NAMAZ KILIŞI(Namaza Başlaması ) :
Namaza kalktığında "Allahu ekber" derdi Bundan önce hiçbir şey söylemez, niyeti asla diliyle telaffuz etmezdi "Allah rızası için falan vak tin dört rekât farzını kıbleye yönelik olarak bana uyan cemaata kıldırmaya yahut uydum hazır olan imama" demediği gibi "edâ olarak", "kaza olarak" ve "vaktin farzını kılıyorum" sözlerini de söylemezdi Bu on bid'atın hiç bir kelimesini, ister sahih, ister zayıf; ister müsned, ister mürsel bir senedle olsun Hz Peygamber'den (sa) hiç kimse nakletmemiştir Hatta O'nun ashabından herhangi birinin bunlardan birini söylediği bile nakledilmemiş; ne tabiînden biri, ne de dört imam (Ebu Hanîfe, Mâlik, Şafiî ve Ahmed) bunları hoş görmüştür Ancak İmam Şafiî'nin �llah ondan razı olsun�"Namaz, oruç gibi değildir Ona hiç kimse zikirsiz giremez" sözü, sonra gelen bazı âlimleri yanılttı ve zannettiler ki; zikir, namaz kılan kimsenin niyeti söylemesidir(Hanefiler "Ameller niyetlere göredir" hadisini esas alarak namazda niyet edilmesi gerektiğini; niyetin ise "irade" demek olduğunu, kişinin hangi namazı kıldığını kal*biyle bilmesinin şart olduğunu belirtip dille söylemenin gerekli olmadığını, ancak ki şinin azmini toplaması açısından iyi olacağını söylemişlerdir(Bk Merginâni, el-Hidaye, 1/44-45) Oysa Şafiî'nin �llah rahmet etsin�zikir'den mak sadı başlangıç tekbirinden başka birşey değildirİmam Şafiî, Hz Peygamber'in (sa) hiçbir namazda yapmadığı ve onun halifelerinden ve ashabın*dan hiç birinin tatbik etmediği bir şeyi nasıl müstehap sayabilir?! Onların tutum ve davranışları ortada Eğer biri çıkar da bu konuda onlardan bir nakil bulursa kabul eder, rıza ve hoşnutlukla karşılarız Onların yolundan daha mükemmel bir yol yoktur Şerîat sahibi Hz Muhammed'den (sa) öğrendiklerinden başka da sünnet yoktur
Namaza başlarken sadece "Allahu Ekber"der, başka birşey söylemez di, âdeti buydu Hiç kimse onun bundan başka birşey söylediğini naklet-memiştir
Tekbir getirirken ellerini, parmakları açık ve kıbleye yönelik bir şekil de kulaklarının üst kısmına kadar kaldırırdı Ellerini omuzlarına kadar kal dırdığı da rivayet edilmiştir Ebu Humeyd es-Sâidî ve onun takipçileri: "Eller omuz hizasına kadar kaldırılır" demişlerdir ki, İbn Ömer de bu görüşte dirVâil b Hucr, kulakların hizasına kadar; Berâ ise kulaklara yakın kal dırılır demişlerdir Bir görüşe göre bu iş serbest bırakılmış fiillerdendir (is teyen istediğini yapabilir) Diğer bir görüşe göre parmak uçlarını kulakla rın üst kısmına kadar, avuçlarım ise omuzlara kaldırır Şu halde ihtilaf yoktur Bu kaldırmanın bizzat kendisinde ihtilaf edilmemiştir (yani tekbir getirirken elleri kaldırma �eğişik şekillerde olsa da�vardır)
Sonra sağ elini sol elinin üzerine kor, şu dualardan birini okurdu:
1- "Allah'ım! Benimle günahlarımın arasını doğu ile batı arasım ayır dığın gibi ayırAllah'ım! Hatalarımı su ile, kar ile, dolu ile yıka Allah'ım! Beyaz elbise kirden nasıl arındırılırsa beni de günah ve hatalardan öylece arındır" (Buharı, 10/89; Müslim, 598 (147); Ebu Davud, 781; Nesâî 2/129Ebu Hureyre diyor ki: Allah Rasûlü (sa) kıraate başlamadan önce bir müddet sustu "Ey Allah'ın Ra-sulü! Anam, babam sana feda olsun Tekbirle kıraat arasında sustuğunda ne okuyor sun?" diye sordum Bunun üzerine Hz Peygamber (sa) �yukarıdaki duayı�söyledi)
2- "Yüzümü, göğsü inanç dolu bir müslüman olarak gökleri ve yeri yaratana çevirdim Ben, O'na ortak koşanlardan değilim Kıldığım namaz, yaptığım bütün ibadetler, hayatım ve ölümüm ortağı bulunmayan, âlemle rin Rabbi Allah'a aittir Ben bununla emrolundum Ben müslümanların ilkiyim
Allah'ım! Hükümran Sensin Senden başka tanrı yoktur Sen Rab bimsin Ben Senin kulunumKendime zulmettim, günahımı itiraf ettim Bağışla, bütün günahlarımı, Rabbinu Günahları ancak Sen bağışlarsın Be ni en güzel huylara ulaştır Zaten en güzellerine ancak Sen ulaştırırsın Kötü huylan benden uzaklaştır Onları Senden başkası benden uzaklaştıra maz Buyur Allah'ım, buyur! Bu kulun canla başla emrine uyar Hayrın tamamı Senin ellerinde Şer Sana değildir Ben Seninleyim, Sana dönece ğim Sen yücelerden yücesin Affına sığınıyor, Sana yöneliyorum" (Müslim, 771; Ebu Davud, 760; Ahmet 729; İbn Hibbân, 445; Nesâî, 2/130 "Şer sana değildir" sözü şu anlama gelir: Şer, kendisi ile sana ibadet edilecek şeylerden değildir Şu yorumlar da ileri sürülmüştür 1) Şer sana yükselmez Sana yalnızca hoş olan �ayır�yükselir 2) Saygı olsun diye başlı başına şer sana nisbet edil mez Allah Teâlâ hayır ve şerrin yaratıcısıdır Şer, O'nun bir kısım yaratıklanndan-dır, yoksa O'nun yaratmasında ve fiilinde şer yoktur Bu yüzden, asıl anlamı birşeyi uygun olan yere koymamak demek olan zulümden Allah (cc) uzaktır Allah herşeyi mutlaka lâyık olduğu yere kor Bu da tamamen hayırdır Şer ise birşeyi uygun olma yan yere koymak demektirUygun olan yere konursa şer olmaz O halde şerrin O'na ait olmadığı anlaşılmış demektir Bktbnü'l Kayyim, Şifâu'l-Altl "Ben müslümanla rın ilkiyim" sözü ise emredilen şeyi yerine getirmede acele etme konusunda ilkiyim anlamına gelir Bir diğer ifade ile "Ben, bana emredilen şeyi derhal yerine getirmeye hazırım" demektir) An cak bu başlangıç duasını gece namazlarında okuduğu bilinmektedir (Farz namazda da okurdu, ibn Huzeyme'nin Sahîh'inde (1/307) bir hadiste açıkça belirtilmektedir Bu hadisin isnadı sahihtir)
3- "Cebrail, Mikâil ve İsrafil'in Rabbi, göklerin ve yerin yaratıcısı, gizliyi-aşikârı bilen Allah'ım! Ayrılığa düştükleri konularda kulların ara sında Sen hükmedersin İzninle, hakta ayrılığa düşülürse beni hakka ulaş tır Şüphesiz Sen dilediğini doğru yola eriştirensin" (Müslim, 770)
4- "Allah'ım! Hamd Sana Sen göklerin, yerin ve bunların içindekile rin nurusun" diye başlayan duayı okurdu (Buharı, 19/1; Müslim, 769 ) Bu hadisin İbn Abbas'tan (ra) gelen bazı sahih rivayetlerinde Hz Peygamber'in (sa) tekbir alıp bu duayı okuduğu da bildirilmektedir
5- "Allah en büyüktür Allah en büyüktür Allah en büyüktür Al lah'a çok çok hamd-ü senalarAllah'a çok çok hamd-ü senalar Allah'a çok çok hamd-ü senalar Sabah-akşam Allah'ı eksikliklerden tenzih ede rim Sabah-akşam Allah'ı eksikliklerden tenzih ederim Sabah-akşam Al lah'ı eksikliklerden tenzih ederim Şeytanın kışkırtmasından, üflemesinden ve fısıldamasından Sana sığınırım" (Ahmed, 4/80, 85; Ebu Davud, 764; Ibn Mâce, 807 Senedinde bir tartışmalı râvi varsa da îbn Hibbân (443) ve Hâkim (1/235) onun bu hadisini sahih saymışlar, Zehe-bı de buna katılmıştır
Ahmed (3/50), Ebu Dâvud (775) ve Tirmizî'nin (242) Ebu Saîd el-Hudrî'den riva yetlerine göre: "Allah Rasûlü (sa) gece kıyama kalktığında rekbir alır, sonra Sıibha-neke duasını okur üç kere "Lâ ilahe illallah", üç kere "Allahu ekbcru kebîran" der ve "Eûzü billahisemîiralîmi mineşşeyîanirracîmi min hemzihi ve nefhihî ve nefsihî" diyerek kıraate başlardı" Hadisin senedi hasendir Müslim (601) ve Ebu Avâne'nin rivayetlerine göre İbn Ömer anlatıyor: Allah Rasûlü (sa) ile beraber namaz kılıyor duk Birden cemaatten birisi: "Allahu ekberu kebîran Velhamdu lillahi ktsîran ve Sübhânallahi bükraten ve asîlâ" dedi Bunun üzerine Allah Rasülu (sa): "Şöyle şöyle diyen kimdir" diye sorduCemaattan birisi: "benim, ey Allah'ın Rasûlü!" dedi Hz Peygamber (sa): "Şaştım kaldım Bu söz üzerine göğün kapılan açıldı" buyurdu)
alıntı
Namaza kalktığında "Allahu ekber" derdi Bundan önce hiçbir şey söylemez, niyeti asla diliyle telaffuz etmezdi "Allah rızası için falan vak tin dört rekât farzını kıbleye yönelik olarak bana uyan cemaata kıldırmaya yahut uydum hazır olan imama" demediği gibi "edâ olarak", "kaza olarak" ve "vaktin farzını kılıyorum" sözlerini de söylemezdi Bu on bid'atın hiç bir kelimesini, ister sahih, ister zayıf; ister müsned, ister mürsel bir senedle olsun Hz Peygamber'den (sa) hiç kimse nakletmemiştir Hatta O'nun ashabından herhangi birinin bunlardan birini söylediği bile nakledilmemiş; ne tabiînden biri, ne de dört imam (Ebu Hanîfe, Mâlik, Şafiî ve Ahmed) bunları hoş görmüştür Ancak İmam Şafiî'nin �llah ondan razı olsun�"Namaz, oruç gibi değildir Ona hiç kimse zikirsiz giremez" sözü, sonra gelen bazı âlimleri yanılttı ve zannettiler ki; zikir, namaz kılan kimsenin niyeti söylemesidir(Hanefiler "Ameller niyetlere göredir" hadisini esas alarak namazda niyet edilmesi gerektiğini; niyetin ise "irade" demek olduğunu, kişinin hangi namazı kıldığını kal*biyle bilmesinin şart olduğunu belirtip dille söylemenin gerekli olmadığını, ancak ki şinin azmini toplaması açısından iyi olacağını söylemişlerdir(Bk Merginâni, el-Hidaye, 1/44-45) Oysa Şafiî'nin �llah rahmet etsin�zikir'den mak sadı başlangıç tekbirinden başka birşey değildirİmam Şafiî, Hz Peygamber'in (sa) hiçbir namazda yapmadığı ve onun halifelerinden ve ashabın*dan hiç birinin tatbik etmediği bir şeyi nasıl müstehap sayabilir?! Onların tutum ve davranışları ortada Eğer biri çıkar da bu konuda onlardan bir nakil bulursa kabul eder, rıza ve hoşnutlukla karşılarız Onların yolundan daha mükemmel bir yol yoktur Şerîat sahibi Hz Muhammed'den (sa) öğrendiklerinden başka da sünnet yoktur
Namaza başlarken sadece "Allahu Ekber"der, başka birşey söylemez di, âdeti buydu Hiç kimse onun bundan başka birşey söylediğini naklet-memiştir
Tekbir getirirken ellerini, parmakları açık ve kıbleye yönelik bir şekil de kulaklarının üst kısmına kadar kaldırırdı Ellerini omuzlarına kadar kal dırdığı da rivayet edilmiştir Ebu Humeyd es-Sâidî ve onun takipçileri: "Eller omuz hizasına kadar kaldırılır" demişlerdir ki, İbn Ömer de bu görüşte dirVâil b Hucr, kulakların hizasına kadar; Berâ ise kulaklara yakın kal dırılır demişlerdir Bir görüşe göre bu iş serbest bırakılmış fiillerdendir (is teyen istediğini yapabilir) Diğer bir görüşe göre parmak uçlarını kulakla rın üst kısmına kadar, avuçlarım ise omuzlara kaldırır Şu halde ihtilaf yoktur Bu kaldırmanın bizzat kendisinde ihtilaf edilmemiştir (yani tekbir getirirken elleri kaldırma �eğişik şekillerde olsa da�vardır)
Sonra sağ elini sol elinin üzerine kor, şu dualardan birini okurdu:
1- "Allah'ım! Benimle günahlarımın arasını doğu ile batı arasım ayır dığın gibi ayırAllah'ım! Hatalarımı su ile, kar ile, dolu ile yıka Allah'ım! Beyaz elbise kirden nasıl arındırılırsa beni de günah ve hatalardan öylece arındır" (Buharı, 10/89; Müslim, 598 (147); Ebu Davud, 781; Nesâî 2/129Ebu Hureyre diyor ki: Allah Rasûlü (sa) kıraate başlamadan önce bir müddet sustu "Ey Allah'ın Ra-sulü! Anam, babam sana feda olsun Tekbirle kıraat arasında sustuğunda ne okuyor sun?" diye sordum Bunun üzerine Hz Peygamber (sa) �yukarıdaki duayı�söyledi)
2- "Yüzümü, göğsü inanç dolu bir müslüman olarak gökleri ve yeri yaratana çevirdim Ben, O'na ortak koşanlardan değilim Kıldığım namaz, yaptığım bütün ibadetler, hayatım ve ölümüm ortağı bulunmayan, âlemle rin Rabbi Allah'a aittir Ben bununla emrolundum Ben müslümanların ilkiyim
Allah'ım! Hükümran Sensin Senden başka tanrı yoktur Sen Rab bimsin Ben Senin kulunumKendime zulmettim, günahımı itiraf ettim Bağışla, bütün günahlarımı, Rabbinu Günahları ancak Sen bağışlarsın Be ni en güzel huylara ulaştır Zaten en güzellerine ancak Sen ulaştırırsın Kötü huylan benden uzaklaştır Onları Senden başkası benden uzaklaştıra maz Buyur Allah'ım, buyur! Bu kulun canla başla emrine uyar Hayrın tamamı Senin ellerinde Şer Sana değildir Ben Seninleyim, Sana dönece ğim Sen yücelerden yücesin Affına sığınıyor, Sana yöneliyorum" (Müslim, 771; Ebu Davud, 760; Ahmet 729; İbn Hibbân, 445; Nesâî, 2/130 "Şer sana değildir" sözü şu anlama gelir: Şer, kendisi ile sana ibadet edilecek şeylerden değildir Şu yorumlar da ileri sürülmüştür 1) Şer sana yükselmez Sana yalnızca hoş olan �ayır�yükselir 2) Saygı olsun diye başlı başına şer sana nisbet edil mez Allah Teâlâ hayır ve şerrin yaratıcısıdır Şer, O'nun bir kısım yaratıklanndan-dır, yoksa O'nun yaratmasında ve fiilinde şer yoktur Bu yüzden, asıl anlamı birşeyi uygun olan yere koymamak demek olan zulümden Allah (cc) uzaktır Allah herşeyi mutlaka lâyık olduğu yere kor Bu da tamamen hayırdır Şer ise birşeyi uygun olma yan yere koymak demektirUygun olan yere konursa şer olmaz O halde şerrin O'na ait olmadığı anlaşılmış demektir Bktbnü'l Kayyim, Şifâu'l-Altl "Ben müslümanla rın ilkiyim" sözü ise emredilen şeyi yerine getirmede acele etme konusunda ilkiyim anlamına gelir Bir diğer ifade ile "Ben, bana emredilen şeyi derhal yerine getirmeye hazırım" demektir) An cak bu başlangıç duasını gece namazlarında okuduğu bilinmektedir (Farz namazda da okurdu, ibn Huzeyme'nin Sahîh'inde (1/307) bir hadiste açıkça belirtilmektedir Bu hadisin isnadı sahihtir)
3- "Cebrail, Mikâil ve İsrafil'in Rabbi, göklerin ve yerin yaratıcısı, gizliyi-aşikârı bilen Allah'ım! Ayrılığa düştükleri konularda kulların ara sında Sen hükmedersin İzninle, hakta ayrılığa düşülürse beni hakka ulaş tır Şüphesiz Sen dilediğini doğru yola eriştirensin" (Müslim, 770)
4- "Allah'ım! Hamd Sana Sen göklerin, yerin ve bunların içindekile rin nurusun" diye başlayan duayı okurdu (Buharı, 19/1; Müslim, 769 ) Bu hadisin İbn Abbas'tan (ra) gelen bazı sahih rivayetlerinde Hz Peygamber'in (sa) tekbir alıp bu duayı okuduğu da bildirilmektedir
5- "Allah en büyüktür Allah en büyüktür Allah en büyüktür Al lah'a çok çok hamd-ü senalarAllah'a çok çok hamd-ü senalar Allah'a çok çok hamd-ü senalar Sabah-akşam Allah'ı eksikliklerden tenzih ede rim Sabah-akşam Allah'ı eksikliklerden tenzih ederim Sabah-akşam Al lah'ı eksikliklerden tenzih ederim Şeytanın kışkırtmasından, üflemesinden ve fısıldamasından Sana sığınırım" (Ahmed, 4/80, 85; Ebu Davud, 764; Ibn Mâce, 807 Senedinde bir tartışmalı râvi varsa da îbn Hibbân (443) ve Hâkim (1/235) onun bu hadisini sahih saymışlar, Zehe-bı de buna katılmıştır
Ahmed (3/50), Ebu Dâvud (775) ve Tirmizî'nin (242) Ebu Saîd el-Hudrî'den riva yetlerine göre: "Allah Rasûlü (sa) gece kıyama kalktığında rekbir alır, sonra Sıibha-neke duasını okur üç kere "Lâ ilahe illallah", üç kere "Allahu ekbcru kebîran" der ve "Eûzü billahisemîiralîmi mineşşeyîanirracîmi min hemzihi ve nefhihî ve nefsihî" diyerek kıraate başlardı" Hadisin senedi hasendir Müslim (601) ve Ebu Avâne'nin rivayetlerine göre İbn Ömer anlatıyor: Allah Rasûlü (sa) ile beraber namaz kılıyor duk Birden cemaatten birisi: "Allahu ekberu kebîran Velhamdu lillahi ktsîran ve Sübhânallahi bükraten ve asîlâ" dedi Bunun üzerine Allah Rasülu (sa): "Şöyle şöyle diyen kimdir" diye sorduCemaattan birisi: "benim, ey Allah'ın Rasûlü!" dedi Hz Peygamber (sa): "Şaştım kaldım Bu söz üzerine göğün kapılan açıldı" buyurdu)
alıntı