küçük mucizeler dükkanı-debbie macomber
bu kitaba büyük hayallerle başladım.
anlatılanlardan çok sürükleyici olduğunu düşünmüştüm.
kitaba başladım ilerlemedi hiç nasıl sıkıldım. (yarım bırakmak istemedim) okumak işkence oldu.
keyifli yönlerde vardı tabii ki ama az.
özellikle oradaki sıcaklık hoşuma gitti.
ama maalesef diğer kitaplarını okumadan elden çıkarma kararı aldım.
çünkü daha çok okumak istediğim kitaplar vardı.
melekler korusun ve gül limanı otelini okuyanınız var mı kızlar?
dilenci- necip mahfuz
necip mahfuz benim için ''arayış''la başladı.
bunda arayış kitabı kadar heyecanlanmadım.
arayışı gerçekten arattı ama bu da iyiydi.
bir aile ve bu ailenin bireylerinin kendini sorgulaması ile başlıyor.
giderek çevreye dönüyor düşünceler.
baba kendinde yitidiklerini ailenin diğer fertlerinde görüyor.
aile fertleri ile iligli ilginç ayrıntılar da kitabı okunabilir kılıyor.
bakire- nancy pickard
bu kitaba 10 puan verdim vikitap-sanal kitaplıkta.
çünkü 1 gecede biten harika bir kitaptı.
gece yarısı kız arkadaşla yapılmak istenen kaçamak ve başa bela bir tanıklık.
o gece eve gelen gerçekten kimdi?????
ben bunları düşünmekten alamadım kendimi.
kasabada yaşananlar kimi korumak içindi?
kızlar bu kitabı okuyun.
hatta kitap okuyamıyorum bu aralar diyorsanız harika bir kitap şiddetle tavsiyemdir.
tatlı bela - jamie mcguire
travis gibi bir erkeğin olması dünya üstünde pek mümkün görünmüyor. bu yüzden kitabın bazı yerleri beni sıktı; abartı vardı. bazı sayfalarda resmen çırpındım. çok sıkıldım. en kötü şey ise bu kitapta; çevirisini hiç beğenmedim.editör uyuyor muydu acaba? tek ben miyim böyle düşünen acaba diye düşündüm ama başkaları da varmış. tamam kitap ergenlik çağındakilere hitap ediyor ama çevirmen de herhalde ergen. hoş vakit geçirebilirsiniz ama öyle aman aman okuyun diyemiyorum. ayrıca yüksek puan verip diğer yazarlara haksızlık etmek istemedim. yazarın dili zaten çok basit. çok yerde ''hadi oradan'' dedim. çok sıkıcı yerleri olduğu gibi abartı mıç mıç bir aşk vardı. ha bir de erkekler bu kitabı kız tavlamak için kullansınlar. bir sürü kadını etkileyecek abartılık vardı traviste. bu arada ne çektin be travis şu abby den.ama sen kaşındın
kahire saçlarımı geri ver- neval el saddavi
kızlar bu kitaba başladıktan sonra anladım ki kadını sorgulayan ya da kadınların kendi hayatlarını sorguladıkları kitaplar beni çekiyor.
beni heyecanlandıran çok güzel yerler vardı:
''herkes yanılır. hayat doğrularla yanlışlardan oluşur. neyin doğru olduğunu sadece yanlış yaparak öğrenebiliriz. yanlış yapmak aptallık ve zayıflık sayılmaz ama yanlış yapmayı sürdürmek böyle sayılır. * * * karısına sadakatsizlik eden erkek.namusunu savunmak adına karısını öldüren koca değil miydi? hata yapan kız kardeşini doğrayan bu adam, başka erkeklerin kız kardeşine karşı yanlış yapmamış mıydı?''
yazarımız kendi hayatının üzerinden toplumu sorgulamış. kadının dahi kolay kolay kabul görmediği bir toplumda doktor olup tek başına bir köyde görev yapmaya başlıyor.
başarısızlığın kaçınılmaz olduğu bir evliliği devam etiirmek için çabalıyor ama sonradan farkediyor ki aslında savaşması gereken asıl başkalarının egoları.
çünkü hayatındaki erkekler buna ailesindekiler de dahil onu sadece daha yukarılara çıkmaması için aşağılama eğiliminde.
yazarın hayatı da gerçek bir eser bence.
iki yabancı- kathleen e. woodiwiss
uhuuuuuuu çok beğendiğim kitaplardan biri.
mükemmel bir aşk öyküsü.
bu lierin e çok sinir oldum. be kadın kim olduğunu öğrenip napacaksın??? hayır millet ashton gibi birini arar sen bulmuş bunuyorsun ya dövesim geldi seni
ashton yalvarsa da kadın tutturmuş ''kim olduğumu öğrenecem bekle bekle''. neyse ashton sabırlı çıktı sonunda istediği oldu. ipucu vermiş olmadım zaten böyle kitap %90 sonu güzel biter.
ama yine de sonu tahminleri doğru çıkarsa da kurgu çok iyiydi.
10 puanlık tavsiyelerimden biri daha
dönüşüm - franz kafka
klasiklerden biri.
sonu çok acıklıydı be.
ahhh o yüzsüz aile.
hele o kız kardeş.
''inci'' gibi bir klasikti evet yavaş ilerliyor ama yine de sonu çok iyiydi.
ama elimde birazcık süründü kitaba konsantre olamadim ilk başlarda.
Keje / Bir gecede Büyümek - emine u. erdoğan
köyde yaşamamanın ne kadar büyük bir kayıp olduğunun farkına vardım bu kitapla. çok sıcak insanların aynı mahallede bir dünya kurması ve bu dünyanın çarkını el birliğiyle döndürmesi... unutulan ya da yozlaşmış birçok değeri yaşattırdı tekrar. farklı isimlendirmenin aslında farklılıktan öte zenginlik oladuğunu bir kez daha gördüm. yokluğun bazen mutluluk olduğunu bazen çaba olduğunu anladım. kitapta katılmadığım bazı şeyler de oldu tabii ama bunun da tek taraflı bakıştan kaynaklandığı kanısındayım.
kitapta katılmadığım şeyler ise; neyse yazmayayım inşallah okuyan çıkar ve farklı bir yorum alırım. çünkü farklı bir gözün de okumasını istediğim bir kitap.
Bir kadın Düşmanından Öykücükler -Patricia Highsmith
ilk patricia highsmith kitabım. öykülerini sevdim.
çoğunluğu kadın kahramanların etrafında dönen olaylar ve farklı çevreler. öykülerdeki bazı kadınları boğasım geldi neyse ki yazar benim yerime yapmış. favorilerim 17 çocuklu aile ve sessiz kaynana. sessiz kaynananın gürültülü ölümü
)
belki bazı öyküler bizim toplumumuza uzak kahramanların ama yine de keyifle okuyacağınızı düşünüyorum.
İlber Ortaylı Seyahatnamesi -İlber Ortaylı
sanırım beklentim farklı olduğu için biraz hayal kırıklığı yaşadım. ben daha ayrıntılı olur İlber hoca bize daha ilginç kesitler sunar diye düşündüm. tabii İlber hocanın bilgi birikimi sayfalara sığmaz. bunu unutmuşum. yine de bizlerle paylaştıkları da güzeldi. ülke ülke Osmanlı izlerinin olduğu yerleri ve çeşitli özelliklerini, gözlemlerini bizlerle paylaşmış.
orta sayfalar fotoğraflara ayrılmış. asya dan avrupa ya çeşitli ülkelerin tarihinden izler bulacağınız bir kitap.
şahika feraye- sinan akyüz
sanırım 2 gün gibi kısa bir zamanda bitirdiğim bir kitap oldu.nasıl bitirdim anlamadım ama güzeldi. ya da ben mi kitap okumaya susamışım da bana öyle geldi bilemicem. okuyanlar bizmle fikirlerini paylaşsınlar.
çok beğendim favorilerimden biri oldu. böyle acıklı bir kitabı okuyabileceğimi düşünmüyordum ama iyi ki okudum. Hasan'a sinir oldum Cemal'in aşkına saygı duydum. zor hayatlar, çetin bir savaş ve bu savaşın şekillendirdiği bir ülke. ülke de yaşamak, hayatla savaşmak zorunda kalmış bir aile... yaşananlara bazen sinir oldum bazen de kaderin oyunlarına alkış tuttum. gelelim kitapta beni rahatsız eden şeylere; bir ulusun haklı savaşını anlatırken bir ulusun tüm fertlerini bu şekilde itham etmek bence biraz ağır olmuş. özellikle genellemeler gerçekten kırıcı. sadece o bölgede olan bir hainlik tüm etnik kökene bağlanmamlıydı bence. yine de kitap çok başarılıydı. bu yazarın diğer kitaplarını da alıp okuyacağım.
peygambere sevdirilen kadın- cemalnur sargut
kızlar dediğim gibi cemalnur sargut- peygambere sevdirilen kadın kitabını anlatamaya geldim.
ben kitabı çok beğendim. neden mi? bize yutturulan birçok ''cahilce'' davranış olduğunu fark ettim. mesela kızlar konusu ve evlilik. günümüz de bazı akıllılar ne der? aile beğenmişse damat olacak kişiyi kıza he demek düşer. ama peygamberimiz diyor ki kız onaylamdan evlendiremezsin. kadınları sürekli evde tutmak isteyen bir grup vardır. kızın yeri evidir ya peygamberimiz hz.ayşe yi alıp yarışlara bile götürürmüş. hatta gittiği yerde aklına düşer eve gider gelir misin der onu da alır oraya tekrar gidermiş.
kitabın bazı yerlerinde dil çok ağır anlamam zorlaştı. ama öyle yerler var ki sizi alıp götürüyor.
aslında zamanımızın egosunun neleri yok ettiğini ve insanları soğuttuğunu gösterdi birazda bana. hep kadınları aşağı çekmek için yapılanlar ve dinin buna kılıf yapılmak istenmesini anlatan güzel bir kaynak. nedense genel de kadın üzerinde birtakım yaptırımlar var. sürekli kurallar bizim üstümüze ama ger.ekten bunların hepsi dini gereklilik mi yoksa kültürel baskı mı?
biraz feministçe bir yorum olmuş olabilir ama olması gerekeni okuduktan sonra çok sinirlendim. neden sürekli bizim üstümüzden bazı şeyler uygulanıyor???