Günaydın Aşkım

OP
Angelina

Angelina

Daimi Üye
Katılım
6 Temmuz 2010
Mesajlar
406
Tepki
290
Puan
63
Konum
Sakarya
Kostum ardindan gerçek bilip masali
Bilmeliydim, ben bir garip, sen ise sah kizi
Bir gün gülmedi ki bana çoban yildizi
Sen bana gelip de can olasin Gül Sultan

Açmadim, açamadim bahar mevsimi görüp de
Murad alamadim her güzele gönül vermekle
Yolun sonunu buldum divanina gelmekle
Yikildim önünde, tut ellerimden Gül Sultan

Askin çölünde dolasirken, sen vaham idin
Ben yanar iken nar olup, sen halimi bilmedin
Ya sevdin benim gibi, ya da sever gibiydin
Ben ise her haline razi idim Gül Sultan

Senin için Kafdaginin ardindaydi cismim
Rüzgarlardan kokunu çalmasini isterdim
Hayal degil, simdi ellerinde ellerim
Hayaller yalanci, seni anlatamamislar Gül Sultan

Simdi su yilgin, tükenmis halime bakip da
Sanma usandim ardindan kosmaktan
Inan hayalinin mili çekili gözlerinin ferinde
Gönül sarayimin tek sahibisin Gül Sultan
 
OP
Angelina

Angelina

Daimi Üye
Katılım
6 Temmuz 2010
Mesajlar
406
Tepki
290
Puan
63
Konum
Sakarya
"Gittin amma ki kodun hasret ile cânı bile
İstemem sensiz olan sohbeti yarânı bile"
Sen... Bilir misin içimdeki seni?
Hani bilirsin her kalbin bir köşesinde bir taht vardır. Her tahtın bir sultanı vardır.
Bilir misin tahtımdaki seni?
Ben değişmeyen duyguların adamıyım.
Dün olduğu gibi bugün de aynı..
Yarın da aynı olacak.
Tahtın sana layıktır sultanım.
Sultan tahta istediği zaman oturur, ya da oturmaz, taht sultanındır.
Kalp sarayı sevgiyle nefreti, hoşgörüyle öfkeyi bir arada tutmaz.
Ya sevgi vardır, ya nefret!
Ama kalp sarayına sevgi oturmuşsa saygıyı, hoşgörüyü, duayı, ümidi, sevecenliği, ilgiyi ve şefkati yanına çeker.
Nasıl biri padişah olunca akrabası, eşi dostu, yakını saraya koşarsa, sultanın etrafında dönüp durur, medet beklerse sevgi ve nefret de öyledir.
Kalpte bir şey varsa ya sevgi vardır ya nefret.
Sevgi varsa bütün sevgi unsurları vardır
Nefret varsa bütün kötü hisler ve düşünceler...
En azından bizde böyle.
Sevgim, saygım, duam, şefkatim ve gözlerimdeki gülümseme bu damla ilk düştüğü günkü gibi.
Böyle devam edecek..
Sen...
Her kimsen..
Mavinin, denizin, kar tanelerinin ve kar çiçeklerinin, yakamozların, erguvanların, ellerinin, gözlerinin ve saçlarının yani kalp sarayımın bir köşesindeki tahtının güzelliğiyle kal.
Mutlu kal...
 
OP
Angelina

Angelina

Daimi Üye
Katılım
6 Temmuz 2010
Mesajlar
406
Tepki
290
Puan
63
Konum
Sakarya
G Ü L L E R I N A G L A D I G I S A A T...

Güllerin agladigi bir saat vardir hani
Büyür o saatte yalnizligi bahçelerin
Düser korkusu kalbe yaklasan gecelerin
Bir dev uzatir gökten o çirkin ellerini
Güllerin agladigi bir saat vardir hani

Her sey o saatlerde merhametsiz ve soguk
Gitgide uzaklasir batan günesle sesin
Bir bakarim ki benden en uzak çizgidesin
Baslar geceye dogru upuzun bir yolculuk
Her sey o saatlerde merhametsiz ve soguk

Yüzünü hatirlatir gökyüzünde ne varsa
Gözlerin bu saatte kopkoyu elemlidir
Dudaklarin kimbilir simdi nasil nemlidir
Ellerin öyle yanar ufuk nasil yanarsa
Yüzünü hatirlatir gökyüzünde ne varsa

Bir çingirak sesidir uzaklarda kaybolan
Umulmadik bir anda bitiverir sarkilar
Kapanir yüzümüze o mermer kapilar
Özlemler ates simdi anilar duman duman
Bir çingirak sesidir uzaklarda kaybolan

Ak köpükler kararir deniz görünmez olur
Çagirir yasamaya bizi tek-tük isiklar
Böylece üstümüze çöker de karanliklar
Camlar, bir bir kapanir, odalar, evler uyur
Ak köpükler kararir deniz görünmez olur

Güllerin agladigi bir saat vardir hani
Civil civil bahçelerden el-ayak çekilir
Yapraklar düsünceli, dallar hüzün kesilir
Her aksam uzaklara alir götürür seni
Güllerin agladigi bir saat vardir hani.
 
OP
Angelina

Angelina

Daimi Üye
Katılım
6 Temmuz 2010
Mesajlar
406
Tepki
290
Puan
63
Konum
Sakarya
gel!...

Beklerim bikmadan, hazan olsa da.
Agarmis, bembeyaz saçlarinla gel...
Gönül yaprak döktü, bag bozumunda,
Güllerin solsa da dikenlerle gel...

Ne çikar gülmeyi unutsa yüzün?
Dünyayi kavuran ahlarinla gel.
Asinasi olduk biz artik hüznün,
Derdinle, gaminla, ferdaninla gel.

Çekerim kahrini, mihnetinle gel,
Bagisladim ama, iffetinle gel.
O çatik, öfkeli kaslarinla gel,
Gel, beni öldüren saçlarinla gel..
 
OP
Angelina

Angelina

Daimi Üye
Katılım
6 Temmuz 2010
Mesajlar
406
Tepki
290
Puan
63
Konum
Sakarya
B E B E G I MSevinçler yarim kaldi varliginda, üzüntüler fora

Yelken açamadim yasamina; yüregim zula

Sesini duyamadim gözlerin kapali, ellerin yumuk

Gelemesen dahi çok sevildin güzel yavrucuk
 
OP
Angelina

Angelina

Daimi Üye
Katılım
6 Temmuz 2010
Mesajlar
406
Tepki
290
Puan
63
Konum
Sakarya
Çileyi koklayip gül niyetine,
Zindana girersen beni de çagir.
Sabri, kanaati bal niyetine
Ekmege dürersen beni de çagir.

Bazen iki dünya sigar içime,
Bazen iki günes dogar içime.
Bazen gam yagmuru yagar içime
Sen beni ararsan, beni de çagir.

Dostlarin var ise divanelerden,
Göz yasin aktiysa minarelerden.
Binlerce senelik viranelerden
Bir seyler yorarsan beni de çagir.

Ezelin ezelden öncesi vardi,
Yine sonsuzluktur sonsuzun ardi.
Zaman yumagina bizi kim sardi?
Aklini yorarsan beni de çagir.

Disarda göz yanar,içerde yürek,
Taahhüt ehline tahammül gerek.
Mazlum yarasina merhem diyerek
Göz yasi sürersen beni de çagir.
 
OP
Angelina

Angelina

Daimi Üye
Katılım
6 Temmuz 2010
Mesajlar
406
Tepki
290
Puan
63
Konum
Sakarya
Ben: Karlı dağların deli rüzgarı
Ben: Tozlu yolların demirbaşıyım
Ben: Suyu kurumuş sevgi pınarı..
Ben: Toprak bekçisi mezar taşıyım
Ben: Hep yıllar yılı kanayan çıban...
Ben: Fikir sürüsün yitiren çoban
Ben: Hayal peşinde çarıksız taban...
Ben: Gurbet ağzında bulgur aşıyım


Ben: Çürük gemi aşk denizinde..
Ben: Yağmur damlası dostun izinde
Ben: Yanıp kül oldum aşkın közünde...
Ben: Kara sevdanın dert yoldaşıyım.
Ben: Koyu düşmanım yersiz gülüşe..
Ben: Düşüvermişim bitmez bir işe
Ben: Bıldır ağlarım bu yıl ölmüşe..
Ben: Bensiz duygunun ilk savaşıyım
Ben: Gönlü aklına uymayan deli..
Ben: Az düşünceden doymayan deli
Ben: Beni ben diye saymayan delin.
Bırakın ben benden uzaklaşayım.
 
OP
Angelina

Angelina

Daimi Üye
Katılım
6 Temmuz 2010
Mesajlar
406
Tepki
290
Puan
63
Konum
Sakarya
BEN SENDEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM

Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi,beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin
Fedakarlığımı anlıyorsun
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacağız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben.
Ben
daha ölümü düşünmüyorum.
Ben daha bir çocuk doğuracağım
Hayat taşıyor içimden.
Kaynıyor kanım.
Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,
ama sen de beraber.
Ama ölüm de korkutmuyor beni.
Yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini.
Ben ölünceye kadar da
Bu düzelir herhalde.
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
İçimden bir şey :
belki diyor
**NAZIM HİKMET**
 
OP
Angelina

Angelina

Daimi Üye
Katılım
6 Temmuz 2010
Mesajlar
406
Tepki
290
Puan
63
Konum
Sakarya
MAVİ Mİ ÖLÜM? YOKSA…
Soracaksın belki de bana,
“ölümün rengimi olurmuş”diye…
Neden olmasınki ölümün rengi…
Madem zulüm karadır

Ve madem aydınlık kamaştırır gözleri…
niye ölümünde rengi olmasın ki…
görürsün,bir hiç uğruna verilen canları
berhava edilmiş, bozulmuş kanları,
şunuda görürsün iyice bakınca;
siyah beyaz açılmış sancakları
bu sancak ugrunda verilmiş başları,
kiminin çıkınca ruhu bedeninden…
hemen ölür

kiminin kesilmiştir başı fakat;
rızkı gelir, dirilir…

bilemem fakat ölümün rengi nedir.
Ölümün mavisi kulağa hoş gelir.

“Taht”ımı devirdiği gün bilmeliydim
Başı dönmüş birkaç “dönme”nin.
Karıtırdıgı haltı daha önce görmeliydim.
Bilemedim, göremedim, yenildim…
Öldüm öldüm dirildim ama eğilmedim
Şerefle taşıdım bilenmiş öfkemi…
bir bir ayrılmış kırmızı hatla ülkemi.
.yeniden yek pare edeceğim günleri
ellerimle kazıyarak getirdim

karanlıktan dogan güneş günü getirir.
Küfrün ardından elbet iman belirir….
Doğar büyür ve ölür ;insan ve devlet,
Kirlenmiş gökyüzü maviye döner elbet
Rengini bilmem ama ölümün,
Mavi ile gelsede olur fark etmez

Hak ugrunda geçmedikçe bir günün
Garketmez,beni sevince herhangi bir ölüm
An gelir devrilir küfür ve yeşerir islam
Kahrolur kafirşahlanır müslüman…
O zaman gör sen:rızzıklandırılanları…
Cihad meydanlarında bir yandan,
diğer yana koşturanları….

Mesele değil ölümün rengi maviymiş değilmiş…
Anladım ki:mesele:ölümün şekliymiş
 
OP
Angelina

Angelina

Daimi Üye
Katılım
6 Temmuz 2010
Mesajlar
406
Tepki
290
Puan
63
Konum
Sakarya
Duanın kalbe değdiği yerde, ıslanır.




Beklerim.

Sükunetle dudaklarda bir kıpırtı
Ellerde gece serinliğinden kalma bir yıldız
Beni sana bağlayan şu sızı birde.
Bütün insanların kınına çekildiği vakit
Yani şehir otobüslerinin son seferi
Son banliyö trenleri
Son vardiya nöbetleri
Balkonlardan sarkan çocuk ağlamaları
Şiirini yazan son şair
Esvaplarını toplayan son kadın gibi…
Beklemenin arifesinde bir cadde iğnelenmiş yoksulluğa
Bir kuytu, kimsesizliği takmış yakasına
Geceye ıslık bırakan bir adam, varlığının son denemesine bırakmış umudunu
Küskün çocuklar ellerinde boya tüpleriyle sığınmış asfaltlara
Kovulmuş anneler ve babalar, sönmüş ışıkların mahreminde yıkamışlar gecikmiş günahlarını
Perdelerden düşen bin parça, suskunlukta bir olmuş,
Birliğin nakaratı…Yükselmiş dövünerek,
Her sese kapatmış camlarını.
Duanın kalpten kaçtığı bir yerde, uslanır
Beklerim.
Senin beklediğin gibi.






Adam durdu düşündü;


Bunca uğrayışa rağmen, bunca işgale rağmen
Varılmak için yeniden boşluğa dalmalıydı,
Eğirmek için ölüm iplerini
Saçından bir beyaz kattı karanlığa
Ölüm provasına çok var dedi sonra
Bütün köşeleri gezdi, bütün odaları geçti
İçinden sözlerin akmak istediğini fısıldadı sonra…
Bir rüya aldı;




‘’Eğelenmiş cümleler kurmaya geldim


Talaşları bildik değil
…harfler eteklerde
Parmak uçlarında yürümek gibi
Bu dökülüş’’




Hem adam hırsızdı


Hem adam rahatını çalmıştı şehrin.
Duanın kalpte olduğu şu vakit, korkarım
Uykuda dedi bütün iyiler.
Korkarım.


Gelmeyecekler.
 
OP
Angelina

Angelina

Daimi Üye
Katılım
6 Temmuz 2010
Mesajlar
406
Tepki
290
Puan
63
Konum
Sakarya
İçimdeki acıları daha yeni dindirmiştim...

Daha yeni bitmişti yüreğimi uyutmak için söylediğim ninni..

Yüreğimin kanamasına neden dikenler battı..çıktı!!...

Sen düşünme beni!!

Ağlamam durdu!!

Verdiğin güllerin dikenleri yoktu, rengi yoktu...

Acılar gözbebeklerimde, aklım sende..

İçim kurudu!!

Sevdan yine bende!!.....

Dönüp bakmam bundan böyle gözlerine..

Bakma sende kanayan ellerime...

Dikensiz güllerin bu sefer kokusu battı..çıktı...

Sen düşünme beni...

Kan kaybım durdu...

Seni sevişim nedensiz,

Nedensiz yürek ağrılarım,

Elimden gelen birşey yok,

Ben ağlarım...

Bölüştüğümüz ekmeğin bende hep sıcak kalsa da

Dönüp gelmem bunca zamandan sonra sana

Arama gönlünün kilidini

Kalbinin kapısındaki nöbetim

son buldu.....

Ağlamam durdu!....

Kan kaybım durdu!...

Aşk canımı alacak!...der dururdum.....
Aşk canımı aldı!!! Duydun mu...?
 
OP
Angelina

Angelina

Daimi Üye
Katılım
6 Temmuz 2010
Mesajlar
406
Tepki
290
Puan
63
Konum
Sakarya
alnımızı süremediğimiz vakitlerden;




...ve karanlık kopar geceden


- haydi kalk yavrum, sabah bizi felâha çağırıyor!


- .........?


- nasılda güzel uyuyor...


...ve aydınlık geçer heceden


-anne, öğle olmuş fakındamısın?


- evet...


-felâha yetişemedik anne!


-öyle güzel uyuyordun ki, kıyamadım...


-kıyamadın ...?


-.............


-(u)yandık mı peki şimdi anne !..


-..!!!
 
OP
Angelina

Angelina

Daimi Üye
Katılım
6 Temmuz 2010
Mesajlar
406
Tepki
290
Puan
63
Konum
Sakarya
Siyahın rengi farklı bugun,
Matemi var kalbimin.
Her yer herşey karanlık.
İçim daha bi buruk bugün.


Sahilde dolaşıyorum, yalnız başıma
Marmara Karadeniz’e özenmiş,
Hırçın dalgalarını vuruyor kıyıya.
Ortaköy biraz sakin, Beşiktaş sessiz,




Otobüsler, tramvaylar çalışmıyor.
Caddeler, sokaklar boş.
Ağaçlar bile rüzgara ilgisiz,
Bir yaprak bile yerinden oynamıyor.



Çiçeklerin boynu bükük kalmış.
Kuşlar suskun.
Her yerde, herkeste bir matem,
Bayraklar yarıya inmiş.




İstanbul çatmış kaşlarını,
Gidişine kızgın.
Kız kulesi asmış suratını,
Sana küskün.




Tüm bu olanlardan haberin yoktur.
Aslında hiçbir şeyden haberin yoktur senin.
Sen havası başka, suyu başka
Caddesi başka, yolu başka bir şehirde
Kimbilir ne farklı düşünceler içindesin




Ama şunu bilesin;
Ben özledim,
İstanbul özledi,
Kız kulesi Ortaköy özledi
Özletme dahaSiyahın rengi farklı bugun,
Matemi var kalbimin.
Her yer herşey karanlık.
İçim daha bi buruk bugün.


Sahilde dolaşıyorum, yalnız başıma
Marmara Karadeniz’e özenmiş,
Hırçın dalgalarını vuruyor kıyıya.
Ortaköy biraz sakin, Beşiktaş sessiz,




Otobüsler, tramvaylar çalışmıyor.
Caddeler, sokaklar boş.
Ağaçlar bile rüzgara ilgisiz,
Bir yaprak bile yerinden oynamıyor.



Çiçeklerin boynu bükük kalmış.
Kuşlar suskun.
Her yerde, herkeste bir matem,
Bayraklar yarıya inmiş.




İstanbul çatmış kaşlarını,
Gidişine kızgın.
Kız kulesi asmış suratını,
Sana küskün.




Tüm bu olanlardan haberin yoktur.
Aslında hiçbir şeyden haberin yoktur senin.
Sen havası başka, suyu başka
Caddesi başka, yolu başka bir şehirde
Kimbilir ne farklı düşünceler içindesin




Ama şunu bilesin;
Ben özledim,
İstanbul özledi,
Kız kulesi Ortaköy özledi
Özletme daha fazla kendini ..

"Gel" fazla kendini ..

"Gel"
 
OP
Angelina

Angelina

Daimi Üye
Katılım
6 Temmuz 2010
Mesajlar
406
Tepki
290
Puan
63
Konum
Sakarya
aynaların ötesi....
Her ne kusur varsa geçen zamanda;
Suçsuzdur aynalar, ela gözlü yar
Mecnunlar Mevla'yı bulursa canda,
El olur Leylalar ela gözlü yar

Güzel açar güzelliğin sergisin
Gün ağartır kara saçın örgüsün...
Muhabbet faslında ölüm türküsün
Kim söyler, kim çalar ela gözlü yar

Estikçe iş çıkar işin içinde;
Gençliğin hasret yer sevda göçünde
Bilmez misin, dört mevsimin üçünde
Kar olur yaylalar, ela gözlü yar

Alı al, yeşili yeşilde ara;
Ahirete gider kalbdeki yara...
Ne yapsan bir daha çıkmaz dallara,
Dökülen ayvalar ela gözlü yar

Vakit dolar, nakit biter kasanda...
Sevda bir kitaptır gönül masanda;
Okusan da olur, okumasan da...
Kapanır sayfalar ela gözlü yar
 

incitanemtuana

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
14.871
Tepki
28.177
Puan
113
Yaş
42
Konum
isvicre
hepside ayri güzel
apayri lezzetler
ama gercekten büyük bir keyifle okudugum ilk siirdi canim
cok güzel ifade edilmis
paylasimina saglik
bu tatli keyifi yasatdigin icin tüm kalbimle tsklerrr:hhhhhh:
 
OP
Angelina

Angelina

Daimi Üye
Katılım
6 Temmuz 2010
Mesajlar
406
Tepki
290
Puan
63
Konum
Sakarya
Herkeze ayrı arı teşekkür ediyorum böylesi güzel yorumlar için sayfamı renklerdiniz için tatlı şeyler gözlerinia der görmesin canlar
 
OP
Angelina

Angelina

Daimi Üye
Katılım
6 Temmuz 2010
Mesajlar
406
Tepki
290
Puan
63
Konum
Sakarya
Askim Isyanýmdir Benim Yanarým; öyle bakma yüzüme yaðmur gibi
Daðýt kalbini saran hasret bulutlarýný
Damlasýn gözlerine sonsuzluk usaresi
evlerinin en güzel melikesi
Sevemem; tozlu raflar arasýna girmeden
Çöllerim kandýr benim
Sevemem; karanlýðý bir daha devirmeden
Askim isyandir benim
 
OP
Angelina

Angelina

Daimi Üye
Katılım
6 Temmuz 2010
Mesajlar
406
Tepki
290
Puan
63
Konum
Sakarya
Andolsun bütün örtülere, andolsun bütün örtünenlere ki,
Kar altinda terleyerek uyanmaktir ask.

Yanmis iki cesedin kina gibi külleri arasindan
Fiskin sürerce dirilip yeniden yanmaktir ask.

Cümle agaç kapilari, cümle demir kapilari asip,
Bir gönül kapisina dayanmaktir ask.

Sevgilinin otagini gökkusagina boyayip gece-gündüz,
Hüznün safran sarisiyla boyanmaktir ask.

Yaratmaktir ya da sevgilinin topragindan yaratilmak,
Her nefes alip veriste yanmaktir ask.

Ismaili bir gönülle teslim olmaktir biçaga,
Birini kandirmak degil, bilerek kanmaktir ask.

Diline arilar konar, koynunda karincalar gezer,
Sevgilinin ölçegiyle her zaman sinanmaktir ask.

Israfil'in Sur'unu ruhunda duymaktir ask,
Suyu suyla yumak gibi aska inanmaktir ask.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst