Günün Kitap Önerisi

bitter_im

Kılıç Arslan
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
65.261
Tepki
55.649
Puan
113
Yaş
33
Konum
kocaeli
Günün Kitap Önerisi ----> Aşk Baharı Beklemez..
610c06ba-71f1-4a59-920c-7ef294996708.jpg


Aşk Baharı Beklemez

Kar, Kalplerinde Yanan Ateşi Söndüremeyecekti

Treniniz bir kar yığınına saplandığı için gecenin bir yarısı yapmak zorunda kaldığınız soğuk ve ıslak yürüyüş, çekici bir yabancıyla unutulmaz bir öpüşme karesiyle son bulmaz. Kimse iki metrelik karlara bata çıka yaptığı maceralı bir yolculuğun, onu, eski bir dostla büyük bir aşka sürükleyeceğini tahmin edemez. Gerçek aşkın, karlı bir sabahta erkenden başlayan Starbucks mesaisiyle alevlenebileceğine de öyle herkes ihtimal vermez...

Günümüzün üç çoksatar roman yazarı John Green, Maureen Johnson ve Lauren Myraclea teşekkürler.

Eğlence, aşk, romantizm ve nefes kesici öpücüklerle dolu üç hikayemiz var ve hepsi de bahar öncesinde gelen son kar tanelerinin sihriyle ışıldıyor.



Sayfa Sayısı: 368

Baskı Yılı: 2012


Dili: Türkçe
Yayınevi: Artemis Yayınları
 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
attachment.php





ALACAKARANLIK KİTABININ SON KİTABI ŞAFAK VAKTİ KİTABININ TANITIMI


Kitabın İsmi : Şafak vakti

Kitabın Orjinal ismi : Breaking dawn

Kitabın Yazarı : Stephen meyer

Kitabın Türü : Fantastik roman

Çıkış Tarihi : Nisan 2009

Sayfa sayısı : 592

Yayın Evi : Epsilon yayınları

Tanıtanın Yorumu :

Bu kitapta yazar alacakaranlık serisinin en heyecanlı ve daha önceki kitaplarda ufak ufak işlediği hikayenin tüm inceliklerini bir birine bağlıyor heyecan ve aksiyon oldukça yüksek olan bu kitabı şiddetle tavsiye ediyorum


Arka Kapak Yazısı :

Bir vampiri sevdiğinizde, seçim hakkınız kalmaz. Bunun sevdiğiniz kişiyi inciteceğini bile bile nasıl kaçar, nasıl savaşırdınız? Sevdiğinize verebileceğiniz tek şey hayatınızsa, nasıl vermemezlik ederdiniz? Ya onu gerçekten seviyorsanız?

Vazgeçilmez bir şekilde bir vampire âşık olmak, Bella Swan için, bir fantezi ve kâbusun gerçeğe karışmasıdır. Edward Cullen'a duyduğu yoğun tutkuyla bir tarafa, kurt adam Jacob Black ile arasındaki derin bağ ile öbür tarafa çekilmiş bir halde, nihai dönüm noktasına ulaşmak için kayıplar ve mücadele dolu çalkantılı bir yıl geçirmiştir. Artık kaçınılmaz bir seçimle karşı karşıyadır; ya ölümsüzlerin karanlık ama çekici dünyasına katılacak, ya da iki kabilenin arasında insan olarak hayatına devam edecektir.

Bella artık kararını vermiştir ve kendisini muhtemelen yıkıcı ve anlaşılmaz sonuçları olacak benzeri görülmemiş bir olaylar zincirinin içinde bulur. Önce Alacakaranlık'ta yıpranmış olduğunu, ardından Yeniay ve Tutulma'da da dağılıp koptuğunu gördüğümüz ipler, artık tamamen düzeltilip bir araya gelecek gibi görünüyor. Peki ya bu sonsuza kadar gerçekleşmezse?

Alacakaranlık efsanesinin heyecanla beklenen son kitabı, Şafak Vakti, milyonları büyüleyen bu romantik hikâyenin sırlarını ve gizemlerini aydınlatıyor.


Alacakaranlık serisinin tüm kitapları sırasıyla



1 - ) ALACAKARANLIK
2 - ) YENİ AY
3 - ) TUTULMA
4 - ) ŞAFAK VAKTİ
 

dilo$

Daimi Üye
Katılım
15 Mart 2013
Mesajlar
429
Tepki
342
Puan
63
Yaş
32
Konum
Ankara
Maalesef yıllardır kitaplıkta durduğu halde elimi sürmediğim ve kendimi bunun için ayıpladığım bir kitaptır kendisi :eek:fff: çıkan dizisi sayesinde ilgimi çekti utanarak söylüyorum ki normalde kitap okuyan biri olarak bu kitabı neden es geçtiğimi anlayamadım:acep:
daha yeni başlamış olmama rağmen çok fazla hoşuma gitti :huhuu: dizinin ilk bölümü de güzeldi şimdilik kitapla bağlantılı :istebu:
gerçek hayat hikayesi olmasından dolayı da insanı daha bir ayrı yerden yakalıyor bence bu tip kitaplar herkese şiddetle tavsiye ediyorum .
-alkis

Edebiyat dünyasına 'Uyandıran Aşk' isimli şiir kitabı ile adım atmış olan Nermin Bezmen, bu kez Çarlık Rusyasının debdebeli yaşantısından Bolşevik ihtilali ile İstanbul'a sürüklenen hayatları anlatıyor. 1892'nin Yalta'sından St. Petersburg'un saltanat günlerine Karpatlar cephesinden ihtilalin cehennemine ve nihayet işgal altındaki İstanbul'a, 1920'lerin Pera'sına, macera dolu bir yolculuk yapacaksınız. Onlarla beraber politikaların, troykaların sihirli alemini, ihtilalin acımasızlığını, parçalanmış Osmanlı İmparatorluğunun son günlerini yaşayacaksınız. Kurt Seyt: Mirza Eminof'un oğlu olarak servet ve ünvanla doğmuştu. Yakışıklıydı, hırslıydı, cesurdu. Çar Nikola'nın Muhafız Alayında genç bir Üsteğmen oluşu onu bolşeviklerin ölüm listesine dahil etmişti. Kaçarken getirdiği bir taka dolusu silahı Mustafa Kemal'in Kuva-yi Milliyesine teslim ettiğinde, karşılık istemeyecek kadar gururluydu. Hayatına sıfırdan başlarken elinde kalan serveti sadece gururu ve aşkıydı. Shura: Tchaikovsky nağmelerinin romantizmi ile sarılmış karlı bir Moskova gecesinde, henüz onaltısındayken saf güzelliği, beklentisiz aşkı ile Seyit'in dünyasına girdi. Ailesinin ünvanı, serveti onun da ülkesinde kalmasına yardımcı olamadı. Sevdiği erkekle atıldığı bu macerada bir daha hiç göremeyecekleri vatanlarının, ailelerinin, artık yaşamayacakları geçmişlerinin hasretlerini birbirlerinin aşklarında dindirmeye çalıştılar. Büyük bir aşkın, harbin, ihtilalin, hasret ve hüzünlerin hikayesi ile okuyucuyu baştan sona kendine has bir tat, merak ve heyecanla sürükleyen, uzun süren araştırmaların gerçekçilikte aktarıldığı bir roman, 'Kurt Seyt ve Shura.'
 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.117
Tepki
83.535
Puan
113
Konum
İstanbul
06ad74c9-4520-4d65-8004-bd90343529ed.jpg



Aşkın Rengi Eflatun

Yazar :N. Engin Ülgen

Eğer, "Aşk" bir ürün olsaydı; onu, nasıl bir konsept ile tanır, tanıtır, alır ya da pazarlardınız?
Bir reklamcının ilk kez,"aşk"ı, renklerin dili ile mistik, mitolojik, felsefi-lirik/şiirsel bir kurgu ile öykü/roman tadında, kendine özgü yorumu ile yoğurup, yine, yeni bir reklam dili ile çok akıcı duygularıyla anlatması...
"Saf suların beslediği topraklarda yetişen, çiçekten böceğe, erkekten dişiye her canlının, her farklı duyumla değişime uğradığı, kendine özgü, gözlerin değil duyguların görebildiği renkleri vardır.
Gerçek sevginin oya gibi, dantel dantel dokunuşunu, tüm varlığı ile ürpererek yaşayanların "aura"sı ise, o anda tek bir renge dönüşür; Eflatun. Aşkın aurası..."
Bir başucu niteliğinde olan bu kitabı, inanarak okuyun, yaşanılanları bu gözlemle yeniden yaşayarak tanıyacaksınız.
"Pembe; sevmenin ve sevişmenin fantastik tarafı.
Mor;acısıyla, tatlısıyla hayatın, aşk tarafında ki gerçek ve kutsal yanları.
Birgün; koyu telve gecelerin, kahve kokulu berrak masumiyetine, bu iki rengin ufkundan bakın!
Yıldızınızda parlayan o ışığın, aslında sizin, Eflatun Güneşiniz olduğunu göreceksiniz... Eşruhunuz."
Onu, birgün, biryerde mutlaka yakalayacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)
 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.117
Tepki
83.535
Puan
113
Konum
İstanbul
644c37c8-08c4-4368-8dfc-2f354b6bccad.jpg


Oyunbaz

Yazar
Wulf Dorn

Hep seni düşünüyorum, yakında sen de beni aklından çıkaramayacaksın…

Psikiyatr Jan Forstner bir gün beklenmedik bir anda, kimden geldiği belli olmayan güller alır. İlk başta güllerin, kitabını okuyan bir hayranından geldiğini düşünen Jan bir süre sonra kasabadaki korkunç cinayetler ile evinin kapısına bırakılan imzasız mektuplar ve hediyeler arasında bir bağlantı kurar. Ona sırılsıklam âşık olduğunu itiraf eden, hiç tanımadığı bir kadından telefon aldığında da her an takip edildiğinin farkına varır. Ve en kötüsü, bu kadını durdurmanın hiçbir yolu yoktur…
(Tanıtım Bülteninden)

Sayfa Sayısı: 384

 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.117
Tepki
83.535
Puan
113
Konum
İstanbul
9374d1b6-1cec-4f0b-b567-b355722a4bfd.jpg



Kırık Kalpler Kürü

Yazar
Bridget Asher


Yanmış bir kutu yemek tarifi, sıkıntılı bir çocuğun bilgeliği, usta ellere muhtaç bir ev, sessiz dağı dinleyen bir anne ve sonsuzluk bilmecesini çözecek bir öpücük… Yeni bir umut arıyorsanız daha önce hiç bakmadığınız yerlere bakmalısınız.

"Yağmurlu bir günde koltuğa kıvrılıp okuyacağınız, bir fincan çayla size eşlik edecek harikulade bir kitap."

-Northside (Avustralya)-

İki yıl önce kaybettiği eşinin bıraktığı boşluğu hiçbir şeyle dolduramayan Heidi, yedi yaşındaki obsesif-kompulsif oğlu Abbot ve on yedi yaşında hayattan bıkmış yeğeni Charlotte ile Fransanın güneyinde bulunan küçük bir kasabaya, İkinci Dünya Savaşından bu yana kırık kalpleri onardığı bilinen aile yadigarı eve taşınır.

Orada Charlotte herkesi şok edecek bir sırrını paylaşır, ve Heidi küçük bir çocukken annesinin "kayıp yaz" dediği o dönemde neler olduğuyla ilgili çok önemli bir gizemi keşfeder. Ailenin bütün sırlarını biliyormuş gibi görünen komşuları ve bilmece gibi bir adam; elli yıl önce bırakılmış ve hiç açılmamış bir paketin ortaya çıkmasıyla, üç jenerasyonu karşı karşıya getirecektir. Heidi, Charlotte ve Abbot aşkın, yasın ve iyileşmenin denklemini çözmeye çalışırlar.

Bir kar küresi hayal et. İçinde de karlar altında kalmış bir ev. O evin içinde, yatağının kenarına oturmuş ve elinde bir kar küresi sallamakta olan bir kadın. Ve o kar küresinin içinde de karlar altında kalmış bir ev ve o evin içinde de bir kadın. Bu seferki de mutfakta durmuş, bir kar küresi sallıyor ve o kürenin içinde de...

"Her güzel aşk hikayesinin içine gizlenmiş başka bir aşk hikayesi daha vardır."
(Tanıtım Bülteninden)

 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.117
Tepki
83.535
Puan
113
Konum
İstanbul
Günün Kitap Önerisi
450a6706-df18-4ce0-93c2-27b07a66e1fb.jpg

Kocan Kadar Konuş

Yazar :Şebnem Burcuoğlu

"Türkiyede kadınların DNAlarına kodlanmış olan evlenme saplantısı, ne yazık ki bizim ailede daha yoğun. Millete ailesinden genetik miras olarak mavi göz kalır, bize bu evlenme saplantısı kalmış. Sinek kadar eri olanın dağ kadar feri olurmuş atasözü, anneannem Peykerin lafıdır. Yani o sözü söyleyen ata, bizzat benim anneannem.

Sözün özü, kocan varsa varsın, yoksa da geçmiş olsun. Hele ki bir de 30una gelip de bekâr kaldıysan bu dünyada yatacak yerin yok!"

Evli misin?
Ya nişanlı?
Sevgilin var mı?
O da mı yok!
Yaş kaç?
Hmm. Anlaşıldı.

Sen en iyisi bu kitabı bir oku. Yalnız değilsin Türk kızı! Senden çok var -ay bunu da yanlış anlayıp trip atarsın sen şimdi. Yok, öyle demek istemedik. Ailen, çevren, eşin-dostun-arkadaşınkankan, hepsi evlilik lafı ediyor değil mi? Ama zor iş.

Koca bulmak ÇOK zor iş arkadaş…
(Tanıtım Bülteninden)
 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.117
Tepki
83.535
Puan
113
Konum
İstanbul
9789f484-50dd-4675-8a53-3b2c9fec3e2c.jpg


Hayatımın Aşkı

Yazar : Louise Douglas

Onu her nefesimde, her kalp atışımda özlüyorum.
Luca…
Hayatımın aşkı.

Çocukluklarından beri yan yanalardı.
Ailelerini ve çevrelerindeki herkesi karşılarına aldılar.
Ve evlenip hayallerindeki hayata adım attılar.
Ancak gerçek hikâyeleri mutlu sonun ardından başladı…

"Hüzünlü ve sevgi dolu. Böyle etkileyici kitaplar nadiren bulunuyor…"
-The Yorkshire Pudding Club-

"İnsanın kalbini kolayca fetheden tutkulu bir aşk hikâyesi… Okuyan herkesin tadı damağında kalacak."
-Kate Bradley-

"Bu trajik hikâye okuyucuyu en zayıf yerinden yakalayıp unutulmaz bir deneyim yaşatıyor."
-Western Daily Press-
(Tanıtım Bülteninden)
 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.117
Tepki
83.535
Puan
113
Konum
İstanbul
Günün Kitap Önerisi

fc2a9711-c43f-4060-8119-cd6c5a0a410d.jpg


İlgisiz anne babası yüzünden Iona Sheehan, adanma ve kabul edilme özlemi duyarak büyür. Büyükannesinden her ikisini de nerede bulacağını öğrenir: yemyeşil ormanlar, göz kamaştıran göller ve efsanelerle dolu bir ülkede.
İrlanda.

Iona bir at çiftliğinde iş bulduğunda, işletmenin sahibi olan Boyle McGrath ile tanışır. Bir kovboy, bir korsan ve vahşi bir kabile savaşçısı gibi görünen Boyle, Iona'nın en büyük üç fantezisinin birleşimidir.

Iona burada kendisi için bir yuva kurabileceğini -ve bu Boyle'a sırılsıklam âşık olmak anlamına gelse de- hayatını dilediği gibi yaşayabileceğini fark eder.

Ama hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Iona'nın ailesine yüzyıllardır musallat olan ve mağlup edilmesi gereken kadim bir kötülük vardır. Umut ve sevgi için aile ve arkadaşlar hem birbirleriyle hem de birbirleri için savaşacaklardır…
(Tanıtım Bülteninden)

 

eyluldogan

Aktif Üye
Katılım
9 Ağustos 2014
Mesajlar
190
Tepki
58
Puan
28
Yaş
38
Konum
Antalya
Mahir Ünsal Eriş'in iki öykü kitabını da tavsiye ederim. dili çok yalın, sankı biri karşınıza oturmuş anlatıyor gibi.
 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.117
Tepki
83.535
Puan
113
Konum
İstanbul
kitap-edebiyat_1332327118133.png


Günün Kitap Önerisi

36ad0540-135d-41ef-872e-75b1335d0311.jpg


Şöyle yan döndüm, popoma baktım. Ben spor salonuna gitsem, kendisi arkamdan bir saat sonra gelecek gibiydi. Soluk soluğa içeri girecek, "Merhaba ben hanımefendinin poposuyum. Kendisi geldiler mi acaba? Burada buluşacaktık." diyecekti.

Siz hiç terkedildiniz mi?
Ya terkedildiğiniz için depresyona girdiniz mi?
Depresyona girince yemeğe mi yüklendiniz?
Peki yemeğe yüklenince iyice depresyona girdiniz mi?

Tebrikler! Şişman insanın sonsuz döngüsüne hoşgeldiniz.

Okan'ın eşyalarının hepsini toplayıp koliye koymalı ve o koliyi de atmalıydım. Sonra kıyamam ki diye düşündüm. Onların her biri Okan'ın bir parçası. Salonun ortasına şöyle bir büst yaptırsam, üstüne koliyi koysam, etrafını da camla kapattırıp, tepeden spot ışıklarıyla aydınlatsam? Bence bu da iyi fikirdi.

Esprili dili ve kendine gaddar mizahıyla kısa sürede Twitter'da fenomen haline gelen Şişman Kız, aşkı, ayrılığı ve acısıyla tatlısıyla her türlü yemeği masaya yatırdığı Popom Olmadan Asla romanı ile Dizüstü Edebiyat serisine de olanca ağırlığını koymaya geliyor!
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 174

Baskı Yılı: 2014


Dili: Türkçe
Yayınevi: Okuyan Us Yayınları

 

bitter_im

Kılıç Arslan
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
65.261
Tepki
55.649
Puan
113
Yaş
33
Konum
kocaeli
Çilek Mevsimi

6b0c8f65-e475-4a5f-bba9-733593f92978.jpg


Günün birinde geçmişinin karmaşasını, sırlarını çözüp bir daha gitmemek üzere geri gelen Yağız, ardında bırakıp gittiği mutlu, tasasız, cıvıl cıvıl kadını aynı bulabilecek miydi? Derinden yaraladığı Mira'ya kendisini affettirebilecek miydi? Daha da önemlisi Yağız, Mira'ya yaşadıklarını unutturabilecek miydi?

Adı gibi kokusu olsa çilek kokacak bir hikâye...
(Tanıtım Bülteninden)

Sayfa Sayısı: 512
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Müptela Yayınları
 

bitter_im

Kılıç Arslan
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
65.261
Tepki
55.649
Puan
113
Yaş
33
Konum
kocaeli
Elif Gibi Sevmek..

0c130ebc9727bbf635f60fc7072352ae.jpg



Yazar
Hikmet Anıl Öztekin

Kimse duymasın bilmesin diye sessiz ağlıyor insan bazen. Gece yarısı kimseyi uyandırmadan yağan o yağmur gibi. Kimse bilmez yağıp geçmiştir. Sabah kalkıp pencerenizi açtığınızda içeri giren o tatlı soğuk esinti ve kokudan anlarsınız yağmurun yağdığını. Bu kitabı okurken alacağınız o esintiyle diyeceksiniz ki; "bir Elif yağmuru yağmış bir adamın yüreğine"

Namazlar gibi vakti olsa seni özlemenin... Alırız abdestimizi Yalandan yağmurlu İstanbul gecelerinde Özleriz adam gibi...Sen yoktun o zamanlar, çocukluğumda en çok yağmuru severdim ben...Ne zaman bir dert gelse bana, yağmur yağar, dinler, dokunur, ve topraktan kalkan o kokuyu koklardım... Ateşim sönerdi.. Sonra büyüdüm.. gözlerini gördüm, Yandım, yağmur yağdı, ve ilk kez sönmedim... Ben yağmurdan daha fazla bi seni sevebildim...
(Tanıtım Bülteninden)

Sayfa Sayısı: 192
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Yakamoz Yayınları
 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.117
Tepki
83.535
Puan
113
Konum
İstanbul
kitap-edebiyat_1332327118133.png


Günün Kitap Önerisi

Pembe ve Yusuf

Yazar : Canan Tan

3eda6d6c-ea94-4493-9739-26e4a161cd1e.jpg



Ne benim sözüm geçer bu iklimde Ne de senin Böyle gelmiş böyle gider Son söz TÖRE'nin!

Birbirlerine delicesine düşkün iki kardeşin,
Pembe ile Yusuf'un sızılı ve çarpıcı öyküsü.
Ezenler ve ezilenlerin amansız savaşımı.
Üzerinde yaşadığımız coğrafyanın değişmez kaderi...

Törenin kara gölgesi renklerin üzerine çökerken, içlerinde en gariban gördüğü "pembe"ye vermişti önceliği. Soluğu kesildi "pembe"nin, beti benzi attı. Güzelim rengini yitiriverdi. Varlığını sürdürmekle yok olmak arasındaki ince çizgide asılı kaldı. Tıpkı yaşamın içindeki gerçek PEMBE'ler gibi...
(Tanıtım Bülteninden)

Sayfa Sayısı: 295
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Doğan Kitap


 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.117
Tepki
83.535
Puan
113
Konum
İstanbul
read2.gif
Günün Kitap Önerisi


9213f483-10e5-4401-8c8b-d4215d454a8b.jpg


Alışverişkolik Yıldızlar Arasında

Yazar
Sophie Kinsella

Bizim meşhur Becknin yeni bir kariyer planı var! Film yıldızlarına stil danışmanlığı yapacak. Zaten kıyamet de hemen sonra kopacak!!! Bastır Becky.

Becy Brandon (namıdiğer Bloomwood) hayatı boyunca bu ânı bekledi!

Tatlı mı tatlı alışverişkoliğimiz artık Hollywoodda ve yıldızlarla takılıyor. En azında kocasının yeni müşterisi olan süperstarla tanışabilirse, takılacak. Ve Beckynin kızı Minnie de bu şöhretli hayata en az annesi kadar hazır.

Görülecek çok yer, gezilecek çok mağaza ve yapılacak çok iş var! Minnienin -ya da acaba Beckynin mi desek- süper havalı Hollywood anaokuluna alışmasını sağlamak da biraz.. .şey... meşakkatli bir süreç olarak hafızalarda yer edecek. Neyse ki Beckynin en yakın arkadaşı Suze, onu burada da yalnız bırakmıyor! Süper ikili, bir heves Hollywood stüdyolarının yolunu tutuyor. Beckynin büyük şansı oralarda bir yerde! Karşısına paranın bile satın alamayacağı bir fırsatın çıkması da an meselesi. Ama acaba bu ünlü olma sevdası Beckyye çok mu pahalıya patlayacak? Zira aşırı tatlı Becky hayaline doğru kararlı adımlarla ilerlerken bu Gösteriş Diyarının gerçek yüzünügörmesi de uzun sürmeyecek.
(Tanıtım Bülteninden)

 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.117
Tepki
83.535
Puan
113
Konum
İstanbul
kitap-edebiyat_1332327118133.png


Günün Kitap Önerisi


e87c9542-e97b-4c1f-b6fe-1476ed196ff3.jpg


Bana İkimizi Anlat


Yazar : Ahmet Batman


"Soğuk Kahve" ve "Sabah Uykum" yazarından "Yaşanması mümkünken yaşanmayan her aşk gün gelir bizden bunun hesabını sorar."

Adamlık, bir kadını bir ömür sevmekten geçer. Kadınlık da kendini bir ömür sevecek adamın değerini bilmektir. Kimin için yaratıldığını bilmiyorsun elbette ama bu hikâyenin başrolü sensin. Aşkı senin, acısı senin. Kimse içinde kopan fırtınaları anlamaz, anlamak zorunda da değil zaten. İnsanlar hep konuşur çünkü hayat senin, tasası onlarındır.

Her şeye rağmen bilmediğim bir hikâyenin başrolünü oynuyorum. Sonu nereye gider belli değil, seveceğim kaç şarkı kaldı bilmiyorum. Herkes gibi, her şeyden habersiz yaşıyorum. Ne zaman karşıma çıkarsın, hangi şarkıda ilk dansımızı ederiz hiçbir fikrim yok. Ayrıntılara takılmaya gerek yok belki de... Hikâyeme katıldığın gün sarılır konuşuruz bunları.
(Tanıtım Bülteninden)
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst