Evliliklerin bitme nedeni olarak gösterilen anlaşılamamak ve karşısındaki insandan beklediği ilgiyi görememek konusunda uzmanlar, evliliklerin de sorun yaşayan çiftlere bazı önerilerde bulunmaktadır. Evlilikte yaşanılan sorunların altından kalkabilmek için çiftlerin bu kuralları dikkate almaları oldukça önemlidir.
Toplumlarda duygusal ve mantıklı olmak üzere iki tür insan bulunmaktadır. Mantıklı insan her zaman daha öndedir ve yaptığı her hareket olumlu karşılanmaktadır. Oysa duygusal insanların daha güçsüz ve zayıf olduğu düşünülmekte ve bu özellik eksiklik olarak nitelendirilmektedir. Hâlbuki özellikle evliliklerde çiftlerin birbirine karşı tutumunu duygular belirlemektedir. Basit bir örnek vermek gerekirse, eşlerden erkek olan akşama kadar çalışmış ve eve döndüğünde yemek bulamamış. Evin kadını o gün yemek yapmaya zaman ayıramamış ve akşam yemeği için hazırlık yapılmamış. Mantıklı düşünmek gerekirse erkek bu duruma itiraz etme hakkına sahiptir. Ancak bu konuyu sorun etmeyip “makarna da yiyebiliriz” diye sorunu çözmeyi seçmiş ise büyük ihtimal ile duyguları ile karar vermiş olur. Duygusal zekâ dediğimiz olay zaten karşındaki insanı anlayabilmek ve algılayabilmek değimlidir. Bu yüzden evliliklerin sağlıklı biçimde yürümesi için duygusal zekânın önemi inkâr edilemez.
Evlilik kurumunda eşlerin birbirine karşı hoşgörülü olmaları önemlidir. Empati kurmak ve kendisini karşısındakinin yerine koymak bu süreç için daha uygundur. Ancak her iki tarafında kendisini açıkça ifade etmesi ve beklentilerini açıkça dile getirmesi de aynı ölçüde önem arz etmektedir. Ancak bu noktada eşlerin dikkat etmesi gereken bazı detaylar vardır. Bu detaylar incelenecek olursa öncelikle eşlerin birbirini acımasızca eleştirmemesi gerekir. Birbirlerinin duygularına karşı hassas davranmak ve onu anlayabilmekte sağlıklı bir evliliğin genel kurallarından birisidir. Bu arada eşlerin birbirine zaman ayırması birbirlerini daha iyi algılayabilmeleri açısından önemlidir.