Atatürk Günlüğü - Tarihte Bu Gün Atatürk Ne Yapmış ? ( Güncellenecektir )

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul
13 KASIM - Tarihte Bugün



1938 - Cumhuriyet'in kurucusu, büyük komutan, eşsiz devlet adamı MUSTAFA KEMAL ATATÜRK İÇİN NE DEDİLER...

(Türkçe ve İngilizce... tıklayınız...)

1938 - World leaders and press pay tribute to Ataturk. (click here)

1937 - Atatürk'ün, saat 9.40'da Sivas'a gelişi, bazı ziyaretleri, Sivas Kongresi'nin toplandığı salonu gezişi ve Çetinkaya'ya hareketi.

1932 - Dr. Müfide Kazım ilk kadın Hükümet Tabibi oldu.

1931 - Atatürk'ün, günü Marmara Köşkü'nde geçirmesi.

1926 - Atatürk'ün, saat 16.00'da Çankaya'da, Vali başkanlığındaki Antalya Heyeti'ni kabulü.

Atatürk'ün, Ankara'nın başkent oluşunun 3. yıldönümü nedeniyle Çankaya'da Belediye Başkanı Haydar (Yuluğ) Bey başkanlığında Ankara Heyeti'ni kabulü ve söyledikleri: "...Ankaramızın hükümet merkezi olmasındaki karar, geçen olaylarla da doğrulanmıştır."

1924 - Atatürk'ün, Milli Eğitim Bakanı Vasıf (Çınar) Bey'i Keçiören'deki evinde ziyareti.

1923 - Atatürk'ün, Çankaya'da, öğle yemeğinden sonra bahçede gezinirken yeniden -göğsünde ve sol kolunda ağrı ile seyreden- bir koroner spazmı geçirmesi. (Bu durum üzerine İstanbul'dan Prof. Dr. Neşet Ömer (İrdelp) Bey Ankara'ya çağrılmıştır). [Kocatürk]

1922 - İstanbul'da Vahdettin'in maiyetinden ve işbirlikçilerinden 140 kişinin İngiliz Yüksek Komiserliğine sığınması.

Tekirdağ'ın kurtuluşu.

Saray'ın kurtuluşu.

1921 - Atatürk'ün, Meclisle oluşan ikinci Grup'un faaliyetleri hakkında Kâzım Karabekir'e telgrafı: "...Bir kısım üye vardır ki, her vesile ile millî davaya önder olanların nüfuzunu ortadan kaldırmak, yetenekli ve namuslu askerî liderleri görevlerinden uzaklaştırmak ve sonuç olarak maddî ve manevî kuvvetleri kendilerine hizmet edecek bir yöne yöneltmek istiyorlar. Bugünkü güçlü liderlerinden ilgisini kesecek ordunun, herhangi bir vatanî görevi yapmaya elverişli nitelik ve niceliği kaybedeceğinin farkına varmaksızın ve yalnız hayale dayanan bir kötü niyetle çalışan bu ikinci grubun faaliyeti, kendilerince istenilen neticeyi verirse doğacak vaziyet, ordunun tamamen dağılması ve sonucunda vatanın mahvı demek olacağından bütün kuvvet ve kudretimizle bu fikir ile mücadele edilmektedir. Bu mücadeleye şiddetle devam edilecek, memleketin harap ve perişan olmasına uzanacak bu cereyanı durdurmak için gereken her şey yapılacaktır. Bununla beraber söz konusu azınlığın Meclis'te tehlikeyi gerektirecek bir kuvvet oluşturması şimdilik muhtemel değildir." [Kocatürk]

1920 - Albay Kazım Bey başkanlığındaki diplomatik heyetin Tiflis'e varışı.

1919 (12-13) - Atatürk'ün, Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın 9 Kasım 1919 tarihli telgrafına cevabı: "...Millî örgüte karşıt düşüncede bulunanlar ancak memleket ve millete düşman olanlardır! ...Bildirdiklerinizden anladığımıza göre, İstanbul Hükûmeti, millî örgütün varlığını ihtimal ki, gereksiz görüyor. Gerçekten durum bu merkezde olup millî örgüte ihtiyaç olmaksızın memleketi kurtaracak kuvvete sahip bulunuyorsa, ona göre gerekenlerin yapılmak üzere açıkça bildirilmesini, aradaki her türlü yanlış anlamanın giderilmesi için arz ve rica ederiz."

1918 - Müttefik donanmanın İstanbul'a gelişi.
I. Dünya Savaşı sonunda; Atatürk'ün ''Geldikleri gibi giderler''
dediği İtilaf Devletleri Donanması, İstanbul Boğazı'na demirledi.

İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan gemilerinden oluşan İtilaf filosunun İstanbul'a gelmesi ve karaya kuvvet çıkarması. Adana'dan trenle İstanbul'a gelen Mustafa Kemal limanda gemileri görünce yaveri Cevat Abbas'a "Geldikleri gibi, giderler!" dedi.

Atatürk'ün, İstanbul'a gelişi ve deniz ortasında demirlemiş düşman donanmasını gördüğü zaman yaveri Cevat Abbas (Gürer) Bey'e söylediği söz: "Geldikleri gibi giderler!" (Cevat Abbas Gürer, bu sahneyi hatıralarında şöyle anlatmaktadır: "İstanbul'a geldiğimiz günü hiç unutmam. Şehrin çok hazin bir hali vardı. İstanbul, düşman donanmalarının limana girmeleri felâketinin matemini tutuyor, bu büyük matemine Atatürk'ü de ortak ediyordu. Atatürk'le ben, askerî ulaşıma ait bir köhne motor ile deniz ortasında yaslanan bir çelik ormanının içinden geçiyorduk. Atatürk'ün zarif dudaklarından "Geldikleri gibi giderler!" cümlesini işittiğim zaman, mütarekenin doğurduğu derin ve elemli ümitsizliği derhal unutmuştum. Cevabımda acele ettim: "Size nasip olacak, siz bunları kovacaksınız Paşam!" dedim. Gülümsedi, aziz başının içinde şekillenmeye başlayan vatanı kurtarma plânlarını bir an için yeniden geçiriyor gibi daldı, sonra: "Bakalım!" dedi. [Kocatürk]

Atatürk'ün, Pera Palas'a yerleşmesi. Atatürk, İstanbul'a gelişini takiben 15 gün kadar Pera Palas'ta kalmış, kısa bir süre de eski dostlarından Salih Fansa'nın evinde misafir edilmiştir. Daha sonra, Aralık ayı başlarında Şişli'de tuttuğu eve yerleşmiştir.

1918 - Mustafa Kemal'in Yıldırım Orduları grubu Komutanlığının lağvı üzerine İstanbul'a gelmesi.
31 Ekim 1918'de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi. Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelip Harbiye Nezâreti'nde (Bakanlığında) göreve başladı.

1918 - Mustafa Kemal returns to Istanbul.

Allied forces arrive at Istanbul.

1916 - Atatürk'ün, 14. Alay Karargâhı'ndan hareketle Keltepe'ye gelişi; tümen, alay ve tabur komutanlarıyla görüşmesi, 11. Alay Karargâhı'na gelerek öğle yemeği yemesi, daha sonra Bitlis'e dönüşü.

1916 - Allied offensive on the Salonika Front.

1915 - Field Marshal Horatio Kitchener, the Secretary of State for War, visits Gallipoli.

At about 1.40 pm on 13 November 1915 a small boat arrived at North Beach. From it stepped Field Marshal Lord Kitchener, Commander in Chief of the British Army. He had come to Anzac to see the positions there for himself. Kitchener spent just over two hours at Anzac surveying the Turkish line from Australian trenches inland of the Sphinx and at Lone Pine. Two days later, after further consultation with senior commanders, he recommended to the British War Cabinet that Gallipoli–Anzac, Suvla and Helles–be evacuated.
 

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul
14 KASIM - Tarihte Bugün

r111.jpg


Atatürk, Celal Bayar ve Şükrü Kaya için Malatya’da yapılan bir karşılama töreni

A welcoming ceremony arranged for Atatürk, Celal Bayar, and Şükrü Kaya in Malatya
(November 14 1937)

1937 - Atatürk'ün, saat 13.00'de Malatya'ya gelişi, Mensucat Fabrikası ve Memleket Hastanesi inşaatlarını denetlemesini takiben Halkevi'ni ziyareti, saat 14.00'de Diyarbakır'a hareketi.

1935 - Atatürk'ün, akşamüzeri otomobille Cebeci ve Keçiören taraflarında bir gezinti yapması.

1934 - TBMM'de yerel seçimlerin yapılması yolunda karar alındı.

1931 - Atatürk'ün, akşam Yeni Sinema'ya giderek film izlemesi, saat 24.00'de Marmara Köşkü'ne gelerek geceyi burada geçirmesi.

1925 - Sivas'ta duvarlara şapka aleyhine yazılar yazıldı.

Atatürk'ün Mütareke'de Şişli'de oturduğu evin cephesine merasimle bir plâka konulması.

1923 - Prof. Dr. Neşet Ömer (İrdelp) Bey'in, İstanbul'dan Ankara'ya gelişi ve Çankaya'da Atatürk'ü muayenesi.

1921 - Ankara'da, Afgan Elçiliğinde Azerbaycan Elçisi Abilof şerefine verilen ziyafette, Abilof'un söylevine Atatürk'ün cevap konuşması.

1920 - Doğu Cephesindeki milli kuvvetlerin Ermenileri yenerek Dahne sırtların çıkışı.

1920 - Venizelos defeated in Greek elections, King Constantine returns. General Papoulas assumes command of Greek forces in Anatolia.

1919 - Atatürk'ün, Suriye ve Kilikya'daki işgal kuvvetlerinin değiştirilmesi hakkında İngiliz-Fransız anlaşması nedeniyle, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Merkez Heyetlerine ve basına genelgesi: "İngilizler, Fransızlarla 1916 yılında imzaladıkları antlaşmayı esas kabul ederek bu yıl Eylül'ün onbeşinci günü "Suriye Anlaşması" adıyla milletin tarihine yeni bir zulüm ve tecavüz sayfası daha ilâve ettiler. Milletimiz Erzurum ve Sivas Kongreleriyle mukaddes ve meşru hukukunu savunma hususundaki azim ve kararını cihana ilân etmişti. Bu sebeple bu ve bu gibi varlığımıza ve meşru bağımsızlığımıza kasteden caniyane kararlara asla boyun eğmeyecektir!"

1918 - Atatürk'ün, Pera Palas'ta İngiliz gazetecisi Ward Price ile görüşmesi.
Atatürk'ün Pera Palas'ta Rauf (Orbay) Bey ile görüşmesi. Atatürk'ün, Rauf (Orbay) Bey'le beraber Sadrazamlıktan istifa eden Ahmet İzzet Paşa'yı ziyareti ve görüşmesi.

1916 - Atatürk'ün, -öksürükten rahatsızlığı nedeniyle- günü Bitlis'teki Karargâhı'nda geçirmesi.

1916 - Allied offensive on the Salonika Front.

1915 - Bulgaria declares war on Serbia.

1913 - Osmanlı-Yunanistan Atina Barış Antlaşması.

İkinci Balkan Savaşı'ndan sonra, Yunanistan ile Osmanlı Devleti arasında Atina Antlaşması imzalandı.

1911 - Fuat (Bulca) Bey'in, İstanbul'dan vapurla İskenderiye'ye gelişi.
 

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul
15 KASIM - Tarihte Bugün



15Kasim1937Ergani.jpg



1937 - Atatürk'ün, saat 18.00'de Diyarbakır'a gelişi, Halkevi ve Orduevi'ni ziyareti, Halkevi'nde orkestra tarafından şerefine verilen konseri dinledikten sonra kısa konuşması:" Yirmi sene sonra tekrar Diyarbakır'da bulunuyorum. Dünyanın en güzel ve en modern binası içinde, modern, nefis bir müziği dinleyerek... İnsanlığın uygar bir halkı huzurunda, bu halkın evinde duyduğum zevk ve saadetin ne kadar büyük olduğunu elbette takdir edersiniz. Bunu kaydetmekle bahtiyarım."

1931 - Atatürk'ün, günü Marmara Köşkü'nde geçirmesi.

1922 - Vahdettin, İngiliz General Harrington'a haber gönderip, hayatının tehlikede olduğunu söyleyerek, yardım istedi.

1921 - Türk birlikleri Yunanlılardan geri aldıkları Menderes nehrinin Batı dirseğinde mevzilendi.

Malta'dan dönen Rauf Bey'in TBMM'ne katılışı.

Malta'dan dönen Kara Vasıf meclise takdim edildi. "Malta Sürgünleri" meclisin doğal üyesi sayıldı.

1920 - Doğu Cephesindeki milli kuvvetlerin Ermenileri yenerek Dahne sırtların çıkışı.

Şeyh Sunusi (Libya) Ankara'ya geldi.

Islahiye kurtuldu.

1919 - Anzavur kuvvetleri Albay Kazım (Orbay) ve Bekir Sami Bey tarafından çevrildi ve Susurluk'a kaçmak zorunda kaldı.

Atatürk'ün, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Merkez Heyetlerine, itilâf temsilcileri katında İzmir'in boşaltılmasına dair müracaatta bulunulması hakkında genelgesi.

Atatürk'ün, Erzurum Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Merkez Heyeti Başkanlığı'na telgrafı: "...Kabine'nin âciz tavrı bizi de düşündürüyor. Fakat yeniden kabine buhranı çıkarmak, belki bunlardan da fenalarının gelmesine sebep olabileceğinden şimdilik uygun görülmüyor. İzlediğimiz esas, zaman kazanmak, Millî Meclisin toplanmasını temin etmek, millî örgütü memleketin her tarafına yaymaktır."

1918 - İtilaf Devletleri'ne mensup askeri birlikler Boğaz'daki müstahkem mevkileri işgal etti.

Atatürk'ün, cuma selâmlığını takiben mahfil-i hümayun'da Padişah Vahdettin tarafından kabulü.

Mustafa Kemal Padişah Vahdettin ile görüştü. Kabinede yeralmak isteyen Mustafa Kemal'in bu isteğini Vahdettin soğuk karşıladı.

1916 - Atatürk'ün, Bitlis'te günün büyük kısmını -öksürükten rahatsızlığı nedeniyle- istirahat ederek geçirmesi, akşama doğru 5. Tümen Baştabipliği ve idare Başkanlığı dairelerini gezerek incelemelerde bulunması.

1916 - Allied offensive on the Salonika Front.

1915 - After bitter disputes over the failed Dardanelles Campaign, Winston Churchill resigns from the Government, House of Commons, 15 November 1915.

Although Winston Churchill was First Lord of the Admiralty until May 1915, Churchill was to pay the price for the bloody failure of the Dardanelles Campaign– it was Churchill who proposed the expedition to the War Council and, as a result, he was held responsible for its failure. Churchill was dismissed from his post at the Admiralty and made Chancellor of the Duchy of Lancaster.

In 1915, when Churchill became an enthusiast for the Dardanelles expedition as a way out of the costly stalemate on the Western Front, he had to proceed against Adm. Sir John Fisher's disapproval (the campaign aimed at forcing the Turkish Straits and opening up direct communications with Russia). When the naval attack failed and was called off on the spot by Admiral. J. M. de Robeck, the Admiralty war group supported de Robeck rather than Churchill. Churchill came under heavy political attack, which intensified when Fisher resigned. Source: Britannica Online Encyclopedia

1915 - The United Kingdom declares war on Bulgaria.

1911 - Atatürk'ün, İskenderiye'den -Şerif takma adıyla- Selanik'te Salih (Bozok) Bey'e mektubu: "...Ben seyahatin bir noktasında tedavi için İskenderiye'ye geldim, iyileşmek üzereyim. Bir kaç gün sonra tekrar yola çıkacağım."

Nuri (Conker) Bey'in İskenderiye'den, Selanik'te Salih (Bozok) Bey'e mektubu: "...Burada bir hemşehri daha bulduk: Bizim Şerif (Mustafa Kemal). Kendisinin evvelce buralara geldiğini biliyordum; fakat burada kalacağını tahmin etmiyordum. Kendisi burada hastalanmış, yolculuğa devama muvaffak olamayarak hastaneye yatmış. Şimdi tedavi olunmaktadır. Kendisini gördüm. Hastalığı ehemmiyetsizdir. Üç, dört güne kadar çıkacaktır. Beraber seyahat edeceğiz." [Kocatürk]
 

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul
r112.jpg



1938 - Atatürk'ün Türk bayrağına sarılı tabutunun, Dolmabahçe Sarayı'nın büyük tören salonunda bir katafalk üzerine yerleştirilerek milletin ziyaretine bırakılması (tabut 18 Kasım 1938 akşamına kadar burada kalmıştır). (19 Kasım Dolmabahçe Sarayı tören salonunda Atatürk'ün cenaze namazı kılınmıştır. Cenaze namazını İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Ord. Prof. Şerafettin Yaltkaya kıldırmıştır). [Kocatürk]

1937 - Atatürk'ün, Diyarbakır'da 3. Umumî Müfettişliği, Valiliği, Kolordu Karargâhı'nı, Hava Alanı'nı ve 20 yıl önce Diyarbakır'da iken kaldığı Karargâh binasını ziyareti.

Atatürk'ün, Irak ve İran sınırlarına ulaşacak olan Diyarbakır-Cizre demiryolu hattının temel atma töreninde bulunması.

Atatürk'ün, saat 18.45'te Diyarbakır'dan trenle Elâzığ'a hareketi ve gece Elazığ'a gelişi.

1932 - Çankaya'da akşam, Atatürk'ün sofrasında, Abdülhak Hâmit (Tarhan) ve eşi Lüsyen Hanım'ın da davetli olarak bulunması.

1931 - Atatürk'ün, öğleden sonra Marmara Köşkü'nden Çankaya'ya dönüşü.

1930 - Fethi (Okyar) Bey'in, Serbest Cumhuriyet Partisi'nin kendisini kapattığına dair bildirgeyi Atatürk'ün bilgisine sunması. (Kapatma bildirgesi 17 Kasım 1930 günü ilân edilmiştir).

1922 - Vahdettin'in Halife-i Müslimin imzasıyla, işgal orduları başkomutanı Harrington'a sığınma mektubu: "İstanbul'da hayatımı tehlikede gördüğümden, İngiltere devlet-i fahimesine iltica ve bir an evvel İstanbul'dan başka bir yere naklimi talep ederim efendim."

İşgal Orduları Başkomutanı General Harrington'a yazıyla başvuran Padişah Vahdettin, İstanbul'da hayatını tehlikede gördüğünü ve İngiltere'ye sığınmak isteğini bildirdi.

Poincare’nin İsmet Paşa’yı Paris’te ziyareti.

1921 - Cemal Paşa'nın, Moskova'dan Atatürk'e mektubu: "...Enver Paşa'yı Buhara'dan geri alamazsam bütün birbuçuk senelik çalışmamı mahvetmiş olacağım. Buna muvaffak olmak için olanca şiddetimle çalışıyorum."

1919 - Gümülcüne'de halk temsilcilerinin katılımıyla bir kongre toplanması ve Batı Trakya'nın gelecekteki durumunun görüşülmesi, (Gümülcüne Kongresi).

Atatürk'ün başkanlığında, Heyet-i Temsiliye üyeleriyle bir kısım komutanların Sivas'ta toplanmaları. (Bu görüşmeler 28 Kasım 1919'a kadar devam etmiştir). Atatürk'ün, Heyet-i Temsiliye üyeleriyle bir kısım komutanların Sivas'taki müşterek toplantısının birinci birleşiminde söyledikleri: "...Millî Meclisin her türlü güvenlik şartlarını taşıyan bir yerde toplanması gerekir."

Mustafa Kemal Paşa, Heyeti Temsiliye adına Harbiye Nezareti’ne sunduğu öneride; Batı Anadolu'daki kuvvetlerin üç cephe üzerinde tertiplenmesi ve ordu tarafından desteklenmesi gerektiğini bildirdi.

Atatürk'ün, Antep, Maraş ve Urfa'nın İngiliz işgalinden Fransız işgaline devredilmesi nedeniyle İtilâf Devletleri temsilcilerine protestosu: "...Yunanlılara işgal ettirilen Aydın vilâyetindeki öldürme ve imha facialarının şimdi de Ermenileri âlet eden Fransızların işgal ettiği Adana vilâyetinde, Maraş, Urfa ve Antep'te aynen işlenmesi, bütün bu siyasî haksızlıklara bir ilâve teşkil ediyor. İtilâf Devletleri'nin yapmış ve yapmakta olduğu haksız davranışları şiddetle protesto eder ve onların memleketimiz ve milletimiz için daha insanî ve daha adaletli duygulara, arzularıyla dönmelerini temenni ederiz. Milletimiz, topraklarının ayrılması ve taksimine ve esarete düşmeye razı olmaktansa bütün maddî ve manevî kuvvetleriyle varlığını ve meşru hukuku*nu korumada kararlılıkla devam ve ısrar edecektir. Bu meşru ve kutsal kararda milletimizin bütün anlamıyla beraber olduğunu İtilâf Devletleri'ne haber vermek isteriz. Bu hususta milletimizin yükselen meşru sesini duymak iste*meyerek tutulan insanlık dışı yolda devamın verebileceği sonuç, pek acı olabilir!"

Atatürk'ün, Harbiye Nazırı Cemal Paşa'ya, Kuva-yi Milliye erlerinin yedirilme, giydirilme, donatım ve gereken silâhlarının Nezaret'çe teminini isteyen telgrafı. (Cemal Paşa'nın cevabı: 24.11.1919). [Kocatürk]

Balıkesir'de İzmir'in Doğru Gazetesinin yayına başlaması.
Mustafa Necati ile Vasıf ve Esat (Çınar) kardeşlerin çıkardığı "İzmir'e Doğru" adlı gazete, Balıkesir’de yayımlanmaya başladı.

1918 - Bakü, Türk orduları tarafından tahliye edildi.

Atatürk'ün, Pera Palas'ta Çanakkale savaşlarına katılmış olan İngiliz Generali William Birdwood ile görüşmesi.

1917 - Başkomutan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın, Atatürk'e, beraberinde Suriye cephesinden dönen bazı subayların geliş sebebini soran telgrafı.

1916 - Atatürk'ün, Bitlis'te 5. Tümen Komutanı Albay Ali Fuat (Cebesoy) Bey'i makamında ziyareti, hastaneleri denetlemesi hastaları ziyaret etmesi, daha sonra Şerefiye Camii'ni gezmesi.

1916 - Allied offensive on the Salonika Front.

1915 - France declares war on Bulgaria.
 

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul

1937 - Atatürk'ün, sabah Elazığ'da 4. Genel Müfettişliği ziyareti, daha sonra Tunceli'nin Pertek kazasına hareket ederek Murat nehri üzerinde Singeç Köprüsü'nü hizmete açışı, buradan Pertek'e gelişi, saat 19.00'da Elazığ'a dönüşü.

1934 - Matbuat Umum Müdürlüğü'nün, Atatürk'ün basına bir dileğini ileten bildirisi: "Gazetelerde öz Türkçe yazıların, başmakale yerinde bölünmeden ve öteki yüzlere atılmadan yazılmasını Cumhurbaşkanı, gazete sahibi arkadaşlarından dilemektedir. Gazetenin en başındaki öz Türkçe yazı, siyasî başmakale olabileceği gibi, gazetelerin dil inkılâbına yardım olarak yazdıkları örnek yazılar da olabilir. Bu düzenin, gazetelerde en uzak yedi gün içinde başlayabileceğini Cumhurbaşkanı, arkadaşlarının özeninden beklemektedir."

1931 - Atatürk'ün, akşam Maraş Milletvekili Mithat (Şayiam) Bey'in evine gelişi, akşam yemeğini burada yemesi.

1930 - Serbest Cumhuriyet Fırkası kendini feshetti. (kuruluş: 12 Ağustos 1930).

Atatürk'ün, yurt gezisine çıkmak üzere trenle Ankara'dan Kayseri'ye hareketi.

1930 - Republican Free Party dissolves itself (formed on August 12 1930).

1925 - Atatürk'ün, Türk Antropoloji Dergisi'nin ilk sayısının gönderilişi nedeniyle Dr. Nurettin Ali (Berkol) Bey'e teşekkür mektubu: "Türk'ü ve Türk toplumunu tetkik amacını güden kuruma kıymetli çalışmalarında başarılar temenni ederim."

1924 - Başkanlığını Kazım Karabekir Paşa'nın, genel sekreterliğini Ali Fuat Paşa'nın (Cebesoy) yaptığı, yönetim kurulunda Mersin mebusu Besim Bey, Trabzon mebusu Muhtar Bey, Erzurum mebusu Rüştü Paşa, Bursa mebusu Necati Bey, Ordu mebusu Faik Bey ile Dr. Adnan Bey gibi isimlerin bulunduğu Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kuruldu.

Yeni parti, Meclisin ikinci döneminde Cumhuriyet Halk Fırkası'ndan ayrılan milletvekillerinin katılması ile Meclis içinde kuruldu. Fırka'nın başkanı General Kazım Karabekir, İkinci Başkanı H.Rauf Orbay (eski başbakan) ve genel sekreteri de Ali Fuat Cebesoy'du.

Terakkiperver Cumhuriyet Partisi'nin kuruluşu.
Başlıca kurucuları: Kâzım Karabekir, Ali Fuat (Cebesoy), Rauf (Orbay), Adnan (Adıvar), Refet (Bele) vb. Partinin Genel Başkanlığını Kâzım Karabekir, Genel Sekreterliği'ni Ali Fuat (Cebesoy) üslenmiştir. (Terakkiperver Cumhuriyet Partisi, 3 Haziran 1925'te Bakanlar Kurulu kararıyla kapatılmıştır). [Kocatürk]

Atatürk'ün, Çankaya'da İran Elçisi Mirza Sadek Tababai'nin güven mektubunu kabulü ve Elçi'nin söylevine cevap konuşması.

1924 - Progressive Republican Party formed.

1923 - Atatürk'ü muayene edişini takiben Ankara'dan İstanbul'a dönen Prof. Dr. Neşet Ömer (İrdelp) Bey'in gazetecilere demeci: "Gazi Paşa, çok çalışmadan dolayı biraz yorgunluk belirtileri göstermişlerdir; fakat 6 günlük bir istirahatten sonra tamamiyle sağlığına kavuşmuştur. Bu sebeple kendisinin rahatsızlığı "anjin de puatrin" ve benzeri bir hastalık değildir. Gazi Paşa'nın rahatsızlığına tıp terminolojisinde 'yorgunluk' denir." [Kocatürk]

1922 - Vahdettin'in, İstanbul'dan Malta'ya kaçışı.
Mehmet Vahdettin'in bir İngiliz gemisi ile İstanbul'dan kaçışı. Son padişah VI. Mehmed Vahdettin sabaha karşı, yanındakilerle birlikte bir İngiliz ambulansıyla Tophane'ye getirilerek, buradan bir istimbotla Malaya zırhlısına bindirildi. Zırhlı dört gün sonra Malta'ya varacaktır.

Atatürk'ün, Vahdettin'in kaçışı üzerine İstanbul'da bulunan Refet Paşa'ya telgrafı: "Emanetleri korumak önemlidir, İngilizler emanetleri ancak silâh kullanarak ve kan dökerek almalıdırlar. Bu hususta gerekenlere, bu açıdan kesin emirler verilmelidir."

Mürefte'nin kurtuluşu.

1922 - Last sultan, Vahdettin, flees from Istanbul on board a British warship.

1921 - Rauf Bey'in Nafıa Vekilliğine seçilişi.

1920 - Ermenilerin kendilerine daha önce bildirilen mütareke koşullarını kabul etmeleri. Ermeniler ateşkes için önerilen bütün koşulları kabul etti.

1919 - Atatürk'ün, Heyet-i Temsiliye üyeleri ile bir kısım komutanların müşterek toplantısının ikinci birleşiminde söyledikleri: "Eğer uygun görürseniz, milletvekilleri İstanbul'a gitmeden önce onları aydınlatmak ve bazı temel ilkelerimizi kendilerine anlatmak, bu amaçla toplanacakları yerleri belirtmek üzere şimdiden bir yönetmeliğin esaslarını kararlaştıralım."

1918 - Türk Birliklerinin Bakü'yü boşaltması ve İngilizlerin işgali.

Atatürk'le yapılan bir görüşmenin, Minber gazetesinde yayımlanması "...Ben en iyi siyasetin, her türlü anlamıyla en çok kuvvetli olmakta bulunduğunu kabul ederim. En çok kuvvetli olmak sözünden amacım, yalnız silâh kuvveti olduğunu zannetmeyiniz. Aksine, asker olmama rağmen bu, bence kuvvet bileşkesini oluşturan etkenlerin sonuncusu dur. Benim belirtmek istediğim moral, bilim, ahlâk ve teknoloji bakımlarından kuvvetli olmaktır. Bu saydığım niteliklerden yoksun olan bir milletin bütün fertlerinin en son silâhlarla donatıldığını farz etsek bile kuvvetli olduğunu kabul etmek doğru olmaz."

Atatürk'ün, Harbiye Nazırı Abdullah Paşa'yı ziyareti.

1916 - Atatürk'ün, günü Bitlis'te Karargâhı'nda geçirmesi.

1916 - Allied offensive on the Salonika Front.

1914 - Rus donanmasının, Trabzon'u bombardımanı.

1912 - Bulgarların, İstanbul'a girme amacıyla Çatalca taarruzu, fakat yenilgiye uğramaları.
 

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul
1937 - Atatürk'ün, Elazığ'dan hareketle saat 15.30'da Narlı istasyonuna gelişi, trenden inerek istasyondaki halkla sohbeti ve Adana'ya hareketi.

Dersim Ayaklanması bastırıldı.

1936 - Atatürk'ün, Çankaya'da Alman İktisat Bakanı Dr. Schacht'ı kabulü.

Filyos-Çatalağzı demiryolu hattı işletmeye açıldı.

1933 - Darülfünun'un yerini alan "İstanbul Üniversitesi" ilk defa öğretime açıldı.

1930 - Atatürk'ün, Ankara'dan Kayseri'ye gelişi, şehirde Belediye'yi, Komutanlığı, Cumhuriyet Halk Partisi'ni ve Lise'yi ziyareti.

1927 - Ankara Telsizi (radyosu) yayına başladı.

1922 - Abdülmecit Efendi'nin, Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla halife seçilmesi. Kaçan Vahdettin'in yerine Meclis'te yapılan oylama sonucunda Abdülmecid Efendi halife olarak seçildi.

Uzunköprü ve Şarköy'ün kurtuluşu.

Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gizli oturumunda, yeni halife seçilmesi ve halifenin yetkileri konusunda ileri sürülen bazı iddialara cevabı: "...Türkiye halkının kayıtsız şartsız egemenliğine sahip olduğunu bir defa daha ve kesinlikle tekrar ediyorum. Egemenlik, hiçbir mana, hiçbir şekil ve hiçbir renkte ve belirtide iştirak kabul etmez. Unvanı halife olsun, ne olursa olsun, hiç kimse bu milletin mukadderatına ortak olamaz." [Kocatürk]

Atatürk'ün, İstanbul'da bulunan Refet Paşa'ya halifenin durumu hakkında direktifleri: "Abdülmecit Efendi, "Halife-i Müslimîn" unvanını kullanacaktır. Bu unvana, başka sıfat ve kelime ilâve edilmeyecektir. Âlem-i İslâm'a duyurulmak üzere yayımlayacağı bildirgede Türkiye Devleti'nin ve Büyük Millet Meclisi'nin ve Hükûmeti'nin hususî niteliği ve idare şeklinin, Türkiye halkı ve bütün İslâm âlemi için en faydalı ve en uygun olduğu anılacak ve belirtilecektir."

1920 - Ermenistan'la Ateşkes Anlaşması imzalandı.

T.B.M.M., Emperyalizme karşı bildirisini (beyanname) yayınladı.

1919 - Atatürk'ün, Heyet-i Temsiliye üyeleri ile bir kısım komutanların müşterek toplantısının üçüncü birleşiminde söyledikleri: "Millî Meclis İstanbul'da toplanacağına göre Mebusan Meclisi'nde, millet ve memleketin haklarını tüzük ve bildirilerimizdeki temel ilkelere uygun bir tarzda savunabilmek için bir grup oluşturmamız gerekiyor."

1918 - Atatürk'ün, Meclis-i Mebusan'ın kapatılacağı söylentileri üzerine Vakit gazetesi muhabiri Ahmet Emin (Yalman) Bey'e demeci: "...Her halde millet ve memleketimizin pek ziyade muhtaç olduğu barışı gerçekleştirecek hükümetin bugünkü Meclis-i Mebusan'ımıza dayanması bir zorunluk olmaktadır."

1917 - Atatürk'ün, Enver Paşa'nın 16.11.1917 tarihli telgrafına cevabı: "Beraberimde bir kurmay subayı aldığım hakkındaki ifade doğru değildir. Ben yalnız yaverlerimi beraber aldım."

1916 - Atatürk'ün, Bitlis'te Şeyh Küfrevî'nin türbesini ziyareti, bazı tarihî yerleri gezişi, daha sonra ikametgâhına dönüşü, akşam yemeğini Ali Fuat (Cebesoy) Bey'le beraber yemesi.

Atatürk'ün, İstanbul'da bulunan, annesi Zübeyde Hanım'dan mektup alışı.

1916 - Allied offensive on the Salonika Front.

1914 - Bahriye Nazırı Cemal Paşa'nın -nazırlık görevi üzerinde kalmak üzere- Suriye'de 4. Ordu Komutanlığı'na atanması.

1913 - Belkıs Şevket Hanım, tek motorlu üstü açık tayyareye binme cesareti gösteren ilk kadın oldu. Belkıs Hanım İstanbul üzerinde uçarken aşağı attığı kartlarda Osmanlı Mudafaa-i Hukuk-u Nisvan Derneği üyelerine selam yolluyordu.

(Müdafaa-i Hukuk-u Nisvan Cemiyeti -Osmanlı Kadınının Hakkını Savunma Derneği- 28 Mayıs 1913’te kuruldu).

Milli Mücadele döneminde kadınlar direnişte erkeklerden geri kalmayacaklarını gösterdiler. Gerçi savaş meydanlarında vuruşan yine erkeklerdi ama Türk kadınları gerek cephe gerisindeki destekleriyle ön safta yer aldılar. Ama bu dönem özellikle yurtiçinde ve yurtdışında ulusal direnişin kitlelere anlatılmasını sağlama ve kamuoyu desteğinin temini konusunda kadınların erkeklerden daha etkili olduğunu gösterdi. Nitekim Halide Edip içeride ve dışarıda Milli Mücadele'nin önderleri kadar tanınıyordu. Şu sözler Mustafa Kemal'in 1923'te Konyalı kadınlara hitabından: "Son senelerin hummalı fedakârlıklarla dolu mücadele hayatında milleti ölümden kurtararak bağımsızlığa götüren yolda her ferdin çalışması, gayreti gerekmiştir. Ama en fazla anılması ve şükran duyulması gereken himmet Anadolu kadınının ortaya koyduğu yüksek fedakârlıktır. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir milletinde Anadolu kadınından daha yüksek gayret gösteren kadınlardan bahsetmenin imkânı yoktur. Dünyada hiçbir milletin kadınları, biz Anadolu kadınlarından daha fazla çalıştık, milletimizi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar hizmet ettik, diyemez."
 

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul



19Kasim1937Mersin1.jpg



1938 - Atatürk'ün naaşı, İstanbul'dan Ankara'ya, hazin bir törenle yola çıkarıldı.

Sabah, Dolmabahçe Sarayı tören salonunda Atatürk'ün cenaze namazının kılınması.
Cenaze namazını İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Ord. Prof. Şerafettin Yaltkaya kıldırmıştır.

Atatürk'ün tabutunun, saat 8.21'de Dolmabahçe Sarayı'ndan top arabasına konularak törenle Sarayburnu rıhtımına, buradan Zafer torpidosu aracılığıyla Yavuz zırhlısına nakledilmesi, daha sonra bu gemi ile İzmit'e getirilişi, yine Zafer torpidosuna nakledilerek karaya çıkarılışı, cenazenin saat 20.30'da özel trenle İzmit'ten Ankara'ya gönderilişi. [Kocatürk]

1937 - Atatürk'ün, sabah Adana'ya gelişi, şehirde incelemeleri, daha sonra Mersin'e geçişi, saat 17.00'de Mersin'den Konya'ya hareketi.

1931 - Atatürk'ün, öğleden sonra Kayaş'a, daha sonra Marmara Köşkü'ne doğru otomobille bir gezinti yapmasını takiben Çankaya'ya dönüşü.

Altın rezervi yapmaya başlayan Merkez Bankası, 3 milyon dolarlık altın satın alındı.

1930 - Atatürk'ün, saat 14.30'da trenle Kayseri'den Sivas'a hareketi.

1927 - Ankara'ya gelen Alman ressamı A. Kampf'ın, Çankaya'da Atatürk'ün resmini yapmaya başlaması.

1923 - Gazi Mustafa Kemal, Halk Fırkası başkanlığına vekalet etmesini bir yazı ile İsmet İnönü'den istedi.

Atatürk'ün, Halk Partisi Başkanlığına vekâlet etmesi için İsmet Paşa'ya yazısı: "Halk Partisi Genel Başkanlığı ile fiilen uğraşmaya bugünkü vazifem müsait olmadığından sizi vekil tayin ediyorum."

1922 - Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Atatürk'ün, Abdülmecit Efendi'ye 1 Kasım 1922 tarihli karar ve esaslar içinde halife seçildiğini bildiren telgrafı.

Abdülmecit Efendi’nin halife seçilmesi. Lord Curzon ile Poincare’nin Lozan’a gelişleri. Lozan yakınlarında Curzon-Poincare-Mussolini görüşmesi.

1919 - Dördüncü Balıkesir Kongresi toplandı.

Atatürk'ün, Heyet-i Temsiliye üyeleri ile bir kısım komutanların müşterek toplantısının dördüncü birleşiminde söyledikleri: "Bağımsızlığımız sağlanıncaya kadar, yani barışa kadar şimdikinden daha çok örgütlenmek, Merkez Heyetleri ile Heyet-i Temsiliye arasındaki bağlantıları daha hassas hale getirmek için bazı tedbirlerin alınması gereklidir."

1918 - Atatürk'ün, Meclis-i Mebusan locasından Tevfik Paşa Kabinesi'nin güven oylamasını izlemesi (Bu oylamada Atatürk'ün milletvekilleriyle görüşmesine rağmen Tevfik Paşa güven oyu almıştır).

Atatürk'ün, Padişahla görüşme isteği ve Vahdettin'in 22 Kasım için randevu vermesi.

1916 - Atatürk'ün, aralıklı olarak okumakta olduğu, Alphonse Daudet'nin Sapho-Moeurs Parisiennes (Safo - Paris Âdetleri) adlı romanını bitirmesi.

1916 - End of Allied offensive on the Salonika Front.

1913 - Atatürk'ün, öğleden sonra saat 15.20'de İstanbul'dan trenle Sofya'ya hareketi.
Mustafa Kemal’i, yeni görev yeri olan Sofya’ya götüren tren, öğleden sonra saat 15:20'de İstanbul'dan hareket etti.
 

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul



20Kasim1938TBMM.jpg


1938 - Atatürk'ün tabutunun, saat 10.00'da başta Cumhurbaşkanı İsmet İnönü olmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Bakanlar, milletvekilleri, diğer devlet ve ordu ileri gelenleri tarafından Ankara İstasyonu'nda törenle karşılanması.

Atatürk'ün tabutunun, trenden alınarak top arabasına konulması ve büyük törenle Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne getirilerek Meclis önünde hazırlanan katafalka yerleştirilmesi. [Kocatürk]

1937 - Atatürk'ün, Konya üzerinde saat 13.00'de Afyon'a gelişi, Belediye'de bir süre dinlendikten sonra Asrî Mezarlık'ı gezmesi, Eskişehir'e hareketi.

Atatürk'ün, saat 14.20'de Eskişehir'e gelişi, kısa süre sonra Ankara'ya hareketi.

Atatürk'ün, gece saat 23.30'da doğu seyahatinden trenle Ankara'ya dönüşü ve doğu seyahati izlenimleri hakkında demeci: "...Gerçek insanlık tereddütsüz kabul eder ki, Türkiye Cumhuriyeti ve onun bugünkü sahipleri olan Türkler, bütün dünya uygarlık ve insanlığı için bir benzeme örneğidir." [Kocatürk]

1937 (21-22) - Atatürk'ün başkanlığında, kabine toplantısı ve siyasî müsteşarlıkların kaldırılması kararı.

1936 - Atatürk'ün, Amerika Birleşik Devletleri Başkanlığı'na yeniden seçilmesi nedeniyle Roosevelt'e tebrik telgrafı.

1935 - Atatürk'ün, saat 21.30'da Ali Hikmet Ayerdem Paşa'nın evine uğrayışı, geç saatlerde Çankaya'ya dönüşü.

1934 - Atatürk'ün, gece Anadolu ******'ne gelişi, geç saatlerde Çankaya'ya dönüşü.

1933 - Atatürk'ün, kapatılan İstanbul Darülfünunu'nun yerine kurulan İstanbul Üniversitesi'nin öğretime açılması nedeniyle kendisine gönderilen saygı ve bağlılık telgrafına cevabı: "İstanbul Üniversitesi'nin açılmasından çok sevinç duydum. Bu yüksek ilim ocağında kıymetli profesörlerin elinde, Türk çocuğunun müstesna zekâ ve eşsiz kabiliyetinin çok büyük gelişmelere erişeceğinden eminim!"

Atatürk'ün, İstanbul Üniversitesi'nin açılışı nedeniyle Millî Eğitim Bakanı Hikmet (Bayur) Bey'in, gençliğin ve öğretim üyelerinin saygı ve bağlılıklarını bildiren telgrafına cevabı: "...Hakkımdaki duygularınızdan dolayı size ve bütün profesörlere ve öğrencilere teşekkür ve sevgilerimi sunar, başarılar dilerim." [Kocatürk]

1930 - Atatürk'ün, Kayseri'den Sivas'a gelişi, şehirde ziyaret ve incelemeleri ve Lise binasında Sivas Kongresi'nin toplandığı tarihî salonu ziyaretini takiben okul'un şeref defterine yazdıkları: "Bugün de aynı duygulanma, aynı kuvvetle devam ediyor!"

1924 - Atatürk'ün, Çankaya'da Avusturya Elçisi August'un güven mektubunu kabulü ve Elçi'nin söylevine cevap konuşması.

1923 - Halk Fırkası, "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" örgütlerini kendi çatısı altında topladı.

Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürk tarafından, "Halk Fırkası" adıyla 9 Eylül 1923’de kuruldu. Kurtuluş Savaşını örgütleyen ve yürüten "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti"nin devamıdır. 20 Kasım 1923'de, "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" Halk Fırkası'nın bünyesine katıldı. Partinin adı 10 Kasım 1924'de "Cumhuriyet Halk Fırkası", 1935 yılında da (4. Kurultay) "Cumhuriyet Halk Partisi" oldu. Halk Fırkası'nın kuruluş dilekçesi 11 Eylül 1923 tarihinde İçişleri Bakanlığı'na verildi.

Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin bütün şubeleri, İsmet Paşa'nın yayınladığı bir genelge ile Halk Fırkası'nın kurulları haline getirilerek, kurul üyeleri de fırka yöneticileri oldu.

1922 - Lozan Konferansı'nın açılış töreni.

İsmet Paşa'nın, Lozan'dan Atatürk'e, Fransa Başbakanı Poincare ile görüşmesi ve konferansın açılış töreni hakkında bilgi veren telgrafı.

Lord Curzon ile İsmet Paşa birer konuşma yaptı. Konferansta İsmet Paşa'nın yanısıra, İngiltere'yi Lord Curzon, Fransa'yı H. Poincaré, İtalya'yı Mussolini, Yunanistan'ı da Venizelos temsil ediyor.

Atatürk'ün, Büyük Zafer'i kutlayan İstanbul Türkocağı Genel Sekreteri Dr. Fethi (Erden) Bey'in tebrik telgrafına cevabı: "...Yeni Türkiye'nin dayanağı olan millet ve milliyet fikrinin gelişmesi için yıllarca başarı ile telkin ve yayında bulunmuş olan Türkocağı'nın millî zafer dolayısıyla gönderdiği kutlamaya teşekkür eder özel temennilerine katılırım."

1922 - Lausanne Peace Conference opens in Switzerland.

1921 - Atatürk'ün, Rus siyasetimizin esasları ve amaçları konusunda Moskova Elçiliğimize şifre talimatı.

1920 - General Papulas, Türkiye'deki Yunan orduları başkomutanlığına atandı.

1919 - Osmanlı bürokrasisinde üst düzeyde görev yapan Bogos Nubar Paşa ve Şerif Paşa, Ermeni-Kürt bağımsızlık belgesini imzaladılar.

1918 - Çanakkale Boğazı'nın Rumeli yakasındaki İngiliz işgalinin Fransızlara devredilmesi.

Mustafa Kemal, Fethi Bey (Okyar) ile birlikte, 'Minber' gazetesini çıkarmaya başladı.
(Atatürk, “Minber”, “İrade-i Milliye” ve “Hakimiyet-i Milliye” üç gazete çıkarmıştır. Yaptıklarını ve yapacaklarını halka duyurarak kamuoyu oluşturmak isteyen Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı başlattığı andan itibaren basından destek almış ve basının gücünü en etkili şekilde kullanmıştır.)

1918’de Ahmet İzzet Paşa hükümeti tarafından Mondros Mütarekesi imzalanmıştır. Mustafa Kemal, başında olduğu Yıldırım Orduları Grubu ve 7. Ordu Karargahı lağvedildiği için Suriye’den İstanbul’a dönmüştür ve ülkenin içinde bulunduğu konular hakkında konuşma ve yazma gereği hissetmektedir.

Fethi Okyar, anılarında Minber gazetesinin yayınlanması hakkında şunları söylemiştir:
Mustafa Kemal Paşa, ‘memleketi perişan eden ve muhalefet adı altında irtikap eden taarruz ve tahripler daha çok gazeteler vasıtasıyla oluyor. Bunlara karşı milleti uyandırmak için en iyi vasıta aynı yolla karşılık vermek, yani bir gazete çıkarmaktır. Benim maaşımdan biriktirdiğim biraz param var, onu koymaya hazırım. Ben askerim imtiyaz alamam, ama sen alabilirsin. Hakikatleri halka, hatta düşmanlarımıza anlatabilmek için hadi gel beraberce gazete çıkaralım.’ dedi. Gazete çıkarmayı hiç düşünmüyordum ama, mensup olduğum İttihat ve Terakki için öylesine çirkin ve haksız ve dolayısıyla vatan ve devlet için öylesine tehlikeli neşriyat başlamıştı ki, bunları cevapsız bırakmak mümkün değildi.”

Kaynak: 404 Not Found

1916 - Atatürk'ün, 5. Tümen cephesindeki denetlemeleri hakkında 2. Ordu Komutanlığı'na bir rapor yazması.

Atatürk'ün, İstanbul'da bulunan annesi Zübeyde Hanım'a, Madam Corinne'e ve bazı tanıdıklarına Bitlis'ten birer kart*postal göndermesi.

1913 - Atatürk'ün, öğleden sonra saat 14.00'de, İstanbul'dan trenle Sofya'ya gelişi, elçiliğe giderek ataşemiliterlik görevine başlaması. Atatürk, Sofya'ya gelişinden kısa süre sonra Bulgaristan içinde Filibe, Plevne, Tırnova, Gabrova, Şumnu, Varna, Kızanlık ve Köstendin içine alan geniş bir gezi yapmıştır. Bir süre sonra manevralar sebebiyle çıktığı ikinci gezisinde de Plevne, Niğbolu ve Vidin'e uğrayarak tekrar Sofya'ya dönmüştür. [Kocatürk]

1912 - Atatürk'ün, Derne'den İstanbul'a dönüşü ve Genel Karargâh emrine verilişi (Bu tarih, A.K.D.D.A. Y., s. 17'de gün belirtilmeksizin 1912 Kasım sonu olarak gösterilmiştir). [Kocatürk]
 

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul



AtaturkeSaygi.jpg



Atatürk'e saygı

"Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir.
Benim düşüncelerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu yeterlidir."

1941 - Yüksekokullarda "Türk İnkılap Tarihi" zorunlu oldu.

Tüm yüksek okulların son iki döneminde Türk İnkılap Tarihi ve Türkiye Cumhuriyeti rejiminin dayandığı esaslar dersinin okutulması zorunlu oldu.

1938 - Atatürk'ün cenazesinin Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabre konulması.
Atatürk'ün naaşı, törenle Etnografya Müzesi'ndeki geçici istirahatgahına getirildi.

Atatürk'ün tabutunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi önündeki katafalktan alınarak büyük törenle geçici kabir olarak ayrılan Etnografya Müzesi'ne getirilişi ve hazırlanan mermer lahdin üzerine konulusu.

İsmet İnönü'nün Atatürk için Beyannamesi (21.11.1938):

"Büyük Türk milletine:

Bütün ömrünü hizmetine vakfettiği sevgili milletinin ihtiram kolları üstünde ulu Atatürk'ün fani vücudu istirahat yerine tevdi edilmiştir. Hakikatte yattığı yer, Türk milletinin O'nun için aşk ve iftiharlarla dolu olan kahraman ve vefalı göğsüdür.

Atatürk, tarihte uğradığımız en zalim ve haksız itham gününde meydana atılmış, Türk milletinin masum ve haklı olduğunu iddia ve ilan etmiştir. İlk önce, ehemmiyeti kavranmamış olan gür sesi, asla yıpranmayan bir kuvvetle nihayet bütün cihanın şuuruna nüfuz etmiştir. En büyük zaferleri kazandıktan sonra da Atatürk, ömrünü yalnız Türk milletinin haklarım insaniyete ezeli hizmetlerini ve tarihe hakettiği meziyetlerini ispat etmekle geçirmiştir. Milletinin büyüklüğüne, kudretine, faziletine, medeniyet istidadına ve mükellef olduğu insaniyet vazifelerine sarsılmaz bir itikadı vardı. "Ne mutlu Türküm diyene!..." dediği zaman, kendi engin ruhunun hiç görünmeyen aşkını, en manalı bir surette hülasa etmişti. Fena zihniyet ve idare ile geri bırakılmış Türk cemiyetini en kısa yoldan insanlığın en mütekamil ve temiz zihniyetlerle mücehhez modem devleti haline getirmek, O'nün başlıca kaygısı olmuştur, teşkilatı esasiyemizde ve bugün hizmet basında, irfan muhitinde ve geniş halk içinde bulunan vatandaşların vicdanlarında yerleşmiş olan layık, milliyetçi, halkçı, inkılapçı, devletçi, cumhuriyet bize bütün evsaflarıyla Atatürk'ün en kıymetli emanetidir. Üfulünden beri Atatürk'ün aziz adı ve hatırası, bütün halkımızın en candan duyguları ile sarılmıştır. Memleketimizin her köşesinde ve bütün milletçe kendisine gösterdiğimiz samimi bağlılık, devlet ve milletimiz için kudret ve vefanın beliğ misalidir. Türk milletinin aziz Atatürk'e gösterdiği sevgi ve saygı, onun, niçin Atatürk gibi bir evlat yetiştirebilir bir kaynak olduğunu bütün dünyaya göstermiştir. ATATÜRK'e tazim vazifelerimizi ifa ettiğimiz bu anda halkımıza kalbimden gelen şükran duygularımı ifade etmeyi, ödenmesi lazım bir borç saydım. Milletler arasında kardeşçe bir insanlık hayatı Atatürk'ün en kıymetli ideali idi. Bütün dünyada ölümünün gördüğü ihtiramı, insanlığın atisi için ümit verici bir müjde olarak selamlarım. Bu sözlerim, yazıları ile ve toprağımızda şövalye askerleri ve mümtaz şahsiyetleriyle yasımıza iştirak eden bütün milletlere Türk milleti adına şükranlarınım ifadesidir.

Devletimizin banisi ve milletimizin fedakar, sadık hadimi, insanlık idealinin aşık ve mamtaz siması eşsiz Kahraman Atatürk. VATAN SANA MİNNETTARDIR! Bütün ömrünü hizmetine verdiğin Türk milleti ile beraber, senin huzurunda tazim ile eğiliyoruz. Bütün hayatında, bize ruhundaki ateşten canlılık verdin, emin ol, aziz hatıran sönmez meşale olarak ruhumuzu daima ateşli ve uyanık tutacaktır."

1935 - Londra'dan yurda dönmekte olan Atatürk'ün manevî kızlarından Zehra (Aylin)'nın, Fransa'da trenden düşme sonucu ölümü.

1933 - Atatürk'ün, öğleden sonra Ankara Numune Hastanesi'ni ziyareti.

1930 - Atatürk'ün, Sivas'tan Tokat'a gelişi.

1927 - Samsun Amasya demir yolu hattı işletmeye açıldı.

1926 - Atatürk'ün, akşam Çankaya'da, eski Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa onuruna ziyafeti.

1924 - Atatürk'ün, Cumhuriyet Halk Partisi Grup idare Heyeti'nin gizli toplantısında konuşması: "...Biz, büyük bir inkılâp yaptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük. Birçok eski müesseseleri yıktık. Bunların binlerce taraftarı vardır. Fırsat beklediklerini unutmamak lâzım. En ileri demokrasilerde bile rejimi korumak için, sert tedbirlere müracaat edilmiştir. Bize gelince, inkılâbı koruyacak tedbirlere daha çok muhtacız." [Kocatürk]

İsmet Paşa (İnönü) başbakanlıktan istifa etti.

1923 - Atatürk'e, Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı ile yeşilkırmızı şeritli İstiklâl Madalyası verilmesi.

21 Kasım 1923 tarihinde kırmızı-yeşil kurdeleli İstiklal Madalyası talik olunmuştur.
Atatürk'ün Aldığı Madalyonlar Atatürk'ün Özlük Dosyası

Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa, İsmet Paşa, Kazım Karabekir Paşa, Ali Fuat Paşa, Kazım Paşa, Refet Paşa, Fahrettin Paşa, Cafer Tayyar Paşa ve cephede kahramanlık ve fedakarlık gösteren bazı sivil mebuslara, yeşil kırmızı şeritli İstiklal Madalyası verilmesi hakkında Başbakanlık Tezkeresi, TBMM'de kabul edildi.

Atatürk'ün, Meclis'teki başkanlık odasında Damar (Arıkoğlu) başkanlığındaki Adana Heyetini kabulü.

1922 - Lozan Konferansı'nın ilk oturumu yapıldı.
Bu konferansa katılan Türk heyetine İsmet Paşa başkanlık etmiştir.

1922 - Lausanne Peace Conference holds first session in Switzerland.

1920 - Ali Fuat Paşa'nın Moskova büyükelçiliğine atanması.

1919 - Atatürk'ün, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Merkez Heyetlerine yazısı: "...Amerika resmî çevreleri, itilâf hükümetlerinin, işgal bölgelerinde seçimlere engel olma ve diğer bölgelerde karışıklık çıkarma, asayişi bozma ve eşkıyalığı teşvik suretiyle yaptıkları tahriklere ait belgeleri, büyük bir önem ve ilgi ile istemektedirler. Bu sebeple, bu gibi belge ve delillerin elde edilerek toplanılması ve Heyet-i Temsiliye'ye bilgi verilmesi rica olunur."

1918 - Doğuda 9. Ordu komutanı Yakup Şevki Paşa'nın (Subaşı) Elviyeselase'nin (Kars, Ardahan, Batum) savunulmasını emretmesi.

Mustafa Kemal, Fethi Bey (Okyar) ile birlikte, "Minber" gazetesini çıkarmaya başladı.

1916 - Atatürk'ün, sabah Silvan'a dönmek üzere Bitlis'ten hareketi, 5. Tümen Konutanı Albay Ali Fuat (Cebesoy) Bey tarafından uğurlanışı, akşam Duhan'ın güneyinde kurulan ordugâhta Kurmay Başkanı İzzettin (Çalışlar) Bey'le örtünmenin kaldırılması, sosyal yaşamın düzeltilmesi, kadınların okuması, yetenekli anne yetiştirme, kadınlara serbestlik verme vb. konular üzerinde sohbeti.

1915 - Sırplar'ın Yeni Pazar'da bozguna uğrayıp geri çekilmesi.

Sırp hükümetinin İşkondra'ya sığınması.

1913 - Atatürk'ün, Sofya'dan, İstanbul'da Madam Corinne'e Fransızca mektubu: "..Şehri ve buradaki hayatı daha tanıyamadığım için sana Sofya hakkında ilginç haberler veremeyeceğim."

Madam Corinne, İstanbul'da yerleşip Osmanlı vatandaşlığına geçen, İtalyan kökenli bir ailenin kızıdır. Müziğe karşı taşıdığı büyük yetenek nedeniyle, Osmanlı ordusunda doktor olan babası tarafından Fransa'ya gönderilerek Paris Konservatuvarı'nı bitirmiştir, İstanbul'a döndükten sonra Kurmay Yüzbaşı Ömer Lütfü Bey'le evlenmiş; ancak -evliliğinin üçüncü yılı başlarında- Balkan Savaşı'na katılan Ömer Lütfü Bey 1912 yılı sonlarında şehit düşmüştür. Eşinin ölümünden sonra, kendisini müzikle uğraşıya veren Madam Corinne, evinde cumartesi günleri müzik ve edebiyat ağırlıklı sanat toplantıları düzenlemekte, bu yolla avunmaya çalışmaktadır. Atatürk'ün, Madam Corinne ile tanışması bu döneme rastlar; karşılıklı hayranlık ve saygıya dayanan bu dostluk, zaman zaman mektuplaşmalarla 1918 yılı sonlarına kadar devam eder. [Kocatürk]

1912 - 21 Kasım 1912 Tarihinde Karargâh-ı Umuroi emrine verilerek mezkûr ay zarfında Bahrü sefit Boğazı Kuvay-i Mürettebesi Erkân-ı Harbiyesi'ne tayin buyrulmuştur.
Kaynak: Atatürk'ün Özlük Dosyası (Tıklayınız)

1912 - Mustafa Kemal appointed Director of Operations of Straits Composite Force.

1911 - Istanbul'da Hürriyet ve İtilâf Fırkası'nın kuruluşu. [Kocatürk]
 

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul
Amasya Müftüsü Abdurrahman Kamil Efendi ile görüşürken

1936 - Halit Ziya Uşaklıgil'in son anıları Saray ve Ötesi, Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilmeye başladı.

1935 - Fevzipaşa-Diyarbekir (Diyarbakır) demiryolu ulaşıma açıldı.

1934 - Atatürk'ün, Çankaya'da İsveç Elçisi Winther'in güven mektubunu kabulü.

1933 - Atatürk'ün, öğleden sonra Çankaya'da Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti'nin toplantısına başkanlık yapması.

1931 - Atatürk'ün, akşam Yeni Sinema'ya giderek film izlemesi.

1930 - Atatürk'ün Turhal ve Amasya'yı ziyaretleri.

Atatürk'ün, saat 21.00'de Amasya'dan Samsun'a gelişi.

1926 - Atatürk'ün, Çankaya'da, İngiliz Büyükelçisi George Clerk'in güven mektubunu kabulü ve Elçi'nin söylevine cevap konuşması.

1925 - Kayseri'de şapka devrimine karşı gösteriler yapıldı.

Atatürk'ün, Tekirdağ Heyeti'ni kabulü.

Atatürk'ün, İzmir Cumhuriyet Halk Partisi Heyeti'ni kabulü.

1924 - İstifa eden İsmet Paşa'nın yerine Fethi Bey (Okyar) başbakanlığa getirildi. Fethi Bey'in kabinesi güven oyu aldı.

Fethi (Okyar) Bey'in Başbakanlığa atanması ve kabine kuruşu (2 Mart 1925'de istifa etmiştir).

Atatürk'ün, Başbakanlıktan istifa eden İsmet Paşa'ya yazısı: "...Gerek sizin ve gerek başkanlığını yaptığınız Bakanlar Kurulu'nun vatan ve milletin kurtuluş ve mutluluğunu üstlenen hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimi sunar ve zât-ı devletlerine sağlık ve esenlik temenni ederim."

1920 - Yunan Başkomutanı General Papulas İzmir'e geldi.

1919 - Çerkez Ethem'e bağlı kuvvetler tarafından kovalanan Anzavur, Gönen'e gelerek burayı ayaklanmasının merkezi haline getirdi.

1918 - Atatürk'ün, cuma selâmlığını takiben mahfil-i hümayun'da Padişah Vahdettin tarafından kabulü ve Mütareke'den sonraki siyasî durum hakkında görüşmesi (Mütareke'den sonra -tespit edilen- Atatürk-Vahdettin görüşmeleri 15 Kasım 1918, 22 Kasım 1918, 29 Kasım 1918, 20 Aralık 1918, 15 Mayıs 1919 ve 16 Mayıs 1919 tarihlerini kapsamak üzere altıyı bulmaktadır. Bununla beraber 1919 Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarındaki cuma selâmlıklarında Atatürk'ün de çoğu kez bulunduğu -gazetelerde yer almamış olmasına rağmen- mahfil-i hümayun'da daha birkaç kere kabul olunduğu ihtimal dahilindedir. Esasen İstanbul'dan Samsun'a hareket ettiği 16 Mayıs 1919 günü de cuma selâmlığında bulunmuş olması, bu görüşü desteklemektedir. Fakat bütün bu karşılaşmaların bir hal-hatır soruş şeklinde seyrettiği, asıl önemli görüşmelerin ise 22 Kasım 1918 ve 15 Mayıs 1919 günleri yapıldığı anlaşılmaktadır). [Kocatürk]

1916 - Atatürk'ün, sabah Duhan'dan hareketi, saat 13.00'te Ziyaret (Veyselkarani)'e gelişi, 23. Alay Komutanı tarafından karşılanışı, Veyselkarani türbesini ziyareti, daha sonra Koh köyünde 23. Alay Karargâhı'na gelişi ve geceyi burada geçirişi.

1915 - Kitchener recommends evacuation of Anzac and Suvla.

1909 - İstanbul'da, tıp fakültesine bağlı olarak 'dişçilik' eğitimi veren yüksekokul açıldı.
 

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul
1937 - Atatürk'ün, öğleden sonra otomobille Gazi Orman Çiftliği'ne kadar bir gezinti yapması, dönüşte Keçiören'de Cevat Abbas Gürer'in evine uğraması.

1936 - Atatürk'ün, gece Çankaya Köşkü'nde toplanan Bakanlar Kurulu'na başkanlık yapması.

İstanbul'da tramvay ücretlerine on paralık zam yapılması üzerine, Hüseyin Cahit Yalçın, İstanbul Valisi Muhittin Üstündağ'ı mahkemeye verdi.

1935 - İstanbul-Haliç Şirketi'nin faaliyetine son verildi; vapur hizmetlerini İstanbul Belediyesi üstlendi.

1933 - Atatürk'ün, gece Anadolu ******'ne gelişi, geç saatlerde Çankaya'ya dönüşü.

1930 - Atatürk'ün, Samsun'da ziyaret ve incelemeleri.

1928 - İnhisarlar İdaresi (Tekel) rakı imalatına başladı.

1925 - Şurayı Devlet (Danıştay) kanunu kabul edildi.

1922 - Enez'in kurtuluşu.

1920 - Batı Cephesi Komutanlığının emri ile Simav ve Havalisi Bölge Komutanlığı'nın kurulması ve Eskişehir'de Kuvay-ı Seyyare komutanlığına bu komutanlığa bağlı olduklarının bildirilmesi.

Demirci Mehmet Efe, Konya'ya atandı.

Atatürk'ün, Ermenilerle yapılacak barış görüşmelerine Ankara hükümetinin delegeleri olarak katılacak olan Hamit ve Necati Beylere talimatı: "...Ermenilere vekâlet ve onları himaye amacıyla işe karışmak isteyenlere karşı aracılık kabul etmediğimizi ifade edebilirsiniz. Hukukumuzdan zerre kadar fedakârlığa razı olunamayacağı muhakkaktır. Kâzım Karabekir Paşa Hazretleri'ne Dışişleri'nden bu konuda gerekli talimat verilmiştir." [Kocatürk]

1919 - Atatürk'ün, Heyet-i Temsiliye üyeleri ile bir kısım komutanların müşterek toplantısının yedinci birleşiminde söyledikleri: "...Mütareke tarihindeki topraklarımız anavatandan ayrılamaz. Düşmanlarımız bu şartlar altında barış yapmamakta direnirlerse, biz de onların isteklerini hiçbir zaman hükümete (Meclis'e) tasdik ettirmeyiz. O halde, ilke olarak Millî Meclisin ve onunla beraber yürüyecek olan hükümetin, daha başlangıçta böyle bir teklifi reddetmesi gerekir." [Kocatürk]

1918 - Fransız generali Franchet d'Esperey, işgal orduları komutanı olarak İstanbul'a girdi.
Beyaz ata binen Franchet d'Esperey'e, bir kral gibi tören yapılması tepki çekti.

1916 - Atatürk'ün, sabah Kelhük köyünde, 23. Alay'ın I. Tabur'unu denetlemesi, harp oyunu yaptırması, bilâhare tekrar Koh köyüne dönüşü.
 

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul

1935 - Atatürk'ün, Fevzipaşa Diyarbakır demiryolu hattının açılışı nedeniyle Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya'nın vatandaşların gösteri ve sevgilerini bildiren telgrafına cevabı: "Yurdumuzun demir ağlarla örülmesi sahasında kazanılan bu yeni başarı, güven ve genliğimizi artıracaktır. Bu yolda başarıların devamını dilerim."

1934 - Mustafa Kemal'e "ATATÜRK" Soyadı'nın verilişi.
Mustafa Kemal Paşa'ya "ATATÜRK" soyadı verilmesi hakkındaki kanun kabul edildi.

Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Meclisten çıkan kanunla "ATATÜRK" soyadını aldı.
TBMM'de İsmet Paşa ve arkadaşlarının verdiği bir kanun teklifiyle Mustafa Kemal Paşa'ya "ATATÜRK" soyadı verilmesi istendi.
Tek maddelik kanun teklifi oybirliğiyle kabul edildi.

Kendisine "Atatürk" soyadı verildiğine dair Kanun'un Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabulü: "'Kemal' özadlı Cumhurbaşkanımıza 'Atatürk' soyadı verilmiştir."

MUSTAFA KEMAL’E ‘ATATÜRK’ SOYADI
21 Haziran 1934’te çıkarılan 2525 sayılı Soyadı Kanunu ile her vatandaşın öz adından başka bir de, soyadı taşıması zorunlu kılındı. Soyadları Türkçe olacaktı. Rütbe, memurluk, yabancı ırk ve millet adları ile ahlaka aykırı ve gülünç kelimeler soyadı olarak kullanılmayacaktı. Soyadı kanununun kabulünden sonra 24 Kasım 1934 yılında 2258 Sayılı Kanunla, TBMM Türk milletinin bir şükran ifadesi olarak, Gazi Mustafa Kemal Paşaya Atatürk soyadını verdi. 1934 yılında çıkarılan diğer bir kanunla da; “Ağa, Hacı, Hafız, Hoca, Molla, Efendi, Paşa” gibi, eski toplum zümrelerini belirten unvanlar kaldırıldı. Aynı kanunla yurt savunmasında, Milli Mücadelede gösterilen başarılar karşılığı verilen madalyalar dışında, eski Osmanlı idarecilerinin verdiği tüm nişan ve rütbeleri taşımak da yasaklandı.

1934 - Mustafa Kemal is given the surname of "ATATÜRK" ("Father of the Turks")
by the Turkish Parliament.

1930 - Atatürk'ün, Samsun'dan Çarşamba'ya gidişi, ilçede ziyaret ve incelemeleri, Türkocağı hatıra defterine yazdıkları: "Çarşamba Türkocağı'nda tanıdığım gençlik iftihara lâyıktır."

Atatürk'ün, akşam Çarşamba'dan Samsun'a dönüşü.

1929 - Atatürk'ün, Milli Savunma Bakanlığını ziyareti.

Atatürk'ün, Ankara'da yapılmakta olan Türkocagı Merkez Binası'nda incelemelerde bulunması.

1927 - Ankara'da, Ulus Meydanı'ndaki Zafer Anıtı'nın açılışı.

1925 - Erzurum'da da şapka devrimine karşı gösteriler yapıldı. Olaylardan sonra tutuklananlardan 13 kişi idama mahkum oldu. Erzurum'da bir ay sıkıyönetim ilan edildi.

1924 - Atatürk'ün, Lâtife Hanımla beraber, İsmet (İnönü) ailesini ziyaret ederek İnönü'nün kayınvaldesinin ölümü nedeniyle başsağlığı dileklerini iletmeleri.

1921 - Fransızlar Çukurova'yı boşaltmaya başladı.

1920 - Çerkez Ethem'in kardeşi Tevfik'in Eskişehir'den Batı cephesi komutanlığına telgrafı: "Seyyar kuvvetler, ne bir tümen ne de muntazam bir kuvvet haline çevrilemez. Bendeniz bir daha bunun dışında bir işi kabul edemem."

1919 - Atatürk'ün, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk örgütüne ve komutanlara, millî örgütün mahalle ve köylere kadar yayılmasını isteyen telgrafı "...Bu pek hayatî ve mühim meseleye ivedi çare bulmak, vatanın geleceğiyle ilgili olan millî örgütü, sağlam esasa dayandırmak amacıyla kolordu ve tümen komutanlarının ve askerlik dairesi başkanlarının bu mukaddes vazife ile doğrudan meşgul olmaları, bu yolda temasta bulundukları başkanlar ve mülkiye memurlarının vatansever yardımlarından azamî istifade etmeleri gereği, karar altına alınmıştır."

Atatürk'ün, Harbiye Nazırı Cemal Paşa'ya yazısı: "...Kuva-yi Milliye direnmesinin esası paraya bağlı olduğundan, Amasya'da Salih Paşa ile de görüşüldüğü üzere, Donanma Cemiyeti'nin 400.000 lirasının bu cepheye -Aydın cephesine- ayrılması zorunludur."

Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın, milli örgütün bazı istek ve önerileri nedeniyle Atatürk'e telgrafı: "...gibi olaylar hükümete karışmaktan başka anlam taşımaz. Milletin iç işleri ve siyasî işleri kesinlikle ortaklık kabul etmez."

Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın, Atatürk'ün 16 Kasım 1919 tarihli yazısına cevabı: "...Nezaret, Kuva-yi Milliye'ye giydirme, donatım, silâh gibi elinden gelen her türlü yardımı yapıyor ve yapacaktır."

1916 - Atatürk'ün, 23. Alay'ın 2. Tabur'unu denetlemesi, tabura bir tatbikat yaptırılması.

1908 -1918

Atatürk, 1924’te Ankara’da toplanan Muallimler Birliği Kongresi’ne katılan üyelere, yeni Türkiye’nin biçimlenmesinde ve yeni nesillerin yetiştirilmesinde en önemli görevin öğretmenlere düştüğünü aşağıdaki sözlerle açıklamıştır :

“Muallimler,

Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr muallim ve mürebbileri, sizler yetiştireceksiniz. Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle mütenasip (orantılı) bulunacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli bu evsâf ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir. Mümtaz vazifenizin ifasına âli himmetlerle hasr-ı mevcudiyet edeceğinize asla şüphe etmem.”

İlk öğretmen örgütü Encümen-i Muallim (Öğretmen Meclisi) 1908'de kuruldu.

TÜRKİYE'DE ÖĞRETMENLİĞİN MESLEKLEŞMESİ

Türkiye'de eğitim ve öğretime ilişkin olarak Tanzimattan önceki bazı dönemlerde bazı kitaplar yazılmış-yayınlanmış ve Tanzimattan sonra giderek çoğalmış olmakla birlikte öğretmenlik mesleğine ilişkin ilk önemli ve kapsamlı yayınlar tartışmalar ve öneriler on yıl süren II. Meşrutiyet Döneminde (1908-1918) yapılmıştır.

Bu arada Darülmuallimat içinde 1913'te Ana Muallime Sınıfı (Ana Öğretmen Sınıfı) 1914 Ana Muallime Mektebi (Ana Öğretmen Okulu) açılmıştır. Bu sınıfın ve okulun açılması ve ilk mezunlarını vermesiyle birlikte öğretmenlik mesleğinin ilköğretim öncesi (okulöncesi), ilköğretim ve ortaöğretim basamaklarına göre türleşme süreci tamamlanmıştır.

Türkiye'de eğitimin-öğretimin bir bilim olarak ortaya çıkması ve gelişmesiyle birlikte öğretmenlik meslek bilgisinin önem kazanmaya başlaması, öğretmenlik için bireylerin özel bilgi ve becerilere sahip olması gerekliliğinin ortaya konulması ve bu gereğin giderek daha iyi anlaşılması öğretmenliğin meslekleşmesinde etkili ve belirleyici olmuştur.

Ulusal Kurtuluş Savaşı (1919-1922) ve TBMM Hükümetleri (1920-1923) Dönemi'nde öğretmenlik mesleği daha çok önem kazanmış ve öne çıkmıştır. Bu dönemde öğretmenlik mesleği ulusal kültür, ulusal dayanışma, ulusal birlik-bütünlük, ulusal kurtuluş, ulusal bağımsızlık ve ulusal özgürlük ile ulusal eğitim kavram ve uygulamaları üzerinde odaklanmıştır. 16 Temmuz 1921 Maarif Kongresi'nde Mustafa Kemal'in açış konuşmasında "ulusal eğitim"i açıklaması, "Türkiye'nin ulusal eğitimini kurmasını" istemesi ve öğretmenleri gelecekteki kurtuluşumuzun saygıdeğer öncüleri olarak tanımlaması yeni Türkiye Devleti'nde öğretmenlik mesleğine yeni bakışın yeni görevler veya yeni işlevler yükleyişin yeni temelini oluşturmuştur.

Cumhuriyet devrimiyle birlikte Türkiye'de öğretmenlik mesleği yeniden yapılanmış ve çağdaş, ulusal ve evrensel boyutlu bir gelişim sürecine girmiştir. Cumhuriyet döneminde (1923'ten günümüze) öğretmenliğin meslekleşme sürecinin hız ve yoğunluk yaygınlık ve etkinlik kazanmasında 1924'te çıkarılan 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretimi Birleştirme Yasası) ile 439 sayılı Orta Tedrisat Muallimleri Kanunu belirleyici olmuştur. Bu iki yasadan ilki öğretmenlik mesleğine yeni ve çağdaş bir temel, ikincisi ise yasal bir tanım ve dayanak getirmiştir.

Bu yeni yasal temele dayalı olarak yapılan değerlendirmeler sonunda Osmanlı döneminden devralınan Darülmualliminler ve Darülmuallimatların İlk Öğretmen Okulu, Orta Öğretmen Okulu ve Yüksek Öğretmen Okulu olarak yeniden yapılandırılması (1924) ile Musiki Muallim Mektebi (1924), Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü (1926, 1929), Köy Muallim Mektebi (1927) Kız Meslek (Teknik Yüksek) Öğretmen Okulu (1934,1947), Ana Öğretmen Okulu (1927) Köy Öğretmen Okulu (1936), Erkek Meslek (Teknik Yüksek) Öğretmen Okulu (1937,1947) Köy Enstitüsü (1940), Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü (1942), Necati Terbiye Enstitüsü ve Orta Öğretmen okulu (1944), Eğitim Enstitüleri (1946), Ticaret ve Turizm Yüksek Öğretmen Okulu (1955, 1965), Yüksek İslam Enstitüleri (1959), Kız Sanat Yüksek Öğretmen Okulu (1962), Erkek Sanat Yüksek Öğretmen Okulu (1962), Eğitim Bilimleri Fakültesi (1965), İki Yıllık Eğitim Enstitüleri (1974), Endüstriyel Sanatlar Yüksek Okulu (1975), Dört Yıllık Eğitim Enstitüleri (1978), Yüksek Öğretmen Okulları ( 1980), (Genel) Eğitim-Mesleki Eğitim-Teknik Eğitim Fakülteleri (1982) ve Eğitim Bilimleri Enstitülerinin (1994, 1997) kurulması öğretmenlik mesleğini sağlamlaştırmış, güçlendirmiş, çeşitlendirmiş ve mesleksel etkinlik alanını genişletmiştir.
Kaynak:

"Atatürk ve Türk Gençliği" 16 Temmuz 1921 - Maarif Kongresi (tıklayınız)
 

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul
1934 - Atatürk'ün, akşamüzeri Çankaya'da Başbakan İsmet Paşa ve Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak'ı kabulü.

İsmet Paşa, 1934 yılında "İnönü" soyadını aldı.
Atatürk'ün, Başbakanlığa İsmet Paşa'ya "İnönü" soyadını verdiğini bildiren mektubu: "Başbakan İsmet Paşa Hazretleri'nin, inkılâp tarihimizin ilk şerefli ve parlak sayfası olan İnönü Meydan Muharebelerinin baş kahramanı olmuş bulunması itibariyle, soyadı kanunu gereği olarak, alacağı aile isminin 'İnönü' olmasını çok yerinde bulduğumdan kendilerine bu soyadını verdiğimi bildiririm."

Atatürk'ün, eşi ve kızıyla Türkiye'yi ziyaretleri esnasında gördükleri yakınlığa teşekkür eden İsveç Veliahtı Prens Güstav Adolf'un mektubuna cevabı.

1929 - İstanbul'a gelen Alman biyografi yazarı Emil Ludwig'in demeci: "Ben öteden beri büyük simaları tetkik ile meşgulüm. Avrupa'm büyük devlet adamları ile görüştüm. Onların karakterleri ve görüşlerini öğrendim. Büyük Gazi de meydana getirdiği büyük eserlerle kendisinden çok söz ettirmiş bir şahsiyettir. Bu sebeple özellikle Gazi ile görüşmek isterim. Bu amaçla Ankara'ya gideceğim.'' [Kocatürk]

1925 - Şapka Yasası (Şapka Devrimi).
Şapka giyilmesi konusundaki kanun, TBMM'de kabul edildi. Kanun, 28 Kasım'da yürürlüğe girdi.

Kanun kabul edilirken, Rize'de şapka ve diğer inkılaplara karşı gösteriler yapıldı. Rize'de de olaylar sonunda 8 kişi idama mahkum oldu.

Atatürk'ün, akşam, Çankaya'da yapılan kabine toplantısına başkanlık edişi.

ŞAPKA KANUNU
Atatürk, 23 Ağustos 1925’te Kastamonu ve İnebolu’ya yaptığı seyahatlerde şapkayı halka göstererek giysi devriminin ilk işaretini verdi. “Biz her nokta-i nazardan medeni insan olmalıyız. Fikrimiz, zihniyetimiz, tepeden tırnağa kadar medeni olacaktır. Medeni ve beynelmilel kıyafet milletimiz için layık bir kıyafettir onu giyeceğiz.” diyen Atatürk, 27 Ağustos 1925’te de İnebolu’da “Turan kıyafetini araştırıp ihya eylemeye mahal yoktur. Medeni ve beynelmilel kıyafet bizim için, çok cevherli milletimiz için layık bir kıyafettir.” diyerek, medeni yaşayışa uyan kıyafetin kabulü gerekliliğini belirtmiştir.

Atatürk’ün uyarması üzerine daha 25 Kasım 1925 tarih ve 671 Sayılı Şapka Kanunu çıkmadan önce vatandaşlar şapkayı giymiş ve bu yenilik, medeni kıyafet değişimi olarak halk arasında iyi karşılanmıştı. Bundan sonra, cüppe ve sarık giymek yasaklanmış, bu kıyafetleri giyme hakkı yalnız din adamlarına tanınmıştı.

1925 - Legislation on hats and attire is passed. Wearing the fez is prohibited by law.

1924 - Kazım Paşa (Özalp) TBMM başkanı seçildi.

Atatürk'ün, Le Matin gazetesi yazarı Madam Titaniya'ya Türkiye-Fransa ilişkileri ve hilâfetin kaldırılması hakkında demeci: "...Hilâfet, mazinin bir rüyası olup zamanımızda yeri yoktu!" [Kocatürk]

1922 - Edirne'de milli idarenin kurulması.

1920 - T.B.M.M. 'nde "Düğünlerde Men'i İsrafat Kanunu" kabul edildi.
(Düğünlerde gereksiz harcamanın önlenmesi)

Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Şeyh Sunusî şerefine verdiği yemekte konuşması.

1916 - Atatürk'ün Says köyünde 23. Alay'ın 3. Tabur'unu denetlemesi, tabura bir tatbikat yaptırılması.

1912 - Mustafa Kemal, Çanakkale Boğazı Kuvayı Mürettebesi Harekat Şubesi Müdürlüğü'ne atandı.
Akdeniz Kolordusu (Bolayır) Harekât Şubesi Müdürlüğüne atanması.

Atatürk'ün, Gelibolu'da bulunan Bahr-i Sefid (Çanakkale) Boğazı Kuva-yi Mürettebe Komutanlığı Harekât Şubesi Müdürlüğü'ne atanması. Fahri Paşa'nın komuta ettiği bu kuvvetin Kurmay Başkanı, Binbaşı Fethi (Okyar) Bey idi.

1912 - Mustafa Kemal is appointed Director of Operations (Mediterranean Straits Special Forces).

1893 - Orhon Kitabeleri okundu.

Orhun Kitabeleri, Kopenhag Üniversitesi Genel Dil Bilimi profesörü ve Danimarka Kraliyet İlimler Akademisi üyesi Wilhelm Ludwig Thomsen tarafından okundu. Thomsen, Orhun alfabesini çözdüğünü, 15 Aralık 1893'te Danimarka Kraliyet İlimler Akademisinde sunduğu bildiriyle bilim dünyasına açıkladı.
 

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul

1935 - Atatürk'ün, Moskova'da havacılık eğitimi gören Sabiha Gökçen'e telgrafı: "...Başarılı çalışmalarını duydukça çok memnun oluyorum. Senden sık sık haber bekliyorum. Gözlerinden öper, sağlıklar dilerim."

Afyon-Isparta demiryolu açıldı.

1934 - Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına Dair Kanun.
TBMM'de, yeni bir kanunla, "ağa, hacı, hafız, hoca, molla, efendi, bey, beyefendi, paşa, hanım, hanımefendi, hazretleri" gibi lakap ve unvanlar kaldırıldı.

Lakap ve unvanlar kaldırıldı: Efendi, Bey, Paşa, Hazretleri vb. lâkap ve unvanların kaldırıldığına dair Kanun'un kabulü.

Kanunla Ağa, hacı, hafız, hoca, molla, efendi, bey, beyefendi, paşa, hanım, hanımefendi, hazretleri gibi lakap ve unvanlar kaldırılıyor; bütün yurttaşlar, kadın erkek, kanun karşısında ve resmi belgelerde yalnız adlarıyla anılır deniliyordu.

Mustafa Kemal Atatürk İsmet Paşa'ya bir mektup göndererek, kendisine "İnönü" soyadını verdiğini bildirdi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Kâzım Paşa'ya Atatürk tarafından "Özalp" soyadının verilişi.

1933 - Atatürk'ün, Çankaya'da Macar Elçisi Tahy'nin veda ziyaretini kabulü.

1931 - Atatürk'ün, akşamüzeri Marmara Köşkü'ndeki çay ziyaretinde bulunması, gece geç saatte Çankaya'ya dönüşü.

1930 - Atatürk'ün, Samsun'da Vilâyet'i, Belediye'yi, Lise'yi ve Türkocağı'nı ziyareti, gece Ege vapuruyla Trabzon'a hareketi.

Atatürk'ün, Samsun Türkocağı'ndan ayrılırken söyledikleri: "Milletin kıymetli ve seçkin gençleriyle konuşmak benim için saadettir. Bu saadeti uzatmak isterdim; fakat vapuru bekletmemek lâzım. Çok memnun oldum."

Atatürk ve Türk Gençliği (tıklayınız)

1929 - Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında Geçici Ticaret Antlaşması imzalandı.

1926 - Türkiye'nin ilk şeker fabrikası, 1926'da Alpullu'da faaliyete geçti

1925 - Atatürk'ün, akşam Başbakanlığa giderek İsmet (İnönü) Paşa'yla bir süre görüşmesi (Görüşme esnasında içişleri Bakanı Cemil (Uybadin) Bey de bulunmuştur).

1924 - Kazım Özalp TBMM'nin 3. başkanı seçildi. Görevini 1 Mart 1935'e kadar sürdürdü.

1923 - Posta Kanunu kabul edildi.

1922 - Başyaver Salih (Bozok) Bey'in, İzmirden -Atatürk'e iletilmek üzere- T.B.M.M. Başkanlığı Özel Kalem Müdürü Hayati Bey'e telgrafı: "Bazı engeller nedeniyle ikametgahtaki hazırlık üç dört gün gecikmiştir. Lâtife Hanımefendi, her şeyin muntazam olmasına fevkalâde ehemmiyet verdikleri için azami beş güne kadar bütün eksikler tamamlanacağından Valide Hanımefendi'nin hareketlerinin, ona göre düzenlenmesini rica ederim. ...Paşa Hazretlerinin, valideleriyle birlikte gelmek arzusunda bulunup bulunmadıklarının bildirilmesini rica ederim."

Çanakkale'nin kurtuluşu. Gelibolu, Maydos ve Lalapaşa'nın kurtuluşu.

1921 - Atatürk'ün, Kâzım Karabekir'e telgrafı: "...Durumunuzun, kuvvetinizin en ufak bir kusura uğraması aynen şahsım hakkında ve mukaddes amacımız hakkında en büyük darbeye uğramış olması kadar gözümde önemlidir. Bozgunculara karşı gerekli tutumu göstermekte asla tereddüt edilmeyecektir, kardeşim." [Kocatürk]

Atatürk'ün Moskova Elçisi Ali Fuat Paşa'ya telgrafı: "...Cemal Paşa şimdiye kadar gösterdiği dürüst harekette devam ederse kendisini destekleyeceğiz. Her halde Enver Paşa ve diğerleri ile alâkasını kesmelidir."

1919 - Atatürk'ün, Heyet-i Temsiliye üyeleri ile bir kısım komutanların müşterek toplantısının sekizinci birleşiminde söyledikleri: "...Bu hükümet yahut bir başkası, bizimle anlaşmaya yanaşmazsa bizim işimiz, örgütümüzü daha da güçlendirerek devam ettirmekten ibaret kalacaktır."

1916 - Atatürk'ün, günü Koh köyünde 23. Alay Karargâhı'nda istirahatle geçirmesi.

1912 - Mütareke - 1. Balkan Savaşı.

26 Kasım 1912’de mütareke görüşmeleri başladı ( 3 Aralık 1912’de taraflarca imza edildi).
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst