Züleyha Değilsen , Düşmeyeceksin Yusufların Peşine

Unutulmaz

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
725
Tepki
312
Puan
63
Konum
İstanbul
44421466356545349407458.jpg


Yusuf olmaksa muradın ya da Züleyha;

Korkmayacaksın ölümden. Ölümün ayrılık değil kavuşmak olduğunu bileceksin.Dünyaya kafa tutacaksın tek başına. Yandaş yoldaş aramayacaksın. Bir Allah’ına bir kendine güveneceksin sadece. Yol arkadaşın terk etse bile seni yarı yolda, aşkına sahip çıkacaksın sonuna kadar. Tek başıma taşıyamam demeyeceksin. Ölünceye kadar taşıyacaksın şerefle.Karşılık beklemeyeceksin. Sevmek olacak tek amacın. Sevilmemişsin ne fark eder.

Ayıplanmaktan korkmayacaksın. Sevgini gurur madalyası olarak taşıyacaksın göğsünde, kim ne derse desin…Sevgin için zindana atılmayı da attırmayı da göze alacaksın. Karanlıklar sırdaşın, böcekler yoldaşın olacak.Bileceksin sonunda ayrılık olduğunu. İsyan etmeyeceksin, vuslat beklemeyeceksin.
Zaman ve mekan sizi ayıramayacak. Nerede olursan ol, her daim sevdiğinin yanında olacaksın. Üzüntüsüne üzülecek, sevincine sevineceksin. Sanma ki beraber olmak için yan yana olmak lazım. Gönüller beraberse mesafenin ne önemi var!..

Gönül gözüyle görecek, duyacaksın. Gönül diliyle konuşacaksın. Bilmez misin gönlü kainat bile kuşatamaz dar gelir. Gönül dilinden anlamam konuşamam, dayanamam bu çileye karşılıksız hiçbir şey veremem diyorsan; talip olmayacaksın Yusufluğa. Yusuf olmak için Yusuf gibi yürek gerek, gönül gerek, iman gerek. Züleyha değilsen eğer peşine düşmeyeceksin Yusufların. Kendi ayarında birini seveceksin ki mutlu olasın.
Her babayiğidin harcı değildir Yusufluk ve her kadının harcı değildir Yusuf yüreklileri taşıyabilmek, layık olabilmek, Züleyha olabilmek!..
 
OP
Unutulmaz

Unutulmaz

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
725
Tepki
312
Puan
63
Konum
İstanbul
38496152002660887314807.jpg


''Aşk, ZÜLEYHA olacağını bile bile, YUSUF'a vurulmaktır. YUSUF olduğunu bile bile, kuyuya atılmaktır. Kuyu olduğunu bile bile, YUSUF'u saklamaktır. AŞK; hem ZÜLEYHA, hem YUSUF, hemde kuyu... AŞK; olduğunu olabilmektir belki de... !''
 
OP
Unutulmaz

Unutulmaz

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
725
Tepki
312
Puan
63
Konum
İstanbul
38496152002656887214807.jpg


Yûsuf’un kaderi Züleyha’ya tecelli.. Züleyha’nın kaderi Yûsuf’a tecelli. Kuyu... Zindan... Kuyu.. Zindan..

Önce çile arkadan ihsan..
 
OP
Unutulmaz

Unutulmaz

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
725
Tepki
312
Puan
63
Konum
İstanbul
45670156170041069214807.jpg


"Züleyha Yusuf’a bir mektup yazmaya başlayınca
“Yusuf “diye başladı,”Yusuf ” diye bitirdi.
Gördü ki hitaptan öteye geçemedi.
Anladı ki aşkın namesinde ser-nameden öte kelam yok.
Ve Züleyha’nın lügatinde “Yusuf”tan öte sözcük yok.”

!

(Nazan Bekiroğlu)
 
OP
Unutulmaz

Unutulmaz

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
725
Tepki
312
Puan
63
Konum
İstanbul
32536436143435349407458.jpg


Öyle bir seveceksin ki şüphe olmayacak içinde.. Güzel görecek, güzel bakacaksın her şeye.. Dağlar yoldaşın, kuyular sırdaşın olacak.''NURUN DA HOŞ NARIN DA'' diyeceksin. Köle olup önce pazarlarda satılacak sonra.. Saraylara ayağında kelepçelerle gireceksin.. Aşkın ne zehir olduğunu tadacaksin. Yusuf olmak çok zor,Yusuf'ken sultan olmak da zor. Hele Yakup'un Yusuf'u olmak..




İşte o hepsinden zor!!!!
 
OP
Unutulmaz

Unutulmaz

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
725
Tepki
312
Puan
63
Konum
İstanbul
29719116102045093007112.jpg



Züleyha
Konuşmak için yutkundu
ve sustu
"..."
Konuşursa
.........Yusuf'un gömleğinin yeniden
Yırtılmasından korktu
Ravi üç nokta koydu burda
Züleyha'nın susuşuna
Üç nokta...
Çöl kadar sıcak
Ay kadar parlak
Nil kadar uzak
Üç nokta...
Bu hikaye
Bitmesin diye...

Züleyha!
üç nokta yetmez mi anlatmaya
Yusuf'a olan aşkını...


 
OP
Unutulmaz

Unutulmaz

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
725
Tepki
312
Puan
63
Konum
İstanbul
31186435229295349407458.jpg


İş ne Yusuf'dadır nede Züleyha'da... İş, Yusuf'a güzellik ve iffeti verip Züleyha'nın gönlüne Yusuf'u koyanda...
 
OP
Unutulmaz

Unutulmaz

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
725
Tepki
312
Puan
63
Konum
İstanbul
GitMe Yar..




Sen bir kitap kapağı gibi kapamışken adımı, ben her sözcükte seni okuyorum harf harf…


Tümcelerimin boyun büküşlerine aldırma yar!

Gözü yaşlı satırlarımın kan döküşlerinde büyütüyorum keşkelerimi…

Harflerimin ayağı kayıyor uçurumlarından.
Oysa sen bir liman sakinliğiydin yüreğime…
bir gün batımı huzuru…
uçsuz bucaksız bir özgürlüktün mavilerime…
ateşe verdin kıyılarımı apansız, sinsice…
züleyha’nın kaderine razıydım Yusuf(um)sun diye…
peşinden koşmaya, kınanmaya, dile düşmeye…
nerden bilirdim dil(in)den düşeceğimi?
Bir sözünle ateşe verdin uğruna ödenen bedelleri…
Gitme demem, git şimdi!
Bir ****lin içine bindirip vedalarını, son bir kez kokunu çekmeden tiryakiliğim, son bir kez düşmeden kollarının girdabına, bir buseyi çok görüp alnıma, en kara yazgıları sür de git!..
Son fethedilen miyim meçhul ama, sen son Fatih’im…
Bilsen, kaç varlığa hiçlikti fetihlerin…
Ama dur, gitme!...
Şu topraklarımda dalgalanan sancağını indir, öyle git!
Yüreğimden sevdanı, dilimden adını sök de git!
Ciğerlerimden kokunu, gönlümden gözlerinin okunu çek de git!
Sözlerimi esaretten kurtar, dilimi çöz de git!
Kaç kez uğurladım seni bu kentten? Kaç kez boynu bükük bıraktın ardından el sallayışlarımı garlarda?
Dönüşünün umuduyla gidişine dayanamazken, bu müebbet vedaya nasıl dayanırım söyle?
Ah yar…
en yakınımken uzağımdın. Şimdi benden öte bensin ki, ben bana t-uzağım…
Kin tutmaz kalemim, bilirsin.
Sen kapatsanda c-ismimin üstüne son sayfanı, bu masalın devamını bir ömür bekler yüreğim…
Sana git diyebilmek için kaç alfabe satın aldım z-amansız pazarlıklarla bilsen.
Tüm kırgınlıklarımı çıkarıp kumbaramdan saydım, bir “git” etmedi.
Yanında “me”si olmayan bir git yakıştırılmadı sevdama…
Ama çok istiyorsan, işte orda; alfabemin kıyısında bir “git”…
Eksik, mahzun, çaresiz…
İster al git, istersen k-al git-me Yar!...
Yar demişim sana… yokluğun dipsiz bir yar!
İşte, diz çöküyor sevdana yüreğim, gitme!...
Gitme, sensiz ıssız bu diyar…
KAHRAMAN TAZEOĞLU
 
OP
Unutulmaz

Unutulmaz

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
725
Tepki
312
Puan
63
Konum
İstanbul
GitMe Yar..




Sen bir kitap kapağı gibi kapamışken adımı, ben her sözcükte seni okuyorum harf harf…


Tümcelerimin boyun büküşlerine aldırma yar!

Gözü yaşlı satırlarımın kan döküşlerinde büyütüyorum keşkelerimi…

Harflerimin ayağı kayıyor uçurumlarından.
Oysa sen bir liman sakinliğiydin yüreğime…
bir gün batımı huzuru…
uçsuz bucaksız bir özgürlüktün mavilerime…
ateşe verdin kıyılarımı apansız, sinsice…
züleyha’nın kaderine razıydım Yusuf(um)sun diye…
peşinden koşmaya, kınanmaya, dile düşmeye…
nerden bilirdim dil(in)den düşeceğimi?
Bir sözünle ateşe verdin uğruna ödenen bedelleri…
Gitme demem, git şimdi!
Bir ****lin içine bindirip vedalarını, son bir kez kokunu çekmeden tiryakiliğim, son bir kez düşmeden kollarının girdabına, bir buseyi çok görüp alnıma, en kara yazgıları sür de git!..
Son fethedilen miyim meçhul ama, sen son Fatih’im…
Bilsen, kaç varlığa hiçlikti fetihlerin…
Ama dur, gitme!...
Şu topraklarımda dalgalanan sancağını indir, öyle git!
Yüreğimden sevdanı, dilimden adını sök de git!
Ciğerlerimden kokunu, gönlümden gözlerinin okunu çek de git!
Sözlerimi esaretten kurtar, dilimi çöz de git!
Kaç kez uğurladım seni bu kentten? Kaç kez boynu bükük bıraktın ardından el sallayışlarımı garlarda?
Dönüşünün umuduyla gidişine dayanamazken, bu müebbet vedaya nasıl dayanırım söyle?
Ah yar…
en yakınımken uzağımdın. Şimdi benden öte bensin ki, ben bana t-uzağım…
Kin tutmaz kalemim, bilirsin.
Sen kapatsanda c-ismimin üstüne son sayfanı, bu masalın devamını bir ömür bekler yüreğim…
Sana git diyebilmek için kaç alfabe satın aldım z-amansız pazarlıklarla bilsen.
Tüm kırgınlıklarımı çıkarıp kumbaramdan saydım, bir “git” etmedi.
Yanında “me”si olmayan bir git yakıştırılmadı sevdama…
Ama çok istiyorsan, işte orda; alfabemin kıyısında bir “git”…
Eksik, mahzun, çaresiz…
İster al git, istersen k-al git-me Yar!...
Yar demişim sana… yokluğun dipsiz bir yar!
İşte, diz çöküyor sevdana yüreğim, gitme!...
Gitme, sensiz ıssız bu diyar…
KAHRAMAN TAZEOĞLU
 
OP
Unutulmaz

Unutulmaz

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
725
Tepki
312
Puan
63
Konum
İstanbul
Ey Züleyhâ !


"RABBİM Fattah-ı Kerem olansın..
Iyilik etmesini sevensin ve dahi kapalı olanı açansın ki
kalbimin kapısını aç ki Zûleyha kuyusundan çıksın."


86745.jpg



Ey Zûleyha ...
Sevdasını yüreğine katık eden sevgili...
gözlerinden gelen yağmurla yüreğindeki ateşi söndürmeye çalışıpta
her damlada bin yürek yakan...


"Ben su serptikçe senin alevin artacak
sendeki ateş arttıkça ben daha çok yaş akıtacağım"


Sen ki suretin güzeline bir sınav oldun...
O ki sana cennet vesilesi....
Ömrün ki Yû'suf ila aslına bürünmüş gerçeği bulmuştu ki gelmiş ve geçmiş en gerçek sevdayı yaşamıştı...


"Zûleyha ki Leyla'dan Aslı'dan Şirin'den Zühre'den ve hatta Zahide'den sahici..."


Sabrın sevgiliyi getirdiğinin en açık kanıtı değil misin?
Sevgiyi dilde yaşatmak kolay ve gerçekten uzaktı....
oysa sen sevgiyi önce yüreğinde yaşadın öylesine büyüttün ki
kaldırmadı küçücük görünen ama kocaman olan o yüreğin
sonra göklere saldın
Rabbine ulaştın



Ey Zûleyha ... Gör Zûleyha ... Bil Zûleyha ...
Senden yüzyıllar sonrasında yaşıyoruz.


İnsanların küfrünün ve azgınlığının her geçen gün arttığı bir dönemdeyiz...
Sokaklarımız ölü kaynıyor insanlar kokuşmuş ruhlarıyla geziniyorlar...
kim kimi sevdiğini bilmeden yürüyor sokaklarda...
aşk sözleri her ağızda herkese söyleniyor...
sevdayı sadece beşeri -bedeni- yaptılar...
ki seni bilen şunu da biliyor ki bu insanların yaşadığı sevgi değil!!


İnsanlığın olmadığı bir yerde Aşk nasıl yaşasın ki...
kendini bilmez olan insanlar sevgiyi nasıl bilsinler ki...
sevmek yok olmak değil aksine var olmaktı...
varlığın olmadı yerde
sevgi olur muydu ki?


"Aşık olmayanlar Zûleyha ismine dokunmasınlar"


Ey Zûleyha ... Gör Zûleyha ... Bil Zûleyha ...
yüreklerimiz bir kez daha aşkından değil...
utancından eriyerek söylüyor...
biz aşkı senle gömdük toprağa
ne sevecek
ne de sevilecek
bir yürek kaldı ortada....


bil Zûleyha ...
artık sevdalar göklere çıkmıyor...
daha ilk engelde takılıp geri dönülüyor...
hala Leyla faslındalar ki Mevla'ya nasıl ulaşsınlar...
bir çocuk yürümeden koşamaz ki
İnsan sevginin ne olduğunu bilmeden
Mevla aşkıyla nasıl yansın
hiç yanmamış ki ne bilsin
bir yürek nasıl erir sevgili uğruna nûr olur...
o sevgi nasıl göklere ulaşsın ki Zûleyha ...


"Sevgili!... Kapına geldik; AŞK'ı öğret bize
ve AŞK'ını ver yüreklerimize.."


ama Zûleyha
bil ki;
adını yazdık yüreğimizin en kör noktasına
Aşk deyince
kulaklarımızda sen çınlıyorsun
ilk önce Yûsuf diye eriyişin
ki RABBİM sana lütfedince Yûsuf'u
Yûsuf'tan ilahiye dönen aşkının büyüklüğünü anıyoruz


bil Zûleyha
senden yüzyıllar sonrada yaşıyoruz


ne ömrünü Yûsuf uğruna adayacak Zûleyha var...
ne de uğruna ömür adanacak bir Yûsuf...



hal böyleyken


nasıl göklere ulaşsın


sevdalar


...



"Aşk iğnesiyle dikilince bir dikiş kıyamete kadar
sökülmez imiş.
Aşk ile insan elbet güneşe benzer ve aşksız gönül misali taşa benzer
Hayatı aşka bölünce aşk çoğalır;
bütün hayatları toplasan geriye Aşk kalır..."



.[[ Mescidi Aksa ]].
 
OP
Unutulmaz

Unutulmaz

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
725
Tepki
312
Puan
63
Konum
İstanbul
yusufzeliha.jpg


- derkenar -

Dünyalar güzeli Yusuf'a sordular:

"Ey Zeliha'nın gönlünü alıp onu perişan hale koyan. O senin yüzünden acze düştü de derdine derman olmadın; hasta bıraktın onu. Gönlünü kaptın ve geri vermedin. Geri versen ne olur; sen buna kadir değilmisin?"

"Ben onun gönlünü çelmedim de, çalmadım da. Ne onun bana gönül verdiğinden haberdarım, ne böyle bir kastım oldu. Onun gönlüyle bir işim yoktur benim."

O dostlar sonra Zeliha'ya sordular:

"Sözüne sadıksan, Yusuf senin gönlünü nasıl çalmıştı; dostoğru söyle bize . Yok eğer gönlün hala sendeyse ve Yusuf'tan gönül istiyorsan bu, naz yapıyorsun demektir."

Zeliha yeminle söyledi:

"Bedenimdeki her kıldan gönlüm habersiz. Neden ve nasıl aşık oldu, aşık olunca nereye gitti bilmiyorum."

Sonra o dostlar düşündüler:

"Gönül Yusuf'ta değil ama Zeliha'da da değil. Ne biri gönül almış, ne diğeri bir gönle sahip!.. Peki ama nasıl kayboldu bu gönül, nereye gitti? Bu bir sihir değilse nedir?.."

Bir Iskender Pala Kalemi..
~ Katre-i Matem ~


lale24ia5.jpg
 
OP
Unutulmaz

Unutulmaz

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
725
Tepki
312
Puan
63
Konum
İstanbul
rumeysayusyf.jpg


Ve değil mi ki ben tecelli etmesem eksik kalır sana dair kader.
"Senin kaderin benim tecellim.",
kaderimde zindan varsa,
Yusufluğum su götürmez benim.


Nazan Bekiroğlu


rumeysa.jpg



SevilmekLe imtihan olunan bir Masumdu Yusuf


rumeysayusf.jpg



çok zordu yusuf’u görmeyen gözün züleyha’yı anlaması!

selam ve dua ile...
 
OP
Unutulmaz

Unutulmaz

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
725
Tepki
312
Puan
63
Konum
İstanbul
korkuyu2.jpg




--------------------------------------------------------------------------------



ben züleyha,
adı yusufun yanına yazılmayan.

ben züleyha,
kalp ağrısı uğruna adı dillerde dolaşan.

ben züleyha,
yusuf kuyuda değil,ben kuyuda.
 
OP
Unutulmaz

Unutulmaz

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
725
Tepki
312
Puan
63
Konum
İstanbul
neharca1264091672.jpg


Zira sevilmekle imtihan olan bir masumdur Yusuf.
Yakup sever, kuyuya düşer.
Züleyha sever, zindana..
 
OP
Unutulmaz

Unutulmaz

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
725
Tepki
312
Puan
63
Konum
İstanbul
71792489142995349407458.jpg


Ey Zûleyha …
Sevdasını yüreğine katık eden sevgili…
gözlerinden gelen yağmurla yüreğindeki ateşi söndürmeye çalışıpta
her damlada bin yürek yakan…
 
OP
Unutulmaz

Unutulmaz

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
725
Tepki
312
Puan
63
Konum
İstanbul
39698927b12f98786d1ek4.jpg


Kollukçular Yusuf'u alıp götürdükten ve hüzünlü gece Nil'in üzerinde bir ürperti gibi asılı kaldıktan sonra hiç uyumadan ertesi sabahı buldu

Züleyha ama, hayatı her zamanki tadında bulmadı.
İçten içe derin bir öfke önce, sonra nedeni belirsiz bir kendinden
hoşnutsuzluk hali.
Her zaman doğruyu gösteren yürekte istikamet tayini.
Aşkını düşündü Züleyha, şimdiye kadar hiç düşünemediği hallerdeydi.
 
OP
Unutulmaz

Unutulmaz

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
725
Tepki
312
Puan
63
Konum
İstanbul
30169117094314993780112.jpg


BiLirim ZüLeyha'nın yükü ağır, Lâkin Yusuf'un gömLeğine mi biçiLsin bunca kahır..
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst