Kurt Seyit ve Şura Kurt Seyit ve Şura'nın İstanbul dönemi başlıyor!
Savaşın korkunç yüzüne tanık olan Kurt Seyit ve Şura, ailelerini ve sevdiklerini geride bırakarak Kırım’ı terk etmek zorunda kalacaklar. Aşkları uğruna her şeyi göze alan iki sevgili bir çok zorluğu yenmeyi başarıp İstanbul’a gelecekler. Aşıklar yepyeni bir hayata başlayacakları İstanbul’da kendilerine Pera’yı yurt edinecekler. İşte Kurt Seyit ve Şura’nın hazırlıkları 5 aydır süren İstanbul platosundan kareler...
Kurt Seyit ve Şura, 1919 yılının son günlerinde İstanbul’a gelirler. Yabancısı oldukları bu şehirde nereye gideceklerini hiç bilmeyen aşıklar ilk olarak Tarlabaşı’nda Kırımlıların kaldığı Şeref Otel’e giderler. O dönem pek çok Kırımlı’yı ağırlayan, Tarlabaşı’nın büyük otellerinden biri olan Şeref Otel, Kurt Seyit ve Şura’nın İstanbul’daki geçici evi olacaktır.
ŞEREF OTEL
Sanat ekibi, Samandıra’daki dev platoda çalışmalara ilk olarak otelin inşaatından başladı. Bugün de Tarlabaşı’nda varlığını sürdüren Şeref Otel’i aslına uygun olarak inşa eden sanat ve mimari ekip, inşaat çalışmalarını dört ayda tamamladı. Otelin mobilyalarının tamamı Çukurcuma’daki antikacılardan seçildi.
TÜNEL MEYDANI
Samandıra’daki 6 dönüm arazi üzerine kurulan platoda çalışmalar Kasım ayından bu yana devam etmekte. 1920’lerden günümüze hala varlığını sürdüren ve Pera’yla özdeşleşmiş yapılar ve sokaklar orijinal hallerine çok yakın bir şekilde yeniden inşa edildi.
TÜNEL MEYDANI
İstiklal Caddesi ve o dönem için büyük bir yenilik olan elektrikli tramvay, Tünel Binası, 1831 yılında Rus elçilik binası olarak inşa edilen ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında pek çok sanatçının stüdyo olarak kullandığı Narmanlı Han bunlardan bir kaçı.
NARMANLI HAN
Kurt Seyit ve Şura’nın İstanbul’daki yerleşkesinde 30 ana mekan bulunuyor. Konakladıkları otel, birlikte çalıştıkları çamaşırhane, daha sonraları Şura’nın çalışacağı Zezemski Eczanesi, pastaneler ve İstiklal Caddesi üzerindeki mağazalar dönemin özelliklerine uygun olarak inşa edildi.
Dönemin Pera’sı, kent işgal altında olsa da ticaretin ve eğlencenin merkeziydi. Çoğunlukla yabancı uyrukluların yaşadığı Pera, gündüz buluşmaları için pastaneleriyle de ünlüydü. Kurt Seyit ve Şura dizisinde kullanılacak bu kış bahçesi de bu mekanlardan biri.
Kurt Seyit ve Şura’nın İstanbul’da ilk buldukları iş, Kalyoncu Kulluğu Sokak’taki çamaşırhanedeydi. Rusya’da yaşadıkları görkemli hayatlarını geride bırakmak zorunda kalan çift, bu çamaşırhanede çalışmaya başladılar. Giyim kuşamları, çalışkanlıkları, akıcı yabancı dilleriyle tüm müşterilerin dikkatini çeken çiftin yeni hayatlarının ilk adımları bu çamaşırhanede atılacak.
Sanat ekibi, o dönemde sıkça kullanılan ve şehirde çok sayıda yer alan çamaşırhaneler orijinaline oldukça yakın inşa edildi. Çamaşırhanede kullanılan ütü ve sıkma makineleri ise tamamen orijinal.
Daha önce Aşk-ı Memnu, Fatmagül’ün Suçu Ne? ve Kuzey Güney dizilerinde de sanat yönetmeni olarak görev alan Nilgün Nalçacı, ilk defa bir dönem işinde çalışıyor olmanın tüm ekibi çok heyecanlandırdığını söylüyor. Kasım ayından bu yana boş bir araziyi 1920’lerin Pera’sı olarak baştan yaratan sanat ekibinde, 22 kişi çalışıyor.
6 dönümlük platoda 30 ana mekan bulunuyor.
Dönemin İstiklal Caddesi’nde var olan fotoğrafçı, kitapçı, lostra salonu, tuhafiye, kürk evi, butik, fırın gibi mekanlar orijinallerine sadık kalınarak inşa edildi.
1920’lerin Pera’sını tüm detaylarıyla ilk defa izleyeceğimiz Kurt Seyit ve Şura’nın Samandıra’daki setinde 90 kişi çalışıyor.
Kaynak : Startv