Atatürk Günlüğü - Tarihte Bu Gün Atatürk Ne Yapmış ? ( Güncellenecektir )

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
41
Konum
Almanya
20 EKIM - OCTOBER 20
Tarihte Bugün - Today in History
NutukTurkGencligineSeslenisi.jpg

15-20 Ekim 1927
Gazi Mustafa Kemal'in CHP İkinci Kurultayın'da Tarihi Büyük Nutku'nu söylemesi
NUTUK : Atatürk'ün Türk Gençliğine Seslenişi

Atatürk'ün "Gençliğe Sesleniş"i Nutuk'un son bölümünü oluşturmaktadır. Nutuk Cumhuriyet Halk Partisi'nin 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında toplanan İlinci Büyük Kongresinde söylenmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk'u (Söylev), CHP'nin 2. Kurultayı'nda, 15-20 Ekim 1927 tarihlerinde 36 saat 33 dakikada okumuştur. Atatürk, bu uzun konuşması ile 19 Mayıs 1919'da başlayan Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın nasıl verildiğini ve Cumhuriyetin hangi koşullar altında kurulduğunu anlatır. Belgelere dayandırdığı bu konuşmasının sonunda, ulaşılan başarıyı Türk Gençliği'ne emanet eder. Gençlikten Türk bağımsızlığının ve cumhuriyetinin sonsuzluğa değin korunmasını ister.




TÜRK GENÇLİĞİNE BIRAKTIĞIM KUTSAL ARMAĞAN
Sayın baylar, sizi, günlerce işlerinizden alıkoyan uzun ve ayrıntılı sözlerim, en sonu tarihe malolmuş bir çağın öyküsüdür. Bunda, ulusum için ve yarınki çocuklarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek kimi noktaları belirtebilmiş isem kendimi mutlu sayacağım.
Baylar, bu söylevimle, ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir ulusun, bağımsızlığını nasıl kazandığını; bilim ve tekniğin en son ilkelerine dayanan ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım.
Bugün ulaştığımız sonuç, yüzyıllardan beri çekilen ulusal yıkımların yarattığı uyanıklığın ve bu sevgili yurdun her köşesini sulayan kanların karşılığıdır.
Bu sonucu, Türk gençliğine kutsal bir armağan olarak bırakıyorum.

ATATÜRK'ÜN TÜRK GENÇLİĞİNE HİTABESİ
1927 (Ekim 15-20) - Gazi Mustafa Kemal'in CHP İkinci Kurultayın'da
Tarihi Büyük Nutku'nu söylemesi.
(Orijinal)
Büyük Nutuk'un son sayfasındaki Atatürk'ün Gençliğe hitabı:
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı!
İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Ankara, 20 Ekim 1927
ATATÜRK'ÜN TÜRK GENÇLİĞİNE SESLENİŞİ
(Yeni Türkçe)
Ey Türk Gençliği!
Birinci ödevin; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini, sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır.
Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel, senin en değerli güven kaynağıdır. Gelecekte de, yurt içinde ve dışında, seni bu kaynaktan yoksun etmek isteyen kötücüller bulunacaktır. Bir gün, bağımsızlığını ve cumhuriyetini savunmak zorunda kalırsan; ödeve atılmak için, içinde bulunacağın durumun olanaklarını ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu olanaklar ve koşullar çok elverişsiz olabilir. Bağımsızlığına ve cumhuriyetine kıymak isteyecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmedik bir utku kazanmış olabilirler. Zorla ve aldatıcı düzenlerle sevgili yurdunun bütün kaleleri alınmış, bütün gemilikleri ele geçirilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve yurdun her köşesine düşman girmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acıklı ve korkunç olmak üzere, yurdunda, iş başında bulunanlar, aymazlık ve sapkınlık içinde olabilirler. Üstelik, hainlik de yapabilirler. Daha kötüsü, iş başında bulunan kişiler, kendi çıkarlarını, yurduna girmiş olan düşmanların siyasal erekleriyle birleştirebilirler. Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde ezgin ve bitkin düşmüş olabilir.
Ey Türk geleceğinin gençliği!
İşte, bu ortam ve koşullar içinde bile ödevin, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Bunun için gereken güç, damarlarındaki soylu kanda vardır!
Söylev' den 20 Ekim 1927
ata-65_k.jpg

15 – 20 Ekim 1927
Gazi Mustafa Kemal, Büyük Nutkuna başlarken...


20 Ekim 1927
Büyük Nutku’nu okuduktan sonra meclisten çıkarken
20Ekim1927.jpg

Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, CHP İkinci Büyük Kongresinde
Büyük Nutku'nu bitirdikten sonra TBMM'den ayrılırken
(20 Ekim 1927)
1938 - Komayı atlatan Atatürk'ün, tamamen kendine gelişi ve durumunun düzelmeye başlaması.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'nin, Atatürk'ün sağlığı ile ilgili bildirisi: "Umumî durum iyiliğe gitmekte olup, sinirsel belirtiler tamamen geçmiştir."
1936 - Atatürk'ün, Çankaya'da Afganistan Savunma Bakanı Mareşal Mahmut Han'ı kabulü.
1935 - Türkiye'de İkinci Nüfus Sayımı yapıldı. Sonuçlara göre Türkiye'nin nüfusu; 8 milyon 221 bin 248'i kadın, 7 milyon 936 bin 770'i erkek olmak üzere toplam 16 milyon 158 bin 018 kişi olarak belirlendi.
Atatürk'ün, akşamüzeri otomobille Gazi Orman Çiftliği'ne gidişi, dönüşte ismet İnönü'nün köşküne uğraması, bir süre dinlendikten sonra akşam Çankaya'ya gelişi.
1932 - Atatürk'ün, akşamüzeri otomobille Şişli ve Beyazıt taraflarında bir gezinti yapması.
1927 - Atatürk'ün, Cumhuriyet Halk Partisi II. Büyük Kongresi'nde okuduğu söylevini bitirişi: "...Bugün ulaştığımız netice, asırlardan beri çekilen millî felâketlerin doğurduğu uyanıklığın ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların karşılığıdır. Bu neticeyi Türk Türk gençliğine emanet ediyorum. Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti'ni sonsuza dek savunmaktır. ...Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!"
1925 - Atatürk'ün, akşam saat 20.00'de trenle Konya'dan Afyon'a hareketi.
1923 - Atatürk'ün, -şehit yetimlerine yardım olmak üzere para gönderen- "New York Türk Yardımlaşma Cemiyeti"ne teşekkür telgrafı. [Kocatürk]
1921 - Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Çiçerin, Yunan ordusunun Anadolu'da yapmış olduğu zulme karşı çıkarak protestoda bulundu.
Türkiye ile Fransa arasında Ankara'da yapılan barış (Franklin-Bouillon Antlaşması).
Ankara hükümeti ile Fransa arasında bir süredir devam eden toplantılar sonuçlandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ileFransa Hükümeti arasında "Ankara Antlaşması"nın imzalanması. Fransa adına Franklin Bouillon'un sürdürdüğü görüşmeler sonrasında Fransa işgal ettiği Anadolu topraklarından çekildi.
İmzalanan antlaşma ile Ankara hükümeti ilk kez Batılı bir ülke tarafından tanınmış oldu.
1921 - French-Turkish Accord signed in Ankara; French to withdraw fromsouthern Turkey.
Franklin-Bouillon Treaty of Ankara is signed between France and Turkish national forces of the Grand National Assembly (also called the Franklin-Bouillon Agreement, Franco-Turkish Agreement of Ankara, Treaty of Ankara, or the Accord of Ankara). The signatories were French diplomat Henri Franklin-Bouillon and Turkish Foreign Minister Yusuf Kemal Bey. The agreement ended the Cilicia War and French claims over Turkish land (officially recognised in the Armistice of Mudanya which was signed on October 11 1922).
Jews & the 1921 Franklin-Bouillon Treaty of Ankara
Jews had left Turkey as long before as 1921, in the company of the French army that evacuated the country as the result of the Franklin-Bouillon Treaty of Ankara, by which France abandoned its effort to occupy Southeastern Turkey in alliance with Britain against the Turkish War of National Liberation (1918-1923), and began to help the Turks drive the British, Greek and Armenian invaders out of the country. Turkish Jews left Turkey at that time not because they opposed Turkish resistance to the Allied occupation-most Turkish jews supported Turkish integrity, as they had supported Ottoman integrity against the Christian nationalist revolts that had taken place during the 19th century and World War I. They left, rather, because they were afraid that despite the French withdrawal, the Turks would be unable to win the war against both the British and Greek invaders and that as aresult, most of western Turkey would be occupied Greece (which had a long history of persecuting and massacring Jews--in 1917 the Greeks had burned down the Jewish quarter of Jewish Salonica).
Kaynak: Prof. Stanford J. Shaw
1919 - Amasya Mülakatı.
Atatürk'ün, Amasya'da, beraberinde Rauf (Orbay) ve Bekir Sami (Kunduh) Beyler olmak üzere İstanbul hükümetinin Bahriye Nazırı Salih Paşa ile görüşmelere başlaması (Amasya Mülakatı).
General Milne'in raporu: "...Millî liderler silâhlı mukavemete iyiden iyiye kendilerini kaptırmışlardır... Mustafa Kemal'in başkanlığındaki millî bir parti, çetin bir cevize benzer!"
Sivas Valisi Reşit Paşa'nın, Şeyh Recep olayı hakkında Amasya'da bulunan Atatürk'e telgrafı.
İkinci Bozkır Ayaklanması.
1916 - Allied offensive on the Salonika Front.
|
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
41
Konum
Almanya
21 EKIM - OCTOBER 21
Tarihte Bugün - Today in History
Ekim1924.jpg

Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Erzurum'da komutanlar ve subaylar ile birlikte
(Ekim 1924)
1938 - Atatürk'ün, saat 11.10'da Başbakan Celâl Bayar'ı kabulü ve 6 dakika görüşmesi.
Atatürk'ün sağlığı hakkında yayımlanan iki bildiride "geceyi ve gündüzü rahat geçirdikleri ve umumî durumda iyiliğin devam ettiği"nin bildirilmesi.
1937 - Atatürk'ün, Çankaya'da Başbakan Vekili Celâl Bayar ve Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'ı kabulü.
1936 - Atatürk'ün, Genelkurmay Başkanlığı'nı ziyareti ve doğu seyahatinden dönmüş olan Fevzi Çakmak'la iki saat kadar görüşmesi.
1935 - Gençliğin, Atatürk'e suikast girişimini lanetleme amacıyla İstanbul Üniversitesi'nde büyük mitingi (Çerkeş Ethem ve kardeşi Resifin hazırlattığı düşünülen bu suikast girişimi elebaşlarından 5 kişi, Suriye sınırından yurda girmiş ve biri güvenlik kuvvetleri tarafından yakalanmıştı. Bu olayın meydana çıkışı memlekette büyük üzüntüye sebep olmuş, bu arada birçok şehirlerde suikastı lanetleme mitingleri düzenlenmiştir).
Atatürk'ün, suikast girişimini lanetleyen kurum ve fertlere teşekkürü: "Büyük milletimin bana karşı gösterdiği derin ilgi ve sevgiden kıvanç duydum!"[Kocatürk]
1933 - Atatürk'ün, Çankaya'da Macar Başbakanı Gömböş ve Dışişleri Bakanı M. De Kanya'yı kabulü.
1932 - Atatürk'ün, akşamüzeri otomobille Topkapı, Bakırköy, Yedikule yoluyla Beyoğlu'ndan Şişli'ye gelişi, Tünel, Tophane yoluyla Dolmabahçe Sarayı'na dönüşü.
1931 - Kıbrıslı Rumlar, Enosis için ayaklandı. İngilizler çok sert önlemler alarak ayaklanmayı bastırdı.
1928 - Atatürk'ün, Çankaya'da İran Elçisi Furugi Muhammed Ali'nin güven mektubunu kabulü.
1926 - Atatürk'ün, Çankaya'da, Polonya Elçisi Wierusz Kowalski'nin güven mektubu kabulü ve Elçi'nin söylevine cevap konuşması.
1925 - Atatürk'ün, trenle Konya'dan Afyon'a gelişi ve Belediye Dairesi'nde şerefine verilen ziyafette konuşması: "...Ben vazifemin bitmediğini, yüklendiğim sorumluluğun da yüksek ve çetin olduğunu idrak ediyorum. Arkadaşlar! Bu vazife bitmeyecektir, ben toprak olduktan sonra da devam edecektir. Ben ise, sevine sevine bütün varlığımı bu kutsal vazifeme hasredeceğim ve onun yüksek sorumluluğunu yüklenmekle mesut olacağım. Vazifeye başarı ile devam edeceğim. Çünkü büyük milletimizin kalp ve vicdanında, bana karşı sarsılmaz bir güven ve itimat taşımakta olduğunu görüyorum. Bu benim için büyük kuvvettir, büyük yetkidir!"
Atatürk'ün, öğleden sonra trenle Afyon'dan Ankara'ya hareketi.
1924 - Atatürk'ün, İstanbul'da Fransız Hastanesi'nde tedavi görmekte olan büyük Türk düşünürü Ziya Gökalp'e telgrafı: "Rahatsızlığınızdan çok üzüntü ile haberdar oldum. İyileştiğiniz haberi bütün memleketçe beklenmektedir. Süratle iyileşmeniz için Avrupa'da tedavinize ihtiyaç varsa gereken her şeyin yapılmasını üzerime alıyorum."
Atatürk'ün, Fransa ile Türkiye arasında gerçekleştirilecek hava ulaşımı hakkında Fransa Cumhurbaşkanı Doumergue'e cevap mektubu: "...Memleketlerimizi birbirine bağlayan ilişkilerin daha fazla kuvvetlenmesini görmek hususunda en samimî temennilerimi arz ederim." [Kocatürk]
1923 - Atatürk'ün, "Subay ve askerî memurların maaş ve fevkalâde ödenekleri hakkındaki Kanun" nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuşması: "...Memleketimiz ve milletimiz her ne vakit felâketlere maruz kaldıysa, hiç şüphesiz ki bütün vatan evlâdı, memleket evlâdı, en büyük fedakârlığa katlanmaktan çekinmemiştir. Yalnız, bütün bu memleket evlâdını, vatanın müdafaası için ölüme sevk etmek sorumluluğunu üzerine alan ve aynı zamanda onların ilerisinde göğsünü düşman kurşunlarına geren subaylardır, komutanlardır." [Kocatürk]
1922 - Refet Paşa, 100 jandarmayla İstanbul'a geldi.
1921 - İşgal edilen Türk toprakları üzerinde başarı kazanamayacağını anlayan Fransız hükümeti, TBMM ile Ankara Antlaşması'nı imzaladı. Fransa adına Franklin Bouillon'un sürdürdüğü görüşmeler sonrasında Fransa işgal ettiği bölgelerden çekildi.
1920 - Damat Ferit Paşa istifa etti.
Tevfik Paşa Osmanlı sadrazamı oldu.Tevfik Paşa'nın kabine kurması.
(Tevfik Paşa başkanlığında İstanbul'da son Osmanlı Hükümeti kuruldu).
Damat Ferit'in istifasıyla boşalan sadaret mevkiine dördüncü kez Tevfik Paşa getirildi.
Damat Ferit Paşa'nın istifası üzerine Tevfik Paşa'nın kabine kuruşu (bu kabine, son Osmanlı kabinesi olup 4 Kasım 1922 tarihinde istifa etmiştir).
1919 - Mustafa Kemal'in, İstanbul'dan gelen Bahriye Nazırı Salih Paşa ile Amasya'da görüşmesi (Amasya Mülakatı).
Atatürk'ün, Ermeni Patriği Vekili Zaven Efendi'nin Neologos gazetesinde "Ermeni ailelerinin göçe başladıklarını söyleyen ve millî hareketi bir azınlık aleyhtarlığı şeklinde gösteren" mektubu üzerine Amasya'dan basına gönderdiği cevabın gazetelerde yayımlanması: "Patrik Vekili Zaven Efendi'nin Neologos gazetesinde ne amaçla yayımladığı bizce bilinen mektubun içeriğine gereğinden fazla önem vermeyi lüzumsuz görürüz." [Kocatürk]
Atatürk'ün, millî örgüte hizmetleri ve halkı aydınlatmadaki yardımları nedeniyle Eskişehir Mutasarrıfı Sabri Bey'e teşekkür telgrafı.
1916 - Allied offensive on the Salonika Front.
1915 - Atatürk'ün, Anafartalar Grubu Karargâhı'nda Esat Essefit Efendi başkanlığında Suriye edebî heyetini kabulü, heyet üyelerinin daha sonra cepheleri dolaşması.
1911 - Atatürk'ün, İstanbul'dan İskenderiye'ye gelişi. [Kocatürk]
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
41
Konum
Almanya
22 EKIM - OCTOBER 22
Tarihte Bugün - Today in History


22 Ekim 1932
T.B.M.M. Başkanı Kazım Özalp'la Dolmabahçe Sarayı'ndan ayrılırken
22Ekim1929.jpg


22 Ekim 1929
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal,
İş Bankasının Ankara'daki Genel Merkez binasında
1938 - Atatürk'ün, Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak'a söyledikleri: "Gel bakalım, ne dersin; biz gittik, geldik! Bu doktorlar insana âdeta can veriyorlar!"
Atatürk'ün, küçük Ülkü'ye kabulü ve 10 dakika görüşmesi.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'nin, Atatürk'ün sağlığı hakkında bildirisi: "...Doktarların saat 20.00'de verdiği rapora göre hastalık normal seyrine dönmüştür. Günlük bildiri yayımlamaya gerek kalmamıştır."
1937 - Dersim bölgesinde 21 Mart gecesi başlayan ayaklanma bastırıldı. Dört yıl için çıkarılan Tunceli'nin İdaresi Hakkında Kanun, çeşitli eklerle 1947'ye kadar sürdü.
1935 - Atatürk'ün, öğleden sonra Türk Dil Kurumu'na gelişi, oradan da Gazi Orman Çiftliği'ne giderek akşam Çankaya'ya dönüşü.
Ankara'da, Hâkimiyet-i Milliye Meydanı'nda 50.000 kişinin iştirakiyle Atatürk'e suikast girişiminin lanetlenmesi.
1932 - Atatürk'ün, İstanbul'dan Ertuğrul yatı ile Derince'ye gelişi, buradan trenle Ankara'ya hareketi.
1929 - Atatürk'ün, Ankara'da Türkiye İş Bankası'nı ziyareti ve binayı gezişi.
1926 - Doğu vilayetlerinde sıkıyönetim l yıl daha uzatıldı.
1925 - Atatürk'ün, trenle Ankara'ya dönüşü.
1924 - Ziya Gökalp'ın yakın dostlarından Profesör Halim Sabit ve Doktor M. Zekeriya Beylerin -müşterek imza ile- Atatürk'e telgrafı: "Ölüm yatağında bulunan Ziya Gökalp Bey'e yüksek telgraflarınızı okuduk. Çok duygulandı, içinde minnet okunan ve günlerden beri gülmeyen gözlerinde bir minnet şulesi parıldadı. Bize aynen şu cümleleri yazdırdı: Teşekkürlerimi yazınız. Ölürken, beni hatırladığı için minnettarım. Gazi Paşa ve Lâtife Hanım'a ithaf ederek yazdığım Türk Medeniyeti Tarihi eserimi bastıramadan ölüyorum. Çocuklarıma babalık vazifemi yapamadım. Onları milletime ve Halaskarımıza bırakıyorum' dedi ve sözünü bitiremedi. O dakikadan beri muntazam söz söyleyemediği için son vasiyeti hükmünde olan bu ifadesini, hakkında gösterilen samimî alâkadan cesaret alarak Halaskarımıza arzı vicdan borcu bildik." [Kocatürk]
1922 - Refet Paşa ile Müttefik generalleri arasında Doğu Trakya'nın teslim edilmesine ilişkin protokol imzalandı.
1920 - Atatürk'ün, Çiçerin'in 2 Temmuz 1920 tarihli mektubuna cevabı.
1919 - Amasya Protokolü'nün imzalanması. (Amasya Mülâkatı)
Amasya'da, Mustafa Kemal Paşa ile İstanbul Hükümeti'nin Bahriye Nazırı Salih Paşa arasında Amasya Protokolü imzalandı.Amasya Mülâkatı
20 Ekim 1919'da başlayan Amasya görüşmeleri (Amasya Mülâkatı)'nin sona ermesi ve 5 adet protokol düzenlenerek Atatürk ve Salih Paşa tarafından imzalanması.
Amasya Protokolü, İstanbul Hükümeti ile Heyet-i Temsiliye arasında 22 Ekim'de yapılan protokol.
Mustafa Kemal Paşa, Rauf ve Bekir Sami Beylerle birlikte 18 Ekim'de Amasya'ya gelerek Salih Paşa ile 20 Ekim'de görüşmelere başladılar ve Sivas Kongresi'nce kabul edilen esaslar üzerinde görüşmeler başladı. Sivas Kongresi'nce kabul edilmiş bulunan esaslar üzerinde görüşmeler 22 Ekim'e kadar sürdü ve taraflar şu esaslar üzerinde anlaştılar :
1- Türk illerinin düşmana şu veya bu suretle terk olunmaması, hiçbir himaye ve manda kabul edilmemesi, Türk vatanının bütünlüğünün ve bağımsızlığının korunması
2- Müslüman olmayan topluluklara Türk memleketlerinin siyasi egemenlik ve sosyal dengesini bozacak biçimde ayrıcalıklar verilmemesi
3- Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin hukuki bir kurul olmak üzere İstanbul Hükümeti tarafından tanınması
4- İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında barışın kurulması için toplanacak konferansa Heyet-i Temsiliye tarafından da uygun görülen kimselerin gönderilmesi
5- Osmanlı Meclis-i Mebusan'nın İstanbul'da toplanmasının güvenlik bakımından uygun olmadığı Son madde, yani meclisin İstanbul dışında toplanacağı hükmü, anayasaya aykırı olacağı gerekçesiyle İstanbul Hükümeti tarafından doğrudan kabul edilmedi. Mustafa Kemal Paşa da ısrar etmedi.
Amasya'da varılan anlaşma ile İstanbul Hükümeti Temsil Heyeti'ni resmen tanımış oluyordu.
Kaynak:
Amasya Anlaşması
Mustafa Kemal Paşa ile Osmanlı Bahriye Nazın Salih Paşa arasında Amasya'da yapılan anlaşma (mülakat, görüşme). 4 gün süren bu anlaşmaya göre Osmanlı Hükümeti ile Millî Teşkilât arasında uyuşulduğuna, milletvekili seçiminin serbestçe yapılmasına, hükümetin leh ve aleyhinde bir şey yazılmamasına, Mebuslar Meclisince de kabul edilmek şartı ile Sivas Kongresi kararlarının uygun görünmesine, Mebusan Meclisinin emniyette olmayan İstanbul'da toplanmamasına karar verildi. Fakat son madde sonradan red edildi. İzmir, mitingler, zararlı cemiyetler ve yayınlar hakkında da gizli kararlar alındı. Kaynak:Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Sözlüğü 1918-2000
1916 - Allied offensive on the Salonika Front.
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
41
Konum
Almanya
28 EKIM - OCTOBER 28
Tarihte Bugün - Today in History

Ekim1924.jpg

Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Erzurum'da komutanlar ve subaylar ile birlikte
(Ekim 1924)
1938 - Ankara Radyosu bir yıl gibi kısa sürede tamamlanarak hizmete girdi.
Atatürk'ün, akşam Sabiha Gökçen'i kabulü ve söyledikleri: "Yarın bayram, değil mi Gökçen? Bu günü halkımla, halkımın içinde kutlamak isterdim. Beni Cumhuriyet Bayramı'nda halkımdan uzak tutan bu hastalığa lanet ediyorum."
1937 - 28-30 Ekim tarihleri arasında Atatürk, Ankara'da son defa Cumhuriyet Bayramı törenlerine katıldı.
Atatürk'ün, Çankaya'da Romanya Başbakanı Georges Tataresco'yu kabulü ve görüşmesi.
Başbakan İsmet İnönü, Ankara'da paraşüt kulesinin açılışını yaptı.
1936 - Atatürk'ün, Çankaya'da Yugoslavya Başbakanı Stoyadinoviç'i kabulü.
1935 - Atatürk'ün, öğleden sonra Çankaya'da Alman Büyükelçisi Frederich von Keller, Meksika Elçisi Ramon Negri ve Mısır Elçisi Mofty El-Gazaerly'nin güven mektuplarını kabulü ve Elçilerin konuşmalarına cevap söylevleri.
1934 - Atatürk'ün, Çankaya'da Romanya Dışişleri Bakanı Titulesco'yu kabulü.
1933 - Atatürk'ün, Çankaya'daki kitaplığında sohbet esnasında Afet (İnan) Hanım'a söyledikleri: "...Tarihî olayların seyri sırasında, bazen fizyolojik arızalar mühim rol oynarlar. Tabiat ya engel olur veyahut yardım eder!"
1930 - Atatürk'ün, Ankara'ya gelen Macar Başbakanı K. Bethlen'i kabulü.
1927 - Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk kez nüfus sayımı yapıldı.
Resmi sonuçlara göre nüfus 13 milyon 648 bin 270 kişi olduğu kaydedildi.
1927 - First census is taken in the Turkish Republic (previous census taken during the Ottoman Empire)
1926 - Atatürk'ün, Çankaya'da, yeni Fransız Elçisi Daeschner'in güven mektubunu kabulü ve Elçi'nin söylevine cevap konuşması.
1925 - Türkiye Cumhuriyeti adına basılan ilk 5 liralık altının, Maliye Bakanı Abdülhalik (Renda) Bey tarafından Atatürk'e takdimi.
Türkiye İle Sırp-Hırvat ve Sloven devleti arasında Dostluk Antlaşması imzalandı.
1923 - Mustafa Kemal Paşa, Çankaya Köşkü'nde verdiği akşam yemeğinde, hazır bulunanlara sözü: "Yarın Cumhuriyet'i ilân edeceğiz!"
Mustafa Kemal Paşa, Çankaya Köşkü'nde verdiği bir akşam yemeğinde sofradakilere, "Yarın Cumhuriyet'i ilân ediyoruz!" diyerek yeni devletin şeklini belirledi.
Atatürk'ün, gece İsmet Paşa ile Anayasa'nın bazı maddeleri hakkında değişiklik teklifi hazırlamaları ve kanun teklifine "Türkiye Devleti'nin hükümet şekli Cumhuriyettir" kaydının konulması.
Curtis Lafrance adlı on yaşlarında Amerikalı çocuğun, Atatürk'e mektubu: "Türkiye hakkında yazılan yazıları bir araya topluyoruz. Lütfen imzalı bir resminizle ufak bir mesaj gönderir misiniz?"
[ 27 Kasım 1923 Atatürk'ünCurtis Lafrancemektubuna cevabı: "...Amerika'nın zeki ve çalışkan çocuklarına yegâne tavsiyem, Türkler hakkında her işittiklerine gerçek gözüyle bakmayıp görüşlerini mutlaka ilmî ve esaslı incelemelere dayandırmaya bilhassa önem vermeleridir." ]
1921 - Atatürk'ün, ordu komutanlarına, üzerinde bulunan Başkomutanlık görevinin 5 Kasım 1921'den itibaren biteceğini Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne arz ettiğini bildiren genelgesi.
1919 - Atatürk'ün, Tokat'ta "İhtiyat Zabitleri Teavün Cemiyeti"ni ziyareti ve gençlerle konuşması.Mustafa Kemal gizli bir genelgeyle milli müfrezelerin kurulmasını ve eli silah tutan gençlerin askere alınmasını istedi.
Heyet-i Temsiliye, Ali Rıza Paşa kabinesini destekleme kararı aldı.
Atatürk'ün, Tokat'tan sabah hareketle öğleden sonra Sivas'a dönüşü.
Atatürk'ün, Tokat-Sivas yolunda, otomobilde arkadaşlarına söyledikleri: "...İstanbuldakiler, rütbelerimi, nişanlarımı geri alacaklarmış! Hakları yok ya! Çünkü ben onların her birini bir harp meydanında, bir hizmet karşılığı kazanmıştım. Salonlarda, saraylarda değil! Haydi kordonumu alsınlar; o sarayındı. Fakat her ne ise... Zaten ben, o kimselerden önce davranarak istifamı verdim. Varsın alsınlar! Ancak (göğsündeki altın harp imtiyaz madalyasını göstererek) bunu vermem! Bunu benden kimse alamaz! Bunu, Anafartalar'da harp meydanında, ateşin karşısında benim göğsüme taktılar!"
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti tüzüğüne ek olarak hazırlanan yönetmeliğin Atatürk'ün imzası ve gizli kaydıyla örgüte duyurulması.
1918 - Yeniden düzenlenen, Yıldırım Ordular Grubu, Halep'in kuzeyine çekildi.

Atatürk'ün, akşam Katma'dan Kilis'e gelerek, İngiliz tehdidine karşı gereken önlemleri alması. (Kilis'e, İngiliz kuvvetlerinin muhtemel bir taarruzuna karşı küçük bir müfreze gönderilmiştir). [Kocatürk]
1916 - Allied offensive on the Salonika Front.
1915 - Dardanelles: Monro arrives at Gallipoli, takes command of expedition, and recommends evacuation three days later.
General Monro arrives to assume command of the Mediterranean Expeditionary Force.
Sir Charles Carmichael Monro (1860-1929) was responsible for overseeing the evacuation of the Gallipoli peninsula in October 1915, placed into effect in December 1915/January 1916.
In July 1915 Monro was in charge of the new British Third Army. Three months later he was despatched to the Gallipoli peninsula to replace Sir Ian Hamilton as regional Commander-in-Chief. Within a matter of days Monro issued his recommendation to Lord Kitchener, the minister of war, "to evacuate" the peninsula.
1914 - Alman subaylar yönetimindeki Türk savaş gemilerinin Karadeniz'de Rus gemi ve limanlarını bombalaması.
1914 - Turkish fleet raids Russian Black Sea ports including Odessa and Sevastopol.
The German battleships, Goeben and Breslau, which entered the Bosphorus are purchased by the Ottoman government. These ships bombard Russian ports on the Black Sea (the Ottoman navy under German command shells Russian targets on Ocotober 29 1914, including Odessa and Sevastopol).
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
41
Konum
Almanya
29 EKİM - OCTOBER 29

BayrakTurkiye.gif

Cumhuriyet Bayramı
Republic Day
OFFICIAL HOLIDAY



CumhuriyetBayraminizKutluOlsun.JPG

Ataturk27Kasim1923.jpg

29 Ekım 1923
Cumhuriyet'in ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi
TBMM.jpg

October 29, 1923
Turkish Republic proclaimed and Ataturk elected first president
OnuncuYilNutku.jpg

29 Ekim 1933
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal,
10'uncu Yıl Nutku'nu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde okurken
29Ekim1933.jpg


29 Ekim 1933
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal,
Cumhuriyet'in onuncu yılında TBMM'den tören alanına giderken
1923 - CUMHURİYET'İN İLANI (Saat 20:30).
Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi.
Atatürk'ün, Halk Partisi Meclis Grubu'nun toplantısında, hükûmet buhranına hal tarzı bulmak için "Anayasa'nın bazı maddelerinin açıklanması" gerektiğini bildiren konuşması ve Cumhuriyet teklifinin toplantıda kabul edilmesi.
●Büyük Millet Meclisi'nde, "Anayasa'nın bazı maddelerinin değiştirilmesine dair kanun teklifi"nin derhal görüşülmesinin önerilmesi ve Türkiye Devleti'nin hükûmet şeklinin Cumhuriyet olduğunun, "Yaşasın Cumhuriyet" sesleri arasında kabul edilmesi.
●Büyük Millet Meclisi'nde, gizli oyla cumhurbaşkanı seçimi ve Ankara Milletvekili Atatürk'ün oya katılan 158 milletvekilinin 158 oyuyla Türkiye Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi.
●Atatürk'ün, Cumhurbaşkanı seçilmesi üzerine Meclis'e teşekkürü: "...Daima, muhterem arkadaşlarımın ellerine çok samimî ve sıkı bir surette yapışarak, onların şahıslarından kendimi bir an bile ayrı görmeyerek çalışacağım. Milletin sevgisini daima dayanak noktası sayarak hep beraber ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti, mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır."
●Atatürk'ün, Fransız gazeteci Maurice Pernot'e demeci: "...Memleketimizi çağdaşlaştırmak istiyoruz. Bütün çalışmamız Türkiye'de çağdaş, bu sebeple batılı bir hükûmet oluşturmaktır. Uygarlığa girmek arzu edip de, batıya yönelmemiş millet hangisidir?"
1923 - October 29, 1923 Turkish Republic proclaimed and Ataturk elected first president.
1938 - Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti Ordularına mesajı.
Cumhuriyet'in 15. yıldönümünün yurdun her yerinde coşku ile kutlanması.
Kuleli Askerî Lisesi öğrencilerinin, 29 Ekim töreni dönüşü, vapurla Dolmabahçe Sarayı önünden geçerken İstiklâl Marşı'nı söyleyerek Atatürk'ü selâmlamaları ve sevgi gösterilerinde bulunmaları.
Cumhuriyet'in 15. yıldönümü nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tören yapılması ve T.B.M.M. Başkanı Abdülhalik Renda'nın, Cumhurbaşkanı Atatürk adına tebrikleri kabulü, daha sonra Hipodrom'da geçit töreni düzenlenmesi.
Atatürk'ün, Cumhuriyet'in 15. yıldönümü nedeniyle orduya mesajı: "Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferle beraber uygarlık ışıklarını taşıyan kahraman Türk Ordusu! Türk vatanının ve Türklük topluluğunun şan ve şerefini, iç ve dış her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni her an yapmaya hazır olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan ve itimadımız vardır!" (Bu mesaj, Ankara Hipodromu'nda bugün yapılan geçit töreninin başlangıcında Başbakan Celâl Bayar tarafından okunmuştur).
1937 - Atatürk'ün, Cumhuriyet Bayramı nedeniyle saat 13.00'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tebrikleri kabulü.
Atatürk'ün, Cumhuriyetin 14. yıldönümü nedeniyle Ankara'daki geçit törenini izlemesi. (28-30 Ekim 1937 tarihleri arasında Atatürk, Ankara'da son defa Cumhuriyet Bayramı törenlerine katıldı).
Atatürk'ün, geçit töreni esnasında, kendi kullandığı uçakla stadyum üzerinde akrobasi hareketleri yapan Sabiha Gökçeni, gösterilerin bitiminde şeref tribününde kutlaması ve söyledikleri: "Teşekkür ederim. Çok başarılıydın! Halk seni tek başına bu tehlikeli hareketleri yaparken görünce çok heyecanlandı. Hem heyecanlandı hem de mutluluk duyarak gururlandı!"
Atatürk'ün, gece Cumhuriyet Bayramı balosunda Fransa Büyükelçisi Henri Ponsot'ya sohbet esnasında söyledikleri: "...Ben toprak büyütme dileklisi değilim: barış bozma alışkanlığım yoktur; ancak antlaşmaya dayanan hakkımızın isteyicisiyim. Onu almasam edemem. Büyük Millet Meclisi'nin kürsüsünden milletime söz verdim: Hatay'ı alacağım! Milletim benim dediğime inanır. Sözümü yerine getiremezsem onun huzuruna çıkamam, yerimde kalamam. Ben şimdiye kadar yenilmedim, yenilemem; yenilirsem bir dakika yaşayamam!" [Kocatürk]
1936 - Atatürk'ün, Cumhuriyet'in 13. yıldönümü nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tebrikleri kabulü, daha sonra geçit törenini izlemesi.
Atatürk'ün, gece Ankara Palas'ta, Halkevi'nde ve Orduevi'nde düzenlenen Cumhuriyet suarelerini şereflendirmesi.
Atatürk'ün, Ankara Palas'ta düzenlenen suare esnasında Yugoslavya gazetecilerine Türk-Yugoslav ilişkileri üzerine demeci: "Gerçekleştirdiğimiz müşterek dostluk devam edecektir. Bu dostluğun devamına ve daima daha kuvvetlenmesine çalışacağım. Bu dostluk bütün barış dostları için bir işaret teşkil eder. Böyle bir dostluk ancak insanî ve kardeşçe hislerle yerleşir"
Atatürk'ün, Ankara Palas'ta düzenlenen suarede yabancı misafirlerle sohbet esnasında söylediği bir söz: "Biz kimsenin düşmanı değiliz; yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız!" [Kocatürk]
1935 - Atatürk'ün, Cumhuriyet'in 12. yıldönümü nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tebrikleri kabulü, Hipodrom'da yapılan geçit töreninde hazır bulunuşu.
1934 - Atatürk'ün, Cumhuriyet'in 11. yıldönümü nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tebrikleri kabulü, Orduevi ve Halkevi'ndeki Cumhuriyet Balolarını şereflendirmesi.
1933 - Cumhuriyetin Onuncu yılının kutlanması, Gazi'nin tarihi Onuncu Yıl Nutkunu okuması.
Gazi Mustafa Kemal, 10'uncu Yıl Nutku'nu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde okudu.
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, coşkuyla kutlanan Cumhuriyetin 10. Yılı'nda ünlü nutkunu okudu.
Cumhuriyet'in 10. Yılı bütün yurtta, üç gün sürecek törenlerle kutlanmaya başlandı. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa ünlü Onuncu Yıl Nutku'nu okudu. Nutuk radyodan da yayınlandı. Sözlerini Faruk Nafiz Bey (Çamlıbel) ile Behçet Kemal Bey'in (Çağlar) yazdığı ve Cemal Reşit Bey'in (Rey) bestelediği Onuncu Yıl Marşı Türk Ocağı binasında ilk kez seslendirildi.
* * *
Atatürk'ün, Cumhuriyetin 10. yıldönümü nedeniyle sabah 9.15'te Türkiye Büyük Meclisi'ndekordiplomatiği kabulü veElçilere söylevi: "...Türk inkılâbı kurucudur. Türk ihtilâli,yüksek bir insanî ülkü ile birleşmiş vatanperverlik eseridir.Çocuklarına bütün güzellikleri ve bütün büyüklükleri görmek ve aynı zamanda bütün sefaletlere acımak sanatınıöğretmektedir!"
Atatürk'ün, saat 10.10'da Cumhuriyet'in 10. yıldönümü nedeniyle geçit törenini izlemeye gelişi ve Türk milletine ünlü söylevi: "...Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir. ...Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük uygar vasfı ve büyük uygar kabiliyeti bundan sonraki gelişimiyle geleceğin yüksek uygarlık ufkundan yeni bir güneş gibi doğacaktır. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!"
Atatürk'ün, gece Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Ankara Palas'ta tertiplenen Cumhuriyet Balosu'nu şereflendirmesi. (Daha sonra Orduevi ve Halkevi'nde düzenlenen Cumhuriyet balolarını da şereflendirmiştir).
Atatürk'ün, Hâkimiyet-i Milliye gazetesine imzalı resmini armağan edişi: "Cumhuriyet'in 10. yılında kurtuluş ve inkılâbımızın ilk ve sadık işçisi Hâkimiyet-i Milliye'ye."
Selanik Belediye Meclisi'nin kararı: "Türkiye Cumhuriyeti'nin 10. yıldönümü nedeniyle Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'in doğduğu Apostolu Pavlu Sokağı'ndaki evin Belediye tarafından satın alınması ve hatıra levhası konulması" (Selanik T.C. Konsolosluğu Arşivi). Söz konusu hatıra levhası, 4 Kasım 1933 günü törenle yerleştirilmiş, ancak evin sahiplerinden satın alınması ve boşaltılması işlemleri 1937 Şubatında tamamlanabilmiştir.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Roosevelt'in, Cumhuriyetin 10. yıldönümü nedeniyle Atatürk'e kutlama telgrafı: "Geçen bu on yıl içinde zât-ı âlilerinin faal ve şuurlu idareleri altında Türkiye, dünyanın en ileri milletleri arasına girmekle kalmayıp uluslararası barış savaşının eriştiği gelişme ve başarılar sebebiyle zât-ı âlilerine en kalbî tebriklerimi takdim eder, gerek Amerikan milleti ve gerek kendi adıma memleketinize daha büyük refah ve saadetler dilerim."
Sovyet Rusya Merkezî İcra Komitesi Başkanı Kalinin'in, Cumhuriyetin 10. yıldönümü nedeniyle Atatürk'e kutlama telgrafı: "...Dost Türkiye'nin iktisadî ve kültürel kuruluşundaki başarıları büyük bir ilgi ile izlemekteyim. Basiretli ve etkili iradesiyle genç Türkiye'ye bağımsızlık için olan çetin mücadelesi senelerinde zaferi temin eden ve sonra da onu iktisat ve kültür cephesinde zaferlere sevk eden şefi, Türkiye Cumhuriyeti'nin bu onuncu yıldönümünde selâmlamakla övünüyorum."
Almanya Cumhurbaşkanı Mareşal Hindenburg'un, Cumhuriyetin 10. yıldönümü nedeniyle Atatürk'e kutlama telgrafı: "...Benimle beraber bütün Alman milleti, yüksek rehberliğiniz altında modern Türk Devleti'nin temelleştiğini derin bir ilgi ile izledi. Türk milliyetçiliğini nasıl uyandırdığınızı, nasıl kuvvetlendirdiğinizi, çalışkan ve ilerlemeyi seven milletinize, bütün dünyada takdirler çeken siyasî ve iktisadî yükseliş için, tedbirli bir elle nasıl yol açtığınızı büyük hayranlık ve takdirle gördük."
Fransız Radikal Partisi Başkanı ve eski Fransız Başbakanı Herriot'nun, Cumhuriyetin 10. yıldönümü nedeniyle Atatürk'e kutlama telgrafı: "...Yaratmış olduğunuz Türkiye Cumhuriyeti'nin, onuncu yıldönümünü kutlamaya hazırlandığı şu anda sizden Fransız Radikal Partisi ve şahsım adına, Devletinizin refahı ve kendisiyle milletlerin umumî barışı sahasında kardeşçe ilişkilerde bulunmak arzusunda olduğumuz milletinizin saadeti hakkındaki temennilerimi kabul buyurmanızı rica ederim."
Japonya İmparatoru Hirohito'nun, Cumhuriyetin 10. yıldönümü nedeniyle Atatürk'e kutlama telgrafı: "..Zât-ı devletlerine sıcak tebriklerimi ve Türkiye'nin artan refahı için samimî temennilerimi arz ederim."[Kocatürk]
1932 - Atatürk'ün, Cumhuriyetin 9. yıldönümü nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde düzenlenen kabul törenini takiben geçit resmini izlemesi.
Atatürk'ün, akşam Ankara Palas'ta, Cumhuriyet'in 9. yıldönümü nedeniyle düzenlenen ziyafeti şereflendirmesi.
1931 - Atatürk'ün, Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Ankara'da geçit törenini izlemesi, gece Cumhuriyet Balosu'nu şereflendirmesi.
Atatürk'ün, Ankara'da Genelkurmay Başkanlığı yeni binasını hizmete açışı.
Bursa'da, Hükümet Parkı içindeki Gazi Heykeli'nin açılışı (Gaziyolu gazetesi, 28.10.1931, Bursa).[Kocatürk]
1930 - Ankara'daki Cumhuriyet Bayramı törenleri.
Atatürk'ün, Cumhuriyetin 7. yıldönümü nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kutlamaları kabulü, daha sonra Ankara'da geçit törenini izlemesi (Töreni Yunanistan Başbakanı Venizelos, Dışişleri Bakanı Mihalakopulos ve Macar Başbakanı Bethlen de misafir olarak izlemiştir).
1929 - Atatürk'ün, Cumhuriyetin 6. yıldönümü nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kutlamaları kabul ettikten sonra geçit törenini izlemesi.
Amasya'da Atatürk heykelinin açılışı.
1928 - Atatürk'ün, Cumhuriyetin 5. yıldönümü nedeniyle Ankara'da geçit törenini izlemesi.
Atatürk'ün, Sofya'da yayımlanan "La Bulgarie" gazetesi muhabirine Türk-Bulgar ilişkileri ve Bulgaristan hatıraları hakkında demeci.
1927 - Atatürk'ün, Cumhuriyetin 4. yıldönümü nedeniyle Ankara'da büyük geçit törenini izlemesi,tebrikleri kabulü, akşam Türkocakları tarafından tertiplenen baloyu şereflendirişi.
1926 - Atatürk'ün, Cumhuriyetin 3. yıldönümü nedeniyle Ankara'da kutlamaları kabulü ve geçit törenini izlemesi.
Atatürk'ün, T.B.M.M.'nde Erzincan Heyeti'ni kabulü.
Konya'da, Atatürk heykelinin açılış töreni.
1924 - Milletler Cemiyeti Konseyi'nin, Türk - Irak Sınırını, Musul'u, Irak'a Bırakacak Biçimde Saptaması.
Milletler Cemiyeti Konseyi'nde Musul'u dışarıda bırakan Irak sınırı geçici olarak tesbit edildi.
1923 - Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi.
T.B.M.M. Başkanı sonucu; "Türkiye Cumhuriyeti için yapılan seçimde oylamaya katılan üyenin sayısı 158'dir. 158 üye oybirliği ile Ankara Mebusu Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerini Cumhurbaşkanlığına seçmişlerdir" ifadesiyle açıklamıştır.
Gazi Mustafa Kemal, bu dönemde dört yıl iki gün süreyle görev yapmıştır. 1927, 1931 ve 1935'teki Milletvekili seçimlerinin ardından Atatürk üç kez daha Cumhurbaşkanlığına seçilmiştir.
Atatürk bir yabancı basın mensubuna cevabı: "Eğer yabancı düşmanlığından o kadar pahalı elde edilen bağımsızlığa gölge düşürebilecek herşeyden nefret etme anlamı çıkarılırsa, evet bizim yabancı düşmanı olduğumuz söylenebilir... Yabancı girişimcilerin, yabancı amaçlarının içimizde uyandırdığı kaygılar bütünüyle ortadan kalkmış değildir. Eğer bazen ihtiyatlı hareket ediyorsak aşırı derecede kuşkulu davranıyorsak, bize çok pahalıya mal olan özgürlüğümüzü kaybetmek korkusundandır."
1923 - Commemoration of the 1923 proclamation of the Republic of Turkey and the election of Ataturk as Turkey's first president.
1922 - TBMM Hükümetinin İtilaf Devletleri'ne Lozan'daki konferans çağrısını kabul ettiğini bildirmesi.. İsmet Paşa, İstanbul Hükümeti'nin Türkiye'yi ve milli hareketi temsil etmediğini bildirdi.
Tevfik Paşa, Ankara Hükümeti'ne Lozan Konferansı'na birlikte katılmanın zorunlu olduğunu beyan eden bir telgraf çekti.
Tevfik Paşa'nın TBMM Başkanlığına "Lozan Barış Konferansı'na Bab-ı ali ve Ankara heyetlerinin bir arada iştirakinin uygun olacağını" bildiren telgrafı.
Atatürk'ün, Bursa'dan Ankara'ya dönüşü.
1921 - Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gizli oturumunda, asayiş ve iç güven hakkındaki gensoru ile Merkez Kumandanı Nurettin Paşa hakkındaki gensorunun birleştirilerek görüşülmesi sırasında konuşması: "...Pek nazik zamanlara tesadüf eden bazı olaylardan dolayı ordu komutanlarının değiştirilmesine dair bende kanaat hasıl olmamıştır."
1919 - Atatürk'ün, Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın 27/28 Ekim 1919 tarihli telgrafına cevabı: "...Kabinenin düşüncesi, Millî Meclis'in toplantı yeri hakkındaki görüşümüzü değiştirecek güveni henüz vermemektedir."
Heyet-i Temsiliye Mustafa Kemal'in imzasıyla Harbiye Nazırı Cemal Paşa'ya gönderdiği telgrafta Meclis-i Mebusan'ın mutlaka Anadolu'da toplanması gerektiğini söyledi. Cemal Paşa buna karşı çıkarak İstanbul'da ısrar etti.
Atatürk'ün, Sivas'ta Heyet-i Temsiliye üyelerine Amasya görüşmeleri hakkında açıklamaları.
Atatürk'ün, 15., 20., 13., 12. ve 3. Kolordu Komutanlarını Sivas'ta yapılacak toplantıya daveti.
İngilizlerin Kilis'i boşaltmaları, Kilis'in Fransızlar tarafından işgali.
İngilizlerin Antep'i tahliye etmeleri ve Fransızların şehre girmeleri.
1916 - Allied offensive on the Salonika Front.
1914 - Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girişi.
Amiral Souchon komutasındaki Osmanlı donanmasınınRus limanlarına ve Rus donanmasına ateş açması. Alman subaylar yönetimindeki Türk savaş gemilerinin Karadeniz'de Rus gemi ve limanlarını bombalaması: Amiral Souchon'un Goeben, Breslau ve birkaç Osmanlı savaş gemisinden oluşan bir donanmayla Odessa, Sevastopol ve Tedosya limanlarını bombalaması.
(Goeben [Yavuz] ve Breslau [Midilli] adlı Alman kruvazörleri 11 Ağustos günü -hükümetin izni ile- Çanakkale Boğazı'ndan geçerek Marmara denizine girmişlerdi. Ancak 12 Ağustos 1914 günü Osmanlı hükümeti, bu iki kruvazörün satın alınarak donanmaya katıldığını ilân etti. 27 Ekim 1914 günü Alman Amirali Souchon komutasında Karadeniz'e açılan Türk-Alman filosu, 29 Ekim 1914 günü -Hükümetin kararıyla- Sivastopol, Odesa, Kefe ve Novorossisk limanlarını bombaladı ve Rus donanmasına ateş açtı. Bu olay sonucu Osmanlı Devleti de Alman ve Avusturyalıların safında fiilen I. Dünya Savaşı'na girmiş oluyordu. 31 Ekim 1914'te Kafkas sınırını aşarak Türk ordusuna taarruza geçen Rusya da 3 Kasım 1914 tarihinde Osmanlı Devleti'ne harp ilân etti. 11 Kasım 1914'te ise Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı'na katıldığını ilân etti).[Kocatürk]
1914 - Ottoman navy under German command shells Russian targets.
On October 29 1914, 'Goeben' and light cruiser 'Breslau' took part with Turkish forces in bombardments and raids on Russian ports on the Black Sea.
1913 - Tarihteki ilk Türk Cumhuriyeti olan Batı Trakya Türk Cumhuriyeti sona erer.
Batı Trakya Türk Cumhuriyeti’nin toprakları, General Lazarof komutasındaki Bulgar kuvvetlerince 30 Ekim 1913 tarihine kadar tamamen işgal edilir ve bu devlet sona erer.
Kaynak:
1912 - Trakya'da Bulgar taarruzu üzerine Osmanlı kuvvetlerinin Çatalca önlerine çekilmesi.

Gazi Ahmet Muhtar Paşa'nın istifası üzerine Sadrazamlığa Kâmil Paşa'nın getirilişi.
1908 - Atatürk'ün, Bingazi'den, Hanya'da yayımlanan istikbal gazetesine mektubu: "Millet fertleri arasında bölücülüğü değil, birlik ve beraberliği temine; birbirlerine intikam duyguları yaratmaya değil, karanlık istibdat devrinin kiri olan fena hislerin kalplerden atılmasına yarayacak yararlı makaleler yayımlanmasına gayret edilse gazetenizin şerefi yükselir, hizmeti faydalı olur. ..Gazetelerimizde ahlâkımıza yükseklik, hislerimize temizlik ve maneviyatımıza kuvvet verecek makalelere yer verilmesini görmek isteriz."[Kocatürk]
1907 - Atatürk'ün, Selanik'te gizli olarak kurulan İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne üye oluşu. [Kocatürk]
ata-127_k.jpg

29 Ekim 1936
Cumhurbaşkanı Atatürk,
Cumhuriyet Bayramı tebriklerini kabul için T.B.M.M.’ne gelişinde Başbakan İnönü
ve Mareşal Fevzi Çakmak tarafından karşılanışı


29Ekim1936.jpg




Türkiye Cumhuriyeti Ordularına Mesaj
29 Ekim 1938
ata-67_k.jpg

29 Ekim 1927
Gazi Mustafa Kemal, Şeref Tribününden töreni kabul ediyor.
Yanında T.B.M.M. Başkanı Kâzım Özalp ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak...

ata-106_k.jpg


29 Ekim 1933
Gazi Mustafa Kemal, 10 ncu Yıl Nutkunu söylerken...


Cumhuriyet'in 10. yılında Ankara Hipodromu'nda ünlü nutkunu okurken

29 Ekim 1937
Cumhuriyet Bayramı törenlerinde Fevzi Çakmak ile

29 Ekim 1936
Atatürk, Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için Meclis'e gelirken

ata-83_k.jpg


29 Ekim 1930


29 Ekim 1935
Cumhuriyet Bayramı töreninde İsmet İnönü ile Ankara Hipodromu'nda

29 Ekim 1936
Atatürk, Cumhuriyet Bayramı Balosu'nda davetlilerle

ata-78_k.jpg

29 Ekim 1929
Cumhuriyet Bayramı’nda şeref tribününde.Yanında T.B.M.M. Başkanı Kâzım Özalp,
Başbakan İsmet İnönü ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak görülmekte...

ata-79_k.jpg

29 Ekim 1929
Ankara Palas’ta kostümlü Cumhuriyet Balosu’nda...

ata-100_k.jpg

29 Ekim 1931
Genelkurmay ve Milli Savunma Bakanlığı
binasının hizmete açılmış töreninde...

ata-140_k.jpg


29 Ekim 1937
Cumhurbaşkanı Atatürk, Cumhuriyet Bayramı tebriklerini kabul için T.B.M.M.’ne gelirken

29Ekim1937.jpg

ata-141_k.jpg

29 Ekim 1937
Atatürk Cumhuriyet Bayramı’nda şeref tribününde...


29 Ekim 1925
Cumhuriyet Bayramı töreninde T.B.M.M. Başkanı Kazım Özalp ile
r64.jpg

Cumhurbaşkanlığının ikinci gününde çekilmiş bir resmi

A photo taken on Atatürk's second day of Presidency
29Ekim1925.jpg

Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Cumhuriyet Bayramı töreninde
(29 Ekim 1925)
29Ekim1926.jpg


Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Cumhuriyet Bayramı geçit töreninde
(29 Ekim 1926)
29Ekim1929.jpg


Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını kabulden sonra,
Meclis'ten çıkarken
(29 Ekim 1929)
29Ekim1929GecitToreniIzlerken.jpg


Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Cumhuriyet Bayramı geçit törenini izlerken
(29 Ekim 1929)
29Ekim1933CumhuriyetinOnuncuYilinda.jpg

Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Cumhuriyet'in onuncu yılında Başbakan İsmet Paşa ile
(29 Ekim 1933)
29Ekim1933CumhuriyetinOnuncuYiliKutlamalarinda.jpg


Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Cumhuriyet'in onuncu yılı kutlamalarında
(29 Ekim 1933)
29Ekim1937AtaturkBayar.jpg


Cumhurbaşkanı Atatürk, Başbakan Celâl Bayar ile Cumhuriyet Bayramı törenine giderken
(29 Ekim 1937)
29Ekim1930MacaristanBasbakani.jpg


Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal,
Macaristan Başbakanı Betlen ile Cumhuriyet Bayramı balosunda
(29 Ekim 1930)
29Ekim1930YunanistanBasbakani.jpg


Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal,
Yunanistan Başbakanı Venizelos ile Cumhuriyet Bayramı balosunda
(29 Ekim 1930)
29Ekim1933RusMaresali.jpg

Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal,
Cumhuriyet Bayramı geçit töreninden sonra Rus Mareşali Voroşilof ile
(29 Ekim 1933)
Ata12.jpg


Rus Mareşali, Cumhuriyet'in 10. Yılını kutluyor
(29 Ekim 1933)
29Ekim1936GecitToreni.jpg


Cumhurbaşkanı Atatürk, Cumhuriyet Bayramı'nda geçit törenini izlerken
(29 Ekim 1936)
OnuncuYilKutlamalarinaGiderken.jpg


Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Cumhuriyet'in onuncu yılı kutlamalarına giderken
(29 Ekim 1933)
İstiklâl Marşı
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
ONUNCU YIL MARŞI
Çıktık açık alınla on yılda her savaştan,
On yılda onbeş milyon genç yarattık her yaştan;
Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan;
Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan.

Türk'üz, Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi,
Türk'e durmak yaraşmaz,Türk önde,Türk ileri!

Bir hızla kötülüğü, geriliği boğarız;
Karanlığın üstüne güneş gibi doğarız.
Türk'üz, bütün başlardan üstün olan başlarız;
Tarihten önce vardık, tarihten sonra varız.

Türk'üz, Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi,
Türk'e durmak yaraşmaz,Türk önde,Türk ileri!

Çizerek kanımızla öz yurdun haritasını,
Dindirdik memleketin yıllar süren yasını.
Bütünledik her yönden Istiklal kavgasını;
Bütün dünya öğrendi Türklüğü saymasını.

Türk'üz, Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi,
Türk'e durmak yaraşmaz,Türk önde,Türk ileri!

Örnektir uluslara açtığımız yeni iz;
Imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitleyiz.
Uyduk görüşte bilgi, gidişte ülküye biz;
Tersine dönse dünya yolumuzdan dönmeyiz.

Türk'üz , Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi ,
Türk'e durmak yaraşmaz,Türk önde,Türk ileri!
Cumhuriyetin 10. Yıl Nutku
29 Ekim 1933
Türk Milleti;
Kurtuluş savaşına başladığımızın onbeşinci yılındayız. Bugün, Cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu, en büyük bayramdır. Kutlu olsun. Bu anda, büyük Türk milletinin bir ferdi olarak, bu kutlu güne kavuşmanın, en derin sevinci ve heyecanı içindeyim.
Yurtdaşlarım;
Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk Kültüm olan, Türkiye Cumhuriyetidir. Bundaki başarıyı Türk miiletinin ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak, azimle yürümesine borçluyuz. Fakat yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu, dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız. Bunun için bizce zaman ölçüsü geçmiş asırların gevşetici zihniyetine göre değil; asrımızın sürat ve hareket mefhumuna göre düşünülmelidir.
Geçen zamana nisbetle, daha çok çalışacağız. Daha az zamanda, daha büyük işler yapacağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur. Çünkü Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir. Çünkü, Türk milleti, millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir ve çünkü, Türk milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir. Şunu da ehemmiyetle tebarüz ettirmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin tarihi bir vasfı da, güzel sa'natları sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, fıtri zekâsını, ilme bağlılığım güzel san'at-lara sevgisini, millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besliyerek inkişaf ettirmek, millî ülkümüzdür.
Türk milletine çok yaraşan bu ülkü, onu, bütün beşeriyette hakiki huzurun temini yolunda, kendine düşen medeni vazifeyi yapmakta, muvaffak kılacaktır. Büyük Türk milleti! Onbeş yıldan beri giriştiğimiz işlerde muvaffakiyet vadeden çok sözlerimi işittin. Bahtiyarım ki, bu sözlerimin hiçbirinde, milletimin hakkımdaki itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım. Bugün, aynı iman ve kat'iyetle söylüyorum ki, millî ülküye tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin, büyük millet olduğunu bütün medeni âlem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır. Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ile, âtinin yüksek medeniyet ufkunda, yeni bir güneş gibi doğacaktır. Türk Milleti;
Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını, daha büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlamanı, gönülden dilerim. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Cumhuriyetin 15. Yıl Nutku
29 Ekim 1938
Atatürk'ün bu cumhuriyet bayramında hasta olarak yatakta yatması yüzünden Türk ordusuna seslenen aşağıdaki nutkunu Ankara'da Atatürk adına Başbakan Celal Bayar okumuştur:
"Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferle birlikte uygarlık ışıklarını taşıyan kahraman TÜRK ORDUSU!
Ülkenin en bunalımlı ve en çetin anlarda zulümden, felâket ve kötülüklerden ve düşman istilâsından nasıl korumuş ve kurtarmış isen, Cumhuriyetin bu günkü verimli döneminde de askerlik tekniğinin bütün çağdaş silâh ve araçları ile donatılmış olduğun halde görevini aynı bağlılıkla yapacağına hiç şüphem yoktur. Bugün Cumhuriyetin 15. yılına durmadan artan büyük bir refah ve kudret içinde kavuşan büyük Türk milletinin önünde Kahraman Ordu, sana yürekten şükranlarımı bildirir ve anlatırken büyük ulusumuzun övünç duygularını da açıklıyorum:
Türk vatanının ve Türk toplumunun şan ve şerefini, iç ve dış her türlü tehlikelere karşı korumak olan görevini her an yerine getirmeğe hazır olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan ve güvenimiz vardır. Büyük ulusumuzun orduya sağladığı en son sistem fabrikalar ve silâhlar ile bir kat daha kuvvetlenerek büyük bir gönül tokluğu ile hayatını hiçe sayarak, her türlü görevi yapmağa hazır olduğunuza inanıyorum. Bu kanaatla Kara, Deniz, Hava ordularımızın kahraman ve tecrübeli komutanları ile subay ve erlerini selamlar ve takdirlerimi bütün ulus karşısında açıklarım. Cumhuriyet Bayramın 15. yıldönümü, hakkınızda kutlu olsun."
|
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
41
Konum
Almanya
30 EKIM - OCTOBER 30
Tarihte Bugün - Today in History

30 Ekim 1923
Cumhurbaşkanın seçildiğinin ertesi günü çekilmiş bir fotoğraf
ata-31_k.jpg


Kuvayı Milliye’den düzenli orduya geçiş günlerinde yakın arkadaşlarıyla
Ankara’da alt yarışlarında (30 Ekim 1920). O gün Kars’ın alındığı haberi Ankara’ya ulaşmıştı. Oturanlardan soldan sağa; Alb. Abbas Bey, Alb. İsmet (İnönü), Mustafa Kemal, Alb. Refet (Bele)

1937 - Ankara Gar binası törenle açıldı.
İsmet Paşa'nın, Peşte karması ile Ankara karması arasındaki futbol maçını izlemek üzere öğleden sonra 19 Mayıs Stadyumu'na gelişi, stadyum'dan ayrılırken kendisine sevgi gösterilerinde bulunulması.
Atatürk'ün, -İsmet İnönü'ye stadyumda sevgi gösterileri yapıldığının kendisine iletilmesi üzerine- söyledikleri: "Gördün mü büyük milleti! Kendisine hizmet edenleri işte böyle daime takdir ve hürmetle karşılar! Aferin, pek memnun oldum."[Kocatürk]
1933 - Atatürk'ün, saat 17.00'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Macar Heyeti'ni kabulü ve söyledikleri: "...Bir milletin büyüklüğü coğrafî yüzölçümü ile değil, yüreğinin asaleti, ülküsünün yüksekliği ile ölçülür!"
Atatürk'ün Meclis'den Çankaya'ya dönerken ismet Paşa'nın köşküne uğraması.
Atatürk'ün, gece Ziraat Bankası'nın düzenlediği baloyu şereflendirmesi.
1930 - İzmir’deki sel afetinde 117 kişi boğuldu, 690 ev yıkıldı ve 2000 vatandaş açıkta kaldı.
Atatürk'ün, Ankara Türkocağı'nda tertiplenen Cumhuriyet balosunda, misafir Yunan gazetecilerinin ricası üzerine demeci: "Yunan gazetecilerini burada görmekle bahtiyarım. Yaklaşma temininde basının rolü çok kıymetlidir."
Türk-Yunan ilişkileri: Venizelos'un, 27-31 Ekim 1930'da Ankara'yı ziyareti sırasında 30 Ekim 1930 tarihli dostluk, tarafsızlık, uzlaşma ve hakem anlaşması imzalandı.
1924 - Atatürk'ün, milletvekili olan komutanlara telgrafı: "Bana olan itimat ve sevginize dayanarak gördüğüm ciddî lüzum üzerine derhal milletvekilliğinden istifa ettiğinizi telgrafla Meclis Başkanlığı'na bildirmenizi teklif ederim. Önemli olan askerî görevinize kayıtsız şartsız kendinizi vermek, sebep olarak kayda değer. Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi (Çakmak) Paşa Hazretleri aynı lüzuma dayanarak teklifim üzerine istifasını vermiştir." [Bu telgraf 3. Ordu Müfettişi Cevat (Çobanlı) 1. Kolordu Komutanı İzzettin (Çalışlar), 2. Kolordu Komutan Ali Hikmet (Ayerdem) 3. Kolordu Komutanı Şükrü Naili (Gökberk) 5. Kolordu Komutanı Fahrettin (Altay) ve 7. Kolordu Komutanı Cafer Tayyar (Eğilmez) Paşalara çekilmiştir]. [Kocatürk]
1923 - Gazi Mustafa Kemal'in ilk Cumhurbaşkanı seçilmesi.
İsmet (İnönü) Paşa’nın Cumhuriyet’in ilk Başbakan’ı oluşu.
Cumhurbaşkanı Atatürk tarafından, kabineyi kurmaya Malatya Milletvekili İsmet Paşa'nın atanması (Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kabinesi).
Başbakan İsmet İnönü'nün ilk Cumhuriyet kabinesini kurması. Cumhurbaşkanı seçilen Mustafa Kemal'in atadığı Başvekil İsmet Paşa'nın kurmuş olduğu hükümet Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde güvenoyu aldı. Böylece Cumhuriyet'in ilk hükümeti kuruldu.
1922 - Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılıp, T.B.M.M. Hükümetinin kuruluşu'na ilişkin kararın alınması.
Osmanlı İmparatorluğu'nun tükenip bittiğine, yeni bir Türkiye Devletinin doğduğuna, Anayasa gereğince egemenlik haklarının millete ait olduğuna dair, Mustafa Kemal Paşa'nın da imzası bulunan önergenin TBMM'de görüşülmeye başlaması.
Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nde İstanbul Hükümeti ve Tevfik Paşa aleyhinde konuşmalar yapıldı. Padişahlığın kaldırılması yolunda verilen önerge tartışma yarattı.
Yunan kuvvetleri Trakya'dan ayrıldı. Çorlu, Sarayköy ve Silivri Türk ordusu tarafından teslim alındı. Rum azınlık da Yunan ordusu ile birlikte göç etti.
1920 - Türk ordusunun Kars'a girişi. Kars Ermenilerden geri alındı.
Mondros Antlaşmasından sonra İngilizler tarafından Ermenilere devredilen Kars, Doğu Ordusu'nun askeri harekatıyla Ermenilerden geri alındı.
Atatürk'ün, Kars Kalesi'nin millî kuvvetler tarafından alınması üzerine Kâzım Karabekir Paşa'ya tebrik telgrafı: "...Kars gibi bir kalenin zaptı, milletin tarihinde nadir olan fevkalâde bir askerî başarıdır!"
Kars Kurtuluş Savaşı'yla 30 ekim 1920'de kurtarıldı. Kars halkının milli mücadelede gösterdiği fedakarlıktan ötürü şehre Gazi ünvanı verildi. 1921 yılında yapılan Moskova ve Kars Antlaşmaları ile sınırlarına kavuşan Kars, Cumhuriyet'in ilanından sonra il yapıldı.
1920 - Kars is taken under control by Turkish troops in midst of Armenian rebellions.
1919 - Urfa'nın Fransızlar tarafından işgali.
Atatürk'ün, Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın 29/30 Ekim 1919 tarihli telgrafına cevabı: "...İstanbul işgal altında ve gerçekten tehlike mevcuttur. Millî Meclis'in toplanmasının ise mutlak güven içinde olması ilk ve esaslı şarttır. Bu sebeple taşrada tam bir güven mevcut olan bir yerde toplanması kesin zaruret halinde görülmektedir."
1919 (29-30) - Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın, Atatürk'e, Meclis-i Mebusan'ın İstanbul dışında toplanmasının imkânsızlığı ve devlet ve memleket için büyük mahzurları davet edeceği gerekçesiyle İstanbul Hükûmeti'nin, görüşünde ısrarlı olduğunu bildiren telgrafı.
1918 - Osmanlı Devleti ile İtilâf Devletleri arasında, Mondros Ateşkes Antlaşması'nın imzalanması.
I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı Devleti ile galip devletler arasında Mondros Mütarekesi imzalandı.
Mondros Ateşkes Antlaşması: Mondros Mütarekesi Limni'nin Mondros Limanı'nda bulunan Agamemnon Zırhlısı'nda, İtilaf Devletleri adına İngiliz Amiral Calthorpe ile Bahriye Nazırı Rauf Bey'in başkanlığındaki Osmanlı Devleti delegeleri arasında yapılan görüşmeler sonucunda imzalandı.
Atatürk'ün, -Mareşal Liman von Sanders'in yerine- Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı'na atanması.
Atatürk'ün, gece -Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı'nı devralmak üzere- Katma'dan Adana'ya hareketi.
Sadrazam Ahmet İzzet Paşa'nın, Mareşal Liman von Sanders'e Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı'nı Atatürk'e devrederek İstanbul'a dönmesi hakkında telgrafı.
1918 - Armistice with Tur Ottoman Empire signs armistice with Allies at Mudros.

Armistice signed with Turkey, ending Turkish involvement in the First World War. Australian troops had taken a prominent part in the war against the Ottoman empire, especially on Gallipoli and in Sinai-Palestine.
1916 - Allied offensive on the Salonika Front.
1915 - French submarine Turquioise runs aground while returning through the Dardanelles and is captured.
1896 - İstanbul'da Ermeni eylemi.
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
41
Konum
Almanya
31 EKIM - OCTOBER 31
Tarihte Bugün - Today in History
ata-18_k.jpg

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]M31 Ekim 1918
Mustafa Kemal, Liman Von Sanders’in yerine
Yıldırım Orduları Grup Komutanlığına atandığı gün

ata-19_k.jpg

31 Ekim – 13 Kasım 1918
Mustafa Kemal, Yıldırım Orduları Grup Komutanı iken

1938 - (Kasım sonu) - İsmet İnönü'nün, eski Özel Kalem Müdürü Vedit Uzgören'le Atatürk'e gönderdiği -İstanbul'a gelerek kendisini görmek arzusunda olduğunu bildiren- mektubun, Atatürk'e sunulması ve Atatürk'ün -İsmet İnönü'ye iletilmek üzere- Vedit Uzgören'e söyledikleri: "Yakında ben Ankara'ya geleceğim; orada görüşürüz. Bu nedenle zahmet etmesin, Ankara'da kalıp istirahat etsin ve doktorların tavsiyelerine harfiyen riayette bulunsun; bunları bir emir olarak teşekkür ve selâmlarımla beraber kendisine söylersiniz!.."[Kocatürk]
1936 - Atatürk'ün, akşamüzeri Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gelişi, akşam Çankaya'ya dönüşü.
1934 - Atatürk'ün, Çankaya'da Romanya, Yunanistan ve Yugoslavya Dışişleri Bakanları şerefine çay ziyafeti vermesi.
1933 - Atatürk'ün, Cumhuriyetin 10. yıldönümü nedeniyle Roosevelt'in Türk milletine hitaben yayımladığı mesaja karşılık olmak üzere Amerikan milletine mesajı: "...Türkiye'de doğan inkılâp güneşi yükselerek sıcaklığını yaydıkça, Türk milletinin kalbi büsbütün dünyanın büyük ve takdire değer eserlerine karşı sıcak bir sevgiyle dolmuş, bütün ilerleme ilkelerini tamamıyla benimsemiştir!"
Atatürk'ün, Cumhuriyetin 10. yıldönümü nedeniyle Türk Dostları Cemiyeti Başkanı Amiral Bristol'un kutlama telgrafına cevabı: "...Türk dostları ile onların ünlü başkanı, bize duygularının yeni bir delilini daha gösterdiler."[Kocatürk]
1930 - Atatürk'ün, Ankara Musiki Muallim Mektebi'nde Ekrem Zeki Bey'in konserini izlemesi.
1924 - Mustafa Kemal Paşa, Cumhuriyet'in 1. Yıldönümünde, "Türk milletinin tabiat ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir" dedi.
1924 - Mareşal Mustafa Fevzi ÇAKMAK (1876-1950) İstanbul'da doğdu. 1896'da Harp Okulunu, 1898'de de Harp Akademisini bitirdi. Trablusgarp, Balkan, I. Dünya Savaşlarında görev aldı. 1918'de Genelkurmay Başkanı, 1920'de Harbiye Nazırı (Bakanı) oldu. Milli Mücadele'ye katılmak üzere 1920 yılında Ankara'ya geldi. Milli Savunma Bakanlığına getirildi. 1921'de Genelkurmay Başkanı oldu. Aynı yıl Orgeneralliğe, 1922'de de Mareşalliğe terfi etti. 1924-1944 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığı yaptı. Yaş haddinden emekliye ayrıldı. TBMM'de 14 Ağustos 1923'e kadar Kozan Milletvekili olarak görev yaptı. Daha sonra İstanbul Milletvekili seçildi. 31 Ekim 1924'te milletvekilliğinden istifa etti. 1946-1947 yılları arasında İstanbul Bağımsız Milletvekili olarak TBMM'de görev yaptı. İstanbul'da öldü. Ref: TSK Katalog ATATÜRK VE KURTULUŞ SAVAŞI MÜZESİ
1923 - Atatürk'ün, Cumhurbaşkanı seçilmesi nedeniyle memleketin her tarafından gönderilen tebriklere basın yoluyla açık teşekkürü.
3 Eylül 1914'de ilan edilen Seferberlik kaldırıldı.
1922 - Atatürk'ün, Osmanlı Saltanatının kaldırılmasının zorunlu olduğu hakkında Müdafaa-i Hukuk Grubu toplantısında konuşması.
Müdafaa-i Hukuk grubunda "Milli hakimiyetin tahakkuku ve Lozan'a gidecek heyetler meselesinin görüşülmesi ve Mustafa Kemal Paşa'nın "Osmanlı saltanatının" lağvının zaruri olduğu" hakkında konuşması.
Bakanlar Kurulu’nun Lozan Konferansı delegesi adaylarını İsmet Paşa, Rıza Nur ve Hasan Hüsnü olarak belirledi.
Doğu Trakya'nın Türk mülki memurlarına devir ve teslimi.
Çorlu'nun kurtuluşu.
1922 - Handover of eastern Thrace to Turkey begins..
1921 - Atatürk'ün Başkomutanlık süresinin, 5 Kasım 1921'den itibaren 3 ay daha uzatılmasına dair Kanun'un Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabulü.
Meclisin gizli oturumunda Mustafa Kemal'in başkomutanlık yetkisinin 3 ay daha uzatılması tartışma yarattı. Sonunda uzatma 3 çekimser, 12 red oyuna karşılık 152 oyla kabul edildi.
1920 - Yunan kuvvetleri Gediz'i tekrar geri aldılar.
Doğu cephesi komutanı Kazım Karabekir Paşa'nın Ferik (Orgeneral) rütbesine yükselişi.
Atatürk'ün, Kâzım Karabekir'e telgrafı: "... Dışarda bulunan kişilerin yurt içindeki yakın taraftarları, onların memleket ve milletin kurtuluşu uğrunda hizmette bulunduklarını propaganda etmek suretiyle eski kabahatlerini millete affettirmek ve memlekete girmeleri ortamını hazırlamak için çalışmakta oldukları anlaşılmıştır. Bu gayretkeşler içinde bazı anlayışsızlar da vardır." [Kocatürk]
Atatürk'ün, Ali Fuat Paşa'ya, danışıklı Komünist Partisi kurduruşunun sebeplerini açıklayan telgrafı.
1919 - Sütçü İmam, Kahramanmaraş'ta Fransız işgalcilere ilk kurşunu attı.
Genelkurmay Başkanı Cevat (Çobanlı) Paşa'nın, Atatürk'e telgrafı: "Meclis-i Mebusan'ımızın başkentimizden başka yerde toplanmasını, genel siyasetimiz bakımından sakıncalı görüyorum."
Ahmet İzzet Paşa'nın Atatürk'e telgrafı: "Heyet-i Temsiliye'nin şimdi öğrendiğim bir teklifine karşı aşağıdaki düşünceleri bildirmeyi vatanseverlik vazifesi sayarım: Meclis-i Mebusan'ın taşrada açılışının birinci sakıncası, İstanbul'un kaybına yer verebilmesidir."
1918 - Mustafa Kemal'in YILDIRIM ORDULARI GRUBU Komutanı olması. Atatürk'ün, Katma'dan "Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı Karargâhı"nın bulunduğu Adana'ya gelmesi.
Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918'de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi. Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelip Harbiye Nezâreti'nde (Bakanlığında) göreve başladı.
Mütareke hükümleri yürürlüğe girdi. Buna göre Boğazlar, limanlar ve demiryolları Müttefiklere açılacak, Osmanlı Devleti'nin savaşta aldığı esirler geri verilecek, sınırların korunması ve iç güvenlik hariç bütün askerler terhis edilecek, Almanya ve müttefiki olan devletlerle ilişkiler kesilecektir.
Mareşal Liman von Sanders'in, Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı'nı Atatürk'e devretmesi ve emir yayımlayarak birliklere vedası: "Yıldırım Orduları Grubu'nun emir ve komutasını bugünden itibaren, iftiharlarla dolu birçok muharebede kendisini göstermiş bulunan Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine bırakıyorum."
Osmanlı Devleti, 1. Dünya Savaşı'ndan mağlup olarak çıktı. Mondros Mütarekesi yürürlüğe girdi.
Birinci Kafkas Kolordusu'nun lağvı ve komutanı Kazım Karabekir'e, İstanbul'a dönme emrinin verilmesi.
1918 - Mustafa Kemal becomes Commander, 'Lightning Group' of Armies, with headquarters in Adana.
1917 - İngilizlerin, Sina cephesinde taarruza geçmeleri. İngiliz taarruzunun gelişmesi sonucu Sina cephesindeki Osmanlı ordusu geri çekilmiş, 9 Aralık 1917 günü İngilizler Kudüs'ü ele geçirmişlerdir.
1917 (October 31-November 7) - Third Battle of Gaza. The British break through the Ottoman lines.

The Third Battle of Gaza was fought in southern Palestine during World War I. The British forces under the command of General Edmund Allenby successfully broke the Turkish defensive Gaza-Beersheba line. The critical moment of the battle was the capture of the town of Beersheba on the first day by Australian light horsemen. The 4th Light Horse Brigade's bold charge against Turkish positions at Beersheba, seized a critical wells that enabled British empire forces to break the Ottoman line near Gaza and advance into Palestine.
1916 - Allied offensive on the Salonika Front.
1915 - Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın, beraberinde Ahmet İzzet Paşa, Yarbay Feldmann ve Başyaver Kâzım (Orbay) Bey olmak üzere Anafartalar Grubu Karargâhı'nı ziyareti, Atatürk'le görüşmesi, daha sonra at üzerinde İsmailoğlu Tepesi'ne gidilmesi.
1915 - Dardanelles: Destroyer HMS Louis runs aground in a storm and is wrecked.
1914 - Atatürk'ün, Sofya'dan Fuat (Bulca) Bey'e evliliği nedeniyle tebrik mektubu: "Hayat kısadır. Bunu kutlamak ve taçlandırmak için insanların genellikle makul gördükleri vasıta evliliktir. ..inkâr edilmez bir gerçektir ki insanlar, hayat kadınsız olamaz."
Atatürk'ün, Sofya'dan Salih (Bozok) Bey'e -Fuat (Bulca) Bey'in evliliği nedeniyle- mektubu: ".. Hayatın çeşitli yönlerinden birkaçını görenler evlendikten sonra keşfedilmemiş yönlerini de ister istemez gözlemlerler. Bu gözlem pek tatlı olabileceği gibi, pek acı da olabilir. ..Biz Fuat için lâtif ve saadetli manzaralarla evlilik hayatının taçlanmasına dua edelim."[Kocatürk]
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
41
Konum
Almanya
KASIM - NOVEMBER 1
Tarihte Bugün - Today in History


1Kasim1928.jpg


1 Kasım 1928
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, T.B.M.M.'ye gelirken

1 Kasım 1930
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal,
T.B.M.M. açış konuşmasını yaparken

1 Kasım 1935
T.B.M.M açmak üzere Başbakan İsmet İnönü ile
Ankara Palas'tan Meclis binasına giderken
1Kasim1935.jpg

1 Kasım 1935
Cumhurbaşkanı Atatürk, Meclis açış konuşmasını yapmak üzere T.B.M.M.'ye giderken

1 Kasım 1935
T.B.M.M. açış nutkunu okurken

1 Kasım 1936
T.B.M.M. ye giderken
ata-142_k.jpg

1 Kasım 1937
Atatürk ve Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak...

ata-19_k.jpg

31 Ekim – 13 Kasım 1918
Mustafa Kemal, Yıldırım Orduları Grup Komutanı iken

1938 - Başbakan Celal Bayar, TBMM'nin yeni yasama döneminin açış konuşmasını yaptı.
T.B.M.M.'nin açılışı için Atatürk'ün yapacağı konuşmayı Celal Bayar okudu.
Atatürk'ün Türkiye Büyük Millet Meclisi V. dönem, IV. toplantı yılını açış konuşmasının, Başbakan Celâl Bayar tarafından okunması: "...Cumhurreisimiz Atatürk'ten aldığım emir üzerine bu seneye ait söylevlerini okuyorum: Memleketimizi her gün daha çok kuvvetlendirmek, her alanda her türlü ihtimallere karşı koyabilecek bir halde bulundurmak ve dünya olaylarının bütün safhalarını büyük bir uyanıklıkla izlemek, barışsever siyasetimizin dayanacağı esasların başlangıcıdır."
Eskiköy-Çetinkaya ve Yazıhan-Demirhan demiryolu hatları işletmeye açıldı.
1937 - Atatürk T.B.M.M.'nin V. Dönem III. Toplanma Yılı'nın açış konuşmasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin V. dönem III. toplantı yılını açış konuşması: "...Milletimizin lâyık olduğu yüksek uygarlık ve refah seviyesine varmasını alıkoyabilecek hiçbir engel düşünmeye yer bırakılmadığını ve bırakılmayacağını huzurunuzda söylemekle bahtiyarım!"
Atatürk'ün, saat 17.00'de Çankaya'da Yugoslav, Romen, Yunan Genelkurmay Heyetleri şerefine bir çay vermesi.
1936 - Atatürk, T.B.M.M. yeni yasama yılını açış konuşmasında Türk Tarih ve Dil Kurumlarının çalışmalarından övgüyle söz etmiş, “bu kurumların az zaman içinde ulusal akademiler hâlini almasını” temenni ettiğini söylemişlerdir.
Cumhurbaşkanı Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin V. dönem II. toplanma yılını açış konuşması: "...Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla Türk milletini emin ve sağlam bir gelecek yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur!"
Atatürk'ün, Ankara Sergievi'nde açılan "Elişleri ve Küçük Sanatlar Sergisi"ni ziyareti.
Ankara Devlet Konservatuvarı öğretime başladı.
Atatürk, Toprak Kanunu üzerindeki düşüncelerini açıkladı.
1935 - T.B.M.M.'nin V. Dönem I. Toplanma Yılı Atatürk'ün konuşmasıyla açıldı.
Cumhurbaşkanı Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin V. dönem I. toplantı yılını açış konuşması: "...Olaylar Türk milletine iki önemli kuralı yeniden hatırlatıyor: Yurdumuzu ve haklarımızı savunacak kuvvette olmak! Barışı koruyacak uluslararası çalışma birliğine önem vermek!"
1934 - Ankara Kızılay'da Güven Anıtı açıldı.
Atatürk'ün, Ankara'da bugün açılan Güven Anıtını saat 17.00'de ziyareti.
Cumhurbaşkanı Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin IV. dönem IV. toplantı yılını açış konuşması: "...Güzel sanatların hepsinde, ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim. Bu yapılmaktadır. Ancak, bunda en çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan Türk musikisidir. Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü, musikide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir."
Atatürk 1 kasım 1934 günü T.B.M.M. de Musiki üzerine tarihi bir konuşma yaparak, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin müzik politikasına açıklık ve kesinlik getirir. Bu konuşmasında Atatürk şunları söyler: “Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü, Musiki değişikliğini alabilmesi, kavrayabilmesidir. Bugün dinletilmeye yeltenilen Musiki yüz ağartıcı değerde olmaktan uzaktır. Bunu açıkça bilmeliyiz. Ulusal, ince duyguları, düşünceleri anlatan, yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları biran önce genel Musiki kurallarına göre işlemek gerekir. Ancak bu şekilde, Türk ulusal Musikisi yükselebilir, evrensel Musikide yerini alabilir”…
1933 - T.B.M.M.'nin IV. Dönem III. Toplanma yılı Mustafa Kemal Paşa'nın konuşmasıyla açıldı.
Cumhurbaşkanı Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin IV. dönem III. toplantı yılını açış konuşması: "...Geçen on sene, gelecek devirler için bir başlangıçtan başka bir şey değildir. Bununla beraber, eski devirlerin tarihi karşısında, Cumhuriyetin bu on senesi, eşi görülmeyen bir diriliş ve göz kamaştırıcı bir ileri atılış anıtıdır!"
1932 - T.B.M.M.'nin IV. Dönem II. Toplanma Yılı Mustafa Kemal'in konuşmasıyla açıldı.
Cumhurbaşkanı Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin IV. dönem II. toplantı yılını açış konuşması: "...Millî kültürün her çığırda açılarak yükselmesini Türkiye Cumhuriyeti'nin temel dileği olarak temin edeceğiz!"
1931 - T.B.M.M.'nin IV. Dönem I. Toplanma Yılı Mustafa Kemal Paşa'nın konuşmasıyla açıldı.
Cumhurbaşkanı Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin IV. dönem I. toplantı yılını açış konuşması: "...Türkiye'nin güvenliğini gaye tutan, hiçbir milletin aleyhinde olmayan bir barış doğrultusu, bizim daima kuralımız olacaktır!"
1930 - Cumhurbaşkanı Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin III. dönüm IV. toplantı yılını açış konuşması: "...Geçen senenin önemli olaylarından biri de Sivas'a demiryolunun ulaşmasıdır. Bu kadar müşkülât içinde vatanı bir misli daha genişletmeye ve kuvvetlendirmeye yardımcı olan bu eserin gelecekte Türk milleti tarafından şükranla anılacağına eminim!"
1929 - TBMM'de Mustafa Kemal, Nutuk'u okudu.
Cumhurbaşkanı Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin III. dönem III. toplantı yılını açış konuşması: "...Meclisimizin en büyük eseri olan Türk harfleri, memleketin umumî hayatına tamamen tatbik olunmuştur. İlk müşkülât, milletin ülkü kuvveti ve uygarlığa olan sevgisi sayesinde kolaylıkla yenilmiştir."
Ankara'da Anadolu Halk Bilgisi Derneği kuruldu. Derneğin 124 sayı çıkan Halk Bilgisi Haberleri adlı dergisi de yayımlanmaya başlandı.
1928 - Yeni Türk Alfabesinin kabulü.
Yeni Türk harflerinin kabul ve tatbiki hakkında Kanun'un kabulü.
1 Kasım 1928’de Latin esasından alınan harfler, (Türk dilinin özelliklerini belirten işaretlere de yer vererek) “Türk harfleri” adıyla 1353 Sayılı Kanunla kabul edilmiştir. Yazı dilinde kullanılan Arap harflerinin yerine Türk harflerinin alınmasını ifade eden Harf Devrimi yapılmıştır. Aslında Atatürk, 9 Ağustos 1928 gecesi İstanbul’da Sarayburnu Parkı’nda düzenlenmiş bir şenlik sırasında, Harf Devrimini halka şöyle duyurmuştur; “Arkadaşlar, güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz.(...) Bu yeni harflerle behemehal pek çabuk bir zamanda mükemmel bir surette anlaşacağız ki, Milletimizin yazısıyla kafasıyla bütün medeniyet aleminin yanında olduğunu gösterecektir.”
Gazi Mustafa Kemal'in yıllık söylevinde yeni harflere değinmesi. Türkiye Cumhuriyeti modernleşme yolunda çok önemli bir adım atarak Arap harflerinin yerine Latin temeline dayalı Yeni Türk Harfleri'ni kabul etti. ()
Cumhurbaşkanı Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin III. dönem II. toplantı yılını açış konuşması: "...Büyük Millet Meclisi'nin kararıyla Türk harflerinin kesinlik ve yasallık kazanması, bu memleketin yükselme mücadelesinde başlı başına bir geçit olacaktır."
Cumhurbaşkanı Atatürk'e, milletin şükran hatırası olmak üzere altın levha üzerinde kabartma bir alfabe takdim edilmesi hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı.
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa'ya altın levha üzerine kabartma bir alfabe hediye edildi.
1928 - Use of the new alphabet is adopted in Turkey (effective December 1, 1928).
The use of the current 29-letter Turkish alphabet was established by the "Law on the Adoption and Implementation of the Turkish Alphabet" as part of Atatürk's reforms. The modified Latin alphabet replaced the Ottoman-Arabic alphabet which had been used for centuries (the use of international numbers was adopted on May 24 1928).
1927 - Gazi Mustafa Kemal'in ikinci defa Cumhurbaşkanlığına seçilmesi.
TBMM'nin Üçüncü Dönemi açıldı.
Atatürk'ün, Cumhurbaşkanı olarak yemini ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin III. dönem I. toplanma yılını açış konuşması: "...Büyük Millet Meclisi, Türk milletinin asırlar süren arayışlarının özü ve onun bizzat kendisini idare etmek şuurunun canlı timsalidir. Türk milleti, mukadderatını Büyük Millet Meclisi'nin kifayetli ve vatanperver eline bıraktığı günden itibaren karanlıkları sıyırıp kaldırmış ve ümitleri boğan felâketlerden milletin gözlerini kamaştıran güneşler ve zaferler çıkarmıştır."
Atatürk'ün, ikinci defa Türkiye Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesi nedeniyle millete bildirgesi: "...Naçiz ferdi olmakla övündüğüm Türk milletinin mutluluğu ve hizmeti uğrunda bütün kabiliyet ve varlığımı vermek gayret ve kararıyla duygulu ve dolu bulunuyorum. Asla şüphe yoktur ki, Cumhuriyet'in gelecek evlâtları bizden daha çok refaha kavuşmuş ve bahtiyar olacaklardır!"
Atatürk'ün, yeni cumhurbaşkanlığı devresinde yapılacak işler hakkında millete bildirgesi: "...Dünyanın zorunlu gidişinde asil milletimize düşen yüksek ödevlerin yerine getirilmesine çalışacağız. Bu ödevler, uygarlık ve insanlık aile­sinde Türk milletinin lâyık olduğu yüksek itibar mevkiini koruma ve yükseltmesine hizmet etmek olacaktır."[Kocatürk]
Anadolu Halk Bilgisi Derneği kuruldu. Merkezi Ankara'da olan derneğin, Türk folklor çalışmaları yapmak amacıyla kurulduğu bildirildi.
1927 - Atatürk is reelected President.
1926 - Harf Devrimi 1353 Sayılı Kanunla Yürürlüğe girdi.
1 Kasım 1928’de Latin esasından alınan harfler (Türk dilinin özelliklerini belirten işaretlere de yer vererek) “Türk harfleri” adıyla 1353 Sayılı Kanunla kabul edilmiştir. Yazı dilinde kullanılan Arap harflerinin yerine Türk harflerinin alınmasını ifade eden Harf Devrimi yapılmıştır.

Aslında Atatürk, 9 Ağustos 1928 gecesi İstanbul’da Sarayburnu Parkı’nda düzenlenmiş bir şenlik sırasında, Harf Devrimini halka şöyle duyurmuştur; “Arkadaşlar, güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz... Bu yeni harflerle behemehal pek çabuk bir zamanda mükemmel bir surette anlaşacağız ki, Milletimizin yazısıyla kafasıyla bütün medeniyet aleminin yanında olduğunu gösterecektir.”
Cumhurbaşkanı Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin II. dönem IV. toplantı yılını açış konuşması: "...Bu büyük millet, arzu ve istidadının yöneldiği istikametleri görmeye çalışan ve görebilen evlâdını daima takdir ve himaye etmiştir."
Dünya Bankası, Türkiye'ye turizm amaçlı 26 milyon Dolar kredi verdi. Krediyle, Antalya Turizm Projesi'nin gerçekleştirileceği ve yapılacak tesislerden 60 bin turistin yararlanacağı belirtildi.
1925 - Sason İsyanı.
Cumhurbaşkanı Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışında yaptığı konuşmada şöyle diyor: "Bilim ve eğitimde ilerlemeye yönelik genel isteği yerine getirebilmekten daha çok uzağız. Önümüzdeki yıl için sizlerden devletçe yapılabilecek en büyük özveriyi rica ederken, varlıklı olan vatandaşlarımıza da korunmalarına verilmiş olan çocuklarımızı özel girişimleri ile okutup yetiştirmelerini önemle öğütlerim."
Kaynak:
Cumhurbaşkanı Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin II. dönem III. toplanma yılını açış konuşması: "...Cumhuriyet devrinin kendi zihniyet ve ahlakıyla donanmış basınını yine ancak Cumhuriyet'in kendisi yetiştirir."
1924 - TBMM Birinci Dönem oturumları Kasım'da başladı. Yasama yılı başlangıç tarihi, Kasım ayı olarak belirlendi.
Cumhurbaşkanı Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin II. devre II. toplantı yılını açış konuşması: "...Hiç şüphe etmemelidir ki, Anadolu ortasında süratle meydana getirilecek yeni ve bayındır bir Ankara, asırlarca ihmal edilen Türk vatanı için başlı başına bir uygarlık merkezi, Türk Devleti için pek önemli bir dayanak olacaktır!"
1923 - Başkanlık için yapılan seçimde Fethi Bey (Okyar) T.B.M.M. başkanlığına seçildi.
Ali Fethi Okyar TBMM'de ikinci başkan oldu. Görevini 22 Kasım 1924'e kadar devam ettirdi.
Rauf Bey'in (Orbay) tartışmalar yaratan, Cumhuriyet'in ilanına karşı verdiği demeç gazetelerde yayınlandı.
Atatürk'ün, Cumhurbaşkanı seçilmesi nedeniyle kendisini kutlayan Halife Abdülmecit Efendi'ye cevap telgrafı: "Türkiye Cumhuriyeti hakkında hayırlı temennilerinize teşekkür ederim."
1922 - Saltanatın (Padişahlığın) kaldırılması.
Gazi Mustafa Kemal'in teklif ve müdafaası üzerine T.B.M.M.'nin saltanatın kaldırılmasına karar vermesi.
Hilâfet ve Saltanat'ın birbirinden ayrılarak Saltanat'ın kaldırılması kararı.
Bu karar Vahdettin'e, Yıldız Sarayı'nda Refet Paşa tarafından tebliğ edilmiştir.
Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuşması: "...Millet mukadderatını doğrudan doğruya eline aldı ve millî saltanat ve egemenliğini bir şahısta değil, bütün fertleri tarafından seçilmiş vekillerden oluşan bir Meclis-i Âli'de temsil etti. İşte o Meclis, Meclis-i Âlinizdir; Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Milletin saltanat ve egemenlik makamı, yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir!"
Mustafa Kemal yapmış olduğu konuşmada, Vahdettin'i "alçak ve cellat" olarak nitelendirerek, "saltanat kuvvetle alınır, şimdi de Türk milleti hakimiyet ve saltanatını isyan ederek kendi eline bilfiil almıştır" dedi. Saltanatın kaldırılmasını öngören kanun şiddetli alkışlar arasında kabul edildi.
Türk Jandarma birlikleri, Çanakkale Boğazı bölgesinde ve diğer yerlerde yeni durumlarını aldılar.
Altıyüzyıllık saltanat kaldırıldı.
Kurtuluş Savaşı'nın ilk yıllarında kurulan (23 Nisan 1920) Türkiye Büyük Millet Meclisi, halktan kopuk Osmanlı yönetiminin yanında, halkın içinden seçilen temsilcileriyle "halk iradesi"nin gerçek temsilcisi olmuş, iyice eskimiş ve yıpranmış kişisel saltanatsa, TBMM'yi, yani ulusun egemenliğini tanımamasının yanı sıra, Sevr Antlaşması'nı imzalamış, düşmanla işbirliği yapıp, çıkarttığı ayaklanmalarla Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı engellemeye çalışmıştı. 23 Nisan 1920'den başlayarak ulusal egemenliğe dayalı devletin kurulmasıyla kişisel saltanata kalkmış gözüyle bakan Mustafa Kemal, İtilaf Devletleri'nin Lozan Barış Konferansı'na Ankara Hükümetinin yanı sıra Osmanlı Hükümeti temsilcileri de çağırmaları üstüne, 1 Kasım 1922'de TBMM'de yaptığı konuşmada ulus akla aykıı olduğunu belirterek,saltanatın kaldırılmasını istedi. Milletvekillerinin ateşli konuşmalarla Atatürk'ü desteklemelerinden sonra, saltanatın İstanbul'un işgal tarihinden (16 Mart 1920) başlayarak kalkmış olduğu oybirliğiyle kabul edildi. Saltanatın kaldırılmasıyla son padişah VI. Mehmed Vahdettin de, 17 Kasım günü İngiliz Komutanlığına başvurarak, bir İngiliz zırhlısıyla İstanbul'dan ayrıldı.
1922 - The Sultanate is abolished.
The Grand National Assembly accepts Gazi Mustafa Kemal's proposal to abolish the Sultanate (however the caliphate remains).
1921 - İnebolu'da 23 Ekim 1921 anlaşmasına göre Türklerle İngilizler arasında tutsak değişimi.
Malta'dan İngiliz gemisiyle getirilen 59 Türk, Anadolu'daki 4 İngilizle İnebolu'da değiş-tokuş edildi. Malta'dan getirilen Türkler arasında Kara Vasıf, Mithat Şükrü (Bleda), Rauf Bey (Orbay), Celal Nuri Bey (İleri) gibi isimler de var.
Türk davasını destekleyen Pierre Loti'ye Meclis adına armağan gönderilmesi kararı alındı.
1920 - Ankara'daki "Zabit Namzetleri Talimgahı" ilk mezunlarını verdi.
Atatürk'ün, subay yetiştirmek üzere Ankara'da açılan "Zabit Namzetleri Talimgâhı"nın ilk mezunlarını vermesi münasebetiyle yapılan törende konuşması: "Ordumuz, hayat ve haysiyet mücadelesinde milletin ve milletin amaçlarının yegâne dayanağıdır"
Atatürk'ün, "Zabit Namzetleri Talimgahının ilk mezunlarını vermesi nedeniyle Okul'un hatıra defterine yazdıkları: "Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, ya bağımsızlık ya ölüm andıyla yetişen ilk bağımsızlık subaylarının ordu ve milletimize takdim ve emanet olunduğunu görmekle bahtiyardır!"
1919 - Maraş'ta İngilizlerin işgali, Fransızlara devretmesi.
1918 - Yıldırım Orduları Grup Komutanı Mustafa Kemal Adana'da.
1918 - Ateşkese rağmen Irak'taki İngiliz orduları komutan Marshall, emrindeki birliklere Musul'un işgal edilmesi emrini verdi.
İttihat ve Terakki'nin son kongresi başladı.
İstanbul'da Mustafa Kemal'in de ortak olup, yazı yazacağı Minber gazetesi yayına başladı.
Mondros'tan dönen Osmanlı murahha heyeti başkanı, Rauf (Orbay) Bey'in, gazetecilere demeci:
"... Yaptığımız mütareke umduğumuzun üstündedir. Devletin bağımsızlığı, saltanatın hukuku, milletin onuru tümüyle kurtarılmıştır."
İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin son kongresinin toplanması.

Sırplar'ın Belgrad'a girmesi.
Avusturyalılar'ın Padova ateşkesi.
Polonyalılar'ın bağımsızlık ilanı.
Wilhelm II. 'nin tahttan çekilmesi.
Mezieres ve Charleville'nin geri alınması.
Rethondos ateşkesi.
Rusya'nın Brest-Litovsk anlaşmasını reddetmesi.
Avusturyalılar'ın Almanyaya'ya bağlı bir cumhuriyet ilan etmeleri.
Doğu Afrika'nın teslim olması.
Fransızlar'ın Metz'e girmesi, Petain'in Fransa mareşali olması.
Alman donanmasının gözaltında tutulmak üzere İngiliz sularına getirilmesi.
Fransızlar'ın Strasbourg'a girmesi.
1916 - Allied offensive on the Salonika Front.
1914 - Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na katılması.Rusya Türkiye'ye savaş açtı.
Fransa ve İngiltere Türkiye'ye savaş açtı.
Rus ordusunun Doğu sınırımızı geçmesi.
İngilizler'in Basra'yı almaları. İngiliz donanmasının Akabe'yi (Basra) topa tutması.
İngiliz-Fransız donanmasının Çanakkale'nin dış tabyalarını bombardımanlamaları.
Coronel Deniz Savaşı.
Japonlar ve İngilizler'in Çingdao'yu Almanlar'dan alması.
Cihad-ı Ekber ilanı.
Rus donanmasının Trabzon'u bombardımanı.
1914 - Russia declares war on the Ottoman Empire.
The first Australian and New Zealand contingent sails from Albany, Western Australia, bound for Egypt. Only one in four of those who sailed in the first convoy would return un-wounded at the end of the First World War.
1910 - Atatürk'ün, 3. Ordu Subay Talimgahı Komutanlığı'ndan tekrar 3. Ordu Karargâhı'na atanması. [Kocatürk]
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
41
Konum
Almanya
KASIM - NOVEMBER 2
Tarihte Bugün - Today in History

ata-19_k.jpg

31 Ekim – 13 Kasım 1918
Mustafa Kemal, Yıldırım Orduları Grup Komutanı iken

1938 - Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Abdülhalik Renda'nın -Meclisin duygularını ileten- telgrafına cevabı: "Büyük Millet Meclisi'nin, yeni yıl çalışmalarına başlarken hakkımda gösterdiğini bildirdiğiniz yüksek hislerden çok duygulandım. Büyük Kamutay'a teşekkür ve derin saygılarımı arz ederim"[Kocatürk]
1934 - Dahiliye Vekili Şükrü Kaya bir talimat yayınlayarak radyolarda Türk musikisine ait eserlerin çalınmasını durdurdu.
İçişleri Bakanı Şükrü (Kaya) Bey'in genelgesiyle radyo programlarından alaturka musiki kaldırıldı.
1933 - Atatürk'ün, Ankara İsmetpaşa Kız Enstitüsü'nde açılan "Maarif Sergisi"ni, Ticaret Okulu'nda "İktisat Sergisî'ni ve Halkevi'nde "İnkılâp Resim Sergisi"ni gezmesi ve -sergi nedeniyle- Ticaret Okulu'nun hatıra defterine yazdıkları: "Gördüklerim yüreğimi sevinç ve büyük umutlarla doldurdu. Türk çocuklarının yüksek kabiliyetine inancım tamdır. Bu bilgi yapısında yetişmek fırsatına erişen çocuklarımızı tebrik eder ve memlekete faydalı olmalarını dilerim."
Telgraf şirketi devlete devredildi.
1932 - Atatürk'ün, akşamüzeri Ankara Halkevi'ne gidişi, daha sonra Ankara Numune Hastanesi'ne gelerek -bir ameliyat geçirmiş olan- Kâzım (Özalp) Paşa'nın oğlu Teoman'ı ziyareti.
1930 - Bir deniz yolculuğu yapmakta olan Bulgar Kralı III. Boris'in Atatürk'e telgrafı: "Sofya'dan çekilen bir telgraf, zât-ı devletlerinin, Kraliçe'yi ve beni nazikâne davet haberini verdi. Bu lütufkârlıktan pek derin bir şekilde memnun olduk. Bu davete uyamadığımızdan cidden üzgünüz. Son günlerdeki fırtınalar, seyahatimizin uzamasına sebep olduğundan Boğaziçi'ni, büyük üzüntülerle gece geçmek mecburiyetinde kaldık."
Atatürk'ün, Bulgar Kralı III. Boris'in telgrafına cevabı: "Fırtına dolayısıyla vuku bulan gecikmenin siz ve Kraliçe Hazretleri'nin biraz istirahatlerine mani olduğundan ben de pek üzgünüm."
1925 - Diyanet İşleri Reisi Rifat Efendi (Börekçi) şapka giymenin dini bir sakınca teşkil etmediğini söyledi.
1922 - Saltanatın kaldırılması.
Hilâfet ile Saltanatı birbirinden ayıran 1-2 Kasım 1922 tarih ve 308 sayılı Meclis Kararı.
1 Kasım 1922 tarihli kanun gereğince, hilafet ile saltanat biribirinden ayrıldı. İki buçuk yılı aşan bir zamandan beri fiilen hükmünü yürüten milli saltanatın varlığı kabul edildi. Hilafet, açıklık kazanmış bir hakka sahip olmaksızın bir süre daha bırakıldı.
Atatürk'ün, "Petit Parisien" muhabirine -barış şartları, iç ve dış siyasî sorunlar hakkında- demeci: "...Biz ne bolşevikiz, ne de komünist; ne biri, ne diğeri olamayız. Çünkü, biz milliyetperver ve dinimize hürmetkarız."
1922 - Legislation on abolishing the Sultanate is passed.
1922 - Vize ve Demirköy'ün kurtuluşu.
1922 - TBMM’nin gizli oturumunda Lozan Konferansı’na katılacak heyetin Hükümetçe belirlenmesi kararı alındı.
1921 - Atatürk'ün, Meclis'teki odasında Hataylılar adına gelen Tayfur (Sökmen) ve Faruk (Cengiz) Beyleri kabulü ve görüşmesi.[Kocatürk]
1920 - İkinci parti Sovyet savaş malzemeleri geldi.
1918 - Enver, Talat ve Cemal Paşalar, beraberindekilerle bir Alman gemisi ile yurttan ayrıldılar.
Osmanlı Devleti'nin 1. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkması üzerine 1-2 Kasım 1918 gecesi İttihat ve Terakki'nin lider kadrosu Enver Paşa, Talat Paşa, Cemal Paşa ile birlikte Doktor Nazım, Bahaeddin Şakir, Azmi ve Bedri Bey'ler bir Alman denizaltısıyla Odessa'ya, oradan da Berlin'e gitti.
Yunan Başbakanı Venizelos Osmanlı Devleti ile ilgili isteklerini İngiltere başbakanı Lloyd George'a bildirdi.
Yıldırım Orduları Grup Komutanı Mustafa Kemal Adana'da.
1917 - Siyonizm üzerine Balfour bildirisi.
ADB ile Japonya arasında Çin konusunda anlaşmalar.
İngilizler'in Paachendaele'yi alması.
İngilizler'in Gazze'yi alması.
Rusya'da Bolşevik'lerin iktidara geçmesi.
İtalya'da Diaz'ın Cadorna'nın yerine geçmesi.
Fransa'da Clemenceau kabinesinin kurulması.
1917 - Balfour Declaration.
The British government supports plans for a Jewish "national home" in Palestine.
1916 - ABD Wilson'sun yeniden başkan seçilişi.
Fransızlar'ın Vaux kalesini geri alışı.
Avusturya-Macaristan İmparatoru Frans Joseph'in ölümü, yerine Karl'ın geçişi.
1916 - Allied offensive on the Salonika Front.
1914 - Rusya, Osmanlı devletine savaş ilan etti.
1914 - Russia declares war on the Ottoman Empire (followed by Britain and France on Nov. 5).
On November 2, Russia declares war on the Ottoman Empire (Turkey). With the declaration of war, the decaying Ottoman Empire is vulnerable to attack. The Turkish fronts are separated by great distances with poor communications, and range from the extreme cold of the Caucasus Mountains to the hot Sinai and Arabian deserts. Initially with about 40 divisions, totalling over half a million men, the Turkish land forces are eventually organized into four armies - the First in European Turkey, Second in Asia Minor, Third in the Caucasus opposing the Russians, Fourth along the Levant coast from Palestine to Sinai, and two corps in Mesopotamia, the area of the Tigris and Euphrates Rivers.
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
41
Konum
Almanya
3 KASIM - NOVEMBER 3
Tarihte Bugün - Today in History

ata-19_k.jpg

31 Ekim – 13 Kasım 1918
Mustafa Kemal, Yıldırım Orduları Grup Komutanı iken

1933 - Atatürk'ün, Roosevelt'in 29 Ekim 1933 tarihli kutlama telgrafına cevabı: "Cumhuriyet'in 10. yıldönümü münasebetiyle zât-ı devletleri tarafından bana gönderilen lütufkâr temenni ve tebriklerden derin bir şekilde duygulandım. Bundan dolayı zât-ı devletlerine samimî teşekkürlerimi bildiririm."
Atatürk'ün, Kalinin'in 29 Ekim 1933 tarihli kutlama telgrafına cevabı: "...Çalışmalarımızın başarısını ve yükselme eserinin gerçekleşmesine olan şahsî hizmetimi tarif için kullandığınız sözleri minnettarlıkla karşılarım."
Atatürk'ün, Herriot'un 29 Ekim 1933 tarihli kutlama telgrafına cevabı: "Cumhuriyetçi ve cumhuriyet fikirlerini o kadar soylu bir görüşle temsil etmekte olan bir parti tarafından bana yöneltilen sözlerden pek duygulanmış olarak size ve partinize, gerek kendi adıma ve gerek Cumhuriyet hükümeti adına çok dostane selâmlarımı arz ederim."
Atatürk'ün, Japon İmparatoru Hirohito'nun 29 Ekim 1933 tarihli kutlama telgrafına cevabı: "...En sıcak teşekkürlerimi ve şahsî saadetleri ve Japonya'nın refahı için olan en samimî temennilerimi kabul buyurmalarını rica ederim."[Kocatürk]
1926 - Atatürk'e karşı planlanan İzmir Suikastından suçlu bulunan Rüştü Paşa idam edildi.
1925 - Atatürk'ün, Çankaya'da İtalya Elçisi Orisini Baroni'nin güven mektubunu kabulü ve Elçi'nin söylevine cevap konuşması.
1922 - Lozan'a gidecek delegelerle ilgili hükümet önerisi kabul edildi.
1921 - Atatürk'ün, Fransız edibi ve Türk dostu Pierre Loti'ye halı gönderilişi nedeniyle mektubu: "Tarihin en karanlık günlerinde sihirli kalemiyle daima Türk milletinin hakkını doğrulamış ve savunmuş olan büyük üstat için Türk milletinin beslediği derin ve sarsılmaz sevgi hislerine, bağımsızlık mücadelesinde şehit düşen erkeklerimizin yetim bıraktığı kızlarımız tarafından gözyaşları arasında dokunan bu halı şahitlik edecektir." [Kocatürk]
1920 - Doğu cephesinde milli kuvvetlerin Gümrü yönünde harekata geçmesi.
Simav'ın Yunanlılar tarafından ikinci kez işgali.
1919 - İzmir cephesinde Türklerle Yunanlılar arasında tespit edilen hattın (Milne hattı) General Milne tarafından Harbiye Nazırı Cemal Paşa'ya bildirilmesi.
Millî Kongre Başkanı Esat (Işık) Paşa'nın, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Merkez Heyetleri tarafından milletvekili seçimlerine müdahale edildiği hakkında, Atatürk'e telgrafı.
Karakol Cemiyeti adlı direniş örgütü kuruldu.
Mütareke döneminin ilk gizli direniş grubu, İstanbul'da kurulan Karakol Cemiyeti'dir. 1918 Ekim sonları veya Kasım başlarında Talat Paşa'nın direktifi ile kurulan Cemiyet'in kurucuları arasında, Kurmay Albay Kara Vasıf, Emekli Yüzbaşı Baha Said, Albay Galatalı Şevket ve Yenibahçeli Şükrü Bey'ler gibi İttihadçı şahıslar bulunmakta idi. Kısa zamanda örgütlenme çalışmalarını tamamlayan Karakol Cemiyet'in Millî Mücadele'yi yaptığı en büyük hizmet, İstanbul'dan Anadolu'ya silah ve cephane ile subayların kaçırılmasını sağlaması, İngiliz Muhibleri Cemiyeti gibi kuruluşların planlarına ve faaliyetlerini Mustafa Kemal Paşa'ya haber vermesi olmuştur.
Kaynak:
Karakol Cemiyeti (Kaynak:)
Biz, Erzurum'da kongre kararlarının her yerde anlaşılmasını ve birlikte uygulanmasını sağlamaya çalışırken "Karakol Cemiyetinin Teşkilâtı Umumiye Nizamnamesi (Karakol Derneğinin Genel Kuruluş Tüzüğü)" ve "Karakol Cemiyeti Vezaifi Umumiye Talimatnamesi (Karakol Derneğinin Genel Görev Yönetmeliği)" diye basılı birtakım kâğıtların bütün orduya, komutan, subay, herkese dağıtıldığı bildirildi.
Bu yönetmeliği okuyan bana en yakın komutanlar bile, bu işi benim yaptığımı sanarak iyiden iyiye kuşku ve duraksamalara düşmüşler. Benim, bir yandan kongrelerle açık olarak ulusal ortak çalışmalar yaparken, bir yandan da gizemli ve korkunç bir komite kurmakla uğraştığım sanısına kapılmışlar. Gerçi, bu işleri ve girişimleri yapanlar İstanbul'da bulunuyorlarmış; ama, her şeyi benim adıma ve hesabıma yapmakta imişler.
Karakol Cemiyetinin genel örgüt tüzüğüne göre, genel merkez üyeleri ve sayıları, toplanma yerleri ve nasıl toplandıkları, nasıl seçilip görevlendirildikleri kesin olarak gizli ve saklı tutulur. Bir de, en ufak bir gizi açığa vuran ya da Karakol Cemiyetine tehlike getiren, dahası, tehlike getirici bir kuşku uyandıran, hemen idam olunur.
Genel Görevler Yönetmeliğinde de, "bir ulusal ordu"dan söz ediliyor ve: "Bu ordunun başkomutanı ve genelkurmay başkanı, ordu, kolordu ve tümen komutanları ve kurmayları seçilmiş ve atanmış olup gizli ve saklı tutulur, Bunlar, görevlerini gizli olarak yaparlar." deniliyor.
Baylar, hemen komutanları uyardım; bu tüzük ve yönetmelik hükümlerini kesinlikle uygulamamaları gerektiğini ve bu girişimin kaynağını araştırmakta olduğumu bildirdim.
Sivas'a varışımdan sonra, oraya gelen Kara Vâsıf Bey'den anladım ki, bu işi yapan kendisi ve bazı arkadaşları imiş.
Kesinlikle böyle bir davranış doğru değildi. Herkesi idamla korkutarak, bilinmeyen bir merkezin, bilinmeyen bir başkomutanın, bilinmeyen birtakım komutanların buyruklarına uymaya zorlamak çok tehlikeli idi. Gerçekten, orduda görevli herkeste hemen birbirlerine karşı güvensizlik ve bir korku başladı. Örneğin, herhangi bir kolordu komutanının: "Benim komutam altındaki kolordunun acaba saklı ve gizli komutanı kimdir? Bu gizli komutan acaba ne zaman ve nasıl komutanlığı ele alacak ve acaba bana karşı nasıl davranacak?" gibi haklı birtakım kuruntulara kapılması beklenilmez değildi.
Sivas'ta Kara Vâsıf Bey'e, gizli merkezin, gizli başkomutanın ve gizli genelkurmay başkanının kimler olduğunu sorduğum zaman: "Hepsi siz ve arkadaşlarınızdır" yanıtını vermişti. Bu, beni büsbütün şaşırtmıştı. Bu karşılık, elbette akla ve mantığa uygun olamazdı. Çünkü, hiç kimse bana böyle bir düzen ve kuruluştan söz açmış ve benden bu iş için izin almış değildi
Bu derneğin daha sonra, özellikle İstanbul'da, bu ad altında çalışmasını sürdürmeye çabaladığı anlaşıldığına göre, iyi niyetle kurulduğu ve sıkışınca bize vermek zorunda kaldıkları bilgilerin doğruluğu ileri sürülemez.
1918 - Musul'un İngilizler tarafından işgal edilmesi.
Atatürk'ün, Adana'dan Sadrazam Ahmet İzzet Paşa'ya "Mondros Ateşkes Antlaşması"nın bazı maddelerinin açıklanmasını ve ne gibi önlemler alınmasının düşünüldüğünü soran telgrafı: "...Toros tünellerinin müttefikler tarafından işgali hakkındaki maddenin açıklanması lâzımdır. ...İşgalin mahiyeti, tünel işletmesini de kapsamakta mıdır? Yoksa muhafaza tertibatından mı ibaret kalacaktır? Toros tünellerini tutacak işgal kuvvetinin miktarı nedir ve nereden gelecektir?"[Kocatürk]
İngilizlerin, İskenderun'a bir heyet göndererek limandaki mayınların temizlenmesini ve bunu takiben karaya asker çıkaracaklarını bildirmeleri.
İskenderun'a gelen İngiliz ve Fransız subayları, İskenderun'a kuvvet çıkarılacağını bildirdi.
Mustafa Kemal Paşa bunu reddetti.
Yıldırım Orduları Grup Komutanı Mustafa Kemal Adana'da.
1918 - Armistice with Austria-Hungary signed.
With Turkey having already signed an armistice, Germany was left to confront the Allies alone for the remaining days of the war.
1916 - Allied offensive on the Salonika Front.
1915 - İstanbul'dan Gelibolu'ya gelen Ayan ve Mebusan Heyeti'nin, Anafartalar Grubu Karargâhı'na giderek Atatürk'ü ziyareti, Atatürk'le beraber cepheyi gezmeleri.
1914 - İngiliz-Fransız donanması'nın Çanakkale'nin dış tabyaları bombalaması.
İngiliz ve Fransız harp gemilerinin, Boğaz girişindeki tabyaları topa tutması. Düşmanın, Çanakkale Boğazı'na yönelen ve Ertuğrul, Seddülbahir, Kumkale ve Orhaniye tabyalarını hedef alan bu ilk deniz taarruzu, ilerki aylarda da tekrarlanacaktır.
İngilizlerin Basra Körfezine asker çıkarması.
1914 - Initial naval bombardment of Gallipoli.
Dardanelles naval operations: Royal Navy squadron, including the battlecruisers HMS Indomitable and HMS Indefatigable, bombard the Turkish forts at the entrance to the Dardanelles.
Montenegro declares war on the Ottoman Empire.
1892 - Mehmet Akif Ersoy, bugün elde bulunan ve Bağdatlı Ruhi'ye nazire olarak yazılan ilk şiiri "Destur"u kaleme aldı.
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
41
Konum
Almanya
KASIM - NOVEMBER 4
Tarihte Bugün - Today in History

ata-19_k.jpg

31 Ekim – 13 Kasım 1918
Mustafa Kemal, Yıldırım Orduları Grup Komutanı iken

1937 - Amerika'daki Mark Twain Cemiyeti'nin Atatürk'e madalya verişi.
1934 - Atatürk'ün, Çankaya'da -yeni Belçika Kralı'nın tahta çıkışını bildiren- Belçika Heyeti'ni kabulü.
1933 - Atatürk'ün Selanik'te doğduğu eve, Yunan Hükümeti tarafından bir hatıra levhası konulması: "Türk milletinin büyük inkılâpçısı ve Balkan Birliği'nin koruyucusu Gazi Mustafa Kemal bu evde dünyaya gelmiştir. 29.10.1933" [Kocatürk]
Atatürk'ün, öğleden sonra Prof. Hermann Jansen ve Prof. Holzmeister'i kabulü, daha sonra yeni Cumhurbaşkanlığı Binası'nı gezmesi.
Atatürk'ün, akşamüzeri Kılıç Ali Bey'in evine uğrayışı, akşam Çankaya'ya dönüşü.
1927 - Ankara'da, Etnografya Müzesi önünde ve Yenişehir'deki Atatürk heykellerinin açılışı.
Gazi Mustafa Kemal, Ankara Etnografya Müzesi önünde ve Yenişehir'de dikilen heykelinin açılışını yaptı.
1926 - Atatürk'ün, İzmir suikastının sonuçsuz kalması nedeniyle duyulan umumî sevinci ileten Türkiye Büyük Millet Meclisi Heyeti'ne demeci: "...Büyük Türk milletinin her görüş açısından duyarlık ve eğilimlerini kendi kalplerinde, vicdanlarında ve kişiliklerinde temsil eden Meclisimizin bana ulaştırdığınız bu duyguları çok kıymetlidir. Bunu hayatımda erişebileceğim en büyük mükâfatlardan biri sayıyorum."
1923 - Atatürk'ün, Cumhurbaşkanı seçilmesi nedeniyle kendisini kutlayan Sovyet icra Komitesi Başkanı Kalinin'e teşekkür telgrafı.
1922 - İstanbul, Ankara hükümetinin denetimine girdi.
İstanbul'da son Osmanlı hükümeti (Tevfik Paşa kabinesi) istifa etti.
Refet Paşa, İstanbul'un yönetimini Ankara adına yürütmeye başladı.
İstanbul'da TBMM Hükümeti yönetiminin başlamış olduğunun resmen açıklanması.
İstanbul'un yönetimine el konulduğuna ilişkin, Ankara Hükümeti kararı: "TBMM Hükümeti, 4 Kasım 1922 öğle vaktinden itibaren İstanbul'un idaresine el koymuştur."
Osmanlı Devleti'nin resmi gazetesi Takvimi Vakayi yayınını durdurdu.
İsmet (İnönü) Paşa, Saltanatın kaldırıldığını İtilaf devletlerine bildirdi.
1920 - Gümrü yönünde harekata geçen milli kuvvetlerin Şahnalar hattını işgal etmesi.
İcra Vekilleri Heyeti'nin seçim yönteminde değişiklik yapıldı. (Şimdiye değin bakanları Meclis gizli oyla seçiyordu. Bundan böyle bakanlar, T.B.M.M. Başkanınca gösterilen adaylar arasından seçilecekti)
1919 - Atatürk'ün, İstanbul'da bulunan Kara Vasıf'a telgrafı: "...Bir kere daha arz edelim ki, Meclis-i Mebusan'ın her açıdan güven verici bir yerde toplanması ilk şarttır."
1919 (4-5) - Atatürk'ün, Kâzım Karabekir'e Millî Meclis'in nerede toplanması gerekeceği hakkında görüş isteyen telgrafı.
1919 (4-5) - Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın, Atatürk'e telgrafı: "...Seçimlerin tarafsızlık içinde yapılmadığına dair şikâyet ve söylentiler kesilmeksizin devam ederek yabancı basın ve çevrelere kadar yansımıştır. Meclis-i Mebusan, milletin çeşitli kesimlerini temsil etmediği ve özellikle Kuva-yi Milliye'nin etkisi ile oluştuğu takdirde, bunun dünya kamuoyunda nasıl karşılanacağı izaha muhtaç değildir. Bu nedenle, milletvekillerinin seçiminde baskı yapılmasına meydan verilmemesi elzemdir." [Kocatürk]
İcra Vekilleri Heyeti'nin seçim yönteminde değişiklik yapıldı. O güne kadar Meclis'teki gizli oylamayla seçilen bakanların, bundan böyle TBMM Başkanlığı'nca gösterilen adaylar arasından seçilmesi kararlaştırıldı.
3. Bozkır Ayaklanması bastırıldı.
1918 - Bir Fransız alayının Doğu Trakya'ya gelerek Uzunköprü-Sirkeci demiryolunu işgali.
Yıldırım Orduları Grup Komutanı Mustafa Kemal Adana'da.
Sadrazam Ahmet İzzet Paşa'nın, Atatürk'ün 3 Kasım 1918 tarihli telgrafına cevabı: "Toros tünellerinin İtilâf Devletleri'nce işgali yalnız bir koruma niteliğindedir(l). ..İşgal kuvvetlerinin nereden geleceği ve miktarı İngiliz Komutanlığı tarafından bildirilir (!)"
1918 (November 4 -December 27) - After the armistice with Turkey, British forces occupied Mosul on November 4th and advanced into Azerbaijan, reoccupying Batum on November 17th. The British then seized control of Georgia, entering Batum on December 27th.
1916 - Allied offensive on the Salonika Front.
1909 - Bağdat Demiryolları kapsamında yapılan Haydarpaşa Garı törenle açıldı.
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
41
Konum
Almanya
5 KASIM - NOVEMBER 5
Tarihte Bugün - Today in History

r68.jpg

5 Kasım 1925
Atatürk Ankara Hukuk Fakültesi'nin açılış töreninde öğretim üyeleri ve öğrencileriyle

Atatürk with educators and students at the opening ceremony of The Ankara Faculty of Law
(November 5 1925)
1938 - Atatürk'ün, Ankara'dan gelen Başbakan Celâl Bayar'ı kabulü ve çeşitli konular hakkında bilgi alışı.
1937 - Atatürk'ün, saat 16.30'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gelişi, akşam Çankaya'ya dönüşü.
1936 - Eski adı Mekteb-i Mülkiye olan Siyasal Bilgiler Okulu, İstanbul'dan Ankara'ya taşındı.
1925 - Ankara Hukuk Fakültesi, Atatürk tarafından açıldı.
Atatürk'ün, Ankara Hukuk Mektebi'nin açılış töreninde konuşması: "...Bugün tanık olduğumuz olay, yüksek memur ve uzman bilginler yetiştirmek girişiminden daha büyük bir öneme sahiptir. Yıllardan beri devam eden Türk İnkılâbı, varlığını ve zihniyetini, toplum yaşamının temeli olan yeni hukuk esaslarında belirlemek ve gerçekleştirmek çaresine girişmiştir. Cumhuriyetin yardımcısı olacak bu büyük kurumun açılışında hissettiğim mutluluğu, hiçbir girişimde duymadım ve bunu gösterme ve ifade etmekle memnunum." (Mektebin adı 1927 yılında "Ankara Hukuk Fakültesine çevrilmiştir). [Kocatürk]
1922 - İsmet Paşa başkanlığında Türk delege heyetinin Ankara'dan ayrılması.
İsmet Paşa başkanlığındaki TBMM Delegasyonu, Lozan görüşmelerine katılmak üzere, İsviçre'ye hareket etti.
Başkomutan Atatürk'ün, I. Ordu Komutanı Nurettin Paşa'nın -Lozan Konferansı'na davet edilmemizle ilgili olarak düşüncelerini bildiren- 29 Ekim 1922 tarihli yazısına cevabı: "...Devlet ve milletin işlerini yürütmeyi üzerine alanlar, her türlü mesuliyeti en yüksek derecede omuzları üstünde tam bir cesaret ve iftiharla tutan insanlar olduğunu bilmek mecburiyetindedir." [Kocatürk]
İstanbul'un yönetimine el konulduğuna dair Ankara Hükümeti kararının İstanbul Hükümeti'ne tebliği.
Refet (Bele), İstanbul'daki nezaretlere, her türlü çalışmaları kesmeleri buyruğunu verdi.
İstanbul Hükümeti böylelikle sona erdi.
1921 - 5 Kasım 1921 Tarihinden itibaren müşarünileyhin Başkumandanlık müddeti üç ay daha temdit edilmiştir. Kaynak:
1920 - Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Paşa, Mustafa Kemal Paşa ile buluşmak için müracaat etti.
Doğu cephesinde Ermeniler mütareke istedi.
Sadrazam Tevfik Paşa barış antlaşmasının onaylanması için Ankara hükümeti ile ilişki kurulmasının zorunlu olduğunu söyledi.
Mehmet Akif, Kastamonu'da bir camide yaptığı konuşmada Sevr Antlaşmasından korkulmaması gerektiğini, süregelen iç isyanlar karşısında birlik ve beraberlik içinde mücadeleye girilmesi gerektiğini öne sürdü.
1919 - Atatürk'ün, Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın 4/5 Kasım 1919 tarihli telgrafına cevabı: "...Yaygara koparan siyasî partilere gelince, bunlar plan söylüyorlar. Çünkü her yerde seçimlere katılmışlardır. Ancak, beşer onar kişiden ibaret olan bu partilerin millet gözünde bir mevkileri olmadığından ve millet bu defa İstanbul'daki politikacılardan değil, kendi bağrındaki öz vatandaşlardan milletvekillerini seçmekte olduğundan, kendilerinin başarı sağlayamayacaklarını anlayarak telâş ediyorlar. Buna karşı bizim elimizden ne gelebilir? Bu noktadaki gerçekte, kabinenin kararsızlık içinde oluşu gariptir. Sözü edilen baskı nerede, kimin tarafından ve nasıl yapılmıştır? Lütfen açıklanmalıdır ki, Heyet-i Temsiliye vazifesini yapabilsin."
Atatürk'ün, Millî Kongre Başkanı Esat (Işık) Paşa'nın 3 Kasım 1919 tarihli telgrafına cevabı: "...Bu haberi verenlerin amacı, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ne mensup herhangi bir kişi veya kişilerin milletvekili seçiminde kanunen kendilerine tanınmış hakkı ve vazifeyi her millet ferdi gibi yapmaları ise, bu pek tabiîdir. ...Milletvekili seçiminde millet aydınlatmak için bütün siyasî partilere faaliyet alanı açıktır." [Kocatürk]
"Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti" kuruldu.
Sivas'ta kadınlar Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti'ni kurarak, daha sonra oluşturulacak benzeri kuruluşlara önderlik etti.
Gaziantep, Fransızlar tarafından işgal edildi.
1918 - Yıldırım Orduları Grup Komutanı Mustafa Kemal Adana'da.
1918 - İttihat ve Terakki yapılmakta olan kongresinin son oturumunda kendini feshederek tarihe karıştı. Kongrede Teceddüt Partisi adıyla yeni bir parti kurulması kararlaştırıldı.
Atatürk'ün, Katma'dan çağırdığı Ali Fuat Paşa ile Adana'da görüşmesi: "...Artık milletin bundan sonra kendi haklarını kendisinin araması ve koruması, bizlerin de mümkün olduğu kadar bu yolu göstermemiz ve bütün ordu ile beraber yardım etmemiz lâzımdır."
Atatürk'ün, Sadrazam Ahmet İzzet Paşa'ya telgrafı: "...Pek ciddî ve samimî olarak arz ederim ki, mütareke şartları arasında yanlış yorum ve anlamayı ortadan kaldıracak önlemler alınmadıkça, orduları terhis edecek ve İngilizlerin her dediğine boyun eğecek olursak ihtiraslarının önüne geçmeye imkân kalmayacaktır."
Sadrazam Ahmet İzzet Paşa'nın, Atatürk'e "İngilizlerin İskenderun limanından -liman ve şehrin kendilerine terk edilmesi söz konusu olmadığından- faydalanmalarında bir mahzur görmediğini ve bu görüşünün Suriye'deki İngiliz Ordu Kumandanı'na tebliğini" bildiren telgrafı.
Atatürk'ün, komutası altındaki kuvvetlere "İskenderun'a asker çıkarılması halinde, gerekirse silâh kullanılarak bu durumun menedileceğini" bildiren emri.[Kocatürk]
Harbiye Nezareti'nin 1866-1893 doğumluların terhisinin yapılacağını bildiren emri.
Mustafa Kemal Paşa, Mondros Ateşkes Antlaşması hakkındaki görüşlerini, bir raporla Başkomutanlığa bildirdi.
Kars'ta düşman işgaline meydan vermemek için "Kars Milli İslam Şurası"nın kurulması.
1918 - U.S. congressional elections result in Republican control of Congress.
(Armistice goes into effect at 11 AM, the eleventh day of the eleventh month.
On November 18 Wilson announces that he will attend peace negotiations conference which will begin on January 18, 1919 in Paris).
Allied acceptance of.
With the approaching collapse of Germany, the British and French governments became reluctant to embrace President Woodrow Wilson's Fourteen Points as the basis for the peace settlement. President Wilson responded by threatening to negotiate a separate peace with the Germans. The British and French governments accepted the Fourteen Points on November 5th with two key reservations: the Allies reserved the unqualified right to discuss freedom of the seas in the peace conference; and demanded that German restoration of evacuated territory include war reparations for damages to the civilian population. President Wilson accepted these provisions and transmitted them to the German government.
1916 - Atatürk'ün, öğleden sonra. Silvan'a gelen 5. Tümen Komutanlığı'na yeni atanan Albay Ali Fuat (Cebesoy) Bey'i -Meşekkat köyünde- karşılaması, akşam yemeğini beraber yemeleri.

1916 - Allied offensive on the Salonika Front.
1914 - İngiltere, Türkiye'ye savaş ilan etti.
1914 - Turkey joins the Central Powers.
The United Kingdom and France declare war on the Ottoman Empire (Turkey) on November 5 1914.
(Russia declares war on Turkey Nov. 2 1914)
Cyprus annexed by Britain on the outbreak of war with Turkey.
1911 - After declaring war on the Ottoman Empire on September 29, 1911, Italy annexes Tripoli and Cyrenaica.
1909 - Atatürk'ün Selanik II. Redif Tümeni Kurmay Başkanlığından tekrar Üçüncü Ordu Karargahı'na atanması. [Kocatürk]
1909 - 5 Kasım 1909 Tarihinde 3 ncü Ordu Erkân-ı Harbiyesine tayin buyrulmuştur.
Kaynak:
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
41
Konum
Almanya
6 KASIM - NOVEMBER 6
Tarihte Bugün - Today in History

1918CanakkaleBogazi.jpg

1918 Gelibolu'da müttefik askerleri
1938 - Atatürk'ün, Makbule (Atadan), Afet (İnan) ve Sabiha Gökçeni beraber kabulü.
1937 - Belediyeler Bankası açıldı.
1936 - İzmit'te kağıt ve karton fabrikası açıldı.
SEKA'nın çekirdeğini oluşturan İzmit Kağıt ve Karton Fabrikası hizmete girdi. Yılda 16 bin ton kağıt üretecek olan fabrikanın 3 milyon 300 bin liraya mal olduğu açıklandı. Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları adıyla İzmit'te kurulan fabrika, selüloz ve kağıt üretimi gerçekleştiriyor.
1927 - Bünyan Mensucat Fabrikası işletmeye açıldı.
1926 - Atatürk'ün, T.B.M.M.'nde, İzmir Valisi Kâzım (Dirik) Paşa'yı kabulü ve kendisini İzmirlilere selâmlarını iletmekle görevlendirmesi.
1922 - Peyam-ı Sabah gazetesinin başyazarı Ali Kemal, kaçırılarak İzmit'e getirildi. Yapılan sorgusunda adaletin karşısına çıkmaya hazır olduğunu, bundan sonra Mustafa Kemal'in milli davası için çalışacağını söyledi. Ancak l. Ordu Kumandanı Nurettin Paşa'nın tertibiyle linç ettirildi.
1920 - Doğu cephesinde Ermeniler mütareke istedi.
1919 - Atatürk'ün, Harbiye Nazırı Cemal Paşa'ya telgrafı: "Milletvekillerinin şahısları her türlü yabancı müdahale ve tesirinden uzak, Meclis-i Mebusan güven içinde iş görecek bir halde bulunmadıkça, hatıra gelen mahsurlara rağmen İstanbul'da toplanmasının uygun ve doğru olmayacağına inanıyorum."
Atatürk'ün Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Merkez Heyetlerine Urfa, Antep ve Maraş'ın Fransızlar tarafından işgalini protesto amacıyla İtilâf Devletleri temsilcilerine, Avrupa ve Amerika kamuoyuna telgraflar çekilmesini isteyentelgrafı. [Kocatürk]
1918 - ÇANAKKALE BOĞAZI İŞGAL ALTINDA

Çanakkale Boğazı, İngiliz ve Fransızlarca işgal edildi.
Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı gün, savaş gemilerindeki ve müstahkem mevkilerdeki Almanlar yerlerini Türk askerlerine bırakırken, Çanakkale Boğazı girişindeki mayınlar da hemen temizlenmiş ve işgal kuvvetlerinin güvenli bir biçimde geçebileceği hale getirilmişti. Boğazların işgali yakındı. Nitekim, bir İngiliz heyeti, 6 Kasım 1918’de Çanakkale’ye gelerek teslim işlemine başladı. Çanakkale Boğazı ve yüzde 10 Türk askeri bırakılan tabyalar, İtilaf devletleri kuvvetleri tarafından işgal edildi.
Yıldırım Orduları Grup Komutanı Mustafa Kemal Adana'da.
Atatürk'ün, Sadrazam Ahmet İzzet Paşa'ya İskenderun'a çıkacak İngilizlere ateş emri verdiğini bildiren telgrafı.
Atatürk'ün Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Merkez Heyetlerine Urfa, Antep ve Maraş'ın Fransızlar tarafından işgalini protesto amacıyla İtilâf Devletleri temsilcilerine, Avrupa ve Amerika kamuoyuna telgraflar çekilmesini isteyen telgrafı.
Bir İngiliz savaş gemisinin İzmir Limanı'na girişi, Rumlar tarafından karşılanışı, Aya Fotini kilisesine Yunan bayrağının çekilişi.
İzmir'de bazı yurtseverlerin "İzmir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti"ni kurmayı kararlaştırmaları ve cemiyetin gayri resmi olarak kuruluşu.
1918 (6-7) - Ahmet İzzet Paşa'nın, Atatürk'ün 6 Kasım 1918 tarihli telgrafına cevabı: "İskenderun'a çıkacaklara karşı tarafınızdan silâh kullanılmasının emir verilmiş olması, devletin siyasetine ve memleketin menfaatlerine kesinlikle aykırı olduğundan bu yanlış emrin derhal düzeltilmesi tavsiye olunur(!) ...Ateşkes Antlaşması'nda bize bu uygunsuz hükümleri kabul ettiren, gaflet değil kesin mağlubiyetimizdir(!)"
1916 - Allied offensive on the Salonika Front.
1915 - British submarine E20 is ambushed and sunk in the Sea of Marmara by German U-boat U-14.
1914 - Atatürk'ün, Sofya'dan Başkomutanlık Vekâleti Genelkurmay Başkanı Yarbay İsmail Hakkı Bey'e mektubu: "Bence, bütün harekâtımızda Bulgaristan'ı hareket etmiş görmedikçe ona karşı gereken önlemleri almakla müsamaha etmek doğru değildir. Ordumuzun Balkan Harbi'nde yüzüne sürülen namus lekelerinin silinmesi mesut zamanının doğuşunu bekleyerek gözlerinizden öperim, kardeşim." [Kocatürk]
1913 - Atatürk'e, Bingazi muharebelerinde gösterdiği liyakat ve kahramanlık nedeniyle Dördüncü Rütbeden Osmanî Nişanı verilmesi. [Kocatürk]
6 Kasım 1913 Tarihinde Bingazi muharebatında ibraz-ı şecaat ve liyakat etmesine mebni kıdemine iki sene zam, Dördüncü Rütbe'den Osmani Nişanı ita kılınmıştır.
Kaynak:
1903 - İstanbul Haydarpaşa'da yaptırılan Tıbbiye'de öğrenim başladı.
|
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
41
Konum
Almanya
KASIM - NOVEMBER 7
Tarihte Bugün - Today in History

ata-19_k.jpg

31 Ekim – 13 Kasım 1918
Mustafa Kemal, Yıldırım Orduları Grup Komutanı iken

1942 - Türk Devrim Tarihi Enstitüsü kuruldu.
"Geçmişini hatırlamayanlar, onu bir kez daha yaşamak zorunda kalırlar." K. ATATÜRK
Cumhuriyetimizin kurucusu büyük Atatürk'ün dediği gibi: "Şurası unutulmamalıdır ki kendi geçmişini bilmeyen milletler başkasının avı olurlar."
ANKARA - Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Müzesi
Türk devrimleri ve Türkiye Cumhuriyeti rejiminin dayandığı esaslar hakkında her türlü araştırmalarda bulunmak, bu konularla ilgili belgeleri ve yayınları toplamak, bunlarla kütüphaneler, müzeler açmak, arşivler kurmak, Türk devrimlerini memleket içinde ve dışında tanımak, dersler, konferanslar vermek, yayınlar yapmak üzere, 15 Nisan 1942 tarih ve 4204 sayılı özel bir kanunla, Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesine bağlı olarak (Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü) kurulmuştur. Enstitü bugün Dil ve tarih-Coğrafya Fakültesi büyük salon bitişinde bulunmaktadır.
Türk İnkılap Tarihi Enstitüsünü zengin bir kütüphanesi, arşive, bir de müzesi vardır. 1943 yılından başlayarak Müzeye bağışlar olmuş. Ankara Etnografya Müzesindeki Hatay devletine ait mühürler buraya verilmiştir. Ayrıca Polis Enstitüsünden, Emin Erkul, İbrahim Sunbay, Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Behiç Erkin ve H. M. Çarıklı tarafından, Kurtuluş Savaşı ve İnkılaplarla ilgili eşyalar bağışlanmıştır. Müzede, Atatürk'ün Sivas Kongresi günlerinde kullandığı masa ve koltuk, Atatürk'ün hayatına ait fotoğraflar, inkılâplarla ilgili resimler, belgeler vardır. Türk İnkılap Tarihi Enstitüsünün ayrıca bir de arşivi bulunmaktadır.
Kaynak:
1938 - Atatürk'e, saat 12.20'de Dr. Mehmet Kâmil Berk tarafından -üçüncü defa- karın ponksiyonu yapılarak toplanan mayi (su)'in boşaltılması.
1935 - Türk- Sovyet Dostluk ve Tarafsızlık Antlaşması 10 yıl süreyle uzatıldı.
1931 - Atatürk'ün, öğleden sonra Çankaya'da Başbakan İsmet Paşa'yı kabulü, saat 18.00'de otomobille şehirde bir gezinti yapması.
1929 - Atatürk'ün, Ankara'da İtalya eski Maliye Nazırı KontVolpi'yi kabulü.
1927 - Atatürk'ün, Sovyet Devrimi'nin 10. yıldönümü nedeniyle, Kalinin'e tebrik telgrafı.
1922 - Lozan'a gidecek olan İsmet Paşa ve diğer delegasyon İstanbul'da büyük bir kalabalık tarafından karşılandı.
Atatürk'ün, Sovyet Devrimi'nin 5. yıldönümü nedeniyle Kalinin'e kutlama telgrafı.
1920 - Doğu Ordusunun Arpaçay'a uzanan bölgeyi ve Gümrü'yü işgali.
Kurtuluş Savaşı sırasında Doğu Cephesi birlikleri Gümrü'yü işgal etti.
Ermenilerle geçici mütareke.
Atatürk'ün, Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Paşa'yı acele Ankara'ya çağırması.
1919 - Atatürk'ün, yeniden toplanması kararlaştırılan Osmanlı Meclis-i Mebusanı için yapılan seçimlerde Erzurum milletvekilliğine seçilmesi.
Mustafa Kemal'in İstanbul'da toplanması kararlaştırılan Osmanlı Meclisi için Erzurum'dan milletvekili seçilmesi. (TBMM'nin Birinci Dönemi için yapılacak seçimde ve ondan sonraki seçimlerde Ankara'dan milletvekili seçilmiştir).
56. Tümen Komutanı Bekir Sami Bey'in Bursa'dan Atatürk'e telgrafı: "Millî Meclisin burada toplanması kesinlikle gereklidir, ilk başkent olması dolayısıyla tarihî bir önemi bulunan Bursa hatıra gelmektedir. Bu şehir, Millî Meclisin toplanması için gerekli bütün şartları kendisinde toplamıştır."
1918 - Yıldırım Orduları Grup Komutanı Mustafa Kemal Adana'da.
Yıldırım Orduları Grubu kaldırıldı. Mustafa Kemal Paşa, Harbiye Nezareti emrine alındı.
Padişah, Yıldırım Orduları Grubu ile 7. Ordu Karargâhı'nı lağvetti. Mustafa Kemal'e Harbiye Nezareti emrine alındığı bildirilerek, İstanbul'a dönmesi söylendi.
Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı ile 7. Ordu Karargâhı'nın Padişah iradesiyle kaldırılması ve Atatürk'ün Harbiye Nezareti emrine verilmesi.
Atatürk'ün, Ahmet İzzet Paşa'ya, İskenderun'a çıkacak İngilizlere karşı silâh kullanılması hakkında verdiği 5 Kasım 1918 tarihli gizli emrin gerekçesini açıklayan telgrafı.
1917 - Atatürk'ün, İstanbul'da Genel Karargâhla görevlendirilmesi.
İngiliz kuvvetleri Osmanlı Devleti idaresindeki Gazze'yi ele geçirdi.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) resmen kuruldu.
7 Kasım 1917 tarihi, Çarlık rejiminin devrilmesinin ardından gelen ilk uzun süreli sosyalist inşa döneminin başlangıcını anlatır. XIX. yüzyılın ilk yarısı ile XX. yüzyılın başlarında, her alanda önemli çelişmeleri içinde barındıran Rusya’da; halk, fethedilmiş geniş alanlarda, aşırı merkeziyetçi Çarlık bürokrasisinin despotik yönetimi altında yaşıyordu. I. Dünya Savaşı’nda, Almanlar karşısında verilen korkunç kayıplar, Rusya’da, Çar’ın otoritesine ağır darbeler indirirken, toplumsal kutuplaşmaların da derinleşmesine neden oldu. 12 Mart’ta başlayan yiyecek kıtlığı, halkı başkent Petrograd’da sokaklara döktü. Çıkan ayaklanmalara garnizon da katılınca, Çar II. Nikola, 15 Mart’ta tahttan feragat etmek zorunda kaldı. 7 Kasım’da, neredeyse kansız son darbeyi indiren ve Romanov hanedanın 300 yıllık egemenliğini sona erdiren Lenin liderliğindeki Bolşevikler; hükümet binalarını, posta merkezlerini ve diğer stratejik noktaları işgal ederek Kışlık Saray’a girdiler. Aynı anda Petrograd’da toplanan II. Tüm Rusya Sovyetleri Kongresi, temelde Bolşevik bakanlardan oluşan yeni bir hükümetin kuruluşunu onayladı.
1916 - Atatürk'ün, Bitlis cephesini denetleme amacıyla beraberinde 5. Tümen Komutanlığı'na yeni atanan Albay Ali Fuat (Cebesoy) ve 16. Kolordu Kurmay Başkanı İzzettin (Çalışlar) Bey'ler olmak üzere, sabah Silvan'dan Bitlis'e hareketi ve geceyi Hazo'nun güneyinde geçirişi.
1916 - Third Battle of Gaza.
After the outflanking advance at Beersheba, British empire forces, including the Australian Light Horse, rapidly advanced northwards toward Jerusalem.
1916 - Allied offensive on the Salonika Front.
1915 - İngiliz Harp Kabinesi, Çanakkale'yi boşaltma kararı aldı.
1914 - İtilaf Devletlerine karşı cihat ilan edilmesi.
1914 - Atatürk'ün, Sofya'dan Salih (Bozok) Bey'e mektubu: "...Her defasında sizi (Salih ve Fuat'ı) bütün sıcak ve samimî sevgilerimle gözümün önüne getirir, iç hazzı duyarım."[Kocatürk]
1911 - Nuri (Conker) Bey'in, İstanbul'dan, Selanik'te bulunan Salih (Bozok) Bey'e mektubu: "Pazar günü buraya geldim. Beni Mustafa Kemal yazmış." [Kocatürk]
1892 - İstanbul'da Darülaceze'nin temeli atıldı.
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
41
Konum
Almanya
8 KASIM - NOVEMBER 8
Tarihte Bugün - Today in History

ata-19_k.jpg

31 Ekim – 13 Kasım 1918
Mustafa Kemal, Yıldırım Orduları Grup Komutanı iken

1938 - Atatürk'ün, ikinci defa ağır komaya girişi.
(Bugün saat 19.00 sıralarında başlayan koma, gittikçe ağırlaşarak ölüm anına kadar devam etmiştir).
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'nin, Atatürk'ün sağlığına ait akşam tekrar resmî bildiri yayımlamaya başlaması: "...Bugün saat 18.30'da hastalık birdenbire normal seyrinden çıkarak şiddetlenmiş ve sıhhî vaziyetleri yeniden ciddiyet kazanmıştır."
1937 - Celal Bayar hükümetinin programı TBMM'de okundu. Bayar hükümeti güvenoyu aldı.
1936 - Ankara'da yapımı tamamlanan Çubuk Barajı hizmete girdi.
1935 - Atatürk'ün, öğleden sonra, Çankaya'da -yapımı tamamlanmak üzere olan- kız kardeşi Makbule Hanım'ın kalacağı köşkü ve Hariciye Köşkü'nü gezmesi.
1934 - Atatürk'ün, yeni Bayındırlık Bakanlığı binasının açılış törenini şereflendirmesi.
1931 - Atatürk'ün, akşam Yeni Sinema'ya giderek film izlemesi, saat 24.00'de Çankaya'ya dönüşü.
1930 - Atatürk'ün, Çankaya'da Mısır Elçisi Abdülmalik Hamza, Polonya Elçisi Kazimierz Olszowsky ve Norveç Elçisi Bentzon'un güven mektuplarını kabulü ve Elçilerin söylevlerine cevap konuşmaları.
1928 - Atatürk'ün, halka yeni yazıyı öğretmek üzere faaliyete geçecek olan Millet Mekteplerinin Genel Başkanlığını ve Başöğretmenliğini kabul etmesi.
1922 - Lozan delegeleri ve İsmet Paşa Darülfünûn'u ziyaret etti.
Darülfünun Edebiyat Fakültesi öğrencileri Ali Kemal döneminde uzaklaştırılmış olan Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Ağaoğlu Ahmet ve Hamdullah Suphi gibi hocalarının dönmesini istedi.
1920 - Savaş'ın, düzenli ordu ile yürütülmesine karar verildi.
Orduyu kurumsallaştırmak isteyen Mustafa Kemal, İsmet Bey (İnönü) ve Refet Bey (Bele) düzensiz kuvvetlerin orduya bağlanması yolunda karar aldı.
Ali Fuat Paşa, Moskova Büyükelçiliği'ne atandı.
Atatürk'ün, Eskişehir'den Ankara'ya gelen Ali Fuat Paşa ile görüşmesi. (Bu görüşmede Ali Fuat Paşa'ya Moskova Büyükelçiliği teklif edilmiş, kabulü üzerine resmî işlemler tamamlanarak bu atama 21 Kasım 1920'de kendisine resmen bildirilmiştir). [Kocatürk]
Atatürk'ün, Moskova'da bulunan Bekir Sami (Kunduh) Bey'e Sovyet teklifleriyle ilgili görüşlerini bildiren telgrafı.
Ermeniler, T.B.M.M.'nin barış koşullarını kabul etmedi.
1919 - Atatürk'ün, 56. Tümen Komutanı Albay Bekir Sami Bey'e telgrafı: "Bursa vilâyetinin emniyet ve asayişinin temini konusundaki çalışmalarınızı, şükran ve saygılarımızla görüştük. Heyet-i Temsiliye, sizin gibi fazilet ve ahlâk sahibi, soğukkanlı ve tedbirli bir komutanın Bursa gibi nazik ve önemli bir mevkide bulunmasını, vatanın selâmeti ve millet için hayırlı bir olay olarak kabul ediyoruz."
Delhi'de toplanan İslam Kongresi'nde Anadolu'daki milli hareketin desteklenmesi yolunda karar alındı.
1918 - Yıldırım Orduları Grup Komutanı Mustafa Kemal Adana'da.
1918 - Sadrazam Ahmet İzzet Paşa'nın, öğleden sonra Sadaret'ten istifası.
(Yeni kabineyi 11 Kasım 1918 günü Tevfik Paşa kurmuştur).
Sadrazam Ahmet İzzet Paşa'nın, İskenderun'un teslimiyle ilgili olarak Amiral Calthorpe'tan aldığı yazı üzerine Atatürk'e telgrafı: "...Müracaat vukuunda şehrin tahliye ve teslim olunması hususunda ilgililere acele tebligat yapılması lâzımdır... Gevşeklik göstermemek şartıyla bu aczimizin göz önünde bulundurulması, söz ve hareketlerimizin buna uydurulması memleket selâmeti için gereklidir(!)"
Atatürk'ün, Sadrazam Ahmet İzzet Paşa'ya cevabı: "...Acz ve zatımız derecesini pekâlâ bilirim. Bununla beraber devletin yapmaya mecbur olduğu fedakârlığın derecesini de belirleme ve sınırlama gerekeceği kanaatini muhafaza ederim. ...İngilizlerin elde edebilecekleri neticeyi onlara kendi yardımımızla bahşetmek tarihte Osmanlılık için, bilhassa bugünkü hükümetimiz için kara bir sayfa oluşturur. ...Bilhassa yüksek şahsiyetinizce yakinen malûm bulunmuştur ki, âcizleri her ne hal ve vaziyette bulunursam bulunayım doğru olduğuna kani bulunduğum ve gerekenlere söylemeyi ve ulaştırmayı memleketin selâmeti gereği kabul ettiğim görüşlerime tâbi olmaktan nefsimi menetmeğe gücüm yetmez."[Kocatürk]
1916 - Atatürk'ün, Silvan'dan Ziyaret(Veyselkarani)'e gelişi, geceyi -Fuat (Bulca) Bey'in komuta ettiği- 23. Alay ordugâhı civarında çadırda geçirişi.
1916 - Allied offensive on the Salonika Front.
1915 - Atatürk'ün, Kurmay Başkanı İzzettin (Çalışlar) Bey'le beraber Kireçtepe'deki kızaklı batarya yanına gitmesi ve incelemelerde bulunması.
1912 - Selânik'in, Yunanlılar tarafından işgali.
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
41
Konum
Almanya
9 KASIM - NOVEMBER 9
Tarihte Bugün - Today in History

ata-19_k.jpg

31 Ekim – 13 Kasım 1918
Mustafa Kemal, Yıldırım Orduları Grup Komutanı iken

1953 - Atatürk'ün tabutunun, sabah, görevli heyet huzurunda açılarak rapor düzenlenmesi. Atatürk'ün tahnit edilmiş nâşının hiç bozulmamış olduğu görüldükten sonra, gerekli rapor düzenlenerek heyet tarafından imzalanmıştır.(Düzenlenen raporda, Atatürk'ün nâşının kurşun tabuttan ceviz tabuta alınma işleminin bugün yapıldığı yazılmış ise de, bu işlem tahnit durumunu tespit ile görevli tıp profesörü Kâmile Şevki Mutlu'nun önerisi ve heyetin uygun görmesi ile 10 Kasım 1938 sabahına bırakılmıştır).[Kocatürk]
1938 - Atatürk'te, ağır koma halinin devam etmesi.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'nin, Atatürk'ün sağlığıyla ilgili olarak saat 10.00, saat 20.00 ve saat 24.00'te olmak üzere üç bildiri yayımlaması (saat 24.00'teki bildiride "Umumî durumun tehlikeli bir hal aldığı" bildirilmiştir). [Kocatürk]
1936 - Montreux (Montrö ) Boğazlar Sözleşmesi resmen yürürlüğe girdi.
Montrö Sözleşmesi ile Boğazlar üzerindeki Türk egemenliği kesin olarak kabul edilmiştir.
MONTRÖ SÖZLEŞMESİ CUMHURİYET TARİHİNİN EN ÖNEMLİ SÖZLEŞMELERİNDEN BİRİDİR.
Türk boğazlarından geçiş rejimini ve boğazlar bölgesinin güvenliği işlerini düzenleyen bu sözleşme, 24 Temmuz 1923'de Lozan Antlaşması ile birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesinin yerine geçmiştir.
1930 - Atatürk'ün, Ankara'ya gelen Amerika İktisat Bakanlığı Müsteşarı Klein'ı kabulü.
1925 - Atatürk'ün, Çankaya'da şair Abdülhak Hâmit (Tarhan) Bey'i kabulü.
1924 - Aralarında Rauf Bey (Orbay), Refet Paşa (Bele) ve Dr. Adnan Bey'in (Adıvar) bulunduğu bazı mebuslar Halk Fırkası'ndan istifa etti.
1922 - Babaeski'nin kurtuluşu.
Lozan Antlaşması için Lozan'a gidecek heyet İstanbul'dan ayrıldı.

Atatürk'ün, Hindistan Merkez Hilâfet Komitesi Başkanı Seyit Chotani'ye mektubu: "...Bizim bu büyük zaferimizin doğurduğu büyük sonuç yalnız Türkiye'nin mukadderatı üzerine etki yapmakla kalmayacak, aynı zamanda bütün zulüm gören milletleri, kendi hayat ve bağımsızlıklarını tehdit ve baskı altında tutan zalimler aleyhine hareket için gayrete getirecektir." [Kocatürk]
1920 - Batı Cephesi (Garp Cephesi) iki bölüme ayrıldı(kuzey cephesi, güney cephesi).
Batı Cephesi, Kuzey ve Güney Cephesi olarak iki bölüme ayrıldı. İsmet Bey (İnönü) Kuzey Cephesi, Refet Bey (Bele) ise Güney Cephesi komutanlıklarına tayin edildi.
Batı Cephesi komutanlığına Genelkurmay başkanı İsmet Bey(İnönü), Güney cephesine de Albay Refet Bey(Bele) getirildi.
1919 - Atatürk'ün, güney bölgelerinin İngilizlerin çekilmesinden sonra Fransızlar tarafından işgali üzerine Antep, Adana, Sis, Mersin, Cebelibereket Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerine telgrafı: "...Türk hükümeti parçalarından olan bu yerlerin Fransızlar tarafından işgalinin bütün hükümet memurlarıyla Müdafaa-i Hukuk Merkez Heyetleri ve Belediye Başkanları tarafından kamuoyu ve Amerika katında protesto edilmesi ve bu haksızlığın düzeltilmesinin istenmesi bildirilir."
Atatürk'ün, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Merkez Heyetlerine, Bahriye Nazırı Salih Paşa'nın Amasya görüşmelerinde Millî Meclisin Anadolu'da toplanmasını kabul ettiğini bildiren yazısı.
Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın, Atatürk'e telgrafı: "...Millî örgüt adına hükümet işlerine müdahale edilmemesi hakkında hükümetin tarafınıza başlangıçtan beri yapılmış olan bildirisi kesindir. ...Şimdiki hal bir müddetçik daha devam edecek olursa, Heyet-i Vükelâ'nın çekileceği muhakkaktır(!)"
1918 - Yıldırım Orduları Grup Komutanı Mustafa Kemal Adana'da.
1918 - İngilizlerin Seddülbahir ve Kumkale'ye kuvvet çıkararak Çanakkale Boğazı'nın her iki tarafını işgal etmeleri.
Çanakkale Boğazı'nın iki yakası, İngilizler tarafından işgal edildi. Çanakkale Boğazı'nın Rumeli yakası 20 Kasım'da Fransızlar'a devredildi.
İskender'in bir İngiliz müfrezesi tarafından işgali.
İngilizler, İskenderun ve Antakya'ya asker çıkardı.
1918 - Abdication of Kaiser Wilhelm II of Germany (Wilhelm II did not officially abdicate the imperial German throne until April 28, although he was already in exile in the Netherlands).
1916 - Atatürk'ün, sabah saat 8.00'de Ziyaret'ten hareketi, saat 17.00'de Duhan'a gelişi, geceyi Duhan'ın kuzeyinde 13. Alay'ın eski ordugâhında çadırda geçirmesi.
1916 - Allied offensive on the Salonika Front.
1914 - Atatürk'ün, Sofya'dan Bahriye Nazırı Cemal Paşa'ya mektubu: "...Bugün zât-ı âlileriniz ve Talât Bey, birçok üyesi eksik bir hükümette, milletin ruhunu ve devletin çıkarlarını büyük bir hassasiyetle takip ederek başarı ihtimalinin güçlenmesini sağlıyor ve çeşitli nezaretlerin işlerini yürütmeye mecbur kalıyorsunuz. Ancak böyle bir anda Fethi Bey'in Sofya Büyükelçiliğinde tutularak ihmal edilmesi, kabul edilemeyecek bir durumdur." [Kocatürk]
|
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
41
Konum
Almanya
10 KASIM - NOVEMBER 10

BÜYÜK ÖNDER ATATÜRK'Ü
SAYGI ve MİNNETLE ANIYORUZ
ATATÜRK'Ü ANMA GÜNÜ

10Kasim1938.jpg


10 Kasım 1938
Bayraklar yarıya indi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu hayata gözlerini kapadı.
Unutmadık, Unutmayacağız

Atatürk'ün ölümü perşembe saat: 9:05
10 Kasım 1938 perşembe günü saat dokuzu beş geçe Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini kapadı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk,
ölümünün yıldönümünde bütün yurtta, KKTC'de ve Türkiye'nin dış temsilciliklerinde törenlerle anılıyor.
ATATÜRK son yolculuğuna uğurlandığı

Atatürk served as the first president of the Turkish Republic until his death in 1938

ata-155_k.jpg


10 Kasım 1953
Atatürk’ün naaşının Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabrinden Anıtkabir’e nakledilmesi


AtaturkunArdindan3.jpg


Atatürk’ün ölümüyle sarsılan halkın üzüntüsü...



21Kasim1938.jpg

21 Kasım 1938
Büyük Ata’sına son görevini yapmak üzere korteje katılan halk...
1938 - Atatürk'ün naaşı, tahnit edilerek Dolmabahçe Sarayı salonunda özel bir katafalk'a yerleştirildi. Türk bayrağına sarılı ve başında silâh arkadaşlarının nöbet tuttuğu mukaddes tabut, üç gün müddetle milletin ziyaretine bırakıldı. Naaşı, bilâhere 20 Kasım'da Ankara'ya getirildi. 21 Kasım'da büyük törenle Etnoğrafya müzesindeki geçici kabrine kondu. Cenaze törenine bütün dünya devletleri özel temsilciler gönderdi. Çanakkale'de ve diğer muharebelerde ona karşı savaşmış yabancı generaller törende bilhassa dikkati çekiyordu. 10 Kasım 1953'te naaşı, Etnografya müzesinden alınarak muhteşem bir törenle Anıtkabir'e nakledildi.
1953 - Atatürk'ün naaşı, Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın katıldığı görkemli törenle Anıtkabir'e nakledildi.
Atatürk'ün naaşının, sabah 7.30'da kurşun tabuttan çıkarılarak ceviz ağacından yapılmış tabuta alınması. Atatürk'ün tabutunun, saat 9.05'te Etnografya Müzesi'nden alınarak büyük bir törenle Anıtkabir'e nakledilmesi ve fâni vücudunun vatan topraklarına verilişi.
●Atatürk'ün Selanik'te doğduğu ev halkın ziyaretine açıldı.
1938 - Atatürk died at five past nine in the morning on November 10 in Dolmabahce Palace (the entire nation comes to a halt to honor him at 9:05 every year). Weeping crowds of all ages came from near and far to Dolmabahce during a week of mourning to pay their last respects to Atatürk whose body rested in a coffin covered by a Turkish flag on November 16 to 18. On November 19 the coffin was taken in procession to Sarayburnu from where it was taken onto the battleship Yavuz so that it could be transported to Izmit. From this city on the Asian shore of the Sea of Marmara, Atatürk’s coffin was placed on a specially designated train which travelled at a slow speed throughout the country on its way to Ankara to enable mourners to pay their respects. Once the coffin arrived in Ankara on November 20, an official funeral was held on November 21. Dignitaries from many countries attended Atatürk’s state funeral, as the world paid tribute to Turkey’s great leader. The coffin was moved in a solemn procession by gun carriage from the Grand National Assembly to the Ethnographic Museum which had been selected as a temporary resting place until a mausoleum for Atatürk could be constructed.
EthnographicMuseum.jpg


The Ethnographic Museum
1953 - At five past nine on November 10, 1953, Atatürk’s remains were taken from the Ethnographic Museum in a Turkish flag-draped coffin for burial at Anıtkabir.
Anitkabir.jpg

Anıtkabir - The Mausoleum of Atatürk
ata-19_k.jpg

31 Ekim – 13 Kasım 1918
Mustafa Kemal, Yıldırım Orduları Grup Komutanı iken

1938 - Atatürk'ün, Dolmabahçe Sarayı'nda saat dokuzu beş geçe ölümü.
Atatürk'ün, ölümü üzerine Hükümet bildirisi: "...Ebedî Türk milleti, onun eserlerini ebediyete kadar yaşatacaktır. Türk gençliği, onun kıymetli emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni daima koruyacak ve onun izinde yürüyecektir. Kemal Atatürk, Türk'ün tarihinde ve gönlünde daima yaşayacaktır."



Atatürk'ün ölümü üzerine sürekli ve danışman hekimlerin ölüm tutanağı: "...8 Kasım 1938 salı günü bir kere daha beliren ve bütün bakım ve tedaviye rağmen ilerlemesine mâni olunamayan ve büyük bir süratle gelişen ikinci bir büyük koma içinde 10 Kasım 1938 perşembe sabahı, saat dokuzu beş geçe, çok muazzez ve büyük hasta terk-i hayat etmiştir."
Sürekli ve danışman hekimlerin, Atatürk'ün hastalığı ve ölümü hakkında ayrıntılı geniş raporu: "..Mart başlarında Paris'ten çağrılan Prof. N. Fiessinger ile Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp arasında Ankara'da bir tıbbî danışma daha yapılarak büyük bir karaciğer ve büyükçe bir dalak bir kere daha müşahede edilmiş ve aynı teşhis konularak hastalığın bir "hepatite sclerocongestive ethylique" olduğu tespit edilmiştir. Uygulanan tedavi sayesinde hastalık bir derece düzelmiş gibi görünmüş ise de, gerçekte hastalığın seyrinde ciddî hiçbir durma husule gelmemiş ve gelişmesi devam etmiştir. ..Yapılan çok itinalı tedaviye, her türlü emek ve gayrete rağmen, hastalık asla durmaksızın seyrine devam ederek yarattığı kaşeksi yavaş yavaş artmış ve son iki ay içinde üç defa beliren ve büyük karaciğer yetersizliğine bağlı olan vahim asabî belirtilerle hastalık son derece ağırlaşmış ve geciktirme çok şüpheli bir hale gelmiştir."
Atatürk'ün ölümünü takiben, Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürü Dr. Nuri Hakkı Aktansel tarafından yüzünün ve sağ elinin mulâjının yapılması.
1938 - Ulu Önder Atatürk'ün ölümü perşembe saat: 9:05.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, Kurtuluş Savaşı'nın önderi ve ilk Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk Dolmabahçe Sarayı'nda sabah saat 9.05'te 57 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.
ATA ARTIK YOK - ATA'YI ANIYORUZ
Çağdaş Türkiye Cumhuriyet’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk hayata veda etti.
Uzun süre karaciğer rahatsızlığıyla boğuşan büyük önder Atatürk 10 Kasım 1938 günü saat 9.05’te öldü. Atatürk’ün naaşı, tahnit edilerek Dolmabahçe Sarayı salonunda özel bir katafalka yerleştirildi. Türk bayrağına sarılı ve başında silah arkadaşlarının nöbet tuttuğu tabutu, üç gün süreyle milletin ziyaretine bırakıldı.
Naaşı, 20 Kasım’da Ankara’ya getirildi. 21 Kasım’da büyük törenle Etnoğrafya Müzesi’ndeki geçici kabrine kondu. Cenaze törenine bütün dünya devletleri özel temsilciler gönderdi. Çanakkale’de ve diğer muharebelerde ona karşı savaşmış yabancı generaller törende bilhassa dikkati çekiyordu.10 Kasım 1953’te naaşı, Etnografya Müzesinden alınarak Anıtkabir’e nakledildi.

Ulu ÖnderimiziSaygıyla Anıyoruz
"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır,
ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK






1937 - Atatürk'ün, Celâl Bayar Kabinesi'nin programı hakkında sözleri: "...Millete yepyeni bir program bildirdiniz. Bu program, benim millete vaat ettiğim hususlardır! Ben milletle beraber Celâl Bayar'ın ve arkadaşlarının programının nokta nokta uygulandığını izleyeceğim. Daha iyi açıklayayım: Ben Türkiye Cumhurbaşkanı Atatürk ve Türk milleti, Başbakan Celâl Bayar'ın ve onun Hükûmeti'nin programını izliyoruz ve fiilî sonucunu görmek istiyoruz."
Atatürk'ün, saat 19.30'da Başbakan Celâl Bayar'ın köşküne gidişi, gece Çankaya'ya dönüşü.
1936 - Atatürk'ün, kendisine saygılarını sunan Siyasal Bilgiler Okulu mensuplarına telgrafı: "Siyasal Bilgiler Okulu'nun bundan sonra da memleket için, verimi daima artan bir kültür ve bilim kaynağı olmakta devam edeceğine şüphem yoktur."
Dışişleri Bakanlığı'nın, Atatürk'ün doğum günüyle ilgili olarak, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'ne yazısı: "İngiltere Maslahatgüzarı Mösyö Morgan, Bakanlığımıza müracaat ederek Cumhurbaşkanımızın doğum günü münasebetiyle İngiltere Kralı VIII. Edward tarafından hususî ve samimî bir tebrik telgrafı çekileceğini söylemiş ve Atatürk'ün doğum tarihinin bildirilmesini rica etmiştir. Durumu arz eder ve İngiltere Büyükelçiliği'nce istenilen bilgi uygun görüldüğü takdirde bildirilmesine müsaadelerinizi rica ederim."(Yazıya verilen cevap için Bk. 12.11.1936).[Kocatürk]
1931 - Atatürk'ün, saat 19.00'da Marmara Köşkü'ne gidişi, akşam yemeğinden sonra geceyi burada geçirişi.
1926 - Atatürk'ün, Ankara'da ünlü İtalyan Heykeltraşı Canonica'yı kabulü.
1924 - "Halk Fırkası"nin, "Cumhuriyet Halk Fırkası" adını alması.
Halk Fırkası'ndan istifa eden milletvekillerinin kuracağı partinin adının "Cumhuriyet Fırkası" olacağı haberi üzerine Halk Fırkası'nın adı Cumhuriyet Halk Fırkası olarak değiştirildi.
Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF), 9 Eylül 1923`te Atatürk tarafından kurulmuş olan, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk siyasi partisidir. 1927-1946 yılları arasındaki TBMM seçimlerine tek parti olarak katılmıştır. Başlangıçta "Halk Fırkası" olan parti adı 10 Kasım 1924'te "Cumhuriyet Halk Fırkası" olarak değiştirildi. Mayıs 1935'de 4. Kurultayda Cumhuriyet Halk Partisi adı benimsendi.
Cumhuriyet Halk Fırkası'nın kökleri Sivas Kongresi'ne dayanır. 4-11 Eylül 1919'da toplanan Sivas Kongresi'nde, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde işgale direnmek amacıyla kurulan müdafaa-yı hukuk cemiyetleri Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirilmiştir.

1924 - The People's Party becomes the "Repubican People's Party" (CHP).
1922 - Vahdettin'in Halife sıfatıyla İstanbul'da son Cuma selamlığı (Namazdan sonra Hamidiye Camisi'nin mahfelinde general Harrington ile bir görüşme yapmıştır).
Kırklareli'nin kurtuluşu.
1920 - Doğu Cephesi Komutanlığının Ermenilerin mütareke koşullarını kabul etmemesi nedeniyle, birliklerine harekata devam emri vermesi.
Atatürk'ün, Ankara Erkek Öğretmen Okulu'nun "Zabit Namzetleri Talimgâhı"nın ilk mezunları şerefine verdiği yemekte bulunması.
1919 - Atatürk'ün, 56. Tümen Komutanı Albay Bekir Sami Bey'e dış siyaset hakkında cevabı: "Bugün dostumuz yoktur; ancak dostumuz millî bütünlüğümüz, örgütümüzdür."
Atatürk'ün, İstanbul'daki Milli Kongre bildirgesine ve bu kuruluşun Heyet-i Temsiliye'ye başvurusuna verdiği cevabın İstanbul gazetelerinde yayımlanması.
Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın Atatürk'e mektubu: "...Kabine esaslı bir teşebbüs için dayandığı kuvvetin ciddiyetine hâlâ inanamadı(!)"
1918 - Ahmet İzzet Paşa'nın, Atatürk'e Sadaret'ten çekildiğini ve onun da İstanbul'a gelmesinin iyi olacağını bildiren telgrafı: "Zât-ı devletleri bir an evvel İstanbul'a gelmelisiniz. Sizinle görüşmeye ihtiyacım var!"
Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı'nın kaldırılması üzerine Atatürk'ün, akşam Adana'dan trenle İstanbul'a hareketi.
İstanbul'da "Garbi Trakya Cemiyeti" kuruldu.
Darülbedayi'ye ilk kız öğrenciler alındı: Öğrencilerin adları: Bedire, Memduha, Beyza, Refika ve Afife (Jale).
1916 - Atatürk'ün, sabah Duhan'ın kuzeyinden hareketle öğleyin 12.30'da -beraberinde Ali Fuat (Cebesoy) ve İzzettin (Çalışlar) Bey'ler olmak üzere- Bitlis'e gelişi.
1916 - Allied offensive on the Salonika Front.
1915 - Mareşal Liman von Sanders'in, Anafartalar Grubu Karargâhı'na gelişi, Atatürk ile -gelmiş ve gelecek toplarla- yapılacak taarruz hakkında görüşmesi.
1912 - Atatürk'ün, Derne'den İstanbul'a dönerken Mısır'a gelişi.
1908 - Cemiyet-i Hayriye-i Nisvaniye Selanik'te, Zekiye Hanım tarafından kuruldu. Cemiyet, kız çocuklarının eğitimi için çalıştı.
Ata'nın 70. ölüm yıldönümü
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, aramızdan ayrılışının 70’inci yıldönümü.
GENELKURMAY BAŞKANI ORGENERAL İLKER BAŞBUĞ'UN
10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü Mesajı
( 10 Kasım 2008 )
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Değerli Mensupları,
Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük komutan ve eşsiz devlet adamı Yüce Önderimiz Atatürk'ü, ölümsüzlüğe uğurladığımız günün 70'inci yıl dönümünde özlemle anıyoruz.
Duygusallığın ötesinde bilgi ve bilinçle özümsenmiş köklü bir sevgiyle bağlı olduğumuz Ebedi Başkomutanımız Atatürk'ün çağlar ötesine uzanan engin düşünceleriyle ölümsüzleştiğine inanıyoruz. "Büyük ölülere matem gerekmez; fikirlerine sadakat gerekir." düşüncesinden hareketle O'nun maddi varlığının aramızdan ayrıldığı 10 Kasım tarihini bir matem günü olarak kabul etmek yerine dikkatlerimizi bir kez daha O'nun düşüncelerine yöneltmek için bir fırsat olarak görüyoruz.
Değerli Silah Arkadaşlarım,
Demokratik, laik, çağdaş ve evrensel değerlerden oluşan dokusu, birleştirici ve bütünleştirici yapısı ve bilimsel doğruların rehberliğini esas alan anlayışı ile Atatürkçü Düşünce Sistemi, Türkiye Cumhuriyeti'ni ülkesi ve ulusuyla sonsuza dek bölünmez bir bütün olarak yaşatacak en büyük itici güçtür. Bu gücün ulusumuz için taşıdığı değerin bilinciyle hareket eden Türk Silahlı Kuvvetleri, "Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır." ifadesiyle özetleyebilecek çalışma anlayışıyla görevinin başındadır.
Ebedi Başkomutanımız Atatürk,
Düşüncelerde ve gönüllerde filizlenen ülkünle, ilke ve devrimlerinle aydınlattığın uygarlık yolunda kararlı ilerleyişimizi sürdüreceğimize manevi huzurunda bir kez daha söz veriyoruz.
Huzur içinde yat.
Kaynak:


Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın
10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü Mesajı
( 10 Kasım 2007 )
Değerli Silah Arkadaşlarım,
Türk ulusunun eşsiz lideri ve bütün dünyanın takdir ettiği büyük devlet adamı Ulu Önder ATATÜRK’ün maddi varlığının aramızdan ayrılarak ebediyete dâhil oluşunun 69’uncu yıl dönümünde O’nsuzluğun burukluğunu en derinden hissediyoruz.
Büyük Önderimizin aramızdan ayrılışının üzerinden yıllar geçtikçe engin düşüncelerinin değeri çok daha iyi anlaşılmaktadır. Bu anlayışla karşılayacağımız her 10 Kasım’da, O’nun düşüncelerinin, ilke ve devrimlerinin ölümsüzlüğünü görmenin coşkusunu yaşayacak, bir kez daha bütün benliğimizle O’na yöneleceğiz. 10 Kasımların matem günü olmadığını unutmayacağız. Bu günleri Atatürkçü Düşünce Sisteminin neresinde olduğumuzu ve O’nun devrimcilik ilkesinin ışığında, manevi mirası olan bilim ve aklın ne kadar takipçisi olduğumuzu sorguladığımız bir süreç olarak göreceğiz.
Değerli Silah Arkadaşlarım,
Donmuş, katılaşmış her türlü düşünceye ve bu düşüncelere giden yollara bilimi ve aklı rehber tayin etmek suretiyle set çeken Ulu Önder, ilke ve devrimleri ile mesajlarını çağlar ötesine taşımıştır. Bugün, o mesajları anlamak ve gereklerini yerine getirmek her şeyden önce bir vatandaşlık borcudur.
Bugün, ATATÜRK’ü anlamak; Cumhuriyet’e ve onun laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan yapısına sahip çıkmak demektir. Bugün, ATATÜRK’ü anlamak; ulusun birliğini, ülkenin bölünmez bütünlüğünü koruyarak geleceğe güvenle bakmak, bu uğurda her türlü fedakârlığa hazır olmak demektir. Bugün, ATATÜRK’ü anlamak; kişisel çıkar ve ihtirasların etkisinden uzak bir şekilde Türk yurdu ve ulusu için çalışmak demektir. Bugün, ATATÜRK’ü anlamak; mutluluğu, yalnız kendi ülkesinde değil, tüm insanlığın barış içerisinde yaşamasında arayacak kadar insan sevgisiyle dolu, üstün bir insanlık anlayışına sahip olmaktır. Bugün, ATATÜRK’ü anlamak; Atatürkçü Düşünce Sistemine bağlı olmak ve bu bağlılığı nutuklarda, söylemlerde ifade etmek değil, bunları davranışlara, uygulamalara yansıtmak demektir.
Kurucusu olduğu Cumhuriyet, bugün birtakım tehditlerle karşı karşıya kalmışsa bilmeliyiz ki, ilke ve devrimleriyle aydınlattığı yoldan sapmalar başlamıştır. Yeni ve sağlam ilkeleri ile Türk ulusuna çizdiği çağdaş uygarlık yolunda ilerlemek yerine çağın gerisine gidişe özlem duyarak bu yoldan ayrılmayı tercih edenler sonsuz karanlıklarda kaybolmaya mahkumdurlar.
Üniter yapımız ve rejimin temel değerleri, bugün birtakım tehdit ve söylemlerle karşı karşıya kalmışsa bilmeliyiz ki, yüce ulusumuzun tek vücut hâlinde kenetlenmesini sağlayan Atatürk Milliyetçiliğinden uzaklaşmalar başlamıştır. Cumhuriyetin ulus devlet yapısından da uzaklaşma anlamına gelen bu çabaların nelere yol açacağını görmek için Cumhuriyetin kuruluş sürecinde çekilen sıkıntıları hatırlamak yeterli olacaktır. Ulusal sevinç ve kederde, ulusa karşı sorumluluklarda, karşılıklı sevgi ve saygı anlayışı içinde, yüreklerimiz aynı kutsal amaçlar için çarptıkça ulusal bütünlüğümüzü ve temel değerlerimizi bozmak isteyen hiçbir güç emellerine ulaşamayacaktır.
Bu saldırılar karşısında bugün ve yarın, yüce Türk ulusunun çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkma hedefini gerçekleştirebilmesi ancak Atatürkçü Düşünce Sistemini yaşamak ve yaşatmakla mümkün olacaktır. Bu anlayışla Türk Silahlı Kuvvetleri, sorumluluğunun bilincinde, mükemmeli yapmanın arayışı içerisinde Cumhuriyetin yılmaz bekçisi olmaya devam edecektir.
Yüce Atatürk,
Devrimlerinin esin kaynağı olarak değerlendirdiğin Büyük Şair Tevfik Fikret’in de ifade ettiği gibi Sen, ilke ve devrimlerinle “ruhumuzu, benliğimizi, idrakimizi besleyecek; bize miskinlik verecek ne varsa” bizi ondan uzaklaştırıp sonsuza kadar “diri kalmamızın kaynağı” olmaya devam edeceksin.
Zaman ve mekânın dar kalıplarını aşıp çağlar ötesine uzanan evrensel düşüncelerin, insanlığa ışık ve hayat kaynağı olmaya devam eden bir güneş gibi yolumuzu aydınlattıkça ne senden vazgeçeriz, ne eserinden.
Huzur içinde yat.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst