Eşimle Anlaşamıyorum.

melek_yüzlüm

Daimi Üye
Katılım
6 Aralık 2009
Mesajlar
2.437
Tepki
2.195
Puan
113
Yaş
40
Konum
kayseri
çok güzel ve faydalı bi paylaşım olmuş teşekkürler...aslında islam bizler için hayırlı olanı emretmiş sadece evlilikte değil her konuda.bizlerde bunlara uysak ozaman hem bu dünyamızı hem öbür dünyamızı kurtarmış oluruz aslında ama amaalesef yapamıyoruz.ben evlenmeden önce allahtan hep imanlı beni sevicek evine bağlı olup kimseye muhtaç etmeyecek bi eş diledim Allahtan çok şükür dileğimde kabul oldu.hiç zenginlik veya üstünlük aramadım evleneceğim kişide.öncelikle insan olsun istedim.çevremde okadar çok örnek varki illa zengin olsun ne olursa olsun diyenler var çoğu boşanmanın eşiğine geldiler hiçbirininde evlilikleri iyi gitmiyor pişmanlıklar yaşıyorlar.Rabbim kimseyi pişmanlığa düşürmesin.hele de şükürsüzlüğe hiç düşürmesin....evlilikte karşılıklı anlayış özellikle empati çok önemli ve şükretmek elimizdekilere...
 
OP
Kristen Stewart

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
çok güzel ve faydalı bi paylaşım olmuş teşekkürler...aslında islam bizler için hayırlı olanı emretmiş sadece evlilikte değil her konuda.bizlerde bunlara uysak ozaman hem bu dünyamızı hem öbür dünyamızı kurtarmış oluruz aslında ama amaalesef yapamıyoruz.ben evlenmeden önce allahtan hep imanlı beni sevicek evine bağlı olup kimseye muhtaç etmeyecek bi eş diledim Allahtan çok şükür dileğimde kabul oldu.hiç zenginlik veya üstünlük aramadım evleneceğim kişide.öncelikle insan olsun istedim.çevremde okadar çok örnek varki illa zengin olsun ne olursa olsun diyenler var çoğu boşanmanın eşiğine geldiler hiçbirininde evlilikleri iyi gitmiyor pişmanlıklar yaşıyorlar.Rabbim kimseyi pişmanlığa düşürmesin.hele de şükürsüzlüğe hiç düşürmesin....evlilikte karşılıklı anlayış özellikle empati çok önemli ve şükretmek elimizdekilere...

Aynen ben de hep aynı şekilde dua etmiştim.
Çok şükür Rabbime dualarımı kabul etti.

Rabbim herkese pişmanlık yaşamayacağı bir yuva,eş nasip etsin.
 

meleğim

Daimi Üye
Katılım
21 Ağustos 2010
Mesajlar
745
Tepki
457
Puan
63
Konum
istanbul
Eşlerin anlaşamamasının üç sebebi vardır:

Mânevî sorunlar, maddî sorunlar ve çevrenin etkisi.

Allah insana öyle bir beyin vermiş ki, problemlerin bütününü çözebilir.

Eşler arasında maddî durum sorun olmamalı.

Durum ortada. Ne kazanıyorsak, onu yiyeceğiz. Bu dünyada pek çok fakir zevk içinde, huzurla yaşamıştır.

Pek çok zengin de rahat bir nefes alamadan göçüp gitmiştir.

“Et getir, ekmek getir, baldan da haberin olsun. Et yok, ekmek yok, halden de haberin olsun.”

Manevî sorunlar tesettür, ibadet veya cinsel hayat yönünden olabilir.

Böyle problemleri yaşayanlar uzman kişilerin desteğini alabilir.

Dindar ve ehil birine danışıp “Benim şu şu problemim var, ne yapabilirim, nasıl halledebilirim?” derse, Allah’ın izniyle o kişinin söylediği ona şifa olur. Amma dinlerse…

Evlilik, matematik hesabı gibi değildir.

Şöyle davranırsak şöyle olur, böyle yaparsak böyle olur gibi teknik hesaplar evlilikte tutmaz.

Kişi kendi çözümünü önce kendi bulmalıdır. İnsan yaprak gibi olmamalı. Yaprak, esen rüzgâra tabidir.

Evlendiğimde annem yanımdaydı. Şöyle düşündüm. Bu annemdir, bu da karımdır. Her ikisinin de hukukunu korumalıyım.

Evliliği kötü yere sürükleyen huylardan biri de laf taşımaktır. Laf taşımak cahillerin işidir.

Düşüncesi kıt olanlar, ne yaptığını bilmeyenler, taşı nereye attığının farkında olmayanlar taşıdıkları lafla kafa kırarlar.

Kavga, ailede yaşanabilecek en kötü durumdur.

Evlilikte sorunlar varsa, eşler her şeyi bırakıp oturup düşünmeli; “Ben neyim, ne
yapmam gerekiyor?” sorularına cevap aramalıdırlar.

Genç bir hanım bana, “Eşimle anlaşamıyorum.” dedi. Al eşini karşına ve eşine,

“Kocacığım, biz mesut olmak için evlendik. Fakat anlaşamıyoruz. Nasıl hareket etmemi istersin?
Seni nasıl memnun edebilirim, onları söyle de yapayım. Mutluluğumuz için ben bir adım atmış olayım.” de, dedim.

Kadın hemen itiraz etti:

”Ben onun kölesi miyim? O benim istediğimi yapsın!”

“Bu düşüncenden vazgeçebilir misin?” dedim. “Hayır!” dedi.

Yaşlandıkça insanların huyları kemikleşir. Değişmez, yeni bir şekle girmez.

Ben böyleyim, diye inat eder. O inat, aileyi târumâr eder.
Küçük anlaşmazlıklar ve gereksiz inatlar büyük dertlere sebep olur.

İki şoför yarışa çıkıyor ve ikisi de kaza yapıyor. Yollar yarışmak için değil, gideceğimiz yere ulaşmak içindir.
Evlilik üstünlük gösterme meydanı değildir. “Nasıl mutlu olunur?” sorusuna cevap arama yeridir.

Rahat olmanın, huzurlu olmanın en iyi yöntemi, eşinin iyi taraflarını görmektir.

Bu şekilde denge sağlanır. Eşinin huyları yüzünden kendini heba eden, uçurumdan yuvarlanan insanlar tanıyorum.

Adamın huzuru yok ne yapsın! Şu kocaman dünyada bir yere sığamıyorlar.

“Ben de sakin bir hayat istiyorum!” diye teselli isteyen insanlar gelirdi bana. “Sabret” derdim.

Konfor yerinde. Gezmedikleri, görmedikleri yer kalmamış. Öyle bir noktaya gelmiş ki,
mutluluğu başkalarıyla kuracağı ilişkilerde arayacak amma, insanlardan korkmuş.

Kadın kocasının, koca da karısının her istediğini yerine getiremez. Asıl anlaşmazlık bundan çıkıyor.

Gözlemlediğim kadarıyla evlilikte yapılan en büyük hata “anlayışsızlık”.

Kadın da erkek de, eşinde İslâmiyet’in esaslarını görmek ister. Evin reisi, İslâmiyet olmalıdır. bende paylaşmak istedim sizlerle :hhhhhh:
 
OP
Kristen Stewart

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Eşlerin anlaşamamasının üç sebebi vardır:

Mânevî sorunlar, maddî sorunlar ve çevrenin etkisi.

Allah insana öyle bir beyin vermiş ki, problemlerin bütününü çözebilir.

Eşler arasında maddî durum sorun olmamalı.

Durum ortada. Ne kazanıyorsak, onu yiyeceğiz. Bu dünyada pek çok fakir zevk içinde, huzurla yaşamıştır.

Pek çok zengin de rahat bir nefes alamadan göçüp gitmiştir.

“Et getir, ekmek getir, baldan da haberin olsun. Et yok, ekmek yok, halden de haberin olsun.”

Manevî sorunlar tesettür, ibadet veya cinsel hayat yönünden olabilir.

Böyle problemleri yaşayanlar uzman kişilerin desteğini alabilir.

Dindar ve ehil birine danışıp “Benim şu şu problemim var, ne yapabilirim, nasıl halledebilirim?” derse, Allah’ın izniyle o kişinin söylediği ona şifa olur. Amma dinlerse…

Evlilik, matematik hesabı gibi değildir.

Şöyle davranırsak şöyle olur, böyle yaparsak böyle olur gibi teknik hesaplar evlilikte tutmaz.

Kişi kendi çözümünü önce kendi bulmalıdır. İnsan yaprak gibi olmamalı. Yaprak, esen rüzgâra tabidir.

Evlendiğimde annem yanımdaydı. Şöyle düşündüm. Bu annemdir, bu da karımdır. Her ikisinin de hukukunu korumalıyım.

Evliliği kötü yere sürükleyen huylardan biri de laf taşımaktır. Laf taşımak cahillerin işidir.

Düşüncesi kıt olanlar, ne yaptığını bilmeyenler, taşı nereye attığının farkında olmayanlar taşıdıkları lafla kafa kırarlar.

Kavga, ailede yaşanabilecek en kötü durumdur.

Evlilikte sorunlar varsa, eşler her şeyi bırakıp oturup düşünmeli; “Ben neyim, ne
yapmam gerekiyor?” sorularına cevap aramalıdırlar.

Genç bir hanım bana, “Eşimle anlaşamıyorum.” dedi. Al eşini karşına ve eşine,

“Kocacığım, biz mesut olmak için evlendik. Fakat anlaşamıyoruz. Nasıl hareket etmemi istersin?
Seni nasıl memnun edebilirim, onları söyle de yapayım. Mutluluğumuz için ben bir adım atmış olayım.” de, dedim.

Kadın hemen itiraz etti:

”Ben onun kölesi miyim? O benim istediğimi yapsın!”

“Bu düşüncenden vazgeçebilir misin?” dedim. “Hayır!” dedi.

Yaşlandıkça insanların huyları kemikleşir. Değişmez, yeni bir şekle girmez.

Ben böyleyim, diye inat eder. O inat, aileyi târumâr eder.
Küçük anlaşmazlıklar ve gereksiz inatlar büyük dertlere sebep olur.

İki şoför yarışa çıkıyor ve ikisi de kaza yapıyor. Yollar yarışmak için değil, gideceğimiz yere ulaşmak içindir.
Evlilik üstünlük gösterme meydanı değildir. “Nasıl mutlu olunur?” sorusuna cevap arama yeridir.

Rahat olmanın, huzurlu olmanın en iyi yöntemi, eşinin iyi taraflarını görmektir.

Bu şekilde denge sağlanır. Eşinin huyları yüzünden kendini heba eden, uçurumdan yuvarlanan insanlar tanıyorum.

Adamın huzuru yok ne yapsın! Şu kocaman dünyada bir yere sığamıyorlar.

“Ben de sakin bir hayat istiyorum!” diye teselli isteyen insanlar gelirdi bana. “Sabret” derdim.

Konfor yerinde. Gezmedikleri, görmedikleri yer kalmamış. Öyle bir noktaya gelmiş ki,
mutluluğu başkalarıyla kuracağı ilişkilerde arayacak amma, insanlardan korkmuş.

Kadın kocasının, koca da karısının her istediğini yerine getiremez. Asıl anlaşmazlık bundan çıkıyor.

Gözlemlediğim kadarıyla evlilikte yapılan en büyük hata “anlayışsızlık”.

Kadın da erkek de, eşinde İslâmiyet’in esaslarını görmek ister. Evin reisi, İslâmiyet olmalıdır. bende paylaşmak istedim sizlerle :hhhhhh:

Aynı yazı ilk sayfada var zaten canım,ben ekledim.Görmedin sanırım.-ayse
 

ayser

Daimi Üye
Katılım
12 Aralık 2009
Mesajlar
6.699
Tepki
7.439
Puan
113
Yaş
69
Konum
Kartepe
ben kendi akrabamda hemde bu yıl yaşanan bir hikayeyi yazacağım varın yorumu siz yapın bu aile dini bütün bir ailedir baştan bunu belirteyim amcamın kızı kaynanasının sevmediği bir evli ve kendi yaşıtı bir hanımla (komşu) görüşmüş senmisin benim sevmediğim kişiyle görüşen diye kaynanası ve kocası amcamın kızını bir güzel dövmüşler oda amcama sığınmış çocuğu var diye amcam kızını 2 ay sonra geri kocasına teslim etmiş.benim yüreğim sızladı geri dönmesine telefon açıp sorduğumda ne yapabilirim dedi bende sadece sabırlı olmasını diledim Bu kızın tek kabahati çaya çağıran komşusuna hayır dememek komşunun kabahatide kaynanın komşuya gıcıklığı. Dayakmı atılması lazımdı bunun için
 
OP
Kristen Stewart

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
ben kendi akrabamda hemde bu yıl yaşanan bir hikayeyi yazacağım varın yorumu siz yapın bu aile dini bütün bir ailedir baştan bunu belirteyim amcamın kızı kaynanasının sevmediği bir evli ve kendi yaşıtı bir hanımla (komşu) görüşmüş senmisin benim sevmediğim kişiyle görüşen diye kaynanası ve kocası amcamın kızını bir güzel dövmüşler oda amcama sığınmış çocuğu var diye amcam kızını 2 ay sonra geri kocasına teslim etmiş.benim yüreğim sızladı geri dönmesine telefon açıp sorduğumda ne yapabilirim dedi bende sadece sabırlı olmasını diledim Bu kızın tek kabahati çaya çağıran komşusuna hayır dememek komşunun kabahatide kaynanın komşuya gıcıklığı. Dayakmı atılması lazımdı bunun için
Ne denir ki ablam,cahilliğin de bu kadarı artık

sen konuşmuyosan hoşlanmıyosan gelinine ne karışırsın,bi de üstüne dövmüşler üstelik kızı,yazıklar olsun ya
 

ayser

Daimi Üye
Katılım
12 Aralık 2009
Mesajlar
6.699
Tepki
7.439
Puan
113
Yaş
69
Konum
Kartepe
Bu olay benim içimi sızlatan birşeydir ne çare ki kelin ilacı olsa başına sürermiş benim yaşadıklarımı amcalarımın ne kadar ciddiye alacaklarının uyarısı gibi oldu bana.Ben amcama L.neden gönderdiğini sorup göndermesen olmazmıydı dediğimde küçük çocuğu var bir daha olursa göndermem dedi.yani bizim kızın kurtulmak için yine bir dayak yemesi gerekiyor.
 

ilk_nur

Daimi Üye
Katılım
9 Aralık 2009
Mesajlar
32.413
Tepki
37.064
Puan
113
Konum
.....
vay be kaynanası dövmüş ailesi de geri yollamış ne insanlar var....Allah yardımcısı olsun bu konuda çaresiz kalanların
 

yoruldum71

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
3.213
Tepki
3.368
Puan
113
Konum
ev hanımı
bu güzel paylaşımınız için bende teşekkür ederim gerçekten son cümlelerdeki gibi anlayışsızlık insanları bazen içinden çıkılmaz bir hale getiriyor yaptığımız yanlışları birazda suratımıza çarparcasına okudum ve çokda güzel bir yaklaşımla ele alınmış insan eşini düşünerek şöyle bir eline iyi huylarını bir elindede hoşlanmadığı kötü huylarını alacak acaba benim için hangisi daha ağır basıyo evlilik akdi gerçekleşirken iyi günde kötü günde hastalıkta ve sağlıkta diye söz verip peki ondan sonra ne oluyorda bir zaman sonra evliliklerimizi bitiriyoruz acaba empati kurabiliyormuyuz bencil olmadan gurur yapmadan neden bazı şeyleri düzeltmek adına ilk adımı biz atmıyoruz evlilik gerçekten kutsal bir müessese çocuklarda bu güzel bahçenin meyvaları dilerim herkes bende dahil elimizi taşın altına koyup tekrar bir düşünelim acaba doğrumu yoksa yanlışmı yapıyorum diye terar teşekkürler sevgiler

çok doğru söyledin arkadaşım
sözlerinize katılıyorum biz severek evlenmedik görüçü üsülü evlilik yaptık ama eşimi sevdim yuva kurduk çok geçmeden eşim evliliğe alışamadı
beni yok saymaya başladı tabi ailesinin de katkı payını ele alırsak
evlendiğimde pek birşeyim yoktu düğünle evin yapılması aynı zamanda oldu
borçlarımız vardı
ben ödensin diye kolumda boynum da ne varsa sattım ablasına olan borçunu ödedik şahsiyetsiz ablası kene gibi yapışmıştı cünkü daha yeni evli olan kardeşine borçunu istemek için
neyse ödedik ve rahatladım derken rahat bırakılmadık
eşimi doldurup beni istememezlik yaptı evine köyüne bakmaz oldu ooooooooooooooo anlatmakla bitmez ben eşimi adam edene kadar neler çektim boğuştum yılmadan vede başardım başardım ama odunluktan çıkaramadım
pinokya odundan ya sonunda insan oldu hani bileniz vardır
benim adam ise yarı insan yarı odun anca işte bu kadarını başarabildim
eşimin ailesinden hiçbiri hiçbiri derken o gıcık yengesi ve anası
benim bir mal sahibi olmamı hiç çekemediler
neyse işte sonuç herşey yolunda yılmayacaksın
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst