ZİNA nedir?
Zina, mecnun olmayan, küçük yaşta bulunmayan, büluğ çağına ulaşmış mükellef bir kimsenin, nikah ilişiği olmaksızın bir kadının ön tarafından cinsi münasebette bulunması olup insan aklının, ahlak ve hukuk düzenlerinin, diğer semavi dinlerin yanlış, ayıp ve kötü gördüğü bir fiil olup İslam dininde de kesin olarak yasaklanmış, işlenmesi büyük günahlar arasında sayılmıştır.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur." (İsra Suresi : 32)
Allah Resulü buyuruyor:
"Bir kişi zina ettiği zaman ondan iman çıkar, sanki bir gölge gibi başının üstünde durur. Zinadan ayrıldığı zaman ona geri döner."
"Zina üzerinde devamlı israr eden kimse, puta tapan kişi gibidir."
"Muhakkak ki yedi kat gökler ve yedi kat yerler zina eden yaşlıya lanet ederler. Şüphesiz zina edenlerin avret yerlerinin çirkin kokusu, cehennem halkını bile rahatsız eder."
Zina, nesebin karışmasına, ailenin dağılmasına, hısımlık, komşuluk, arkadaşlık gibi bağların çözülüp toplumun manevi ve ahlaki değerlerinin temelden sarsılmasına yol açan ve insani bedeni zevklerinin esiri yapıp aşağılayan çirkin bir davranıştır. Kur'an'da zina eden erkek ve kadına bedeni ceza da uygulanması emredilmiştir. (Nur Suresi)
Zinada had cezasının uygulanması için, erkeğin cinsel organının en az sünnet yerinin kadının cinsel organına girmiş olması gerekir. Bundan daha azına mesela; öpmek, sarılmak veya uyluk arasına sürtünmek v.b. hareketler haram olmakla birlikte had cezasını gerektirmez. Küçük çocuk ve akıl hastası yükümlü olmadığı için bunların fiilde kendileri bakımından haddi gerektirmez.
Zinaya zorlanan kadına had cezası gerekmediği konusunda İslam bilginlerinin görüş birliği vardır.
Zina cezasının uygulanabilmesi için:
Zina edenin erginlik çağına ulaşması gerekir.
Akıllı olması gerekir
Zinanın istekle yapılması gerekir.
Zinanın insanla yapılması gerekir.
Zina edilen kadının ergin veya kendisine cinsel istek duyulan bir yaşta, ergin olması gerekir.
Zinanın bir şüpheye dayalı olmaması gerekir.
Zinanın darul islam'da olması gerekir
Kadının diri olması. Ölü olan kadınla cinsel temasta had gerekmez.
Cinsel temasın önden olması ve sünnet yerinin girmiş olması. Arkadan ilişki, yani livata için yalnız azar gerektirir.
Zina, şahitlerle sabit olduğu gibi, ikrarlada sabit olur. Bir erkeğin veya bir kadının zina etmiş olduğuna, dört erkeğin, hakim huzurunda bir oturuşta şahitlik etmesi gerekir. Şahit olmama durumunda, akıl ve baliğ olan bir kimsenin bizzat zina ettiğini ayrı ayrı dört oturumda dört defa ikrar etmesi ilede sabit olur. Cezası kesildikten sonra, hatta ceza tatbiki esnasında kabul ettiği zinadan vazgeçerse, ceza tatbik edilmez salınır.
Evli veya bekar olmasına göre farklı cezalar uygulanır. Cezanın yerine getirilmesi bakımından kadın ve erkek arasında bir fark yoktur.
Kaynak:
1) İlmihal İslam ve Toplum, TDV
2) İslam İlmihali, Ali Fikri Yavuz (İstanbul Eski Müftüsü)
2) Şamil İslam Ansiklopedisi
2) Büyük Kadın İlmihali, Rauf Pehlivan
Zina, mecnun olmayan, küçük yaşta bulunmayan, büluğ çağına ulaşmış mükellef bir kimsenin, nikah ilişiği olmaksızın bir kadının ön tarafından cinsi münasebette bulunması olup insan aklının, ahlak ve hukuk düzenlerinin, diğer semavi dinlerin yanlış, ayıp ve kötü gördüğü bir fiil olup İslam dininde de kesin olarak yasaklanmış, işlenmesi büyük günahlar arasında sayılmıştır.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur." (İsra Suresi : 32)
Allah Resulü buyuruyor:
"Bir kişi zina ettiği zaman ondan iman çıkar, sanki bir gölge gibi başının üstünde durur. Zinadan ayrıldığı zaman ona geri döner."
"Zina üzerinde devamlı israr eden kimse, puta tapan kişi gibidir."
"Muhakkak ki yedi kat gökler ve yedi kat yerler zina eden yaşlıya lanet ederler. Şüphesiz zina edenlerin avret yerlerinin çirkin kokusu, cehennem halkını bile rahatsız eder."
Zina, nesebin karışmasına, ailenin dağılmasına, hısımlık, komşuluk, arkadaşlık gibi bağların çözülüp toplumun manevi ve ahlaki değerlerinin temelden sarsılmasına yol açan ve insani bedeni zevklerinin esiri yapıp aşağılayan çirkin bir davranıştır. Kur'an'da zina eden erkek ve kadına bedeni ceza da uygulanması emredilmiştir. (Nur Suresi)
Zinada had cezasının uygulanması için, erkeğin cinsel organının en az sünnet yerinin kadının cinsel organına girmiş olması gerekir. Bundan daha azına mesela; öpmek, sarılmak veya uyluk arasına sürtünmek v.b. hareketler haram olmakla birlikte had cezasını gerektirmez. Küçük çocuk ve akıl hastası yükümlü olmadığı için bunların fiilde kendileri bakımından haddi gerektirmez.
Zinaya zorlanan kadına had cezası gerekmediği konusunda İslam bilginlerinin görüş birliği vardır.
Zina cezasının uygulanabilmesi için:
Zina edenin erginlik çağına ulaşması gerekir.
Akıllı olması gerekir
Zinanın istekle yapılması gerekir.
Zinanın insanla yapılması gerekir.
Zina edilen kadının ergin veya kendisine cinsel istek duyulan bir yaşta, ergin olması gerekir.
Zinanın bir şüpheye dayalı olmaması gerekir.
Zinanın darul islam'da olması gerekir
Kadının diri olması. Ölü olan kadınla cinsel temasta had gerekmez.
Cinsel temasın önden olması ve sünnet yerinin girmiş olması. Arkadan ilişki, yani livata için yalnız azar gerektirir.
Zina, şahitlerle sabit olduğu gibi, ikrarlada sabit olur. Bir erkeğin veya bir kadının zina etmiş olduğuna, dört erkeğin, hakim huzurunda bir oturuşta şahitlik etmesi gerekir. Şahit olmama durumunda, akıl ve baliğ olan bir kimsenin bizzat zina ettiğini ayrı ayrı dört oturumda dört defa ikrar etmesi ilede sabit olur. Cezası kesildikten sonra, hatta ceza tatbiki esnasında kabul ettiği zinadan vazgeçerse, ceza tatbik edilmez salınır.
Evli veya bekar olmasına göre farklı cezalar uygulanır. Cezanın yerine getirilmesi bakımından kadın ve erkek arasında bir fark yoktur.
Kaynak:
1) İlmihal İslam ve Toplum, TDV
2) İslam İlmihali, Ali Fikri Yavuz (İstanbul Eski Müftüsü)
2) Şamil İslam Ansiklopedisi
2) Büyük Kadın İlmihali, Rauf Pehlivan