AİHM'in kararı ile yeni kimliklerin basımına başlandı Başbakan Erdoğan, AİHM'nin "din hanesi kalksın" kararı için "Anormal değil" dedi. İçişleri Bakanlığı, karar doğrultusunda yeni kimliklerin basımı için hazırlığa başladı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) önceki gün kaldırılmasına karar verdiği, nüfus cüzdanlarında "dini" hanesi Ankara'nın gündemine oturdu.
Sabah'ın haberine göre, İçişleri Bakanlığı, AİHM'nin resmi karanının gelmesinden sonra bu konuda bir adım atmaya hazırlanıyor. Bir süredir İçişleri Bakanlığı gündeminde de olan çalışmaya göre ilk etapta nüfus cüzdanının değiştirmek isteyenlere öncelik verilecek, ikinci aşamada ise "dini" hanesi olmayan nüfus cüzdanlarının basımı gerçekleştirilecek.
"Anormal bir karar değil" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün katıldığı bir konferansta AİHM'nin "dini" hanesi ile ilgili kararı ile ilgili olarak sorulan "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği kararı, laikliğin bir gereği olarak değerlendirir misiniz? İnsan haklarıyla ilgili bir karar mıdır?" sorusuna şu yanıtı verdi: "AİHM'nin verdiği son karar, Anayasa Mahkememizin de bu noktadaki attığı adımla paralellik arz eden bir konu. Nüfus kağıtlarında din ile ilgili sütunun olup olmaması çok şeyi değiştirmez. Burada AİHM'nin vermiş olduğu kararı ben anormal bir karar olarak görmüyorum. Yani bu oradan kaldırılabilir çok da önemli değil." AİHM'nin kararı, Dışişleri'nin de gündeminde olan konular arasında yer alıyor. Dışişleri Bakanlığı kaynakları, "Karar din hanesine Alevi yazılmasını değil, din hanesinin kaldırılmasını öngörüyor. Din hanesi korunursa bu da ayrımcılık teşkil edecek. Bu konuda AİHM'nin önceki kararları da incelemeye alındı.
Bunlardan bir tanesi Yunanistan ile ilgili. Benzer bir kararın ardından Yunanistan, din hanesini kaldırınca kilise mahkemeye itiraz etmiş. Ancak kabul edilmemiş. AİHM kararları Türkiye için içtihat oluşturur" dedi. Yetkili, mahkeme kararına itiraz edip edilmeyeceğinin değerlendirildiğini belirtirken, Fransızca yayınlanan kararların çevirisinin en az üç hafta içerisinde adalet Bakanlığı'na sunulacağını, itirazların ise 3 ay içerisinde yapılabileceğini hatırlattı.
"Sessiz devrim" AİHM'nin 'din hanesi' kararına dayanak olan başvuruyu yapan İzmirli Sinan Işık, gelinen noktayı "Sessiz devrim" olarak nitelendirdi. Nüfus cüzdanındaki din hanesine "Alevi" yazdırmak isteyen ancak bu yöndeki başvuru ve açtığı davalar reddedilince bu hanenin din ve vicdan özgürlüğüne aykırı olduğunun tespiti için AİHM'ye başvuran Işık, başvuruyu laiklik adına yaptığını söyledi. Işık, dava aşamasında yaşadıklarını şöyle anlattı: "Erzincan- Tercan doğumluyum. Köyümün tamamı Alevi, Türkiye'de dava açtığımda buradaki mahkeme benim gerçekten Alevi olup olmadığımı araştırdı. Başlarda 'ya başımıza bir şey gelirse' diye eşim tepki gösterdi ama sonra biraz daha anlayışla karşıladı. Üyesi bulunduğum Alevi derneğinin başkanı bile beni dernekten kovdu. Birçok internet sitesinde tehdide varan yazılar yer aldı. Bizzat mektuplar gönderildi. Bu yazıların bazıları da kendilerinin Alevi olduğunu söyleyenlerdi. Bu yazılar ve gelen mektuplarda daha çok 'biz din hanesine Alevi yazdırırsak işten atılırsak, öldürülürsek ne olacak' gibi kaygılar vardı. Tehditler de aldım. Özellikle gelen mektuplarda, 'sadece seni değil tüm aileni ortadan kaldırmak gerekir' gibi tehditler yer alıyordu." Konak Belediyesi'nde işçi kadrosunda bulunan ve belediyeye ait kütüphanede görev yapan Sinan Işık kararı da şöyle değerlendirdi: "Öncelikle müthiş bir karar. Abarttığım düşünülebilir ama bana göre bu bir sessiz devrimdir. Ben 48 yaşındayım ve bu kararı çocuklarıma övünç kaynağı olarak miras bırakacağım. Devlet şimdi kararın gereğini yerine getirmelidir."
Kaynak: Milliyet
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) önceki gün kaldırılmasına karar verdiği, nüfus cüzdanlarında "dini" hanesi Ankara'nın gündemine oturdu.
Sabah'ın haberine göre, İçişleri Bakanlığı, AİHM'nin resmi karanının gelmesinden sonra bu konuda bir adım atmaya hazırlanıyor. Bir süredir İçişleri Bakanlığı gündeminde de olan çalışmaya göre ilk etapta nüfus cüzdanının değiştirmek isteyenlere öncelik verilecek, ikinci aşamada ise "dini" hanesi olmayan nüfus cüzdanlarının basımı gerçekleştirilecek.
"Anormal bir karar değil" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün katıldığı bir konferansta AİHM'nin "dini" hanesi ile ilgili kararı ile ilgili olarak sorulan "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği kararı, laikliğin bir gereği olarak değerlendirir misiniz? İnsan haklarıyla ilgili bir karar mıdır?" sorusuna şu yanıtı verdi: "AİHM'nin verdiği son karar, Anayasa Mahkememizin de bu noktadaki attığı adımla paralellik arz eden bir konu. Nüfus kağıtlarında din ile ilgili sütunun olup olmaması çok şeyi değiştirmez. Burada AİHM'nin vermiş olduğu kararı ben anormal bir karar olarak görmüyorum. Yani bu oradan kaldırılabilir çok da önemli değil." AİHM'nin kararı, Dışişleri'nin de gündeminde olan konular arasında yer alıyor. Dışişleri Bakanlığı kaynakları, "Karar din hanesine Alevi yazılmasını değil, din hanesinin kaldırılmasını öngörüyor. Din hanesi korunursa bu da ayrımcılık teşkil edecek. Bu konuda AİHM'nin önceki kararları da incelemeye alındı.
Bunlardan bir tanesi Yunanistan ile ilgili. Benzer bir kararın ardından Yunanistan, din hanesini kaldırınca kilise mahkemeye itiraz etmiş. Ancak kabul edilmemiş. AİHM kararları Türkiye için içtihat oluşturur" dedi. Yetkili, mahkeme kararına itiraz edip edilmeyeceğinin değerlendirildiğini belirtirken, Fransızca yayınlanan kararların çevirisinin en az üç hafta içerisinde adalet Bakanlığı'na sunulacağını, itirazların ise 3 ay içerisinde yapılabileceğini hatırlattı.
"Sessiz devrim" AİHM'nin 'din hanesi' kararına dayanak olan başvuruyu yapan İzmirli Sinan Işık, gelinen noktayı "Sessiz devrim" olarak nitelendirdi. Nüfus cüzdanındaki din hanesine "Alevi" yazdırmak isteyen ancak bu yöndeki başvuru ve açtığı davalar reddedilince bu hanenin din ve vicdan özgürlüğüne aykırı olduğunun tespiti için AİHM'ye başvuran Işık, başvuruyu laiklik adına yaptığını söyledi. Işık, dava aşamasında yaşadıklarını şöyle anlattı: "Erzincan- Tercan doğumluyum. Köyümün tamamı Alevi, Türkiye'de dava açtığımda buradaki mahkeme benim gerçekten Alevi olup olmadığımı araştırdı. Başlarda 'ya başımıza bir şey gelirse' diye eşim tepki gösterdi ama sonra biraz daha anlayışla karşıladı. Üyesi bulunduğum Alevi derneğinin başkanı bile beni dernekten kovdu. Birçok internet sitesinde tehdide varan yazılar yer aldı. Bizzat mektuplar gönderildi. Bu yazıların bazıları da kendilerinin Alevi olduğunu söyleyenlerdi. Bu yazılar ve gelen mektuplarda daha çok 'biz din hanesine Alevi yazdırırsak işten atılırsak, öldürülürsek ne olacak' gibi kaygılar vardı. Tehditler de aldım. Özellikle gelen mektuplarda, 'sadece seni değil tüm aileni ortadan kaldırmak gerekir' gibi tehditler yer alıyordu." Konak Belediyesi'nde işçi kadrosunda bulunan ve belediyeye ait kütüphanede görev yapan Sinan Işık kararı da şöyle değerlendirdi: "Öncelikle müthiş bir karar. Abarttığım düşünülebilir ama bana göre bu bir sessiz devrimdir. Ben 48 yaşındayım ve bu kararı çocuklarıma övünç kaynağı olarak miras bırakacağım. Devlet şimdi kararın gereğini yerine getirmelidir."
Kaynak: Milliyet