Yeni Nesil Annelik Nedir?
Hem anneliğe hem bebeğinize alışırken hayat çok başka akıyor. Önce kendinizi değil onu düşünüyorsunuz. Fakat kitaplar “Önce siz iyi olmalısınız ki çocuğunuz da iyi olsun.” diyor. Israrla çocuğunuzu düşünüyorsunuz ama bir zaman sonra anlıyorsunuz ki evet siz iyi olmazsanız ona da bir faydanız dokunmuyor.
Yeni nesil annelik kavramı, hayatımıza hızlı bir giriş yaptı. Her şey nasıl ”yeni nesil” adı altında sunuluyorsa annelik de bu yeni kavramıyla anılmaya başlandı. Yeni nesil annelik üzerine çok uzun yazılar yazılabilir ama ben kendi süzgecimden geçirdiğimde onu ikiye ayırıyorum: Bir, her şeyin en iyisi olsun diye çaba gösteren ve bunu mümkün olduğunca duyurmaya, teşhir etmeye çalışan bir anne modeli. İkincisi ise ilk yoldan geçerek daha rafine bir annelik yaşamaya karar vermiş ve aslında belki de birçok şeyi koyvermiş anne diyebiliriz.
“En iyisine sahip olmak” çocuğa ne katar?
İlkinden kısaca bahsetmem gerekirse; birçoğunuz bu duruma yabancı değildir, mükemmel olma çabasındaki anneyi hepiniz tanırsınız. Çocuğum çok iyi beslensin, en güzel pozları versin, fotoğrafları çok beğeni alsın, en iyi okullara gitsin, en iyi kültürel-sportif faaliyetlere katılsın… Saymakla bitmeyen bir liste var. Elbette her anne-baba çocuğunun ”en iyisi”ne sahip olmasını ister ama en iyisi ona gerçekten ne katacaktır, bunu iyi düşünmek lazım.
İkinci annelik, benim ilk yoldan kısmen geçerek ulaştığım annelik diyebilirim. Gerçi yolun daha çok başındayım ama umarım böyle sürdürebilirim. Hamile olduğumu öğrendiğimde, meslek refleksi de olabilir, hızla kitaplara sarıldım.
Bir baktım ki doğum, annelik, bebek, bebek bakımı, uyku, emzirme, eğitim, ebeveyn olmaya dair yüzlerce kitap var. Aralarından iyilerini seçmeye çalıştım ve sürekli okudum. Tabii okumakla kalmadım, bol bol izledim. Onunla da kalmadım, bazı eğitimlere katıldım. Fakat bir noktada her şeyin “koçunun” olduğunu görünce bu işte bir tuhaflık var diyerek sürece bıraktım kendimi.
Ebeveynliğin özündeki güç: Sevgi
Doğumdan sonra bu halim biraz daha devam etti. Aman aramızda uyutmayalım özgüvensiz olur, fazla kucağı almayalım alışmasın, her ağladığında yanına gitmeyelim derken baktım tam olarak istediğim ya da içimden geldiği gibi davranamıyorum. Tam o noktada durdum.
Mükemmel annelik diye bir şey olmadığını kendime sık sık tekrarladım. Evet, okumak bilgi sahibi olmak güzel ama kendine göre yorumlamak en kıymetlisi. Her bebek nasıl biricikse, her annelik deneyimi de bir o kadar biricik… Yeni veya eski fark etmez, anneliğin ve ebeveynliğin özündeki en kuvvetli şeyin, sevgi olduğunu gördüm, görüyoruz.
Her çocuğun kendi sahnesi var
Her anne-baba, yapmak isteyip yapamadığı şeyleri çocuğunun yapmasını ister. Niyeyse yıllardır bunu duyarım. Elbette çocuklarımız güzel fırsatları yakalamalı ama dünyaya gelen her yeni çocuğun kendine ait bir karakteri var ve o karakterle kendi sahnesinde oynamaya geliyor. Anne-baba ancak onu yönlendirebilir ve ona fikir verebilir. Bunu şimdi buradan söylemek çok kolay ama mutlu ve iyi kalpli bireyler yetiştirmek için bunu yapabilmemiz gerekiyor.
Yeni nesil annelik konusunu yazmaya başladığımda henüz hamileydim ve az önce o yazıyı silip şimdi bitirmek üzere olduğunuz yazıyı yazdım. Kısacası bir kadın anne olduğunda, sadece bir insan dünyaya getirmiyor, doğru. Kendini de bir anne olarak doğuruyor.
Bu yeni hayatta, çağın getirdiği “annelik” dayatmalarından da kurtulamıyor. O yüzden kulakları olumsuz her şeye tıkayarak ve çocuklarımıza sonsuz sevgi, şefkat göstererek yeni nesil anneliği hep birlikte daha iyi bir boyuta evrimleştirebiliriz.