ANNE ADAYININ CİNSELLİĞE BAKIŞI

Hamilelik, bir kadın için hayatının önemli noktasıdır. Yeni bir canlının dünyaya gelişi ve bu canlıya taşıyıcı olma duygusunun verdiği hassasiyet karşısında kadın, kendine dair bir yaşamı olduğunu unutabilir ve tüm hayatını çocuğu üzerinden yaşamaya yönelir. Bu ayrıntı hayatının her alanında olduğu gibi cinsellikte de kendisini hissettirmektedir. Bu yüzden diyebiliriz ki, anne adayının cinselliğe bakışı oldukça olumsuzdur.

Anne adayını cinsellikten soğutan faktörler incelenecek olursa, öncelikle karnındaki bebeğin zarar görme kaygısı ifade edilmektedir. Anne cinsel ilişki sırasında bebeğine zarar verme korkusu yaşadığı için doğal olarak konuda uzaklaşacaktır.  Uzmanlar genellikle hamileliğin ilk 3 ayında cinsel birlikteliği onaylamıyorsa da, sonrasındaki dönemde eğer anne ve bebeğin gelişiminde bir sorun yoksa cinsel ilişkinin yaşanabileceğini açıklamaktadır.

Hamileliğini yaşayan kadın, cinsel ilişkiye sıcak bakmıyorsa eşinin bu konuda hoşgörülü olması gerekir. nihayetinde eşindeki kaygı durumu geçicidir ve bu süreç içinde anne adayı zaten yeterince hassastır. Bu noktada eşlerin birbiri ile iletişim kurması, kaygılarını ve kafalarındaki soru işaretlerini açıkça ifade etmesi önemlidir. Diğer taraftan hamilelikteki sağlıklı bir cinsel hayat, eşler arasındaki iletişimi geliştireceği için bebekte bu yönde olumlu olarak etkilenmektedir. Ancak bu noktada belirtilmesi gereken konu, hamilelikte cinsel yaşamın anne adayı kadın üzerinde baskı kurulmadan yaşanmasıdır. Eğer anne birlikte olmak istemiyorsa bu konuda ısrarcı olmak eşlerin arasında onarılmaz uçurumlar açılmasına neden olabilmektedir.

Hamilelik döneminde cinsel ilişkinin eskisi kadar olmasa da, düzenli aralıklar ile devam etmesi önerilir. Çünkü cinsel anlamda birbirinden uzaklaşan çiftler arasında kopmalar yaşanabilmekte ve eşler birbirinden soğuyabilmektedir. Doğum sonrası evin içine girecek olan bebek tüm hayatı değiştirdiğinde, bu kadar cinsellik yaşamak bile büyük lüks sayılacaktır.