Maden Ocağı Değil Matem Ocağı KALBİMİZ SOMA !

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
İşte Soma faciasının ön raporu!


İşte Soma’daki madende inceleme yapan iş güvenliği uzmanının Bakanlık müfettişlerine ilettiği ön tespit raporunun ayrıntılarındaki eksiklikler: Tavan güçlendirme melzemesi ****l değil. Tavanda yanmayı artıracak ağaç malzeme aşırı kullanılmış...


madden_10494379885376cf502cb16.jpg




Soma’da 292 işçinin yaşamını yitirdiği facianının nedenine ilişkin ilk tespitler yapıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan 3 müfettiş dün Soma’daki madende incelemelerde bulundu. Bu müfettişlerden birinin talebiyle bir A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı ve mühendisi 292 madencinin öldüğü galerilere girdi.







Uzman yaptığı incelemeler sonrası hazırladığı raporu müfettişlere iletti. Milliyet’in ayrıntılarına ulaştığı rapora göre Soma’daki madende karbonmonoksit ölçen cihazların yeterli sıklıkta yerleştirilmemiş olmasının facianın önünü açtığı ortaya çıktı. Eğer madende yeteri kadar karbonmoksit ölçer cihaz yerleştirilmiş olsaydı, içten içe yanan kömürün saldığı gaz erkenden fark edilecek, yanan bölge demir ağ ve betonla kapatılacak, ağaç tahkimat alev almayacak, çökme meydana gelmeyecek ve292 işçi hayatından olmayacaktı. Raporda şu ifadeler yer aldı;

“Ana nakliyat galerisinde 1400 metrede bağlar arası tahkimatın (sağlamlaştırma) uygun olmadığı, bağlar arası tahkimat için gerekli hasır tel ve ankraj (göçüğe karşı kaya saplaması) çubuğu kullanılmadığı, tavanda bolca ağaç malzeme kullanıldığı, sıkılama malzemelerinin bolca ağaçtan olduğu, galeri içerisindeki tavan taşının (kömür) içten içe yanmasından dolayı yanma tavandan bir iki metre yukarı ulaşmıştır. Komple galeri boyunda meydana gelen bu olay sonucunda tavan, aniden boşalarak galeriyi doldurmuştur (çökme). Yanma devam ettiği için galerinin hava yolu kapanmış, çıkan karbonmonoksit gazı ve Dumandan işçileri zehirlenmiştir.”


‘Trafolar beton ceplerde’


Öte yandan bu tespiti bakanlığa teslim eden iş güvenliği uzmanı, incelemelerine ilişkin şunları söyledi: “Yaptığım incelemeler sonucunda edindiğim neticeye göre felaketi trafo patlaması sonucu meydana gelmiş gibi görünmüyor. Madendeki trafolar beton ceplerde bulunuyor. Dolayısıyla böyle bir ihtimali bu için söz konusu bulmadım.


‘Daha çok gaz sensörü’


Madenlerde tavan çok önemsenen bir unsur değildir. Ancak gerekli uygulamalar yapılmadığı takdirde bu tarz felaketlere sebep olabilir. Benim tespitlerime göre bu madende tavan bölümünün hava ile teması malum sonuçları doğurmuştur. Çünkü ocağı içerisinde dolaşan oksijen ocak içerisinde oksidasyona uğrar ve içten içe yanarak çökmelere neden olur. şirketinin tavanlarda daha sık gaz ölçüm sensörü kullanması gerekirdi.”

Bu arada Kömür İşletmeleri Genel Müdürü Ramazan Doğru, dünkü basın toplantısında yangının meydana geliş şekline ilişkin şu açıklamayı yaptı:


‘Yangınlarla boğuşuruz’


“Bana ilk gelen bilgi ocakta trafo patladı göz gözü görmüyor duman var dedi. Bizim trafomuz yangının başladığı yerden çok uzakta. Yangının çıktığı yer de 2 bin 200 metre civarında. Trafo ile alakası yok. Kömür madenciliğinde sürekli yangınlarla boğuşuruz. Karbon monoksit 50 değerin üzerine çıktığında burada yangın var diyoruz ve orayı kapatıyoruz.”


Rapor ne anlama geliyor?


TMMOB Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Muhammed Yıldız: “Mekanize kazıya yani makinalı hidrolik sisteme geçilmeden önce her tarafta ahşap ağaç kullanılıyordu. Burada önemli olan tabi ki ahşap ağaç yanıcı ama ana yollarda ağaç dışında çelik bağ dediğimiz bağları kullanıyorlar. Bunların üzerine kamalar konuluyor. Bu madende 50 civarında karbonmonoksit ölçüm cihazı olduğunu biliyorum. Bunlar sensörlü, oralarda bir şey olduğunda sensör devreye giriyor ve oradaki sistemleri durduruyor. Burada siz özellikle bacaya doğru daha sıklıkla koymalısınız ya da yangın riski olan yerlere konmalı, ki daha doğru ölçüm yapsın. Hiçbir yanma tehlikesi olmayan ana kayanın içinde bir yere koymanız bir şey değiştirmez.”


Göçük kadar tehlikeli değil


İş güvenliği uzmanı Hasan Yanık: “İncelemeye göre bir madende yaşanabilecek en korkunç olaylardan biri olan ‘göçük’ yaşandığını görüyoruz. Karbonmonoksit ölçümleri kömür üretilen panoların girişinde, panoların içerisinde 200 -300 metre aralıkla olmalı. Erken uyarı monitör sistemiyle bu ölçümler izleniyor. Şimdi yapılması gereken erken uyarı kayıtlarını incelemektir.”


Bir sensör 90 TL


Karbonmonoksit Gaz Alarm Dedektörünün fiyatı yaklaşık 90 TL civarında. Elde taşınabilen karbonmonoksit ölçüm cihazının ücreti ise yaklaşık 400 TL. (Milliyet)
 

bitter_im

Kılıç Arslan
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
66.077
Tepki
58.719
Puan
113
Yaş
33
Konum
kocaeli
ÇALIŞMALAR SONA ERDİ, İÇERİDE İŞÇİ KALMADI

10362315_591011840997049_199380743_a.jpg


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, madende kurtarma çalışmalarının sona erdiğini ve içeride işçi kalmadığını açıkladı. Yıldız, "Kurtarma faaliyetleri bittikten sonra bizler buradan çekilip gitmiyoruz. Psikososyal destek ile birlikte Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na varıncaya kadar buradaki kardeşlerimizin yanında yer alacağız" dedi.

Yıldız, yaptığı basın açıklamasında Soma'da hiç temenni edilmeyen olay yaşandığını, herkesi hüzne boğduğunu, Türkiye'nin kalbinin Soma'da attığı bir kazanın yaşadığını belirtti.

Kazanın herkesi çok üzdüğünü, derinden sarstığını, yoğun duygular yaşardığını ifade eden Yıldız, "301 kardeşimizi, işçimizi kaybettik. Hükümetimiz olarak daha ilk başında, hadise olduğu anda buraya intikal ederek bir koordinasyon merkezi kurduk, bütün bakanlıklarımızın ilgili kurumlarıyla beraber bir hale geldik kesintisiz 24 saat çalışıldı. Çünkü canlarımız orada yatıyor idi. Ne kadar erkenden kurtarabilirsek o kadar daha iyi olacağına karar vermiştik ve zamanın aleyhimize işleyeceğini biliyor idik. Buradan hayata tutunan ve kurtardığımız işçi kardeşlerimize, 'Allah onlara sağlık versin' diyoruz. Bütün çoluk çocuğuyla hep beraber olmasını temenni ediyoruz" diye konuştu.

Geniş bir koordinasyon yapıldığını, ambulansından itfaiyesine, iş makinelerine varıncaya kadar geniş makine ekipmanı kurulduğunu, helikopterinden uçağına varıncaya kadar devletin bütün sektörleriyle olay yerinde yer aldığını bildiren Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Güvenlik hariç bin 300 personelimiz görev yaptı. Dışarıdan bir çok ziyaretçimiz yüreğiyle beraber geldi. Birlik ve beraberliğin çok iyi bir örneğini sunmuş oldular. Çok zor şartlarda bu kadar hızlı çalışıydı, kurtarma ekipleriyle yoğun bir çaba sarf edildi. Kimse emeğini esirgemedi. Koordinasyonun bundan sonra da devam edeceğini söylemem lazım. Kurtarma faaliyetleri bittikten sonra bizler buradan çekilip gitmiyoruz. Psikososyal destek ile birlikte aile ve Sosyal politikalar bakanlığından sağlık bakanlığına varıncaya kadar buradaki kardeşlerimizin yanında yer alacağız."

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma'daki facianın acı bir tecrübe olduğunu belirterek, "Önümüzde madencilikle alakalı, sektörün, madencilik dünyamızın buradan çıkartacağı çok ama çok fazla ders var" dedi.

Yıldız, yaptığı açıklamada kurtarma faaliyetleri bittikten sonra buradan çekilip gitmediklerini, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan Sağlık Bakanlığına varıncaya kadar yine işçilerin ailelerinin yanında olduklarını söyledi.

İlk iki gün hayatlarından çok fazla şey ümit ettikleri işçilerden üçüncü gün geldiğinde artık daha fazla ümidi kestikleri bir noktaya geldiklerini kaydeden Yıldız, "İçeride ummadığımız yerde yangınlar çıktı, 250 metre boyunca konveyör yandı. Karbonmonoksit gazının olumsuz şartlarıyla beraber kurtarma ekiplerini riske etmeksizin, onların da sağlığını düşünerek önemli bir faaliyette bulunuldu. Tersine hava akımları oluşturuldu. İşin tekniği üzerinde defalarca toplantılar yapıldı, haritalar ve uygulamalar üzerinden değerlendirildi. Bu işin riski vardı ve riski bir nevi bütün riskleri göze alarak arkadaşlarımın çok yoğun bir şekilde çalıştıklarını ve emeklerini esirgemediklerini gördüm" diye konuştu.

Bakan Yıldız, kazanın sebepleriyle alakalı adli ve idari soruşturmaları başlattıklarına dikkati çekerek, şunları ifade etti:

"Savcılarımızdan, bilirkişilerimizden, iş müfettişlerimizden bir grupla buranın ilk gözetimleri yapıldı. Ulaşabildikleri yere kadar gittiler. Ulaşamadıkları noktalarla alakalı tekrar ikinci bir gözlem daha yapacak çalışma müfettişlerimiz. Gerçek nedenini teknik açıdan, idari açıdan ve birçok açıdan değerlendireceğiz. Önümüzde madencilikle alakalı, sektörün, madencilik dünyamızın buradan çıkartacağı çok ama çok fazla ders var. Bizim için acı bir tecrübe oldu. Amacımız şudur, şu ana kadar kurtarılan 485 tane işçimizden sonra bütün gerçekleriyle beraber, ister kamu, isterse özel sektör olsun, ucu nereye dayanıyor olursa olsun bununla alakalı soruşturmalar hem teknik açıdan hem idari açıdan hem de hukuki açından bunlar yapılacaktır. Bundan sonra yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın sigorta işlemleri yürütülmekte işçi kardeşlerimizle alakalı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın acil yardım ve incelemelerini yürütmekte. Sağlık Bakanlığımızın psikososyal destek çalışmaları aynı şekilde devam edecek."

Kendilerine destek veren tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür eden, başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere birçok kişi ve heyetin bölgeyi ziyaret ettiğini hatırlatan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her birinin yüreğinde, gözünde o üzüntüyü, hüznü, paylaşmayı hep beraber hissettik. Bizler acıda buluştuğumuzda hep beraber olduğumuz bu yapıyı hayatımızın diğer noktalarında yaymak zorunda olduğumuzu hissettik. Çok yoğun bir duygu içerisinde güçlü olmaya çalışarak ve o gücümüzü de bütün hizmetlere tahvil ederek, dönüştürerek bu işlemleri yapmaya çalıştık. Ben emeği geçen arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Başta vefat eden helal lokma peşinde burada maden işi yapan 301 işçi kardeşime Allah'tan rahmet diliyorum, kederli ailelerine sabırlar temenni ediyorum, çocuklarına sağlıklı ve uzun bir ömür temenni ediyorum."

Bakan Yıldız, çalışmalarını bundan sonra soruşturmalar ve üretimin yapılması, yapılmaması, maden ocağının ne tarzda bulunacağıyla alakalı çalışmalara teksif edeceklerini kaydetti.

Soru ve cevaplar

Gazetecilerin sektöre ilişkin yasal düzenlemeyle ilgili sorusu üzerine TBMM'de araştırma önergesi verildiğine dikkati çeken Yıldız, bunu desteklediklerini söyledi.

Yıldız, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak bununla alakalı bütün hazırlıkların şeffaf şekilde paylaşacağına değinerek, "Salı günü Bakanlar Kurulu'nda da nasip olursa bununla alakalı ilk bilgilendirme toplantısını yapmış olacağız" dedi.

Bakan Yıldız, ocakta yaşanılanları doğru olmak kaydıyla kamuoyuyla paylaştıklarını aktararak, şunları belirtti:

"Her bir vatandaşımızın, bir eksik olmak kaydıyla, kalbi, yüreği, gönlü buradaydı. Şeffaflığın gücü elimizdeki en önemli sermayeydi bu acının içerisinde. Bütün her şeyi doğru bir şekilde paylaştık. Emin olmadığımız bir bilgiyi, AFAD'tan, koordinasyon merkezinden teyit almadığımız hiçbir bilgiyi paylaşmamaya gayret ettik. Buna itina gösterdik. Tek bir elden bu çalışmanın, tüm ekibimizle beraber, bunun sonuçlandırılması için gayret gösterildi."

Bakan Yıldız, gazetecilerin Suriyeli işçi çalıştırıldığıyla ilgili sorusuna da şu yanıtı verdi:

"Yaptıklarımızı anlatmakta güçlük çektiğimiz bir ortamda bize lütfen yapmadıklarımızı savunma ihtiyacı hissettirmeyin. Bu bizim yüreğimize çok ağır gelir. Şimdiye kadar hiç bu konulara girmedim. Bu konuyla alakalı anlamaktan yana sıkıntısı olmayan bizlerin konuşmayacağı şeyler olmadığı için değil, çok fazla konuşacağımız şey. Hatta o kadar çok konuşacağımız şey var ki benim jargonum bile müsait değil buna. Bu kadar insanların aklıyla, izanıyla, fikriyle, kanaatleriyle oynanmaz. Burada can pazarı yaşandı. Neyin üstünden politika yapmak istiyorsanız gidin orada politika yapın ama burada yapmayın. Biz bir yere gitmiyoruz. Bizimle ilgili derdi olan varsa bizi her tarafta bulur arkadaşlar gelir söyler. Havada, karada, köyde, beldede bulur, söyler. Şu acının içinde bu kadar ağır iftiraların yapılması ancak bunu yapanları küçültür. Bakın göreceksiniz millet onları affetmeyecek. Nasıl bir kalptir ki, bu nasıl vicdandır ki ki bu 100 tane Suriyeli, hatta yaşları küçük olan çocuğun üzerine beton dökülür ancak bunun üzerinde burası kapatılmaya çalışılır. Bunu hangi vicdan, hangi insanlık söyler. Bu nasıl kuralsızlık, kutsalsızlıktır, böyle bir şey yapılabilir mi? Bizi yalnızca kanun bağlamıyor. Bizi dünya ve ahiretteki değerlerimizi bağlıyor. Bunları buradaki hiçbir arkadaşım kabullenemez."

"Suriyeli çocuklarla alakalı hassasiyeti olan varsa gitsinler Esed'in binlerce öldürdüğü çocuklar için orada karşı çıksınlar" diyen Yıldız, şöyle devam etti:

"Orada yapamadıklarını gelip de bu ocaktan almaya kalkışmasınlar. Bu maden ocağını da kötü emellerine alet etmesinler. Burada biz kendimizden daha fazla bu ülkeyle ilgili heyecan duyduğuna inandığımız ve bizim kazandığımızdan daha helal paralar kazandığına inandığımız madencilerimizi kurtarmakla meşguldük. Biz iftiraları, bize yapılan ithamları şu bağrımıza gömdük ama bu sessizliği çoğu zamanda içimizdeki bu fırtınayı da sessizlik olarak ifade etmeye kalktık. Ama zannetmesinler ki biz bu hislerle alakalı söyleyeceğimiz çok şey olmasın. 4 günden beri sosyal medyada Suriyeli çocukların burada çalıştığını ama buna rağmen 100-150 civarında bunların üzerinin kapatıldığı söyleniyor. Bu nasıl insanlık dışı bir hadisedir. Benim ufkumda böyle insanlık tipi yok. Biz burada yaptıklarımızı anlatıyoruz. Kamu ve özel sektörün bütün yaptıklarının lehine ve aleyhine kamuoyu ile paylaşma yeridir burası. Biz dürüst davrandık ve vatandaşımıza borcumuzdur. Bunu yapmaya da devam edeceğiz"

fft16_mf4374518.Jpeg
SON 2 İŞÇİMİZİN CENAZESİ ÇIKARILDI

Manisa Soma'daki maden ocağında kalan son iki işçide çıkarıldı. Son çıkarılan işçilerle birlikte madende ölenlerin sayısı 301'e yükseldi.

Maden faciasında dün gece 15 işçinin çıkarılmasının ardından kalan 2 işçinin cenazesine ulaşmak için çalışma başlatılmıştı. Başka bir bölgede çıkan yangın nedeniyle 2 işçiye ulaşmakta güçlük çekilmişti. Yapılan çalışmaların ardından bugün saat 15.00 sularında son iki işçi de çıkarıldı. Madende başka işçi olup olmadığı ile ilgili çalışmaların devam edeceği öğrenildi.

BAKAN YILDIZ: 301 İŞÇİMİZ HAYATINI KAYBETTİ

Enerji Bakanı Taner Yıldız, Soma'da meydana gelen maden faciasında 301 işçinin öldüğünü, 485 kişinin ise kurtarıldığını söyledi. Bakan Yıldız, yangının kontrol altına alındığını, yeri tespit edilen 2 işçinin çıkartılması için çalışmaların sürdüğünü ifade etti.

12 ailenin kayıp talebi ile kendilerine başvurduğunu söyleyen Yıldız, "10 işçimizi çıkardık, 2'sinin de yerini tespit ettik, cenazeleri çıkartılmaya çalışılıyor. Bize yeni gelen bir talep yok, arama çalışmalarını artık nihayetlendirmiş olacağız. Ancak arkadaşlarımız dört bir köşeye tekrar bakacaklar." diyerek nihai kararlarını kamuoyu ile paylaşacaklarını dile getirdi.

Soma'da yaşanan maden faciasının 5. gününde sona yaklaşıldı. Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın öğle saatlerinde yaptığı açıklama ile kalan 2 işçinin de yerinin tespit edildiği bildirildi. Yıldız, yaptığı açıklamada, şu bilgileri verdi: "12 ailemizin başvurusu vardı. Başından itibaren dedik ki ailelerden ola ki müracaat etmeyen var, acısı içerisinde bulunduğu evde kalan varsa müracaat yapsınlar. Çünkü özel şirketten aldığımız özlük hakları bilgilerinde ola ki bir eksiklik olabilir, bir yanlışlık olabilir. Şuana kadar iki sayın valimizin takip ettiği ve Manisa valimizin buradaki işlerle alakalı, kayıp işçilerle alakalı, Balıkesir valimizin ve AFAD'ın çalışmaları sonucunda şuana kadar bütün duyurularımızla beraber 12 ailemiz müracaat etti, 'bizim oğlumu, evladımız, yakınımız yoktur' diye. En son geldiğimiz noktada 10 işçimiz çıkartılmış ve Akhisar'a götürülmüştü. 2 işçimiz de yer altındaydı. Bütün bu rakamlar tutuyor, örtüşüyor. O zaman yapacağımız bir işlem vardı. Şuanda yeri tespit edilen 2 işçimizi de çıkartacağız. Daha sonra aileleri ile buluşturacağız. Bize yeni gelen talep olmadığı ve elimizdeki veriler de bunu teyit ettiği için biz arama çalışmalarını artık nihayetlendirmiş olacağız."

meryemuzerli-soma_343.jpg


"BİR KEZ DAHA BÜTÜN MADENİ TARAYACAĞIZ"

"Bir kez daha arkadaşlarımız dört bir köşeyi maden ocağında tarayacaklar" diyen Bakan Yıldız, şöyle devam etti: "Taradıktan sonra nihai kararımızı kamuoyu ile paylaşmış olacağız. Bütün bu çalışmalar bittikten sonra, kazanın olduğu saat itibariyle hem adli hem idari soruşturma zaten başlatılmıştı. Bilir kişiler, savcılarımız, iş müfettişleri, maden işleri genel müdürlüğünün müfettişleri çalışmayı devam ettirecekler. Dikkat etmemiz gereken iki konu var. Birisi bu denetim ve soruşturma görevinin yürütülmesi, diğeri de sahanın korunabilmesi. Maden çekilmiş bir lastik gibi bıraktığınızda olduğu yerde kalmıyor geri gidiyor. Sahanın üretim içerisinde olamıyor olması bir kısım koruma tedbirlerini zorunlu hale getiriyor, buna çok önem vermemiz lazım. Hem soruşturmanın sıhhati hem de maden ocağının her hangi bir riskler oluşturmaması için de bir bakıma ihtiyacı var. Delillerin olduğu yerde ise bu vebali kimse üstlenmez, üstlenemez. İster kamu ister özel şirket, kim olursa olsun, kimin ihmali varsa o cezasını çekecektir, çekmelidir de. Hiç kimsenin de bu konuda farklı bir müracaatı zaten olamaz."

"AİLELERE TESLİM İÇİN DNA SONUÇLARINI BEKLİYORUZ"

Cenazelerin ailelere teslimi konusunda her hangi bir yanlış yapmamak ilk baştan yaptıkları uygulamayı sonuna kadar sürdüreceklerini ifade eden Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: "Teşhis edilemiyor, kimlik tanımlamaları da yapılabiliyor ama buna rağmen yine de DNA testini yapmak zorundayız. Herhangi bir sorun yaşamamak, cenazelerin karışmasını önlemek için, ailelerin yeniden bir ızdırap yaşamaması için DNA testinin mutlaka teyidini beklemek zorundayız. Bizler DNA sonuçların Balıkesir Valimiz teyitleri verdikten sonra en son netleştireceğiz ve ona göre davranacağız. AFAD başkanımız burada talimatı verdik, bütün listeler yayınlanıyor. Başından beri şeffaf olduğumuz bu yapı sürdürülecektir. O işçimizin cenazesinin bulunduğu ilin bütün milletvekilleri, iktidarı muhalefeti ile onlara da gönderiliyor. Ailelerin isimlerini çok detaylandırmadan veriyoruz hassasiyetimizden dolayı ama işçi kardeşlerimizin isimlerini birebir veriyoruz."

MANİSA VALİLİĞİ'NDEN YASAK GELDİ

Manisa Valiliği dün olaylı biten yürüyüşün ardından, bugün de ilçeye yapılması beklenen tüm gösteri, protesto ve yürüyüşleri yasakladı. Valilikten yapılan açıklamada, "İçinde bulunduğumuz bu acılı ve hassas dönemde bu tür yasa dışı provokatif eylemlere bundan sonra da müsaade edilmeyeceği kamuoyuna saygıyla duyurulur" denildi.

Bu arada il dışından gelen otobüs ve araçlar ilçe girişinde durdurularak içindekilere kimlik kontrolü yapıldı, dışarıdan gelenler ilçe merkezine alınmadı.

MADENCİLERE DNA TESTİ YAPILIYOR

Manisa'nın Soma ilçesinde, henüz haber alınamayan bazı işçiler için yakınlarının endişeli bekleyişi sürüyor. Kimliği belirlenemeyen işçiler için DNA testi yapılmaya devam ediyor. Madenden son çıkarılan 16 kimliği belirsiz cesetlere yapılacak DNA testi için bazı aileler, kan örneği verdi. İzmir Adli Tıp Kurumu’nda 16 maden işçisine yapılan test sonuçlarından şu ana kadar uyumlu çıkanlara cenazeler teslim edildi.

MADENCİ YAKINLARI KALMADI

Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen faciada dün gece 15 madencinin çıkartılması ile hayatını kaybeden madenci sayısı 299'a yükseldi. Gece ulaşılan işçilerin çıkartılmasının ardından halen madende olduğu tahmin edilen 2 ya da 3 işçiye ulaşmak için çalışma başlatıldı. Alınan bilgiye göre iki işçinin olayın meydana geldiği bölgede oluşan göçüğün altında olduğu, bir işçinin ise en alt kısımda su içinde olduğu düşünülüyor. Göçüğün olduğu bölgedeki toprağın fazla olması nedeniyle ve toprağın daha hızlı alınması için bu alanda makine sistemi kuruluyor. Parçalar maden dışından bir bir içeri alınarak alt katta taşınıyor ve burada monte ediliyor. Toprağın alınmasının ardından iki işçiye ulaşılacak. Başka bir madencinin de su içinde olduğu tahmin ediliyor. Uzmanlar buradaki suyu de tahliye etmek için dalgıç pompaları kuruyor. Bu iki çalışmanın bitmesinin ardından madencilere ulaşılacağı öğrenildi.

Öte yandan olayın ardından madene çok sayıda madenci yakını akın etmişti. İşçilerin bir bir çıkartılması ile de buradaki yoğunluk azalmaya başladı. Dün gece 15 işçinin çıkarılmasın ardından hiç madenci yakını kalmadı. Olayın yaşandığı maden bölgesinde halen gazeteciler, güvenliği sağlamak için jandarma, çok sayıda ambulans ve arama kurtarma ekipleri bulunuyor.

BAKAN YILDIZ: YENİDEN YANGIN BAŞLADI

Bakan Taner Yıldız, yer altında 3 işçinin bulunduğunu açıkladı. Yıldız, Soma'daki maden faciasında bugün itibarıyla 299 işçinin cesedine ulaşıldığını bildirdi Yıldız, Soma'da facianın yaşandığı maden ocağında yeni bir yangının çıktığını belirterek, "Yaklaşık yarım saat 45 dakika oldu onu da kontrol altına almak lazım" dedi.

Bakan Yıldız, maden ocağında düzenlediği basın toplantısında, dün gece yapılan çalışmalarla 15 işçinin daha dışarı çıkartıldığını ifade etti. Toplam 299 işçiye ulaşıldığını ve 286 işçinin ailesine teslim edildiğini belirten Yıldız, şu bilgileri verdi: "13 işçimizin ailesine teslim edilmesi amacıyla işlemleri yapılıyor. 3-4 saat içerisinde büyük bir bölümü, belki hepsi olmasa da, çünkü DNA testini bekleyenler, sonuçlarla karşılaştırılanlar var, ondan dolayı belki 4-5 işçimiz biraz daha gecikebilir. Ama hedefimiz bugün itibariyle ailelerine teslim etmek. Şuanda en fazla 3 işçinin yer altında olacağını değerlendirdik. Arama faaliyetlerine devam edilecek."

Farklı bir gelişme yaşandığını vurgulayan Bakan Yıldız, şöyle devam etti: "Şuana kadar ocak içinde çıkan yangından bağımsız olarak, bir yerde lokal olarak tekrar yangın başladı. Önceki yangınla bağlantısı olmayan ama ****n seviyesinin yükselmiş olmasından dolayı da bunu önemsiyoruz. Tabi üretim yapılmadığı taktirde bunun farklı yerlerde çıkabileceği söz konusu. Ocak şuanda hem denetlenmeye hem kontrole muhtaç, ocağı kendi haline bırakamayız. Şuanda önemli kararlar da vermek durumundayız. İşçi kardeşlerimizi çıkartmamız lazım. Bir yandan denetim işlemlerinin sürmesi lazım. En önemlisi de, bunların sıhhatli şartlarda ve herhangi biri kişiyi riske etmeden yapılması gerekiyor."

Bu yangının önceki yangından bağımsız olduğunu altını çizen Yıldız, "Yaklaşık 250-300 metre kadar ilerde oluyor bu yangın. Daha lokal ama önemli, dikkate almamız gereken ve işlem yapmamız gereken bir durum. Ocağı kendi haline bırakamazsınız, üretim üzerine kurguludur. Bütün maden ocakları üretime dönük, üretim durduğu anda onunla alakalı bir kısım komplikasyonlar çıkabiliyor. Bunların tedbirleri ile alakalı arkadaşlarımızla davranıyoruz." diye konuştu.

YANGINI KONTROL ALTINA ALMAMIZ LAZIM

Bakan Yıldız, bir gazetecinin, "Önemli kararlar almamız gerekiyor dediniz, nedir o önemli kararlar?" şeklindeki sorusu üzerine, şunları ifade etti: "Hem işçilerimizin çıkartılmasının sonuna gelince en fazla 3 işçimiz var. DNA testine göre belki iki olacak. Çıkarttıktan sonra biz hızlıca denetimlere başlayacağız. Bu arada bu yangın yeni başladı. Yaklaşık yarım saat 45 dakika civarında oldu, onu da kontrol altına almamız lazım. Bu maden ocağının hem denetlenmeye hem de kontrol edilmeye ihtiyaç var."

MADEN OCAĞI KAPATILACAK MI?

"Bu maden ocağı kapatılacak mı?" şeklindeki soruya ise Bakan Yıldız, "Yok arkadaşlar. Etmediğimiz her cümle üzerinden yapılacak yorumlar olayı farklı bir noktaya götürür. Başından beri söylüyor, olanı doğru bir şekilde aktarmak lazım. Biz bütün gelişmeleri birebir aktaracağız, kamuoyu ile paylaşacağız." diye cevap verdi.

"NE GEREKİYORSA YAPILACAK"

Yaşam odaları ile ilgili düzenleme yapılıp yapılmayacağı sorusuna ise Yıldız, şu karşılığı verdi: "Bu sıra dışı ve hepimizi çok derinden yaralayan önemli bir kazadır. Bu kazanın yalnızca bir kuruma değil, bütün bu yapı ile alakalı tekrar değerlendirmemiz gereken bir yanı olacaktır. O yüzden ne varsa alternatif, ne varsa yapılması gereken, onlar yapılacaktır."

İZMİR'DE SOMA PROTESTOSUNA 50 GÖZALTI

İzmir'de, Manisa'nın Soma ilçesindeki maden faciasına tepki amaçlı yapılan gösterilerde 50 kişi gözaltına alındı.

Dün akşam saatlerinde Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde toplanan grup, Talatpaşa Bulvarından Cumhuriyet meydanına yürüyüşe geçti. Yolu araç trafiğine kapatan ve ekiplerin uyarısına taş ve havai fişek atarak karşılık veren gruba, polis ekipleri TOMA'larla müdahale etti. Çıkan olaylarda 50 kişi gözaltına alındı.

HAYATINI KAYBEDENLERİN AİLELERİNE DESTEK

Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasında hayatını kaybedenlerin ailelerine İstanbul Üsküdar Üniversitesi akademisyenleri ve öğrencileri psikolojik destek veriyor. Uzman psikolog ve öğrenciler, kapı kapı olaşarak acıları paylaşıyor. Travmaların psikolojik destekle atlatılabileceğini belirten Prof. Dr. Sevda Asqarova, terapi ve tedavi konusunda sonuna kadar ailelerin yanında olacaklarını söyledi.

Soma’daki maden faciasının üstünden 5 gün geçti. İlk günden itibaren ölü sayısı hızla arttı ve yüzyılın maden faciası olarak tarihte yerini aldı. Olay, kimilerine göre kaza kimilerine göre ihmal. Henüz kimse neden kaynaklandığı konusunda kesin bir şey söyleyemezken ortada net bir gerçek var. Ekmek parası için girdikleri kömür çukurundan hayata veda eden yüzlerce işçi. Hayatını kaybedenlerin acısına ortak olmak için Üsküdar Üniversitesi öğretim görevlileri ve öğrencilerden oluşan ekiple Soma’ya geldi. acılı ailelerin kapılarını tek tek çalarak onlara psikolojik destek vermeye çalışıyorlar.

İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Sevda Asqarova ekibin başında bulunuyor. Psikolojik destek vermek için buraya geldiklerini belirten Asqarova, “İnsanlara travma öncesi destek deprem zamanlarında da oluyor ama bu bir ilk ve çok daha farklı. Travmalar yaşanıyor ve doruğa çıkıyor. Bu gibi durumlarda onlara sadece psikolojik destek gerekiyor. Bunu da bizim ekiple yapıyoruz. Sonuna kadar bu desteği yapacağız. Terapi ve tedaviler olacak. Buraya ilk geldiğimizde çocukların ölümleri çok basit olarak konuştuklarını gördüm. İşte bunun önlemini almak gerekiyor. Anket ve test yapacağız. Buna göre hangi tedaviler gerekiyorsa onları uygulayacağız. Hemen unutulmasını beklemek imkansız. Yaşanan insanlık dışı bir şey. Amacımız onları psikolojik destekle rahatlatmak. Ailelere sesleniyorum. Umutsuzluğa kapılmasınlar. Hele bekleyen aileler pozitif düşünsünler, umutsuzluğa kapılmasınlar. İsyan etmeden umutlarını kaybetmesinler. Acıları kaybetmek mümkün değil ama hafifletmek mümkündür. Bu da sadece psikolojik danışmanlıkla olur. Yetkililerin insanlara hitap şekli çok önemli. Sabır ve anlayışlı olmaları lazım. Deprem tabii bir felakettir. Burada insanları feci şekilde olması önemli. Bunun için önemli olan sadece sabırla ve anlayışla yaklaşımdır.” diye konuştu.

İngilizce Psikoloji Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Nadire Gülçin Yıldız ise Soma’da toplum olarak çok büyük bir facia yaşandığına dikkat çekti. Olayın, kayıpları olan ailelerin yanında tüm halkı etkilediğini belirten Yıldız, “Can evlerinden vurulmuş bir kitle görmekteyiz. Hepimiz çok üzüldük. Halkımızda gözlemlediğimiz beklenen tepkiler arasında büyük bir öfke var. Devleti, gerçekleri, hayatlarının anlamını inkar, olayların gerçek olup olmadığına yönelik bir sorgulama olabilir. Duyguların ifadesi çok önemli. Bunları aktarma yollarını insanlara öğretmek gerekiyor. Bu süreçte duyguları bastırmak yerine başka şeylerle uğraşarak dayanılır bir şekilde atlatılır diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

TANER YILDIZ: İKİNCİ BLOKTA ARAMALAR DEVAM EDİYOR

Enerji Bakanı Taner Yıldız, Soma'da maden ocağında 14 kişiye daha ulaştıklarını söyledi. 6 işçinin madenden çıkartıldığını, 8 işçinin ise 2 saat içinde çıkartılacağını belirten Yıldız, madende 2 ya da 3 işçinin kaldığını söyledi. Maden ocağında basın toplantısı düzenleyen Bakan Yıldız, şu bilgileri verdi.


Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasında ulaşılan tüm madenciler çıkartıldı. Madende kaldığı tahmin edilen 2 ya da 3 işçiye de ulaşılması için çalışmalar devam ediyor.

Soma'da meydana gelen maden faciasında ulaşılan 15 işçi daha çıkartıldı. Maden ocağında toplamda 299 işçi çıkartıldı. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın açıkladığı en az 2 ya da 3 işçiye ulaşılması için de çalışmalar aralıksız devam ediyor.

"284 işçimiz hayatını kaybetmişti ve onlar, birinin haricinde ailelerine teslim edilmişti. Arkadaşlarımızın maden ocağında yaptıkları son tespitlerle beraber 14 işçimizi daha tespit ettiler. İki ayrı blok demiştik, ikisine de girdiler. 6 işçimizi dışarı çıkarttılar. Bugün farklı bir uygulama ile beraber Akhisar Devlet Hastanesi morguna da hem otopsi hem de muhafaza amaçlı oraya gönderildiler. 14 işçimizin sevki iki ya da üç saat içerisinde tamamlanmış olacaktır. Son kontroller yapılacak ve en az 2 veya 3 işçimize daha ulaşmayı bekliyoruz. Onların tespitleri henüz yapılmış değil. Ne kadar zaman alır tahminde bulunmayalım ama sabaha kadar çalışmaların önemli bir bölümünü bitirmiş olmamız gerekiyor."

Bakan Yıldız, 298 işçiye şuan ulaşıldığını ancak içeride en az 2 ya da 3 işçiye daha ulaşılabileceğini, işçi yakınlarının başvurusunun bunu gösterdiğini ifade etti. Şu an 284 artı 6 işçinin madenden çıkartıldığını belirten Yıldız, "Diğerleri de çıkartılacak. İşçilerde yanıklar oluşmuş olabilir. Şuanda ben de bilmiyorum. Otopsiden sonra belirli olacak. Bu işçiler bin 700 metreyi buldu. Birinci blok tamamen bitti, ikinci blokta da aramalar devam ediyor. Maden ocağının tamamın en son tekrar aranacak ve aile başvuruları ile karşılaştırılacak." şeklinde konuştu.

5 İŞÇİNİN DAHA CENAZESİ ÇIKARILDI

Manisa'nın Soma ilçesindeki maden ocağından 5 işçinin daha cenazesi çıkartıldı.

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın, son yaptığı açıklamada 8 işçiye ulaşıldığını açıklamasının ardından işçiler çıkartılmaya başlandı. Ambulanslar, maden ocağının çıkış kapısına kadar alınarak basının görüntü almasına izin verilmedi. Ambulansların yanaşması ile işçi yakınları da, ambulansların gittiği yere koşmaya başladı. 5 işçinin cenazesi ambulansla gönderilirken, 6 işçiye daha ulaşıldığı öğrenildi.
 

bitter_im

Kılıç Arslan
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
66.077
Tepki
58.719
Puan
113
Yaş
33
Konum
kocaeli
ÇALIŞMALAR SONA ERDİ, İÇERİDE İŞÇİ KALMADI

10362315_591011840997049_199380743_a.jpg


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, madende kurtarma çalışmalarının sona erdiğini ve içeride işçi kalmadığını açıkladı. Yıldız, "Kurtarma faaliyetleri bittikten sonra bizler buradan çekilip gitmiyoruz. Psikososyal destek ile birlikte Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na varıncaya kadar buradaki kardeşlerimizin yanında yer alacağız" dedi.

Yıldız, yaptığı basın açıklamasında Soma'da hiç temenni edilmeyen olay yaşandığını, herkesi hüzne boğduğunu, Türkiye'nin kalbinin Soma'da attığı bir kazanın yaşadığını belirtti.

Kazanın herkesi çok üzdüğünü, derinden sarstığını, yoğun duygular yaşardığını ifade eden Yıldız, "301 kardeşimizi, işçimizi kaybettik. Hükümetimiz olarak daha ilk başında, hadise olduğu anda buraya intikal ederek bir koordinasyon merkezi kurduk, bütün bakanlıklarımızın ilgili kurumlarıyla beraber bir hale geldik kesintisiz 24 saat çalışıldı. Çünkü canlarımız orada yatıyor idi. Ne kadar erkenden kurtarabilirsek o kadar daha iyi olacağına karar vermiştik ve zamanın aleyhimize işleyeceğini biliyor idik. Buradan hayata tutunan ve kurtardığımız işçi kardeşlerimize, 'Allah onlara sağlık versin' diyoruz. Bütün çoluk çocuğuyla hep beraber olmasını temenni ediyoruz" diye konuştu.

Geniş bir koordinasyon yapıldığını, ambulansından itfaiyesine, iş makinelerine varıncaya kadar geniş makine ekipmanı kurulduğunu, helikopterinden uçağına varıncaya kadar devletin bütün sektörleriyle olay yerinde yer aldığını bildiren Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Güvenlik hariç bin 300 personelimiz görev yaptı. Dışarıdan bir çok ziyaretçimiz yüreğiyle beraber geldi. Birlik ve beraberliğin çok iyi bir örneğini sunmuş oldular. Çok zor şartlarda bu kadar hızlı çalışıydı, kurtarma ekipleriyle yoğun bir çaba sarf edildi. Kimse emeğini esirgemedi. Koordinasyonun bundan sonra da devam edeceğini söylemem lazım. Kurtarma faaliyetleri bittikten sonra bizler buradan çekilip gitmiyoruz. Psikososyal destek ile birlikte aile ve Sosyal politikalar bakanlığından sağlık bakanlığına varıncaya kadar buradaki kardeşlerimizin yanında yer alacağız."

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma'daki facianın acı bir tecrübe olduğunu belirterek, "Önümüzde madencilikle alakalı, sektörün, madencilik dünyamızın buradan çıkartacağı çok ama çok fazla ders var" dedi.

Yıldız, yaptığı açıklamada kurtarma faaliyetleri bittikten sonra buradan çekilip gitmediklerini, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan Sağlık Bakanlığına varıncaya kadar yine işçilerin ailelerinin yanında olduklarını söyledi.

İlk iki gün hayatlarından çok fazla şey ümit ettikleri işçilerden üçüncü gün geldiğinde artık daha fazla ümidi kestikleri bir noktaya geldiklerini kaydeden Yıldız, "İçeride ummadığımız yerde yangınlar çıktı, 250 metre boyunca konveyör yandı. Karbonmonoksit gazının olumsuz şartlarıyla beraber kurtarma ekiplerini riske etmeksizin, onların da sağlığını düşünerek önemli bir faaliyette bulunuldu. Tersine hava akımları oluşturuldu. İşin tekniği üzerinde defalarca toplantılar yapıldı, haritalar ve uygulamalar üzerinden değerlendirildi. Bu işin riski vardı ve riski bir nevi bütün riskleri göze alarak arkadaşlarımın çok yoğun bir şekilde çalıştıklarını ve emeklerini esirgemediklerini gördüm" diye konuştu.

Bakan Yıldız, kazanın sebepleriyle alakalı adli ve idari soruşturmaları başlattıklarına dikkati çekerek, şunları ifade etti:

"Savcılarımızdan, bilirkişilerimizden, iş müfettişlerimizden bir grupla buranın ilk gözetimleri yapıldı. Ulaşabildikleri yere kadar gittiler. Ulaşamadıkları noktalarla alakalı tekrar ikinci bir gözlem daha yapacak çalışma müfettişlerimiz. Gerçek nedenini teknik açıdan, idari açıdan ve birçok açıdan değerlendireceğiz. Önümüzde madencilikle alakalı, sektörün, madencilik dünyamızın buradan çıkartacağı çok ama çok fazla ders var. Bizim için acı bir tecrübe oldu. Amacımız şudur, şu ana kadar kurtarılan 485 tane işçimizden sonra bütün gerçekleriyle beraber, ister kamu, isterse özel sektör olsun, ucu nereye dayanıyor olursa olsun bununla alakalı soruşturmalar hem teknik açıdan hem idari açıdan hem de hukuki açından bunlar yapılacaktır. Bundan sonra yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın sigorta işlemleri yürütülmekte işçi kardeşlerimizle alakalı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın acil yardım ve incelemelerini yürütmekte. Sağlık Bakanlığımızın psikososyal destek çalışmaları aynı şekilde devam edecek."

Kendilerine destek veren tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür eden, başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere birçok kişi ve heyetin bölgeyi ziyaret ettiğini hatırlatan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her birinin yüreğinde, gözünde o üzüntüyü, hüznü, paylaşmayı hep beraber hissettik. Bizler acıda buluştuğumuzda hep beraber olduğumuz bu yapıyı hayatımızın diğer noktalarında yaymak zorunda olduğumuzu hissettik. Çok yoğun bir duygu içerisinde güçlü olmaya çalışarak ve o gücümüzü de bütün hizmetlere tahvil ederek, dönüştürerek bu işlemleri yapmaya çalıştık. Ben emeği geçen arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Başta vefat eden helal lokma peşinde burada maden işi yapan 301 işçi kardeşime Allah'tan rahmet diliyorum, kederli ailelerine sabırlar temenni ediyorum, çocuklarına sağlıklı ve uzun bir ömür temenni ediyorum."

Bakan Yıldız, çalışmalarını bundan sonra soruşturmalar ve üretimin yapılması, yapılmaması, maden ocağının ne tarzda bulunacağıyla alakalı çalışmalara teksif edeceklerini kaydetti.

Soru ve cevaplar

Gazetecilerin sektöre ilişkin yasal düzenlemeyle ilgili sorusu üzerine TBMM'de araştırma önergesi verildiğine dikkati çeken Yıldız, bunu desteklediklerini söyledi.

Yıldız, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak bununla alakalı bütün hazırlıkların şeffaf şekilde paylaşacağına değinerek, "Salı günü Bakanlar Kurulu'nda da nasip olursa bununla alakalı ilk bilgilendirme toplantısını yapmış olacağız" dedi.

Bakan Yıldız, ocakta yaşanılanları doğru olmak kaydıyla kamuoyuyla paylaştıklarını aktararak, şunları belirtti:

"Her bir vatandaşımızın, bir eksik olmak kaydıyla, kalbi, yüreği, gönlü buradaydı. Şeffaflığın gücü elimizdeki en önemli sermayeydi bu acının içerisinde. Bütün her şeyi doğru bir şekilde paylaştık. Emin olmadığımız bir bilgiyi, AFAD'tan, koordinasyon merkezinden teyit almadığımız hiçbir bilgiyi paylaşmamaya gayret ettik. Buna itina gösterdik. Tek bir elden bu çalışmanın, tüm ekibimizle beraber, bunun sonuçlandırılması için gayret gösterildi."

Bakan Yıldız, gazetecilerin Suriyeli işçi çalıştırıldığıyla ilgili sorusuna da şu yanıtı verdi:

"Yaptıklarımızı anlatmakta güçlük çektiğimiz bir ortamda bize lütfen yapmadıklarımızı savunma ihtiyacı hissettirmeyin. Bu bizim yüreğimize çok ağır gelir. Şimdiye kadar hiç bu konulara girmedim. Bu konuyla alakalı anlamaktan yana sıkıntısı olmayan bizlerin konuşmayacağı şeyler olmadığı için değil, çok fazla konuşacağımız şey. Hatta o kadar çok konuşacağımız şey var ki benim jargonum bile müsait değil buna. Bu kadar insanların aklıyla, izanıyla, fikriyle, kanaatleriyle oynanmaz. Burada can pazarı yaşandı. Neyin üstünden politika yapmak istiyorsanız gidin orada politika yapın ama burada yapmayın. Biz bir yere gitmiyoruz. Bizimle ilgili derdi olan varsa bizi her tarafta bulur arkadaşlar gelir söyler. Havada, karada, köyde, beldede bulur, söyler. Şu acının içinde bu kadar ağır iftiraların yapılması ancak bunu yapanları küçültür. Bakın göreceksiniz millet onları affetmeyecek. Nasıl bir kalptir ki, bu nasıl vicdandır ki ki bu 100 tane Suriyeli, hatta yaşları küçük olan çocuğun üzerine beton dökülür ancak bunun üzerinde burası kapatılmaya çalışılır. Bunu hangi vicdan, hangi insanlık söyler. Bu nasıl kuralsızlık, kutsalsızlıktır, böyle bir şey yapılabilir mi? Bizi yalnızca kanun bağlamıyor. Bizi dünya ve ahiretteki değerlerimizi bağlıyor. Bunları buradaki hiçbir arkadaşım kabullenemez."

"Suriyeli çocuklarla alakalı hassasiyeti olan varsa gitsinler Esed'in binlerce öldürdüğü çocuklar için orada karşı çıksınlar" diyen Yıldız, şöyle devam etti:

"Orada yapamadıklarını gelip de bu ocaktan almaya kalkışmasınlar. Bu maden ocağını da kötü emellerine alet etmesinler. Burada biz kendimizden daha fazla bu ülkeyle ilgili heyecan duyduğuna inandığımız ve bizim kazandığımızdan daha helal paralar kazandığına inandığımız madencilerimizi kurtarmakla meşguldük. Biz iftiraları, bize yapılan ithamları şu bağrımıza gömdük ama bu sessizliği çoğu zamanda içimizdeki bu fırtınayı da sessizlik olarak ifade etmeye kalktık. Ama zannetmesinler ki biz bu hislerle alakalı söyleyeceğimiz çok şey olmasın. 4 günden beri sosyal medyada Suriyeli çocukların burada çalıştığını ama buna rağmen 100-150 civarında bunların üzerinin kapatıldığı söyleniyor. Bu nasıl insanlık dışı bir hadisedir. Benim ufkumda böyle insanlık tipi yok. Biz burada yaptıklarımızı anlatıyoruz. Kamu ve özel sektörün bütün yaptıklarının lehine ve aleyhine kamuoyu ile paylaşma yeridir burası. Biz dürüst davrandık ve vatandaşımıza borcumuzdur. Bunu yapmaya da devam edeceğiz"

fft16_mf4374518.Jpeg


SON 2 İŞÇİMİZİN CENAZESİ ÇIKARILDI

Manisa Soma'daki maden ocağında kalan son iki işçide çıkarıldı. Son çıkarılan işçilerle birlikte madende ölenlerin sayısı 301'e yükseldi.

Maden faciasında dün gece 15 işçinin çıkarılmasının ardından kalan 2 işçinin cenazesine ulaşmak için çalışma başlatılmıştı. Başka bir bölgede çıkan yangın nedeniyle 2 işçiye ulaşmakta güçlük çekilmişti. Yapılan çalışmaların ardından bugün saat 15.00 sularında son iki işçi de çıkarıldı. Madende başka işçi olup olmadığı ile ilgili çalışmaların devam edeceği öğrenildi.

BAKAN YILDIZ: 301 İŞÇİMİZ HAYATINI KAYBETTİ

Enerji Bakanı Taner Yıldız, Soma'da meydana gelen maden faciasında 301 işçinin öldüğünü, 485 kişinin ise kurtarıldığını söyledi. Bakan Yıldız, yangının kontrol altına alındığını, yeri tespit edilen 2 işçinin çıkartılması için çalışmaların sürdüğünü ifade etti.

12 ailenin kayıp talebi ile kendilerine başvurduğunu söyleyen Yıldız, "10 işçimizi çıkardık, 2'sinin de yerini tespit ettik, cenazeleri çıkartılmaya çalışılıyor. Bize yeni gelen bir talep yok, arama çalışmalarını artık nihayetlendirmiş olacağız. Ancak arkadaşlarımız dört bir köşeye tekrar bakacaklar." diyerek nihai kararlarını kamuoyu ile paylaşacaklarını dile getirdi.

Soma'da yaşanan maden faciasının 5. gününde sona yaklaşıldı. Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın öğle saatlerinde yaptığı açıklama ile kalan 2 işçinin de yerinin tespit edildiği bildirildi. Yıldız, yaptığı açıklamada, şu bilgileri verdi: "12 ailemizin başvurusu vardı. Başından itibaren dedik ki ailelerden ola ki müracaat etmeyen var, acısı içerisinde bulunduğu evde kalan varsa müracaat yapsınlar. Çünkü özel şirketten aldığımız özlük hakları bilgilerinde ola ki bir eksiklik olabilir, bir yanlışlık olabilir. Şuana kadar iki sayın valimizin takip ettiği ve Manisa valimizin buradaki işlerle alakalı, kayıp işçilerle alakalı, Balıkesir valimizin ve AFAD'ın çalışmaları sonucunda şuana kadar bütün duyurularımızla beraber 12 ailemiz müracaat etti, 'bizim oğlumu, evladımız, yakınımız yoktur' diye. En son geldiğimiz noktada 10 işçimiz çıkartılmış ve Akhisar'a götürülmüştü. 2 işçimiz de yer altındaydı. Bütün bu rakamlar tutuyor, örtüşüyor. O zaman yapacağımız bir işlem vardı. Şuanda yeri tespit edilen 2 işçimizi de çıkartacağız. Daha sonra aileleri ile buluşturacağız. Bize yeni gelen talep olmadığı ve elimizdeki veriler de bunu teyit ettiği için biz arama çalışmalarını artık nihayetlendirmiş olacağız."

meryemuzerli-soma_343.jpg


"BİR KEZ DAHA BÜTÜN MADENİ TARAYACAĞIZ"

"Bir kez daha arkadaşlarımız dört bir köşeyi maden ocağında tarayacaklar" diyen Bakan Yıldız, şöyle devam etti: "Taradıktan sonra nihai kararımızı kamuoyu ile paylaşmış olacağız. Bütün bu çalışmalar bittikten sonra, kazanın olduğu saat itibariyle hem adli hem idari soruşturma zaten başlatılmıştı. Bilir kişiler, savcılarımız, iş müfettişleri, maden işleri genel müdürlüğünün müfettişleri çalışmayı devam ettirecekler. Dikkat etmemiz gereken iki konu var. Birisi bu denetim ve soruşturma görevinin yürütülmesi, diğeri de sahanın korunabilmesi. Maden çekilmiş bir lastik gibi bıraktığınızda olduğu yerde kalmıyor geri gidiyor. Sahanın üretim içerisinde olamıyor olması bir kısım koruma tedbirlerini zorunlu hale getiriyor, buna çok önem vermemiz lazım. Hem soruşturmanın sıhhati hem de maden ocağının her hangi bir riskler oluşturmaması için de bir bakıma ihtiyacı var. Delillerin olduğu yerde ise bu vebali kimse üstlenmez, üstlenemez. İster kamu ister özel şirket, kim olursa olsun, kimin ihmali varsa o cezasını çekecektir, çekmelidir de. Hiç kimsenin de bu konuda farklı bir müracaatı zaten olamaz."

"AİLELERE TESLİM İÇİN DNA SONUÇLARINI BEKLİYORUZ"

Cenazelerin ailelere teslimi konusunda her hangi bir yanlış yapmamak ilk baştan yaptıkları uygulamayı sonuna kadar sürdüreceklerini ifade eden Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: "Teşhis edilemiyor, kimlik tanımlamaları da yapılabiliyor ama buna rağmen yine de DNA testini yapmak zorundayız. Herhangi bir sorun yaşamamak, cenazelerin karışmasını önlemek için, ailelerin yeniden bir ızdırap yaşamaması için DNA testinin mutlaka teyidini beklemek zorundayız. Bizler DNA sonuçların Balıkesir Valimiz teyitleri verdikten sonra en son netleştireceğiz ve ona göre davranacağız. AFAD başkanımız burada talimatı verdik, bütün listeler yayınlanıyor. Başından beri şeffaf olduğumuz bu yapı sürdürülecektir. O işçimizin cenazesinin bulunduğu ilin bütün milletvekilleri, iktidarı muhalefeti ile onlara da gönderiliyor. Ailelerin isimlerini çok detaylandırmadan veriyoruz hassasiyetimizden dolayı ama işçi kardeşlerimizin isimlerini birebir veriyoruz."

MANİSA VALİLİĞİ'NDEN YASAK GELDİ

Manisa Valiliği dün olaylı biten yürüyüşün ardından, bugün de ilçeye yapılması beklenen tüm gösteri, protesto ve yürüyüşleri yasakladı. Valilikten yapılan açıklamada, "İçinde bulunduğumuz bu acılı ve hassas dönemde bu tür yasa dışı provokatif eylemlere bundan sonra da müsaade edilmeyeceği kamuoyuna saygıyla duyurulur" denildi.

Bu arada il dışından gelen otobüs ve araçlar ilçe girişinde durdurularak içindekilere kimlik kontrolü yapıldı, dışarıdan gelenler ilçe merkezine alınmadı.

MADENCİLERE DNA TESTİ YAPILIYOR

Manisa'nın Soma ilçesinde, henüz haber alınamayan bazı işçiler için yakınlarının endişeli bekleyişi sürüyor. Kimliği belirlenemeyen işçiler için DNA testi yapılmaya devam ediyor. Madenden son çıkarılan 16 kimliği belirsiz cesetlere yapılacak DNA testi için bazı aileler, kan örneği verdi. İzmir Adli Tıp Kurumu’nda 16 maden işçisine yapılan test sonuçlarından şu ana kadar uyumlu çıkanlara cenazeler teslim edildi.

MADENCİ YAKINLARI KALMADI

Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen faciada dün gece 15 madencinin çıkartılması ile hayatını kaybeden madenci sayısı 299'a yükseldi. Gece ulaşılan işçilerin çıkartılmasının ardından halen madende olduğu tahmin edilen 2 ya da 3 işçiye ulaşmak için çalışma başlatıldı. Alınan bilgiye göre iki işçinin olayın meydana geldiği bölgede oluşan göçüğün altında olduğu, bir işçinin ise en alt kısımda su içinde olduğu düşünülüyor. Göçüğün olduğu bölgedeki toprağın fazla olması nedeniyle ve toprağın daha hızlı alınması için bu alanda makine sistemi kuruluyor. Parçalar maden dışından bir bir içeri alınarak alt katta taşınıyor ve burada monte ediliyor. Toprağın alınmasının ardından iki işçiye ulaşılacak. Başka bir madencinin de su içinde olduğu tahmin ediliyor. Uzmanlar buradaki suyu de tahliye etmek için dalgıç pompaları kuruyor. Bu iki çalışmanın bitmesinin ardından madencilere ulaşılacağı öğrenildi.

Öte yandan olayın ardından madene çok sayıda madenci yakını akın etmişti. İşçilerin bir bir çıkartılması ile de buradaki yoğunluk azalmaya başladı. Dün gece 15 işçinin çıkarılmasın ardından hiç madenci yakını kalmadı. Olayın yaşandığı maden bölgesinde halen gazeteciler, güvenliği sağlamak için jandarma, çok sayıda ambulans ve arama kurtarma ekipleri bulunuyor.

BAKAN YILDIZ: YENİDEN YANGIN BAŞLADI

Bakan Taner Yıldız, yer altında 3 işçinin bulunduğunu açıkladı. Yıldız, Soma'daki maden faciasında bugün itibarıyla 299 işçinin cesedine ulaşıldığını bildirdi Yıldız, Soma'da facianın yaşandığı maden ocağında yeni bir yangının çıktığını belirterek, "Yaklaşık yarım saat 45 dakika oldu onu da kontrol altına almak lazım" dedi.

Bakan Yıldız, maden ocağında düzenlediği basın toplantısında, dün gece yapılan çalışmalarla 15 işçinin daha dışarı çıkartıldığını ifade etti. Toplam 299 işçiye ulaşıldığını ve 286 işçinin ailesine teslim edildiğini belirten Yıldız, şu bilgileri verdi: "13 işçimizin ailesine teslim edilmesi amacıyla işlemleri yapılıyor. 3-4 saat içerisinde büyük bir bölümü, belki hepsi olmasa da, çünkü DNA testini bekleyenler, sonuçlarla karşılaştırılanlar var, ondan dolayı belki 4-5 işçimiz biraz daha gecikebilir. Ama hedefimiz bugün itibariyle ailelerine teslim etmek. Şuanda en fazla 3 işçinin yer altında olacağını değerlendirdik. Arama faaliyetlerine devam edilecek."

Farklı bir gelişme yaşandığını vurgulayan Bakan Yıldız, şöyle devam etti: "Şuana kadar ocak içinde çıkan yangından bağımsız olarak, bir yerde lokal olarak tekrar yangın başladı. Önceki yangınla bağlantısı olmayan ama ****n seviyesinin yükselmiş olmasından dolayı da bunu önemsiyoruz. Tabi üretim yapılmadığı taktirde bunun farklı yerlerde çıkabileceği söz konusu. Ocak şuanda hem denetlenmeye hem kontrole muhtaç, ocağı kendi haline bırakamayız. Şuanda önemli kararlar da vermek durumundayız. İşçi kardeşlerimizi çıkartmamız lazım. Bir yandan denetim işlemlerinin sürmesi lazım. En önemlisi de, bunların sıhhatli şartlarda ve herhangi biri kişiyi riske etmeden yapılması gerekiyor."

Bu yangının önceki yangından bağımsız olduğunu altını çizen Yıldız, "Yaklaşık 250-300 metre kadar ilerde oluyor bu yangın. Daha lokal ama önemli, dikkate almamız gereken ve işlem yapmamız gereken bir durum. Ocağı kendi haline bırakamazsınız, üretim üzerine kurguludur. Bütün maden ocakları üretime dönük, üretim durduğu anda onunla alakalı bir kısım komplikasyonlar çıkabiliyor. Bunların tedbirleri ile alakalı arkadaşlarımızla davranıyoruz." diye konuştu.

YANGINI KONTROL ALTINA ALMAMIZ LAZIM

Bakan Yıldız, bir gazetecinin, "Önemli kararlar almamız gerekiyor dediniz, nedir o önemli kararlar?" şeklindeki sorusu üzerine, şunları ifade etti: "Hem işçilerimizin çıkartılmasının sonuna gelince en fazla 3 işçimiz var. DNA testine göre belki iki olacak. Çıkarttıktan sonra biz hızlıca denetimlere başlayacağız. Bu arada bu yangın yeni başladı. Yaklaşık yarım saat 45 dakika civarında oldu, onu da kontrol altına almamız lazım. Bu maden ocağının hem denetlenmeye hem de kontrol edilmeye ihtiyaç var."

MADEN OCAĞI KAPATILACAK MI?

"Bu maden ocağı kapatılacak mı?" şeklindeki soruya ise Bakan Yıldız, "Yok arkadaşlar. Etmediğimiz her cümle üzerinden yapılacak yorumlar olayı farklı bir noktaya götürür. Başından beri söylüyor, olanı doğru bir şekilde aktarmak lazım. Biz bütün gelişmeleri birebir aktaracağız, kamuoyu ile paylaşacağız." diye cevap verdi.

"NE GEREKİYORSA YAPILACAK"

Yaşam odaları ile ilgili düzenleme yapılıp yapılmayacağı sorusuna ise Yıldız, şu karşılığı verdi: "Bu sıra dışı ve hepimizi çok derinden yaralayan önemli bir kazadır. Bu kazanın yalnızca bir kuruma değil, bütün bu yapı ile alakalı tekrar değerlendirmemiz gereken bir yanı olacaktır. O yüzden ne varsa alternatif, ne varsa yapılması gereken, onlar yapılacaktır."

İZMİR'DE SOMA PROTESTOSUNA 50 GÖZALTI

İzmir'de, Manisa'nın Soma ilçesindeki maden faciasına tepki amaçlı yapılan gösterilerde 50 kişi gözaltına alındı.

Dün akşam saatlerinde Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde toplanan grup, Talatpaşa Bulvarından Cumhuriyet meydanına yürüyüşe geçti. Yolu araç trafiğine kapatan ve ekiplerin uyarısına taş ve havai fişek atarak karşılık veren gruba, polis ekipleri TOMA'larla müdahale etti. Çıkan olaylarda 50 kişi gözaltına alındı.

HAYATINI KAYBEDENLERİN AİLELERİNE DESTEK

Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasında hayatını kaybedenlerin ailelerine İstanbul Üsküdar Üniversitesi akademisyenleri ve öğrencileri psikolojik destek veriyor. Uzman psikolog ve öğrenciler, kapı kapı olaşarak acıları paylaşıyor. Travmaların psikolojik destekle atlatılabileceğini belirten Prof. Dr. Sevda Asqarova, terapi ve tedavi konusunda sonuna kadar ailelerin yanında olacaklarını söyledi.

Soma’daki maden faciasının üstünden 5 gün geçti. İlk günden itibaren ölü sayısı hızla arttı ve yüzyılın maden faciası olarak tarihte yerini aldı. Olay, kimilerine göre kaza kimilerine göre ihmal. Henüz kimse neden kaynaklandığı konusunda kesin bir şey söyleyemezken ortada net bir gerçek var. Ekmek parası için girdikleri kömür çukurundan hayata veda eden yüzlerce işçi. Hayatını kaybedenlerin acısına ortak olmak için Üsküdar Üniversitesi öğretim görevlileri ve öğrencilerden oluşan ekiple Soma’ya geldi. acılı ailelerin kapılarını tek tek çalarak onlara psikolojik destek vermeye çalışıyorlar.

İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Sevda Asqarova ekibin başında bulunuyor. Psikolojik destek vermek için buraya geldiklerini belirten Asqarova, “İnsanlara travma öncesi destek deprem zamanlarında da oluyor ama bu bir ilk ve çok daha farklı. Travmalar yaşanıyor ve doruğa çıkıyor. Bu gibi durumlarda onlara sadece psikolojik destek gerekiyor. Bunu da bizim ekiple yapıyoruz. Sonuna kadar bu desteği yapacağız. Terapi ve tedaviler olacak. Buraya ilk geldiğimizde çocukların ölümleri çok basit olarak konuştuklarını gördüm. İşte bunun önlemini almak gerekiyor. Anket ve test yapacağız. Buna göre hangi tedaviler gerekiyorsa onları uygulayacağız. Hemen unutulmasını beklemek imkansız. Yaşanan insanlık dışı bir şey. Amacımız onları psikolojik destekle rahatlatmak. Ailelere sesleniyorum. Umutsuzluğa kapılmasınlar. Hele bekleyen aileler pozitif düşünsünler, umutsuzluğa kapılmasınlar. İsyan etmeden umutlarını kaybetmesinler. Acıları kaybetmek mümkün değil ama hafifletmek mümkündür. Bu da sadece psikolojik danışmanlıkla olur. Yetkililerin insanlara hitap şekli çok önemli. Sabır ve anlayışlı olmaları lazım. Deprem tabii bir felakettir. Burada insanları feci şekilde olması önemli. Bunun için önemli olan sadece sabırla ve anlayışla yaklaşımdır.” diye konuştu.

İngilizce Psikoloji Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Nadire Gülçin Yıldız ise Soma’da toplum olarak çok büyük bir facia yaşandığına dikkat çekti. Olayın, kayıpları olan ailelerin yanında tüm halkı etkilediğini belirten Yıldız, “Can evlerinden vurulmuş bir kitle görmekteyiz. Hepimiz çok üzüldük. Halkımızda gözlemlediğimiz beklenen tepkiler arasında büyük bir öfke var. Devleti, gerçekleri, hayatlarının anlamını inkar, olayların gerçek olup olmadığına yönelik bir sorgulama olabilir. Duyguların ifadesi çok önemli. Bunları aktarma yollarını insanlara öğretmek gerekiyor. Bu süreçte duyguları bastırmak yerine başka şeylerle uğraşarak dayanılır bir şekilde atlatılır diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

TANER YILDIZ: İKİNCİ BLOKTA ARAMALAR DEVAM EDİYOR

Enerji Bakanı Taner Yıldız, Soma'da maden ocağında 14 kişiye daha ulaştıklarını söyledi. 6 işçinin madenden çıkartıldığını, 8 işçinin ise 2 saat içinde çıkartılacağını belirten Yıldız, madende 2 ya da 3 işçinin kaldığını söyledi. Maden ocağında basın toplantısı düzenleyen Bakan Yıldız, şu bilgileri verdi.


Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasında ulaşılan tüm madenciler çıkartıldı. Madende kaldığı tahmin edilen 2 ya da 3 işçiye de ulaşılması için çalışmalar devam ediyor.

Soma'da meydana gelen maden faciasında ulaşılan 15 işçi daha çıkartıldı. Maden ocağında toplamda 299 işçi çıkartıldı. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın açıkladığı en az 2 ya da 3 işçiye ulaşılması için de çalışmalar aralıksız devam ediyor.

"284 işçimiz hayatını kaybetmişti ve onlar, birinin haricinde ailelerine teslim edilmişti. Arkadaşlarımızın maden ocağında yaptıkları son tespitlerle beraber 14 işçimizi daha tespit ettiler. İki ayrı blok demiştik, ikisine de girdiler. 6 işçimizi dışarı çıkarttılar. Bugün farklı bir uygulama ile beraber Akhisar Devlet Hastanesi morguna da hem otopsi hem de muhafaza amaçlı oraya gönderildiler. 14 işçimizin sevki iki ya da üç saat içerisinde tamamlanmış olacaktır. Son kontroller yapılacak ve en az 2 veya 3 işçimize daha ulaşmayı bekliyoruz. Onların tespitleri henüz yapılmış değil. Ne kadar zaman alır tahminde bulunmayalım ama sabaha kadar çalışmaların önemli bir bölümünü bitirmiş olmamız gerekiyor."

Bakan Yıldız, 298 işçiye şuan ulaşıldığını ancak içeride en az 2 ya da 3 işçiye daha ulaşılabileceğini, işçi yakınlarının başvurusunun bunu gösterdiğini ifade etti. Şu an 284 artı 6 işçinin madenden çıkartıldığını belirten Yıldız, "Diğerleri de çıkartılacak. İşçilerde yanıklar oluşmuş olabilir. Şuanda ben de bilmiyorum. Otopsiden sonra belirli olacak. Bu işçiler bin 700 metreyi buldu. Birinci blok tamamen bitti, ikinci blokta da aramalar devam ediyor. Maden ocağının tamamın en son tekrar aranacak ve aile başvuruları ile karşılaştırılacak." şeklinde konuştu.

5 İŞÇİNİN DAHA CENAZESİ ÇIKARILDI

Manisa'nın Soma ilçesindeki maden ocağından 5 işçinin daha cenazesi çıkartıldı.

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın, son yaptığı açıklamada 8 işçiye ulaşıldığını açıklamasının ardından işçiler çıkartılmaya başlandı. Ambulanslar, maden ocağının çıkış kapısına kadar alınarak basının görüntü almasına izin verilmedi. Ambulansların yanaşması ile işçi yakınları da, ambulansların gittiği yere koşmaya başladı. 5 işçinin cenazesi ambulansla gönderilirken, 6 işçiye daha ulaşıldığı öğrenildi.

 

Teyzos

Sitenin Hikaye Yazarı
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
30 Mayıs 2013
Mesajlar
3.235
Tepki
5.791
Puan
113
Konum
Netcen ziyarete mi gelcen :)
BİR SENSÖR 90 LİRA

Karbonmonoksit Gaz Alarm Dedektörünün fiyatı yaklaşık 90 TL civarında. Elde taşınabilen karbonmonoksit ölçüm cihazının ücreti ise yaklaşık 400 TL.

eğer parasını buna yatırsaydı alp beyefendi nasıl gökdelen sahibi olurdu yazık napardı garip sonra nasıl yapardı bu kadar serveti 2008 de marketten alışveriş parası bulamazken 1.350 milyon dolarlık daire kolay alınmıyor dimi:sinirli:

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, madende kurtarma çalışmalarının sona erdiğini ve içeride işçi kalmadığını açıkladı. Yıldız, "Kurtarma faaliyetleri bittikten sonra bizler buradan çekilip gitmiyoruz. Psikososyal destek ile birlikte Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na varıncaya kadar buradaki kardeşlerimizin yanında yer alacağız" dedi.

inna sabirinn yahu bu saatten sonra orda olsanız ne olur olmasanız ne olur giden gitti vay gidene kör öldü badem gözlü mü oldu baştan gidip kontrollerinizi yapaydınız da bu kadar can yanmasaydı ne olurdu yazıklar olsun

Kazanın herkesi çok üzdüğünü, derinden sarstığını, yoğun duygular yaşardığını ifade eden Yıldız,

o yuzden hep uzaktan izledin dimi üstün kirlenmesin diye hep uzaktan baktın bir tanesinin elinden tuttunmu acep birinin koluna girip destek oldunmu vah yazık cok üzülmüş beyzade

 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Maden faciasında flaş gelişme!


Üst düzey yöneticilerin de aralarında bulunduğu 18 kişi gözaltına alındı.


somaaaaaaaaa_91713395253788fee962c5.jpg




MANİSA'nın İlçesi'ndeki maden faciasıyla ilgili kömür ocağındaki bazı sorumlular gözaltına alındı.

Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahiner'in yürüttüğü ve 28 savcının görev aldığı soruşturmada bir yandan ocakta inceleme yapılırken diğer yandın ifadeler alındı. İlk aşamada gözaltına alınan kişiden ve aralarında Kömür İşletmeleri A.Ş.'nin üst düzey yöneticilerinin bulunduğu 18 kişiden 5'i ilk aşamada adliyeye sevk edildi. Halen, gözaltı işlemi yapılan bazı kişilerin de emniyette ifadelerinin alındığı belirtildi.


Adliye sevk edilenler arasında İşletmeleri Genel Müdür Ramazan Doğru ve İşletme Müdürü Akın Çelik olduğu belirtildi.

Adliyenin önünde güvenlik önlemi


Polis, savcılığın talimatı ile adliyenin bahçesini güvenlik şeridi ile kapatarak gazetecileri ve vatandaşları bu şeridin dışına çıkardı. Sadece gözaltında bulunan kişilerin avukatları binaya alınıyor.

DHA

 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Soma ile ilgili flaş karar!


Yer altındaki bütün işlerin durdurulmasına karar verildi.


somkutu_6560293253788bf554218.jpg




İş Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişlerinin yaptığı incelemeler sonucu, Soma'da maden faciası yaşanan ocağın güvenliğini sağlamak ve kazanın etkilerini silmek dışında yer altındaki bütün işlerin durdurulmasına karar verildi.

Soma Kömür İşletmeleri Maden Ocağı, arama kurtarma çalışmalarının dün sona ermesinin ardından bu sabah itibarıyla görevliler dışında tümüyle boşaltıldı.



Eynez mevkisindeki maden ocağı sahasına girişler, arama kurtarma çalışmalarının sonlanmasıyla basın mensupları da dahil görevli olmayan herkese kapatıldı. Madende görev yapan gazetecilerin sabah saatlerinde çıkarıldığı sahada, sadece İş Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişleri ile jandarma personeli ve maden çalışanları bulunuyor.

İş Teftiş Kurulu Başkanlığının aldığı kararla tüm madencilik faaliyetlerinin durdurulduğu sahada, facianın nedenini ortaya koyacak deliller aynı kalmak koşuluyla yangının yol açtığı tahribatın giderilmesi için başlatılan çalışmalar sürdürülüyor.

Bu arada, yangının kısmen devam ettiği gözlenen madende, ayrıca kuzey batı kesimdeki 2 ocak ağzının tuğlayla örülmeye başlandığı görüldü.

Acunn.com
 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Soma ile ilgili korkunç iddia


Soma faciasında kurtarma görevi yapan bir madenci gördüklerini anlattı.


soma-maden_9079707553785cc8a7276.jpg




Kurtarma faaliyeti için madene giren bir madenci, gaz sensörlerinin kapalı olduğunu fark etti. Burada çalışan işçilere sebebini sordu, "Üretimi yavaşlattığı için kapatıldı" cevabını aldı.

Manisa'nın ilçesinde 301 madencinin hayatını kaybettiği facianın üzerinden 5 gün geçti, ancak olayın meydana geliş sebebi hâlâ netlik kazanmadı.

Kurtarma faaliyetlerine katılan iki madencinin Zaman gazetesinden Mustafa Gürlek ve Tuğba Mezararkalı'ya anlattıkları ise ocakta hayatın ne kadar ucuz olduğunu gösterdi.

İşlerini kaybetmekten korktukları için "İsimlerimizi yazmazsanız konuşuruz" diyen, biri İmbat AŞ diğeri de AŞ'de çalışan madenciler, önemli bir ihmali dile getirdi.




İşçiler, AŞ yöneticilerinin, oksijen sensörlerinden gelen değerlerin normal olduğu yönündeki açıklamasının doğru olmadığını söyledi. İmbat AŞ çalışanı, "Ocağa girdiğimizde gaz sensörleri çalışmıyordu. Madende görev yapan işçilere sensörlerin neden çalışmadığını sordum, üretimi yavaşlattığı için kapatıldığını söylediler" dedi.

Soma AŞ'de çalışan diğer madenci ise "Denetleme yapılacağını bir hafta önceden haber alıyorduk. Ocak içerisinde her şey bir hafta içerisinde mevzuata uygun hale getiriliyordu." diyerek yerin altındaki pazarlıklara dikkat çekti.

Yerin altında yaşanan can pazarını anlatan İmbat Kömür İşletmeleri AŞ'de çalışan maden işçisi, Kömür İşletmesi'ndeki patlamanın yaşandığı günden itibaren arama kurtarma faaliyetlerine katılmış. Soma'daki her evde kömür acısının dumanının tüttüğüne işaret eden işçi, facianın hemen ardından yaşananları ve çalışmalar sırasında karşılaştıkları manzarayı şöyle anlattı:

"Çalıştığımız maden ocağının hemen yanındaki Ocağı'nda patlamanın meydana geldiği haberini aldık. Çalıştığımız ocağa yakın olması nedeniyle olaya ilk müdahalede İmbat AŞ olarak görev aldık. Arama kurtarma ekibi oluşturuldu. İşletme tarafından 4 gündür yerin altında kalan işçi arkadaşlarımızı kurtarmakla görevlendirildik. İlk gün aşırı ısı nedeniyle ilerleme sağlayamadık. Farklı bir maden ocağında çalışan biri olarak işletmede olması gereken fakat göz ardı edilen eksiklikler dikkatimi çekti. Ocakta oksijen sensörlerinin çalışmadığını gördüm. Patlamadan önce de sensörlerin çalışmadığı ve üretimi aksattığı için etkisiz hale getirilmiş. Sensörler ne kadar geri planda görülse de hayati öneme sahip cihazlardır. Çünkü sensörler ocak içerisinde oksijen miktarını ölçer. Değerler 0,7'yi geçtiği takdirde cihaz otomatik olarak üretimi durdurur. Bu nedenle sürekli çalışması gereken bantlar durmuş ve üretim aksamış oluyor. Oksijen sensörleri çalışıyor olmuş olsaydı facia konusunda önceden haberdar olunacaktı. Ayrıca madenlerde emniyetçiler dediğimiz personeller görev yapar. Her vardiyada en az 60 emniyetçi görev yapıyor. Emniyetçiler patrondan da daha yetkilidir. Çünkü risk gördükleri yerde ocağı boşaltma yetkisine sahiptir. Emniyetçilerin yaptığı ölçümler doğrultusunda kazma vurulur ve ocakta işe başlanır. Emniyetçilerin yaptığı ölçümlerde elde ettikleri bulgular iyi araştırılmalı. Çünkü yer üstündeki kontrol ekibine yapılan ölçümler rapor ediliyor. Ayrıca hayati öneme sahip başka bir hadise ise karbonmonoksit maskelerinin denetimsiz olması. Çünkü kurtarma ekibine katılan arkadaşlar, cesetleri bulduklarında birçoğunun maskesinin takılı olmadığını tespit etmiş. 15 günde bir periyodik olarak kontrol edilmesi gereken maskelerin, otomatik olarak çalışmasını sağlayan iplerin kopuk olduğu anlaşılmış."




‘Denetimlerden bir hafta önce haberdar oluyorduk'



İşten atılma korkusu sebebiyle ismini vermeyen AŞ'de çalışan maden işçisinin anlattıkları da yer altındaki pazarlığı gün yüzüne çıkarıyor. İşçinin sık sık "İsmimi yazmayacaksınız değil mi?" sorusu ne kadar tedirgin olduğunu gösterdi. Aynı korku Soma'daki bütün madencilerde mevcut. Arama kurtarma faaliyetlerinin ilk ekibinde görev aldığını söyleyen maden işçisi yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Paşa vardiyasında (16 ile 24 saatleri arasındaki mesai) çalışıyordum. Ocağa vardığımda patlama olduğunu söylediler. Ardından amirin beni görmesiyle birlikte maden ocağına kurtarma ekibine katıldım. İlk etapta yürüme bandında bir arkadaşımızı baygın bir halde dışarı çıkardık. Görüş mesafesinin sıfır olduğu ocak içerisinde arkadaşlarımızın cesetlerini ellerimizle yoklayarak bulduk. Bu şekilde madenden dumanlar arasından 8 kişiyi çıkarttık. Patlamadan yaklaşık 2 saat sonra ocağa verilen hava akışının yönü değiştirildi. Bu da içeride olan işçileri yanılttı. Temiz havanın geldiği yöne doğru yönelen işçiler kirli hava ile karşılaştı. Belki de bu, ölü sayısının artmasına neden oldu."


‘Sensörleri ölçen cihazların gösterge değerleriyle oynamak mümkün'



Aynı işçi, denetim noktasındaki aksaklıkları şöyle dile getirdi:

"Eğer denetimler zamanında ve mevzuata uygun yapılsaydı bugün bunlar yaşanmamış olabilirdi. Çünkü denetimlerden bir hafta önce müfettişlerin ocağa geleceğinden haberdar oluyorduk. Bu şekilde ocak içerisindeki tüm işleyiş mevzuata uygun hale getiriliyordu. 5 yılı aşkındır bu madende çalışıyorum. İçerisinde uygulanması gereken ‘acil eylem planı' hiçbir zaman hayata geçirilmedi. Maden ocağındaki işçiler ton başına göre prim alıyor. Bu sebeple adeta yarış atı gibi kullanılıyoruz. Maden içerisindeki sensörler, kağıt üzerinde normal çalışır. Ancak uygulamada farklılıklar olabiliyor. Ocağın içerisindeki oksijen, ****n ve karbon değerlerine yönelik uyarılarda bulunan cihazların gösterge değerlerinde oynama yapılabiliyor."

Acunn.com
 

sıladayım

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
15.208
Tepki
27.374
Puan
113
Konum
trabzon
Bir maden işçisi 6gündür sağ kurtulduğu halde ailesine haber vermiyi unutmuş ve kurtarma çalışmalarına yardım etmiş ailesi onuda ölmüş olduğunu düşünürken O nu sağsalim karşılarında görünce sevinç göz yaşları dökmüşler Allah razi olsun O emekçi kardeşimizden ne ailesini nede kendini düşünmeden arama çalışmalarına devam etmiş
 

bitter_im

Kılıç Arslan
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
66.077
Tepki
58.719
Puan
113
Yaş
33
Konum
kocaeli
Allah yardımcıları olsun..
İnsanlara sabır ihsan eylesin yüce rabbim..
 

Şekerpare

Daimi Üye
Katılım
28 Temmuz 2011
Mesajlar
14.495
Tepki
20.501
Puan
113
Konum
Mutluluklar Diyarından (:
Hani 700-750 işçi vardı...301i öldü geri kalanı nerde..Kafa mı buluyorlar bizimle:derdimcok:

Canım 3-4 gündür 7-24 soma haberlerini dinliyorum.Eğer yanlış anlamadıysam onların ilk müdahale ile çıkarıldığını duymuştum.Kafam öyle karışıkki bir öyle bir böyle diyorlar :uzgun: Hangii doğru hangisi değil...
 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak


Canım 3-4 gündür 7-24 soma haberlerini dinliyorum.Eğer yanlış anlamadıysam onların ilk müdahale ile çıkarıldığını duymuştum.Kafam öyle karışıkki bir öyle bir böyle diyorlar :uzgun: Hangii doğru hangisi değil...


Herkes farklı bişey söylüyor..ne doğru ne yanlış bizde anlamadık canım:derdimcok:
 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Soma'da şok iddia!
Soma'daki maden işçilerine ''işbaşı çağrısı'' iddiası

maden_139636665537a7efc30e09.jpg


CHP Manisa Milletvekil Özel, maden faciasının meydana geldiği işletmenin sahip olduğu diğer 3 ocak ile ilçedeki ocaklarda, bu gece yarısından itibaren çalışanlara "işbaşı çağrısı" yapıldığını iddia etti.

madenns_483187231537a947cb444f.jpg


CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Soma ilçesinde 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının ardından olayın meydana geldiği işletmenin sahip olduğu diğer 3 ocak ile ilçedeki ocaklarda, bu gece yarısından itibaren çalışanlara "işbaşı çağrısı" yapıldığını ileri sürdü.

Acunn.com


Özel, Soma Hükümet Konağı önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, bir yandan Soma'daki maden faciasında hayatını kaybeden 301 kişinin acısını yaşadıklarını diğer yandan olayla ilgili gözaltı ve tutuklamalar sürerken, maden işçilerinin yası göz önünde bulundurulmadan kazanın olduğu ocağın sahibi şirketin diğer ocaklarında, bu gece yarısından itibaren işbaşı çağrısı yapıldığını iddia etti.

Soma'daki diğer ocaklarda da bu çağrının yapıldığını savunan Özel, bu konuda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu bilgilendirdiklerini ifade etti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun konuyla ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile görüştüğünü bildiren Özel, bu görüşme sonucunda, "hiçbir maden işçisinin madene inme konusunda zorlanmayacağı, madene inmeyenlerin iş akdinin feshedilemeyeceği, yevmiyesinin kesilmeyeceği, madenlerde sadece güvenlik amacıyla minimum düzeyde personel bulundurulacağı ve bunların da gönüllülerden oluşacağı, kimsenin zorlanamayacağı" hususlarının ele alındığını kaydetti.

Soma'da şu anda çok ağır bir travmanın yaşandığını dile getiren Özel, "301 işçinin yasını tutan buradaki bütün maden işçileridir. Psikolojik olarak oraya girmesi ne İş Kanunu'na ne uluslararası iş hukukuna uygun değildir" dedi.
 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Soma faciasında 8 tutuklama!
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan tutuklandı.

cangurkan_238994853537a97315f7c4.jpg


Soma Adliyesi’nden nöbetçi mahkemeye sevkedilen, 301 madencinin öldüğü madenin Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ve çalışanlarından teknisyen Mehmet Ali Günay Çelik tutuklandı. Genel Müdür Ramazan Doğru ve Can Gürkan Aliağa Şakran Cezaevi’ne konuldu.

Adliyeye sevk edilen şüphelilerden Soma Maden İşletme Müdürü Akın Çelik, mühendisler Yalçın Erdoğan, Ertan Ersoy ile madenin Emniyet Vardiya amirleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Mehmet Ali Günay Çelik ve maden ocağının genel müdürü Ramazan Doğru tutuklanmasıyla tutuklu sayısı 8'e yükseldi.

GENEL MÜDÜRÜN İFADESİ SONRASI TUTUKLANDI

Soma Kömürcülük Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Adliyesi’nde savcılığa verdiği ilk ifade sonrası, ‘denetimli serbestlik’ talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. Ancak şirket genel müdürü olan ve tutuklanan Ramazan Doğru’nun verdiği ifade sonrası savcılık bu talebi geri çekerek Gürkan için yeniden ek gözaltı süresi almıştı.

Gürkan, savcılıkta yeniden ifadesinin alınması sonrası bu kez tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Can Gürkan, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.


TUTUKLAMA KARARINA SAVCILIKTAN AÇIKLAMA

Mahkeminin tutuklama kararından sonra Koordinatör Savcı olarak atanan Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Behin Şahiner yazılı bir açıklama yaptı. Şahiner açıklamasında şunları söyledi:

"15.05.2014 tarihinde Manisa ili Soma İlçesi Eynez Karanlıkdere Mevkiinde bulunan özel bir kömür işlemesinde saat 15.15 sularında meydana gelen ölüm ve yaralanma olayı ile ilgili yapılan adli soruşturma kapsamı ile ilgili olarak daha önceki basın açıklamalarımız da gözetilerek kamuoyunun doğru bir biçimde bilgilendirilmesini sağlamak amacıyla basın açıklaması yapılmasına karar verilmiştir.

Soruşturmayı yürüten Soma Cumhuriyet Savcılığı tarafından şüphelilerin tesbiti ile birlikte 17-18-19 Mayıs 2014 tarihlerinde yapılan adli işlemler sonucunda yakalama, gözaltına alma ve ifade alma işlemine müracat edilen şüpheli sayısının 36 olduğu, hakkında tutuklama kararı verilmesi talebiyle Soma Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen şüpheli sayısınının toplam 25 olduğu; bunlardan 8 kişi hakkkında tutuklama kararı verildi, 8 kişi serbest bırakıldı. 9 kişi hakkında adli kontrol altına alınarak (Denetimli Serbesttlik Yasası) serbest bırakıldı. 11 zanlının ise mahkemeye sevk edilmeden savcılık tarafından serbest bırakıldığı açıklandı."

somaaaa_1932087929537a96e4f1b7a.jpg


ŞÜPHELİ ÜÇ ÇALIŞAN MADENDE CAN VERMİŞ

Cumhuriyet Başsavcısı Şahiner önemli bir ayrıntıya da yer verdi. Soruşturma kapsamında şühpeli oldukları belirlenen 3 kişinin ise olay sırasında hayatını kaybettikleri ortaya çıktı.
 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Soma'da ihmaller zincirine bir yenisi daha eklendi!
Soma'daki maden faciasının ardından ortaya çıkan ihmaller zincirinin ardı arkası kesilmiyor.

madensc_1336673972537ace0033f16.jpg


Savcılık soruşturma dosyasına giren, karbonmonoksit seviyesinin yüzde 50'nin üzerinde gösteren log kayıtları, ısının artması ve sensörlerin uyarı vermesine rağmen önlem alınmadan çalışmaya devam edilmesi gibi skandalların, yangın çıkışından sonra da yaşandığı öğrenildi.

madenns_453253367537acda5138db.jpg


Buna göre madende profesyonel acil müdahale ekipleri bulunmuyordu. Ocakta yangın saat 15.10'da başladı. 112 Acil Çağrı Merkezi'ne ilk çağrı 63 dakika sonra saat 16.13'te yapıldı. İtfaiye ise 57 dakika sonra saat 16.07'de ilk çağrıyı aldı.

MASKE 45 DAKİKALIK

İşçilerin kullandığı gaz maskelerinin ömrü 45 dakika ile sınırlı olmasına rağmen, çağrı merkezine yardım için ancak 63 dakika sonra telefon açıldı. Başka bir iddia ise işçilerin gaz maskelerini gereksiz kullandığı durumlarda bedelinin maaşlarından kesildiği yönünde. Çoğu işçinin gaz maskesindeki filtrenin daha önceden hava ile temas etmesi nedeniyle kullanım süresinin bittiği veya azaldığı da ileri sürüldü.

İLK MÜDAHALE YERİNDE

Çağrının yapıldığı andan itibaren Manisa, Balıkesir, Bursa ve İzmir'deki ulusal medikal kurtarma ekipleri ve 112 personelinden oluşan 405 sağlık personeli kısa sürede madene ulaştı. Madenden yaralı çıkartılan işçilere ilk müdahale de burada yapıldı. Olayın duyulmasının ardından maden ocağına giden ve burada yakınlarından haber beklediği sırada fenalaşan 280 işçi yakınına da yine bu ekibin müdahale ettiği kaydedildi. (Hürriyet)
 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Genç madenci bu kez ağlattı
Sivas'ta üniversite öğrencileri 5 yıl önce buzdolabıyla fotoğraf çektirip, herkesi güldürdü. O görüntülerdeki gençlerden birinin Soma'daki faciada hayatını kaybettiği ortaya çıktı.

maden_1946032408537b8e7589477.jpg


İbrahim Çelik, Sivas’ta 2009 yılında arkadaşlarıyla buzdolabı taşırken mobese kameralarına yansıyan görüntüleriyle izleyenleri güldürmüştü. Ancak Çelik bu kez ağlattı.

Soma'da ölen işçilerden biri de maden mühendisi İbrahim Çelik'ti. Sivas'ta aynı evi paylaşan öğrenciler yeni aldıkları buzdolabıyla otobüs durağında komik fotoğraflar çektirmiş, görüntülerin kaydedildiğinden haberleri bile yoktu.

Renkli kişiliğiyle tanınan maden mühendisi İbrahim, arkadaşlarının neşe kaynağıydı. Onu uğurlamaya gelenler arasında o gün birlikte fotoğraf çektirdikleri arkadaşı Davut Akıncı da vardı.

İbrahim Çelik, facianın olduğu gün mahsur kalan işçileri tahliye etmek istedi. Defalarca kez içeriye girdi. Ama kendi de zehirlendi. Genç madenci, 40 arkadaşının hayatını kurtardı.

Çelik ailesi, oğullarını hep bu görüntülerdeki neşeli haliyle hatırlamak istiyor.

Acunn.com
 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Saniye saniye Soma faciası!
CHP’li Özgür Özel’in ulaştığı belge, facianın yaşandığı 15.10’dan 6 dakika önce madendeki karbonmonoksit seviyesinin ani biçimde yükseldiğini ortaya koydu.

fa_1706446244537c1494190e0.jpg


Özel CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel’in 13 Mayıs’ta yaşanan facianın ardından ulaştığı belge, kazanın yaşandığı gün 14.00’ten itibaren madendeki karbonmonoksit salımını gösteriyor. Savcının elinde olan belgelere göre kazadan 1 saat önce madendeki karbonmonoksit salımı bir miktar yükseliyor ve riskli kabul edilen 50 ppm oranının üstüne çıkıyor, ancak birkaç dakika sonra yeniden bu oranın altına iniyor. 15.10’da yaşandığı belirtilen kazadan 6 dakika önce 15.04’te karbonmonoksit miktarı hızla yükseliyor. 15.04’te 100 ppm’in üzerine çıkan karbonmonoksit miktarı kazanın yaşandığı dakikada 500 ppm’i buluyor.

madden_1658135966537c1c06c56a5.jpg


Bu belgeyle birlikte, karbonmonoksit miktarının yükselmeye başlamasından sonra yapılabilecek bir uyarı ve hızlı tahliye ile işçilerin kurtarılıp kurtarılamayacağı akıllarda soru işareti olarak kaldı.

300’ün üstü ölüm noktası

Özel, şunları kaydetti: “Tahliye imkanı olabilir gibi gözüküyor. Karbonmonoksit salımı bu. Önceki günlerde de defalarca 50’nin 100’ün üzerine çıktığına ilişkin veriler var savcının önünde. 50’nin üstünün kaydedilmesi ve tedbir alınması gerekiyor. 50’den sonra insan sağlığı ve maden güvenliği açısından tehdit başlıyor. 50 ile 100 arasında belli uyarılarla çalışılıyor ama 100’den sonra kesin tahliye etmek gerekiyor. 300’den sonra ilk solumada ölüm noktası olduğu bize belirtildi. Bu sensörün neredeki sensör olduğunu bilmiyoruz. En son iki gün önce olmak üzere belli bir süredir karbonmonoksidin sürekli yükseldiği görülüyor. Savcı da neden teknik nezaretçi defterinin doldurulmadığını, önlem alınmadığını Akın Çelik ve diğer gözaltındakilere defalarca sordu.

İşçiler, bana, ‘çizmeler son 15 günde yarıya kadar ter doluyordu. 2 saatte bir çizmeyi boşaltıyorduk terden. Çok sıcak diye hep söyledik’ diyor. Maden yetkilileri ise ‘bir şey yok’ demişler. Bu madenin kapanan başka bir yerinde sızdırmazlığın sağlanamadığı içten içe bir yanmanın gitgide ilerleyerek madeni ısıttığı belirtiliyor. Patlama günündeki uyarılar daha önce de verilmiş gözüküyor.”

Acunn.com

‘Madene 1 saat sonra ittim’

Özel, savcıların İşletme Müdürü Akın Çelik’e bu konuyu ısrarla sorduğunu anlattı. Çelik’in sorguda şu ifadeleri kullandığı öğrenildi:
“Olay günü 15.00 sıralarında madendeki arkadaşlardan biri telefonla aradı. U3 bölgesi olarak tanımlanan yerden Duman çıktığını söyledi. Çocuğumun rahatsızlığı nedeniyle madene 1 saat sonra gittim. Kömür kızışması doğal bir olaydır, kendiliğinden gerçekleşir. Olayın sebebini bilmiyorum. Bilirkişi raporlarıyla gerçek ortaya çıkacaktır. Çalıştığım süre boyunca söz konusu maden ocağında herhangi bir anormallik görmedim.

Görevim gereği teknik nezaretçi defterine teknik nezaretçinin yazmış olduğu aksaklıklara ilişkin tutanakta belirtilen varsa aksaklıkları düzeltmek ile görevliyim. Maden içindeki gaz değişimine ilişkin ölçümleri yapan sensörler ve bu sensörlerin ölçümlerini takip eden görevliler bulunmaktadır. Herhangi bir gaz değişimi olduğunda bu hususta görevli personele bilgi verilmektedir. Bu durum görevli personelce değerlendirilir ve yapılması gereken işlem yapılır.

Kaza sırasında madene girerek işçilerin kurtarılması çalışmasına bizzat katıldım. Bu nedenle ölüm tehlikesi geçirdim. Ayrıca müdürü olduğum işletme sürekli olarak hem özel hem de kamu denetçileri tarafından denetlenmektedir. İş sağlığı güvenliği sistemi işletmemizde mevcuttur. Herhangi bir eksiklik bulunmamıştır. Olayın neden kaynaklandığını biz de tespit edemedik.”

Megafon ve skor iddiası

Özel, madenle ilgili bir başka eksikliği de şöyle anlattı: “Maden devralındığında duvarlarda megafon sistemi varmış. Bu sistem, hem tek düğmeyle kontrol kısmına ulaşmaya hem de her yeri kontrol eden bütün bilgilerin geldiği kontrol odasının bütün yerlerden anons yapmasını sağlıyor. İşçiler, bana, ‘Doğu Alman modeli bir cihazdı ve çok iyi çalışıyordu’ diyor. Sökülme nedeni maç skoru sorulmasıymış. İşçiler, ‘Yukarıda derbi varsa gidiyorduk kaç kaç oldu diye soruyorduk’ diyorlar. Komple sökülmüş ama yerleri duruyormuş. İşçiler, ‘O cihaz varken zaman zaman çok sıcak oldu, terliyoruz, nefes alamadık diyorduk.”

‘ILO sözleşmesi imzalanmalıdır’

Özel, bundan sonra yapılması gerekenlere ilişkin olarak, “Yer altında acilen taşeronu kaldırmak lazım. ILO sözleşmesini hemen imzalamak lazım. ILO sözleşmesi olsaydı yangın merdiveni gibi ayrı çıkışlar oluyor, bulunduğun her yerde alternatif çıkış oluyor” diye konuştu.
 

Teyzos

Sitenin Hikaye Yazarı
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
30 Mayıs 2013
Mesajlar
3.235
Tepki
5.791
Puan
113
Konum
Netcen ziyarete mi gelcen :)
”Siz de unutacaksınız bizi”
Soma’daki facianın ardından kurtarma çalışmalarına katılan, 250′den fazla madencinin cesedini çıkaran Hidayet Merdim kazanın hemen ardından madende yaşananları BBC Türkçe’den Sinan Onuş’a anlattı ve “Madencinin kaderi bu. Siz de unutacaksınız bizi” diye sitem etti

 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Dehşet anlarını anlattı!


"Kimisi secde ederek kalmış, kimisi birbirine sarılmış..."


basliksiz-1_1617531846537d8f2474d76.jpg




Facianın yaşandığı madenden çıkarılırken çekilen fotoğrafı basında yer alan madenci Ahmet Mutluer, yaşadıklarını anlattı.

"Kimisi secde ederek kalmış, kimisi birbirine sarılmış..."

Soma'daki maden faciasında ocaktan çıkarken çekilen fotoğrafı medyada yer alan işçilerden Ahmet Mutluer, kendisini görüntüleyen AA muhabirine yaşadıklarını anlattı.

Facianın yaşandığı gün 16.00-24.00 vardiyasında görevli olduğunu, iş yerine gittiğinde ocakta trafodan kaynaklı yangın çıktığını öğrendiğini kaydeden Mutluer, arkadaşlarını kurtarmak için madene girdiğini söyledi.

Mutluer, yakın arkadaşlarını cansız halde gördüğünü belirterek, şunları aktardı:

"Kimisi secde ederek kalmış, kimisi birbirine sarılmış... Sonra fenalaştım. Apar topar hastaneye götürdüler. Fotoğraf anı, o artık benim acı halim. İçerideki acıyı hissederek çıktım. Dışarı çıktığımda kalabalığı, aileleri çocuklarımı gördüm. Bunlar nasıl dayanacaktı? Başım dönüyordu. İçerideki arkadaşların çoğuna ulaşılamadığını söyledim. Ben hasta yoğun bakımda kaldım 2 gün. Televizyondan takip ettim. Gazeteleri eve geldiğimde gördüm."


Yine gideceğim


Madende çalışmaya devam edeceğini söyleyen Mutluer, "İlerki zamanlarda istiyorum. Mecburum çünkü. Kredi borçlarım var. Çoluğumun çocuğumun rızkı için gideceğim. Kendime gelsem başlayacağım. Eşim devamlı ağlıyor, gitmemi istemiyor ama yapacak bir şey yok" diye konuştu.


İlk kazası değil


8 yıldır madencilik yapan Ahmet Mutluer, son olayın başından geçen ilk maden kazası olmadığını dile getirdi.

Daha önce birçok kaza gördüğünü, yanındaki arkadaşının göçük altında kalarak vefat ettiğini kaydeden işçi sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu yaşadığım 10 tane... Yan madende bu tür madenler oldu. 30-35 insan öldü. Hiçbir önlemler alınmadı. Denetlemeler yapılabilirdi, niye bu insanların canı yanıyor, evlatlarımız yetim kalıyor. Kendi evimize girer gibi madene girsek olmuyor muydu Onların dertleri kömür, insan hayatı önemli değil, biri gider biri gelir."

Acunn.com
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst