Türkiyelilerin aile yapıları, alt başlıklarla incelenmelidir. Ancak o zaman yapıyı anlamak mümkün olur.
Aile içinde ve ailenin çevresi ile ilişkileri yaşananlar, ülkelerin genel görünümünden oldukça uzaktır.
Aile yapısı itibari ile Türkiye'deki aileler, yurtdışında yaşayanlardan daha hızla evrimleşmektedirler. Yurtdışında yaşayan göçmenler, geldikleri dönemdeki aile yapısından çok fazla farklı bir aile yapısına geçemediler. Bu süreç Türkiye’de daha hızla işlemekte. Bu da çok doğal ve anlaşılır bir şey. Göçmenler yaşadıkları ülkelerde daha kapalı bir toplumu temsil ederler. Pencerelerini dışarıya kapatıp kendi içlerinde eski ilişki biçimlerini, anlayışları sürekli ve yeniden üreterek yaşarlar. Birbirine yakın yerleşim alanlarında oturup, -deyim yerindeyse- “Gettolaşmaya yakın” bir yaşam sürdürürler.
Türkiyeli göçmenler içinde bulunduğumuz süreçte büyük aileden çekirdek aileye geçişin sancılarını yaşamaktadırlar. Anne, baba, çocuklar ve evli çocuklarla birlikte bir çatı altında süren büyük aile -bir çok neden dolayısı ile- olanaksız kaldıkça, bu aile yapısı çekirdek aileye dönüşmekteler.
Ancak şimdilik bu çekirdek aileler tamamen bağımsız anne, baba ve çocuklardan oluşsa da maddi anlamda bağımsız değildir. Evlenen çocukların ayrı eve geçmesi, çoğu zaman fiziki engellerden dolayıdır. Oturulan evlerin darlığı, oda sayısının yetersizliği ayrı eve çıkmanın asıl nedeni olmaktadır.
Bu sadece görünüşte çekirdek aile olmak anlamına geliyor. Çünkü; hala ekonomik olarak birliktelik sürmekte ve baba, ailenin reisi konumundadır. Bu da babanın tek söz sahibi ve belirleyen olması anlamına gelmektedir.
Evlenen çocuklar, eğer fiziki nedenlerle ayrı oturmak zorunda kalmışlarsa, aranan ev mümkün olduğunca yakın hatta aynı blokta olmasına özen gösterilir. İhtiyaç duyulduğunda aynı blokta ev bulmanın zorluğu bilindiğinden, bazen bir yılı aşkın bir süre boşalan bir ev kiralanır ve bu boş ev evlenecek çocuğu (genelde bu erkek çocuktur) bekler.
u durumda genelde ekonomik olarak bir bütünlüğün gözlendiği bilinmekte. Ancak giderek yakın oturulsa da ekonomik olarak da bağımsız olan çekirdek ailelere rastlamak da mümkün... Ne var ki, bu durumda dahi tam bir özgürlükten ve çekirdek ailenin kendi içinde, kendisi için tam karar verme ve uygulama hakkı yoktur. Baba ve anne hala bu aileye büyük olarak müdahale eder ve asıl belirleyen çoğu zaman onlar olurlar.
alıntı
Aile içinde ve ailenin çevresi ile ilişkileri yaşananlar, ülkelerin genel görünümünden oldukça uzaktır.
Aile yapısı itibari ile Türkiye'deki aileler, yurtdışında yaşayanlardan daha hızla evrimleşmektedirler. Yurtdışında yaşayan göçmenler, geldikleri dönemdeki aile yapısından çok fazla farklı bir aile yapısına geçemediler. Bu süreç Türkiye’de daha hızla işlemekte. Bu da çok doğal ve anlaşılır bir şey. Göçmenler yaşadıkları ülkelerde daha kapalı bir toplumu temsil ederler. Pencerelerini dışarıya kapatıp kendi içlerinde eski ilişki biçimlerini, anlayışları sürekli ve yeniden üreterek yaşarlar. Birbirine yakın yerleşim alanlarında oturup, -deyim yerindeyse- “Gettolaşmaya yakın” bir yaşam sürdürürler.
Türkiyeli göçmenler içinde bulunduğumuz süreçte büyük aileden çekirdek aileye geçişin sancılarını yaşamaktadırlar. Anne, baba, çocuklar ve evli çocuklarla birlikte bir çatı altında süren büyük aile -bir çok neden dolayısı ile- olanaksız kaldıkça, bu aile yapısı çekirdek aileye dönüşmekteler.
Ancak şimdilik bu çekirdek aileler tamamen bağımsız anne, baba ve çocuklardan oluşsa da maddi anlamda bağımsız değildir. Evlenen çocukların ayrı eve geçmesi, çoğu zaman fiziki engellerden dolayıdır. Oturulan evlerin darlığı, oda sayısının yetersizliği ayrı eve çıkmanın asıl nedeni olmaktadır.
Bu sadece görünüşte çekirdek aile olmak anlamına geliyor. Çünkü; hala ekonomik olarak birliktelik sürmekte ve baba, ailenin reisi konumundadır. Bu da babanın tek söz sahibi ve belirleyen olması anlamına gelmektedir.
Evlenen çocuklar, eğer fiziki nedenlerle ayrı oturmak zorunda kalmışlarsa, aranan ev mümkün olduğunca yakın hatta aynı blokta olmasına özen gösterilir. İhtiyaç duyulduğunda aynı blokta ev bulmanın zorluğu bilindiğinden, bazen bir yılı aşkın bir süre boşalan bir ev kiralanır ve bu boş ev evlenecek çocuğu (genelde bu erkek çocuktur) bekler.
u durumda genelde ekonomik olarak bir bütünlüğün gözlendiği bilinmekte. Ancak giderek yakın oturulsa da ekonomik olarak da bağımsız olan çekirdek ailelere rastlamak da mümkün... Ne var ki, bu durumda dahi tam bir özgürlükten ve çekirdek ailenin kendi içinde, kendisi için tam karar verme ve uygulama hakkı yoktur. Baba ve anne hala bu aileye büyük olarak müdahale eder ve asıl belirleyen çoğu zaman onlar olurlar.
alıntı
