Hamileler Kulubü

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.396
Puan
113
Bu bilgileri okumanız için ekliyorum canım.
Öncelikle dikkat ettiğim bir husus karın çatlakları ve benim korkulu kabusum diyebilirim:

Gebelik ve Karın Çatlakları
Anne adaylarını bebeklerinin sağlığı ve rahat bir hamilelik geçirip geçirmeyecekleri doğal olarak oldukça fazla endişelendirmektedir.Hamilelik ikinci üç aylık döneme ulaştığında bu endişeler bir nebze azalır ve kozmetik konular daha fazla önem kazanmaya başlar. Bu konuların en başında gelen de kuşkusuz hamilikte ortaya çıkması olası karın çatlaklarıdır. Gebelik bazı cilt değişikliklerine neden olabilir. Bu değişikliklerin büyük çoğunluğu hormonal değişimler ile ilgilidir. Yüzde görülebilen renk değişimleri, avuç içlerinde kızarıklık ya da kaşıntılı deri döküntüleri nispeten daha nadir görülürler. Hemen hemen bütün hamile kadınlarda görülen bir diğer değişim de karnın ortasından geçen siyah bir çizgi ortaya çıkmasıdır. Ancak anne adaylarını en fazla rahatsız eden cilt değişikliği karında görülen cilt çatlaklarıdır.

Ciltte ortaya çıkan pembe beyaz renkli, yara izine benzeyen değişimlere stria gravidarum ya da gebelik çatlakları adı verilir. Tipik görüntüsü deride ufak ve fazla derin olmayan çöküntüler şeklindedir. Açık tenli kadınlarda pembemsi bir rengi olabilir. Esmer tenlilerde ise etrafındaki cilt bölümlerinden oldukça açık renkte, hatta gümüş rengindedir. Ciltte bulunan kollajen adı verilen maddenin ayrılmasından dolayı görülürler. Ağrılı değillerdir ancak hafif bir kaşıntıya yol açabilirler. Hem mekanik gerilmeye bağlı olarak hem de hormonal nedenler ile ortaya çıkabilirler. En sık karnın alt bölümlerinde görülmekle birlikte kalçalarda, uyluklarda, memelerde ve hatta kollarda bile görülebilirler.

Çatlakların oluşmasında en önemli belirleyici faktör genetiktir. Siyah kadınlarda hemen hemen hiç görülmezken, Asyalılarda daha nadir görülür. Beyaz kadınların ise yaklaşık %75-90'ında değişik oranlarda krın ya da cilt çatlaklarına rastlanmaktadır. Bir başka deyişle annesinde ya da kızkardeşlerinde olan kadınlar çok büyük olasılıkla bu sorunla karşılaşacaklardır.

Karın çatakları genellikle son 3-4 ayda yavaş yavaş ortaya çıkarlar. Ancak bazı zamanlar son 3-4 haftaya kadar görülmeyip daha sonra belirebilirler.

Genetik dışında karın çatlakları için bir diğer risk faktörü de ani ve fazla kilo artışıdır. Hızla büyüyen karın ciltte gerilmeye ve elestikiyet kaybına neden olarak çatlak oluşumunu sağlayabilir. Bu nedenle dengeli ve ideal sınırlarda kilo alımı çatlak oluşumunu bir ölçüde engelleyebilir.

Ortaya çıkan çatlaklar doğumdan sonra ne yazık ki kaybolmazlar. Renk değiştirerek gümüş ya da sedef benzeri bir hal alırlar. Bazı kadınlar bu durumdan rahatsızlık duymaz ve bunu anne olmanın bir işareti olarak gururla taşır. Bazıları ise çatlaklardan kurtulmak ister. Bu amaçla geliştirimiş pek çok cerrahi teknik vardır ve bu teknikler plastik cerrahlar tarafından uygulanır.

Karın çatlakları ve bunların önlenmesi doğal olarak kozmetik üreticilerinin de dikkatini çekmektedir. Bu amaçla üretimiş pekçok ürün piyasada satılmaktadır. Ancak bunların çatlakları önlemedeki ve oluşmuş çatlakları gidermedeki etkinlikleri hala daha çok tartışmalıdır ve bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış bir ürün yoktur. Bununla birlikte kullanımlarının gelişmekte olan bebeğe ve anne adaylarına olumsuz bir etkileri de bulunmamaktadır.

Çatlakların önlenmesinde alınabilecek en iyi önlem cildin nemini korumaktır. Bu da dengeli ve sağlıklı bir beslenme ve yeterli sıvı alımı ile mümkündür. Gebelikte su tüketiminin önemi, çatlakların engelenmesinde de kendini göstermektedir. Dengeli beslenme ani ve gereğinden fazla kilo artışına engel olacağı için karın cildinin olması gerekenden daha fazla gerilmesini engeller. Bu ani gerilme çatlak oluşumunda önemli bir faktördür.

Duş sırasında karnın yumuşak bir sünger ya da fırça yardımı ile dairesel hareketler ile masaj yapar şekilde ovalanması da ciltteki kan dolaşımını hızlandırarak elastikliğinin korunmasına yardımcı olabilir.

Gebeliğin ikinci üçaylık döneminden başlayarak düzenli şekilde cildin nemlendirilmesi de alınabilecek bir diğer önlemdir.Bu amaçla piyasada satılan kozmetik ürünler kullanılabileceği gibi basit nemlendiriciler, bebe yağları ve badem yağı da kullanılabilir. Bunlar arasında badem yağı kötü kokusuna rağmen en etkili ürün gibi görünmektedir. Bu ürünlerin temel ortak özelliği cildin ani gerilmeye karşı dayanıklılığını arttrmalarıdır.

Özetlenecek olursa:

* Aile öyküsü ve genetik yatkınlık çatlakların ortaya çıkmasında önemlidir. Anneniz ya da kızkardeşlerinizde varsa büyük olasılıkla sizde de görülecektir.

* Eğer önceki hamileliklerinizde çatlak olduysa bu hamileliğinizde de oluşması kuvvetli bir olasılıktır. Önceden kalan çatlakların rengi geçici olarak koyulaşabilir.

* Ani kilo artışı. Çok hızlı ve fazla miktarda kilo aldıysanız çatak ile karşılaşma olasılığınız yüksek demektir.

* Beslenme durumu. Yeterli miktarda sıvı alan ve dengeli beslenen kadınlarda daha az ve daha hafif şiddette çatlak olduğunu unutmayın

* Irkın önemini akılda tutun.

-Alıntı-
 

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.396
Puan
113
Doktorumdan kasık ağrılarım için ne yapabilirim dediğimde,magnezyum içmen gerekli dedi.Hem ağrını alır hemde kasıklarını rahatlatır dedi.
Şimdi günde bir paket 300gr magnezyumu yarım su bardağı suya döküp günlük içiyorum.Bu benim için büyük bir işkence gibi geliyor çünkü ilaç içmeyi hiç ama hiç sevmiyorum yaaa..Ama bebeğim için katlanıyorum ne yapayım.





Magnezyum eksikliği nelere yol açar?

Çağın tüketim alışkanlıkları, vücuda en gerekli minerallerden birini tehlike sınırına geriletiyor...

• Yetişkin bir kişinin günlük magnezyum ihtiyacı Dünya Sağlık Teşkilatı’na göre 300 mg.

Ancak magnezyum ihtiyacı özellikle hamile kadınlar ve emziren annelerde, iki katına kadar çıkıyor. İnsan vücudu için hayati önem taşıyan 11 mineralden biri olan ve enerji gerektiren tüm ****bolik olayların yürütülmesinde başrolü oynayan magnezyumun eksikliği birçok hastalığa neden olmakla birlikte, bu eksikliğin yüksek seviyeye çıkması ölümle dahi sonuçlanabiliyor. Günlük hayatta, şikayet edilen birçok rahatsızlık ve birbirinden farklı pek çok hastalık vücutta magnezyum eksikliğinden kaynaklanıyor. Günümüz koşullarında doğal yollar ile bu eksikliği gidermek gün geçtikçe zorlaşıyor. Vücudun gereken magnezyumu günlük besin ve içilen su ile karşılaması gerekirken, tarımda hormon kullanımının yaygınlaşması, fast food tarzı beslenme alışkanlığı ve içme suyu olarak sert suların tercih edilmemesi alınan magnezyum miktarının gün geçtikçe azalmasına ve tehlikeli sınıra gerilemesine yol açıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırmada 1940-1994 yılları arasında 32 milyon kişinin magnezyum eksikliğinden yaşamını yitirdiği ve toplumda magnezyum eksikliği görülme oranının %10-20 arasında olduğunu ortaya koyuyor.

Magnezyum neden gerekli?

Magnezyum, insan vücudunda bir ön faktör gibi rol oynayarak, 300 den fazla enzimatik reaksiyona giriyor. Böylece kemiklerin güçlenmesini sağlıyor ve karbonhidrat ****bolizmasında en temel görevleri üstleniyor. Canlıların yaşamında temel olan proteinlerin yapımını sağlıyor. Magnezyum olmadan vücutta enerji dönüşümü olmuyor ve insanlarda ****bolik aktiviteler meydana gelmiyor.

Magnezyumun kalp üzerinde de yaşamsal olumlu etkileri bulunuyor. Aritmilerin tedavisi ve kalp krizinin tedavisinde kullanılan magnezyum, kalp kasının kasılma şiddetini azaltıyor ve kalbin daha az enerji ile oksijen kullanmasını sağlıyor. Başka bir deyişle kalbin ekonomik çalışmasına olanak tanıyor.


Yeterli seviyede magnezyum alınmazsa ne olur ?

Kaslarda gerilmeler ve kramplar, sersemleme, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik, yorgunluk hissi, kadınlarda ağrılı adet, ellerde iğnelenme hissi, uyuşukluk, migren, gerilim tipi baş ağrısı , bulantı, kusma ve çarpıntı gibi ortaya çıkan belirtiler vücutta magnezyum eksikliğinin habercisi olabiliyor.

Yaşlılarda hipertansiyon ve diyabet gibi kronik hastalıklar ve bunların tedavisi için uygulanan diyet , kadınlarda ise adet ve hamilelik dönemleri, magnezyum ihtiyacını artırıyor. Ayrıca, sporcular , kalp ve hipertansiyon hastaları ile şeker hastaları da, daha yüksek oranda magnezyum takviyesine ihtiyaç duyuyor. Alkol tüketimi, yoğun zihinsel faaliyetler ve stres durumlarında, magnezyumun atılmasına neden olan ilaçların kullanımında da vücudun magnezyuma olan gereksinimi yükseliyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre yetişkinlerde 300 gr . olan günlük magnezyum ihtiyacının doğal yollardan karşılanamaması, ölüme kadar uzanan sağlık risklerini beraberinde getirdiği için, özellikle magnezyum ihtiyacı yüksek grupların, bu eksikliği medikal yollarla gidermeleri gerekiyor.
 

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.396
Puan
113
Gebelikte vitamin ve mineral takviyesi nasıl olmalıdır ?



Gebelikte olabildiğince çeşitli besin grup*larından oluşan dengeli beslenmeye dik*kat edilirse, çoğu vitamin ve mineral ihti*yacı karşılanmış olur. Bu yüzden ek olarak çok çeşitli vitamin içeren ilaçlara gerek yoktur. Bu tür ilaçlar, yeterli ve denge*li beslenemeyen gebelerde kullanılır.
Kaynakwh: Gebelikte vitamin ve mineral takviyesi nasıl olmalıdır ?
Fakat anne karnında gelişen bebeğin büyü*mesi ile gebenin artan kan yapımı miktarına bağlı olarak günlük de*mir ihtiyacı 6-7 kat ar*tar. Bu yüzden bir yandan gebenin bes*lenmesinde demirden zengin gıdalardan beslenmesi tavsiye edilirken, bir yanda da demir ilaçları ile takviye önerilmektedir

Bu sırada da demirin vücuttan atılması*nı arttıran çay, kola gibi içecekler kısıt*lanır.Kaynakwh: Gebelikte vitamin ve mineral takviyesi nasıl olmalıdır ?
Ayrıca gebeliğin ilk üç ayında ise folik asit adındaki vitamin takviyesi de bebeğin organları gelişirken bazı gelişim kusurları*nın engellenmesi için faydalı olmaktadır. Zira sinir sisteminin bazı gelişim kusurla*rında, bu bebeklerin annelerinde folik asit eksikliği saptanmıştır.

Gebelikte kalsiyuma olan ihtiyaç da be*lirgin olarak artar. Bu artan ihtiyaç süt ve peynir, yoğurt gibi süt ürünleri ile kar*şılanabilir. Günlük beslenmelerinde yeteri kadar süt ve süt ürünlerini alamayanlarda ise kalsiyum içeren ilaçlarla takviye yapıla*bilir.
 

gülbin

Daimi Üye
Katılım
19 Kasım 2008
Mesajlar
1.692
Tepki
2.180
Puan
113
Yaş
41
Konum
istanbul
10 hafta bitti bilem:findik:
Göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor valla:hamis:
Şimdi doktorum bana vitamin verdi onu kullanıyorum,birde magnesıum verdi bunları kullanıyorum canım.
Birde karın çatlakları için krem verdi ama eczanede doktorumun reçeteye yazdığı kremden yoktu ve bana başka bir krem verdi,ismi şu an aklıma gelmiyor.
Eve gidince not edip sitede de paylaşmayı düşünüyorum:dusun:

ay çok ii olur canım yaa ben gittiğimde sormamıştım ama haftaya tekrar gidicem o zaman sorucam:)
bu arada 10 haftalık oldnuz hee..oy maşallah maşallah:) allah 40. haftalarınıda göstersin inşallah:)
 

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.396
Puan
113
ay çok ii olur canım yaa ben gittiğimde sormamıştım ama haftaya tekrar gidicem o zaman sorucam:)
bu arada 10 haftalık oldnuz hee..oy maşallah maşallah:) allah 40. haftalarınıda göstersin inşallah:)

İnşallah bebem inşallah
Dilerim herkes bu duyguyu tatsın inşallah
 

kuseyen

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
3.237
Tepki
2.715
Puan
113
Yaş
41
Konum
AZERBAYCAN
canımm gözün aydın bitenem..siz bizden üç hafta büyüksünüz:) biz de 7. haftamızdayız:) dün ben de gördüm kalp atışlarını tir tir titredim :)çok güzel birşy değilmi..maşallah:)

tesekkur ederim hamisler.ay bu kucuk melekler nelerde yapa biliyolarmis.bak bizi nasil heyacanlandiriyolar.hayirlisiyla kucagina al bir tanem
 

kuseyen

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
3.237
Tepki
2.715
Puan
113
Yaş
41
Konum
AZERBAYCAN
Kumsalım hoşgeldin canım:eek:
kuseyenim meleğimizi gördün demek ay kıyamam ben yaaa-hmm
Gülbinim sende hoşgeldin canımın içi:eek:
Nasılsınız kızlar,bulantılarınız ne durumda.

canim benim cok tesekkur ederim insallah selametle olur hepsi.bu arada ben yinede cok kotuyum birtullu kecmiyo allah size kolaylik versin insallah canimmmmmmmmm.:eek::eek::eek::eek:
 

kuseyen

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
3.237
Tepki
2.715
Puan
113
Yaş
41
Konum
AZERBAYCAN
hoşbulduk şahmarancım.nasılsın canım benim.bebişimiz nasıl.biz iyiyiz şimdilik sorun yok cok şükğr haftaya kontrole gıdecez bakalım ne kadar büyümüşüz.

kuseyencım hayırlı ugurlu olsun canım allah tamamına erdirsin inşaallah canım.

gülbin canım inşaallah bu zamanları hafif atlatırsın bulantısız gecer umarım.ben cok şükür rahatladım artık 6.ayımın son haftasındayım.bel vs agrılarımın dışında canım.
öptüm hepinizi....

ayyy derincim senı unuttum canım nasılsın bebişimiz nasıl.kendıne ve ona ıyı bak öptüm canım...

tesekkur ederim canim.allah seninde yardimcin olsun insallahhhhhhhh.onlarda gecer bir tanem az kaldi
 
Katılım
31 Aralık 2008
Mesajlar
20
Tepki
23
Puan
3
Yaş
39
Konum
İSTANBUL
selam hamişler nasılsınız nasıl gidiyo benimki şükür iyi şimdilik inş sonuna kadaqr öyle devam eder hepimizin rabbim evlat sahibi olmak isteyenlere hayırlı evlat versin
 

kuseyen

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
3.237
Tepki
2.715
Puan
113
Yaş
41
Konum
AZERBAYCAN
kizlar cok kotuyum.kanimi verdim virus cikdi.ya ilk bebekdede oyle olmustu 3 ayinda itirmirmisdim onu simdide boyle olursa yureyim patlar vala.doktor ilaclar yazdi 26 si ultrason yapacak yine.cok heyecanliyim korkuyorummmmm.insallah her sey iy olur allahin izniyle:aglayan::aglayan::aglayan::aglayan:
 

gülbin

Daimi Üye
Katılım
19 Kasım 2008
Mesajlar
1.692
Tepki
2.180
Puan
113
Yaş
41
Konum
istanbul
kizlar cok kotuyum.kanimi verdim virus cikdi.ya ilk bebekdede oyle olmustu 3 ayinda itirmirmisdim onu simdide boyle olursa yureyim patlar vala.doktor ilaclar yazdi 26 si ultrason yapacak yine.cok heyecanliyim korkuyorummmmm.insallah her sey iy olur allahin izniyle:aglayan::aglayan::aglayan::aglayan:

canım benim üzülme nolur..inşallah bu sefer hiçbişey olmayacak...sağlıkla alacaksın bebeğini kucağına...bol bol dua et..bizler de dualarımızla yanındayız tatlım...
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst