Yetenekli olmak öğrenilebilir!

rüzgar gülü

Daimi Üye
Katılım
20 Şubat 2009
Mesajlar
10.973
Tepki
10.147
Puan
113
Yaş
43
Konum
istanbul
Laszlo Polgar 1960'larda Macaristan'da yaşamış bir eğitim psikoloğu.

Yeteneğin doğuştan değil, öğrenilebileceğini savunuyor. Bunu ispatlamak için çok ilginç bir yol seçiyor.

Şöyle bir ilan yayımlıyor.

" Yetenek doğuştan gelmez, öğrenilir. Bunu ispatlamak için benimle evlenecek bir kadın arıyorum. Evleneceğiz ve çocuklarımıza küçük yaştan başlayarak satranç öğreteceğiz. Onları dünyanın en iyi satranç oyuncuları yapacağız. Buna hazırsanız, benimle evlenin."

Klara adlı bir öğretmen, Polgar ile evlenmeyi kabul ediyor.

Ve deney başlıyor.

İLK ÇOCUK

Polgar bu deney için satrancı seçiyor çünkü kendisinin satrançta bir uzmanlığı yok. Sadece orta derecede bir oyuncu. Klara ise hiç satranç bilmiyor.

Laszlo eve binlerce satranç kitapları alıyor ve okumaya başlıyor. Eğitim bilgisi ile birleştirip öğretme yöntemleri geliştiriyor.

Laszlo ve Klara'nın ilk çocukları bir kız oluyor.

PROGRAM BAŞLIYOR

İlk çocukları Suzan iki yaşında satranca başlıyor.

İyi bir eğitimci olan karı koca, Suzan için mükemmel ve yoğun bir program hazırlıyor. Suzan günde neredeyse 8 saat pratik yapıyor. Daha sonra ikinci ve üçüncü kızları doğuyor. Onlar da programa dahil ediliyor.

Her biri günde en az 8 saat pratik yapıyor.

Üç kız diğer derslere de çalışıyor ve farklı diller öğreniyor ama asıl konuları satranç.

SONUÇ

İlk kızları Suzan, Dünya Satranç Konfederasyonu tarafından verilen ve en yüksek ünvan olan "Grand Master" ünvanını alan ilk kadın oluyor. Aynı zamanda erkekler satranç yarışmasına hak kazanan ilk kadın oluyor.

İkinci kızları insanlık tarihinde hem kadın hem de erkekler arasında "Grand Master" ünvanını alan en genç kişi oluyor.

Üçüncü kızları Judit 15 yaşında "Grand Master" oluyor ve şu anda dünyanın en iyi kadın satranç oyuncusu.

Polgar tezini ispatlıyor. Kendisinin satrançta bir uzmanlığı olmamasına rağmen, kızlarını yoğun çalışma ve pratikle mükemmeliğe ulaştırıyor.

GENLERİN ETKİSİ

Aslında Polgar "Ben satranç bilmiyorum derken, genlerin bir etkisi yok" demek istiyor. Ama biliyoruz ki genlerin etkisi var. Ama bu sadece % 50. Kalan ömür boyu sürecek yoğun pratiğe ve çalışmaya bağlı.

Sadece günde en az 8 saat pratik yapan insanlar gerçek şampiyon oluyor.

Tiger Woods, 2 yaşında golfa başlıyor ve günde 12 saat pratik yapıyor.

Bill Gates ve Steve Jobs dünyanın en iyi programcıları arasında ve günde 12 saat pratik yapıyor.

Daha yeni Orhan Pamuk'un sevgilisi açıklama yaptı: Orhan Pamuk her gün saatlerce çalışıyor.

Pamuk'un günde 12 saat yazı yazdığını biliyoruz.

Olimpiyat buz pateni yarışmalarında, kendisine altın madalyayı kazandıran hareket için 19 yıl çalıştığını söylüyor, Shizuka Arakawa.

Herkesin bir alanda kendisini mükemmeliğe ulaştıracak bir genetik yapısı var mutlaka. Geriye kalan tek şey bunu keşfedip, çalışmak. Yıllarca çalışmak.

TÜRKİYE

Türkiye'ye bakıyorum. Sadece birkaç şampiyonumuz ve dünya birincimiz var. Neden?

Çünkü şampiyon yetiştirecek ve saatlerce pratik yapma imkanı veren ne eğitim sistemimiz var ne de disiplinimiz.

Artık Türkiye'de kendi deneyine başlamalı. (Başka ülkelerin vatandaşlarının başarıları ile gurur duymayı bırakmalıyız.)

Nobel ödüllü yazarlar, olimpiyat şampiyonları ve dünya birincileri çıkarmalıyız.

Eğitim sistemimiz tekrar tasarlanmalı ve liderler parti programlarında bunları koymalı.
 

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.312
Tepki
83.862
Puan
113
Konum
İstanbul
azmin elinden birsey kurtulmuyor ama,
günde bir cocuga 8 saat satranc egitimi vermek ne kadar dogru onuda düsnmedim degil:ilknur:

Bencede zorlama yapar gibi öğretmek doğru değil hem çocuğun içinde yetenek olsa öğretmeden çözer santrancı dimi yanlışmı düşünüyorum acaba öyle çocuklar var çünkü daha okuma yazma bilcek yaşta değildir hiç beklenmedik şeyler yapıyorlar...

Bence yetenek zaten varsa vardır adı üstünde "yetenek" sonradan olabilen birşey olduğunu hiç zannetmiyorum...
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
41
Konum
Almanya
yigenim boksa gidiyor 7 yasinda kücüklügünden beri hep oyuncak olarak silah ve kilic gibi oyuncaklar seciyordu boksda ona uyuyor,
annemler bana seninde oglun gitsin diyorlar sürekli ama benim oglum oyuncak silah hic istemez öyle görse oynar ama illede söyle böyle silah istiyorum hic demedi ve ben ce boks karate gibi sporlar benim ogluma göre degil.
gecen gün oglumun kresinde toplantisi vardi ögretmenine sordum ne düsünüyorsunuz oglum icin ne uygun dedim yüzme yada basketbol yada kosu gibi sporlarin ogluma daha uygun oldugunu söyledi müzikte olabilirmis
bunu anlatmamin sebebi bence yetenek dogustandir cünkü ben oglumu simdi boksa falan yazsam cok sacma olur gibime geliyor
 
OP
rüzgar gülü

rüzgar gülü

Daimi Üye
Katılım
20 Şubat 2009
Mesajlar
10.973
Tepki
10.147
Puan
113
Yaş
43
Konum
istanbul
kesinlikle söylediklerinize katılıyorum, eğer bir çocuğun içinde varsa o konuya eğilimliyse zaten doğuştan gelmiştir yetenek......
şu yetenek yarışması varya acunun ordada öyle insanlar geliyorki ya varya buda yetenekmi diyorum... -kizgin-kizgin
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst