. Boşanmış kadınların üçte ikisi, erkeklerin de dörtte üçü, tekrar evlenirler. Görüldüğü gibi boşanma, yetişkinlerin evlilik kurumuna verdiği değeri değiştirmediği gibi ikinci evliliklerin başarısı da çoğu zaman üvey anne, üvey baba ve çocuk ilişkisinin başarısına bağlıdır.
Üvey anne olmak
Masallarda, romanlarda, dizilerde, “üvey anne” denince insanların aklına sinirli, kıskanç, çocukla rekabet içinde, kötü, ondan kurtulmaya çalışan, merhametsiz, üvey çocuğa eziyet eden bir kişi gibi olumsuz, yanlış bir imaj çizilmiştir. Bu imaj, hem çocuk hem de üvey anne için önyargılar oluşturur. Temel anlamda, üvey anne olmak demek, babanın bundan sonraki yaşamını paylaşmak istediği kişinin, çocuklara göre oluşan konumudur. Bu konumda, kendine ait olmayan çocuklara iyi davranan, olumlu ilişkiler içinde olan üvey anne modelleri de az değildir.
Üvey baba olmak
Bu gün pek çok aklı başında, eğitimli, kültürlü dediğimiz öz babalar, ayrıldıkları eşlerinin evlilikleri söz konusu olduğunda, çocuklarının, üvey baba ile aynı ortamda bulunmasını onaylamadıklarını söylüyor. Bunu, velayetlerini anneden alma tehdidi olarak kullananlar bile var. Üvey baba ortamı, sanki güvensiz, tehditkar, tacizkar olarak algılanıyor onlar tarafından. Evlilikler, boşanma ile sonuçlansa bile, eşlerin birbirlerine verdikleri bir zaman ve emek vardır. Tartışan, kavga eden çiftler bile bir iletişim içindedir aslında. Boşanma, bunları kaybetmek gibi bir hayal kırıklığı yaratır. Birbirine verilen, verilmesi gereken, verildiği zannedilen değerin yitirilmesidir. Sonraki evlilikler, bu durumu tetiklediğinden baba, eski eşinin evliliğine çocuk kanalıyla engel koyabilir, çocuğu karşısında kendi durumunu riske atmak istemez, çünkü üvey baba, onu kendisinden daha çok görecektir, “Ya üvey baba onunla çok iyi anlaşırsa.” gibi düşüncelere girebilir. Üvey baba, bu baskı ve yaklaşımın muhatabı olarak, eşini çocuğuyla birlikte kabul edecek, aile sorumluluğunu üstlenmeyi isteyecek kişidir.
Üvey anne psikolojisi
Üvey anneye yüklenen imaj, üvey annenin psikolojisini de etkiler. Bu imajı değiştirme çabası içinde; sınırlarını koyma, duygularını bastırma, disiplinli davranma konularında kararsızlıklar yaşayabilir. Her biyolojik anne, çocuğuna zaman zaman çeşitli olumlu, olumsuz tepkiler verir. Üvey annenin olumsuz tepkisi daha olumsuz, olumlu tepkisi de küçümseyici, sahte olarak görülebilir. Üvey anne, çocuğun onaylamadığı bir davranışı görmezden gelmek, kendine yapılan saygısızlığı koşulsuz kabullenmek, babayla olan keyfi ya da keyifsizliği gizlemeyi istemek, çocuğa onu kabul etmesi için maddi hediyeler almak, aşırı özverili davranmak gibi davranışlara girebilir. Bu psikoloji; kendini anne rolü oynamaya mecbur hissetme, eşiyle çocuk arasında dengeler kurma çabası, hata yapmama isteği, iyi olanı koruma adına daha çok çaba sarf etme ve sorumluluk almaktır.
Üvey baba psikolojisi
Üvey anne psikolojisine benzer duygu ve davranışlar üvey baba psikolojisi için de geçerlidir. Babanın kendi çocuğu varsa ve velayeti annedeyse, kendi çocuğuna karşı bir eksiklik hissedebilir; onu yeterince göremediği ve onunla ilgilenemediği için, vicdan azabı gibi duygular yaşayabilir. Bazen bu duygular o kadar yoğundur ki, çocuğu yokmuş gibi davranarak, onunla hiç ilgilenmeme, maddi manevi sorumluluk almama gibi bir durumla da karşılaşabilir, bu boşluğu, üvey çocuğunda telafi etme yoluna gidebilirler. Eğer kendi çocuğu yoksa ve eşinin çocuğuna üvey baba olduysa, tanımadığı, hiç yaşamadığı bir duygu ve sorumluluğun içinde hissedebilir kendini. Böyle bir durumda, kafasında oluşturduğu ya da gözlemlediği bir baba modelini uygulayabilir.
Babalık duygusu, annelik gibi içgüdüsel değildir. Anneler, biyolojik yapılarıyla, beyin ve üreme organlarıyla anneliğe hazır olurlar. Annelerin koruyuculuğu, hassasiyeti, kolaycılığı buradan gelir. Babaların ise, çocuklarına sevgi ve bakım verdikçe beyinlerindeki yapısal endişe noktaları harekete geçer. Üvey babaların işi biraz daha zordur. Genellikle çocuklarıyla birlikte yaşayan bir kadınla evlendikleri için, sürekli çocuklarla yaşamak durumundadırlar. Üvey baba, çocukları seveceği ve onlara ebeveynlik yapmaya istek duyabileceği gibi, onlardan sorumlu olmadığını da düşünebilir.
Üvey anne ile çocuk arasında yaşanabilecek problemler
• Çocuk ilk başta, size karşı önyargılı olabilir.
• Ani, istenmeyen tepkiler gösterebilir.
• Yatma saatinin değişikliği konusunda ısrar edebilir.
• Yaptığınız yemeği beğenmeyebilir.
• Babasına sizi şikayet etmek isteyebilir.
• Daha çok ergenlik döneminde, sizinle rekabete girebilir.
• Çocuğu anlamanız ve anladığınızı da ona göstermeniz, problemlerin çoğunu hafifletecektir.
Üvey baba ile çocuk arasında yaşanabilecek problemler
Çoğu çocuk için üvey ebeveyni kabul etmek, öz ebeveyne sırt çevirmek demektir. Bu ebeveyni değil sevmek, kabul etmenin bile diğer ebeveyni üzeceğini düşünürler. Çocuklar, onun hayatında nasıl bir yeri olacağından, ona nasıl hitap edeceklerinden emin değillerdir. Babalarının evliliğe tepkisi, onları endişelendirir. Bu kişiyi, kendilerini düş kırıklığına uğratacak potansiyel bir insan olarak algılayabilirler.
Siz, hayatınızda kalıcı olacağını umduğunuz, tekrar bir aile olmanızı sağlayacak, ekonomik olarak sizi güçlendirecek bu yeni kişiye, çocuğunuzun da olumlu bakmasını beklersiniz. Çocuğunuzun aynı istek ve yaklaşımda olmamasına üzülerek, eşinize daha da yakınlaşırsınız. Bu da, yeni ailenin sorunlarının artmasına neden olur. Disiplin konusunda, yetkiyi üvey babanın üstlenmesini bekleyebilirsiniz ancak üvey babanın otoritesinin kabul edilmesi için, önce çocuğunuzun ona saygı duyması ve güvenmesi gerekir.
Üvey anne - baba olmanın sosyal zorlukları
Sosyal ortamlarda, bir arkadaşınıza, üvey kızınızı ya da oğlunuzu tanıştırırken kullanacağınız hitap şeklinde sıkıntı yaşayabilirsiniz. “Eşimin kızı” ya da “oğlu” demek; sanki “Benim değil, eşimin” anlamını vurgular. Bu durumda, onları ismiyle tanıtmak, çocukların kabul sınırları içinde “Kızım, oğlum” demek, daha sıcak, samimi ve iyi hissettirebilir.
Evliliğini bitiren yetişkinlerin çoğu, bir ile üç yıl içinde, yeni hayatlarına alışırlar ve duygusal dengelerini düzeltmiş olurlar. Boşanmış kadınların üçte ikisi, erkeklerin de dörtte üçü, tekrar evlenirler. Görüldüğü gibi boşanma, yetişkinlerin evlilik kurumuna verdiği değeri değiştirmediği gibi ikinci evliliklerin başarısı da çoğu zaman üvey anne, üvey baba ve çocuk ilişkisinin başarısına bağlıdır.
Üvey anne olmak
Masallarda, romanlarda, dizilerde, “üvey anne” denince insanların aklına sinirli, kıskanç, çocukla rekabet içinde, kötü, ondan kurtulmaya çalışan, merhametsiz, üvey çocuğa eziyet eden bir kişi gibi olumsuz, yanlış bir imaj çizilmiştir. Bu imaj, hem çocuk hem de üvey anne için önyargılar oluşturur. Temel anlamda, üvey anne olmak demek, babanın bundan sonraki yaşamını paylaşmak istediği kişinin, çocuklara göre oluşan konumudur. Bu konumda, kendine ait olmayan çocuklara iyi davranan, olumlu ilişkiler içinde olan üvey anne modelleri de az değildir.
Üvey baba olmak
Bu gün pek çok aklı başında, eğitimli, kültürlü dediğimiz öz babalar, ayrıldıkları eşlerinin evlilikleri söz konusu olduğunda, çocuklarının, üvey baba ile aynı ortamda bulunmasını onaylamadıklarını söylüyor. Bunu, velayetlerini anneden alma tehdidi olarak kullananlar bile var. Üvey baba ortamı, sanki güvensiz, tehditkar, tacizkar olarak algılanıyor onlar tarafından. Evlilikler, boşanma ile sonuçlansa bile, eşlerin birbirlerine verdikleri bir zaman ve emek vardır. Tartışan, kavga eden çiftler bile bir iletişim içindedir aslında. Boşanma, bunları kaybetmek gibi bir hayal kırıklığı yaratır. Birbirine verilen, verilmesi gereken, verildiği zannedilen değerin yitirilmesidir. Sonraki evlilikler, bu durumu tetiklediğinden baba, eski eşinin evliliğine çocuk kanalıyla engel koyabilir, çocuğu karşısında kendi durumunu riske atmak istemez, çünkü üvey baba, onu kendisinden daha çok görecektir, “Ya üvey baba onunla çok iyi anlaşırsa.” gibi düşüncelere girebilir. Üvey baba, bu baskı ve yaklaşımın muhatabı olarak, eşini çocuğuyla birlikte kabul edecek, aile sorumluluğunu üstlenmeyi isteyecek kişidir.
Üvey anne psikolojisi
Üvey anneye yüklenen imaj, üvey annenin psikolojisini de etkiler. Bu imajı değiştirme çabası içinde; sınırlarını koyma, duygularını bastırma, disiplinli davranma konularında kararsızlıklar yaşayabilir. Her biyolojik anne, çocuğuna zaman zaman çeşitli olumlu, olumsuz tepkiler verir. Üvey annenin olumsuz tepkisi daha olumsuz, olumlu tepkisi de küçümseyici, sahte olarak görülebilir. Üvey anne, çocuğun onaylamadığı bir davranışı görmezden gelmek, kendine yapılan saygısızlığı koşulsuz kabullenmek, babayla olan keyfi ya da keyifsizliği gizlemeyi istemek, çocuğa onu kabul etmesi için maddi hediyeler almak, aşırı özverili davranmak gibi davranışlara girebilir. Bu psikoloji; kendini anne rolü oynamaya mecbur hissetme, eşiyle çocuk arasında dengeler kurma çabası, hata yapmama isteği, iyi olanı koruma adına daha çok çaba sarf etme ve sorumluluk almaktır.
Üvey baba psikolojisi
Üvey anne psikolojisine benzer duygu ve davranışlar üvey baba psikolojisi için de geçerlidir. Babanın kendi çocuğu varsa ve velayeti annedeyse, kendi çocuğuna karşı bir eksiklik hissedebilir; onu yeterince göremediği ve onunla ilgilenemediği için, vicdan azabı gibi duygular yaşayabilir. Bazen bu duygular o kadar yoğundur ki, çocuğu yokmuş gibi davranarak, onunla hiç ilgilenmeme, maddi manevi sorumluluk almama gibi bir durumla da karşılaşabilir, bu boşluğu, üvey çocuğunda telafi etme yoluna gidebilirler. Eğer kendi çocuğu yoksa ve eşinin çocuğuna üvey baba olduysa, tanımadığı, hiç yaşamadığı bir duygu ve sorumluluğun içinde hissedebilir kendini. Böyle bir durumda, kafasında oluşturduğu ya da gözlemlediği bir baba modelini uygulayabilir.
Babalık duygusu, annelik gibi içgüdüsel değildir. Anneler, biyolojik yapılarıyla, beyin ve üreme organlarıyla anneliğe hazır olurlar. Annelerin koruyuculuğu, hassasiyeti, kolaycılığı buradan gelir. Babaların ise, çocuklarına sevgi ve bakım verdikçe beyinlerindeki yapısal endişe noktaları harekete geçer. Üvey babaların işi biraz daha zordur. Genellikle çocuklarıyla birlikte yaşayan bir kadınla evlendikleri için, sürekli çocuklarla yaşamak durumundadırlar. Üvey baba, çocukları seveceği ve onlara ebeveynlik yapmaya istek duyabileceği gibi, onlardan sorumlu olmadığını da düşünebilir.
Üvey anne ile çocuk arasında yaşanabilecek problemler
• Çocuk ilk başta, size karşı önyargılı olabilir.
• Ani, istenmeyen tepkiler gösterebilir.
• Yatma saatinin değişikliği konusunda ısrar edebilir.
• Yaptığınız yemeği beğenmeyebilir.
• Babasına sizi şikayet etmek isteyebilir.
• Daha çok ergenlik döneminde, sizinle rekabete girebilir.
• Çocuğu anlamanız ve anladığınızı da ona göstermeniz, problemlerin çoğunu hafifletecektir.
Üvey baba ile çocuk arasında yaşanabilecek problemler
Çoğu çocuk için üvey ebeveyni kabul etmek, öz ebeveyne sırt çevirmek demektir. Bu ebeveyni değil sevmek, kabul etmenin bile diğer ebeveyni üzeceğini düşünürler. Çocuklar, onun hayatında nasıl bir yeri olacağından, ona nasıl hitap edeceklerinden emin değillerdir. Babalarının evliliğe tepkisi, onları endişelendirir. Bu kişiyi, kendilerini düş kırıklığına uğratacak potansiyel bir insan olarak algılayabilirler.
Siz, hayatınızda kalıcı olacağını umduğunuz, tekrar bir aile olmanızı sağlayacak, ekonomik olarak sizi güçlendirecek bu yeni kişiye, çocuğunuzun da olumlu bakmasını beklersiniz. Çocuğunuzun aynı istek ve yaklaşımda olmamasına üzülerek, eşinize daha da yakınlaşırsınız. Bu da, yeni ailenin sorunlarının artmasına neden olur. Disiplin konusunda, yetkiyi üvey babanın üstlenmesini bekleyebilirsiniz ancak üvey babanın otoritesinin kabul edilmesi için, önce çocuğunuzun ona saygı duyması ve güvenmesi gerekir.
Üvey anne - baba olmanın sosyal zorlukları
Sosyal ortamlarda, bir arkadaşınıza, üvey kızınızı ya da oğlunuzu tanıştırırken kullanacağınız hitap şeklinde sıkıntı yaşayabilirsiniz. “Eşimin kızı” ya da “oğlu” demek; sanki “Benim değil, eşimin” anlamını vurgular. Bu durumda, onları ismiyle tanıtmak, çocukların kabul sınırları içinde “Kızım, oğlum” demek, daha sıcak, samimi ve iyi hissettirebilir.